Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/702 E. 2020/599 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/702 Esas
KARAR NO:2020/599

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:02/08/2018
KARAR TARİHİ:20/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, 17/03/2018 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresindeki diğer davalı … Şti’ne ait … plaka sayılı yolcu otobüsünden indiğini, bagajdaki valizlerini aldığı sırada otobüs şoförü olan davalı …’in otobüsü hareket ettirip aracın sağ önü ile davacıya çarparak davacının üzerinden geçerek davacının bacaklarında çok sayıda parçalı kırık oluşmasına neden olduğunu, aracı kullanan davalı …’in olay sırasında otobüsle geri manevra yaparken gözcü koymadığını, araçtan inen yolcuların araç etrafından ayrılıp ayrılmadığını kontrol etmediğini ve olayda tam kusurlu olduğunu, davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığını, ilgili kazada bacakları kırılan davacının sağlığına kavuşması için bir çok ameliyat geçirdiğini, bakıcı gideri zararı da oluştuğunu, bu zaman zarfında davacının yataktan kalkamaz durumda kalarak çok acılar çektiğini, meydana gelen zarardan davalı araç sürücüsü ve kazaya sebebiyet veren davalı şirketin araç maliki ve işleteni olarak sorumlu olduğunu, davalı şirket adına kayıtlı bulunan … plaka sayılı aracın davalı … şirketine sigortalı olduğunu, dava konusu olay nedeni ile zararların tazmini için davalı … şirketine müracaat edilmiş ise de davalı şirketin davacının zararlarını bugüne kadar karşılamadığını beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000TL maddi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayrıca davacının ızdırabının bir nebze dindirilebilmesi için 200.000TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … şirketinden tahsilini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili vermiş olduğu 09/09/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile, geçici iş göremezlik zararı alacaklarının 13.058,19TL, sürekli iş göremezlik zararının 28.642,87TL olarak ıslah ettiklerini, işbu maddi zarar alacaklarının davalı … şirketi yönünden başvuru tarihinden itibaren, diğer davlılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birilkte, 200.000TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve ….Şti’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile,dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın davalı şirket tarafından sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının ileri sürdüğü iddiaları kabul etmediklerini, zorunlu dava şartı olan sigorta şirketine usulune uygun başvurunun davacı tarafça yerine getirilip getirilmediğinin ispat edilmesi gerektiğin, davacı tarafça zmms genel şartlarında belirtilen ve ibrazı zorunlu olan belgelerle yapılmış bir başvuru bulunmuyor ise dava şartı yokluğundan huzurdaki davanın reddi gerektiğini, ayrıca zaman aşımı itirazları bulunduğunu, savcılık soruşturma aşamasında yada ceza davasında uzlaşma varsa davanın reddi gerektiğini, savcılık soruşturması aşamasında yada ceza davasında uzlaşma varsa davanın reddi gerektiğini, davada alacaklı ve borcu sıfatı birleştiğinden davanın reddi gerektiğini, kaza ile sakatlık ve kaza ile meydana gelen ölüm arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, kusur oranlarının tespiti için dosyanın ATK’ya gönderilmesi gerektiğini, maluliyet oranın tespiti gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin trafik sigortası genel şartları uyarınca tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden teminat dışında olduğunu, ayrıca kazanın iş kazası olup olmadığının tespiti gerektiğini, davalının söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, ayrıca manevi tazminat taleplerinin sigorta poliçesi teminatı dışında olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Ltd Şti vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, 17/03/2018 tarihinde davalı şirkete ait … plakalı yolcu otobüsünün … … Cep otogarında yolcu indirmek için durduğunu, yolcuların eşyaları indirildikten sonra otobüs hareket ederken, yolculardan davacı … Ocak7ın eşyaları indirilip teslim edilmesine rağmen otobüsün yanında eklediğini ve otobüs içerisindeki muavinin, davalılardan şoför …’a otobüs etrafının serbest olduğun söylemesinden sonra otobüsün hareket ettirildiğini ve otobüsün davacının ayakları üzerinden geçerek istenmeyen trafik kazasının meydana geldiğini, kazanın vuku bulduğu alan itibariyle otobüsün hareket alanının kısıtlı olduğunu, işbu sebeple de yolcuların eşyaları indirilirken otobüs etrafında beklememeleri için kaldırımların mevcut olduğunu, mezkur kaza sebebiyle diğer davalı şoför hakkında savcılık soruşturmasının devam etmekte olup, işbu dosyanın akibetinin bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının işbu kazada kusurlu olup, kusurlu olan tarafın zararlarını tazmin talebi hakkı olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte maddi zarar taleplerinin incelendiğinde ise bakıcı gideri ve geçici-sürekli iş göremezlik zararlarına ilişkin ne bir açıklama ne de bir belge sunulduğunu, olayda kusur ve sorumluluğun davacıya ait olduğunun açık olduğunu beyanla, haksız davanın reddini talep etmiştir.
