Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/710 E. 2018/1344 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/710 Esas
KARAR NO : 2018/1344
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 06/08/2018
KARAR TARİHİ: 18/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 19/02/2018 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile…Caddesine takiben 222. Cadde istikametine seyir halindeyken refüj başına geldiği esnada aracın ön kısımları ile …Mahallesi istikametinden …Mahallesi istikametine karşıdan karşıya geçmek isteyen yaya …’ e çarpması ile tek taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza neticesinde yaya müvekkili …’ ün yaralandığını ve bedensel güç kaybına uğradığını, 19/02/2018 tarihli kaza tespit tutanağında bu kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’ in kusurlu olduğunu, müvekkilinin 46 yaşında olduğunu, tazminat hesaplamasının asgari ücret üzerinden yapılmasını, iş gömezlik tazminatı hesaplaması yapılırken bu hususun dikkate alınarak hesaplanmasını, meydana gelen kazada davacı müvekkilinin uğramış olduğu zarardan davalı … şirketinin sorumlu olduğunu, zararın karşılanması talebi ile müvekkilinin uğramış olduğu zararın tespiti için gerekli tüm belgelerle birlikte sigorta şirketine başvuru yapıldığını ve başvurunun üzerinden 15 gün geçmiş olmasına rağmen davalı … tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, açıklanan nedenler ile davanın kabulü ile trafik kazası sebebi ile oluşan bedensel zarar nedeni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 500,00 TL daimi iş göremezlik ve 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile davalı … şirketinden tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın müvekkili şirketi nezdinde ZMMS ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçenin 01/06/2015 tarihinden sonra akdedildiğini, 01/06/2015 tarihinde yeni genel şartların yürürlüğe girdiğini, yeni genel şart hükümlerinin uygulanmasının zorunlu olduğunu, davacının gelinin tespit edilmesinin gerektiğini, davacının kaza sebebi ile elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, sakatlık tazminatının hesabının uzmanlık gerektirdiğini, bu konuda uzman olmayan avukata yaptırılmaması gerektiğini, iş görememezlik oranının belirlenmesi için dosyanın ATK ya gönderlmesinin gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketinin ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumlu tutabileceğini, açıklanan nedenler ile davanın reddi ile temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirketi aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesini, kabul anlamına gelmemek üzer ealeyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğini, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 20/11/2018 tarihinde sunmuş olduğu dilekçe ile davadan feragat ettiğini, karşılıklı şekilde avukatlık ve yargıama giderleri hususunda anlaşıldığını, vekalet üvreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 21/11/2018 tarihinde sunmuş olduğu dilekçe ile davacı tarafla sulh olduklarını bu nedenle karar verilmesine mahal olmadığına karar verilmesini, vekalet ücreti sulh dahilinde ödendiğinden karar verilmesine yer olmadığına, dava masrafları da sulh dahilinde ödendiğinden yapıln dava harç ve masrafların davacı uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Davadan feragat HMK 307. ve 311. maddesi hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK 309. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Buna göre davacı vekilinin 20/11/2018 tarihinde sunmuş olduğu dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirdiği anlaşılmakla feragat nedeniyle davanın esası hakkında kara verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Vaki feragat nedeniyle esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harç peşin alınmış olduğundan başkaca bir harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Vekalet ücreti hususunda karşılıklı anlaşılmış olması nedeni ile vekalet ücreti ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.
Katip …
Hakim …
¸