Davalılardan … vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davacının iddia ettiklerinin tam tersine, kazada davacının yüzde yüz kusurlu olduğunu, davacının sevk ve idaresinde bulunan otobüsün otogarda yolcu indirmek için bulunduğu bir sırada araçtan indiğini ve sonrasında gerekli kontrollerin yapılarak kapıların kapandığını, yolcu durumunda bulunan davacının otobüsten indiği halde, uzun süre otobüsün yanında beklemek suretiyle tehlikeli bölgeden uzaklaşarak yaya kaldırıma çıkmadığını, davacının kazanın oluş şeklini davacının otobüsten indikten sonra bagajdaki valizlerini alırken olduğunu şeklindeki beyanlarının gerçek dışı olduğunu, bu iddiaları kabul etmediğini, kaza meydana gelmeden önce otobüsün muavini tarafından yolcuların valizlerinin teslim edildiğini, gerekli kontroller yapıldıktan sonra muavinin de otobüse binmesiyle hareket ettiğini, sonuç itibariyle davacının kazaya maruz kalmasında birinci derecede olmak üzere yüzde yüz kusurlu ve kabahatli olduğunu beyanla, haksız davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, trafik kazası olay yeri tespit tutanağı, kazaya karışan aracın ruhsat sureti, sigorta şirketine başvuru evrakı, karakol ifade tutanakları, hasar dosyası, poliçe, SGK kaydı, tedavi evrakları, kasko sigorta poliçesi, hastane kayıtları, ….Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından alınan kusur raporu celp olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya Adli Tıp Kurumu…İhtisas Kuruluna tevdi edilmiş olup, tanzim olunan 10/02/2020 tarihli … karar sayılı raporunda; davacının tüm vücut engellilik oranının %15 olduğunu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğini belirtmiştir.
Dosya kusur ve aktüer hesabı yönünden bilirkişiler Kusur Hasar Tespiti Uzmanı … ve Aktüerya Hesap Uzmanı…’ye tevdi edilmiş olup, tanzim olunan 07/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacı yayanın anılan mahalde yayalara ayrılmış yaya kaldırımı bulunmaması sebebiyle otopark olarak kullanılan bölümde eşyaları ile beklemekteyken çarpılmaya maruz kaldığı anlaşıldığından kazanın oluşmasında hiçbir katkısı olmadığı gibi kazayı önlemek amacıyla alabileceği bir önlem de bulunmadığını, şoförün yarattığı ayrılık ve tehlikenin ön görülemez ve önlenemez olduğun, kendisine kusur izafe edilmesinin uygun olmadığı için atfı kabil kusurunun bulunmadığını, davacı … için adli tıp kurumu tarafından belirlenen 9 aylık geçici iş göremezlik zararının 13.058,19TL, %15 oranındaki sürekli iş göremezlik zararının 28.642,87TL olduğunu, başvuru koşullarının yerine getirildiğinin mahkemece kabulü halinde, ilgili mevzuat düzenlemeleri uyarınca davalı … şirketinin temerrüt tarihinin yeterli belge olmaması nedeniyle mahkemece tayin edilmesi gerektiğini, diğer davlıların davacıya karşı sorumluluğunun TBK’da düzenlenen haksız fiil hükümlerine dayanmakta olduğundan, işbu davalıların haksız fiil/kaza tarihi olan 17/03/2018 tarihinde temerrüde düştüğünü, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesine göre kaza tarihi olan 17/03/2018’de geçerli olan kişi başı sakatlanma ve ölüm ile tedavi gideri sigorta limitinin ayrı ayrı 360.000TL olduğunu, hesaplanan tazminatın teminat limiti dahilinde kaldığını, 17/03/2018 tarihli kazanın, sigorta şirketi tarafından sunulan teminatın geçerlilik dönemi içinde meydana geldiğini belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyan ve itirazlar dosyaya sunulmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, tanzim olunan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacının 17/03/2018 tarihinde … plakalı otobüsten inip bavulları aldığı bu esnada geri manevra yapan otobüsün davacıya çarpmak sureti ile yaralanmasına neden olduğu, kazanın meydana gelmesinde otobüs sürücüsü davalı …’ın geri manevra yaptığı sırada, aracın otobüs olması nedeniyle kör noktalarının bulunması, bulunduğu yerin otobüs peronu olması ve bu nedenle iniş yapmış olan yada otobüs bekleyen bir çok yolcunun olması ihtimalinin bulunması nedeniyle manevra yaparken daha dikkatli olması ve ayrıca manevra sırasında kendisine yardımcı olmak ve uyarmak konusunda bir gözcü ya da yardımcı bulundurması ve bu yardımcının uyarı ve direktifleri doğrultusunda gerekli özeni de göstermek sureti ile manevra yapması gerekirken buna riayet etmemesi nedeniyle tam kusurlu olduğu, davacının valizlerinde altıktan hemen sonra kazanın gerçekleşmiş olması karşısında davacının kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığı, kaza nedeniyle davacının tüm vücut engellilik oranının %15 olduğunu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, 9 aylık geçici iş göremezlik zararının 13.058,19TL, %15 oranındaki sürekli iş göremezlik zararının 28.642,87TL olduğunu, kaza nedeniyle araç maliki, sürücüsü ve sigortacısının KTK 85. Maddesi ve sigorta poliçesi nedeniyle zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, kazanın haksız fiil niteliğinde olması nedeniyle davanın davacının ikametgahı mahkemesinde açılabileceği, bu itibarla mahkememizin yetkili olduğu, davanın KTK 109. Maddesinde düzenlenen zaman aşımımı süresinde açıldığı, sigorta şirketine başvuru tarihinin 13/06/2018 olduğu, sigorta şirketinin başvurudan itibaren geçen 8 iş günü sonu olan 25/0672018 tarihinde temerrüte düştüğü anlaşılmakla bilirkişi raporları yapılan tespitler doğrultusunda maddi tazminat davasının kabulüne dair,
Manevi tazminat talebi yönünden ise;
6098 Sayılı TBK’nun 49. maddesine göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlâka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
6098 Sayılı TBK’nun 56. maddesine göre; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
6098 Sayılı TBK’nun 61. maddesine göre; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.”
Manevi tazminat, zarara uğrayanda huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekir. Takdir edilecek miktarın mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Olay sebebiyle duyulan acı ve elem kısmen de olsa giderilmelidir. Olay tarihindeki paranın alım gücü de gözetilerek hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar manevi tazminat olarak belirlenmelidir. 22/06/1976 tarihli ve 7/7 sayılı İBK’na göre de; manevi tazminat tutarını etkileyebilecek özel hâl ve şartları da gözetilmelidir. Hâkim bu konuda taktir hakkını kullanırken etkili olan nedenleri kararında açıkça göstermelidir.
Mahkememizce davacı ve davalı gerçek kişilerin mali ve sosyal durumları araştırılmış olup yukarıda belirtilen düzenlemeler ve kriterler doğrultusunda 20.000,00 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı takdir edilerek manevi tazminat talebinin bu miktar üzerinden kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;

A-Maddi tazminat talebi yönünden;
-Davanın kabulü ile 13.058,19 TL geçici iş göremezlikten kaynaklı, 28.642,81TL maluliyetten kaynaklı olmak üzere toplam 41.701,00 TL maddi tazminatın davalı … yönünden temerrüt tarihi olan 25/06/2018 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 17/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
A.1-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 6.221,13TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
B-Manevi tazminat talebi yönünden;
-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … Alım Satım Nakliye Turizm İnş. Malzemeleri Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Ve …’ tan kaza tarihi olan 17/03/2018 tarihinden işleyecek olan yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
B.-1-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00TL vekalet ücretinin davalılar … Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Ve …’tan tahsili ile davacıya verilmesine,
B.2-Red edilen manevi tazminat yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendini veki lile temsil eden davalı … … Ltd Şti’ne verilmesine,
C-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 4.214,79TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 827,52TL (686,52TL dava açılırken + 141,00TL ıslah ile)nin mahsubu ile bakiye 3.387,27TLnin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına (davalı … şirketinin harcın 1.956,59TLsinden sorumlu olmak üzere tahsilde tekerrür olmamak şartı ile),
D-Davacı tarafından yapılan 1.550,00TL bilirkişi ücreti ve 1.219TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.769,00TLnin davanın kabul ve red oranına (0,25) göre hesaplanan 692,25TLsinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, Ayrıca davacı tarafından bu dava nedeniyle yatırılan 827,52TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
E-Davalı … Alım Satım…Ltd Şti tarafından yapılan 200,00TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 150TLsinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
F-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,

Dair davacı vekilinin, davalı … vekilinin ve Davalı …’ ın yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda , (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı