Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/7 E. 2019/228 K. 25.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/7
KARAR NO : 2019/228
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/01/2018
KARAR TARİHİ: 25/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davacı şirket tarafından davalı yan adına 29/03/2017 tarih ve… nolu, 4.631,50 TL tutarlı fatura tanzim edildiğini, fatura konusu hizmet davalı tarafa sunulmasına rağmen işbu faturanın ödemelerinin yapılmadığını, alacağın İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından icra takibine konulduğunu, davalı tarafından borca, ferilerine ve yetkiye itiraz edildiğini, faturaya davalının süresi içinde itiraz etmediğini, TTK.nun 21/2.maddesi gereğince davalının faturada borcu kabul etmiş bulunduğunu, ayrıca söz konusu faturaya konu borcunu ödediğine dair delilde sunmadığını, kaldı ki davalı yana 19/06/2017, 03/07/2017 ve 13/07/2017 tarihinde ihtar gönderilerek ödeme yapmasının talep edildiğini, bu nedenle davalı şirketin faizi ilişkin itirazlarının da kabul edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20.den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 21/05/2018 tarihli dilekçesiyle, iş takip ücretinin 4.050,00 TL iken bu tutarda değişiklik yapılarak taraflarca 3.925,00 TL olarak belirlendiğini, %18 olan KDV ücretinin de yeni belirlenen bu tutar üzerinden hesaplanmasına rağmen sözleşmenin akdedildiği sırada yanlış hesaplandığını, gerçekte 706,50 TL olmasına rağmen sehven 369 TL olarak yazıldığını, bu nedenle toplam ücretin sözleşmede 4.294,00 TL olarak görüldüğünü, ancak sehven yapılan bu hata fark edilerek kayıtlara doğru şekilde işlendiğini ve davalıya gönderilen faturanın da bu bedel üzerinden düzenlendiğini beyan etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, davaya cevap verilmemiş, duruşmalara katılım olmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava İİK.’nın 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. “hükümlerine amirdir.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya 1 mali müşavir ve 1 marka patent uzmanı bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilerek tarafların ilgili yıl ticari defterleri incelenerek davacı tarafın alacağının varsa miktarı ve ferilerinin tespiti istenmiş, mali müşavir tarafından düzenlenen 25/07/2018 tarihli raporda; davacı şirketin 2017 yılı ticari defterlerinin TTK ilgili hükümlerine göre açılış ve kapanış beratlarının yapıldığı, ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğu, davacının e-fatura sistemine kayıtlı olduğu ve faturaları e-fatura ile müşterilerine gönderdiği ve bununla ilgili davalı ile sözleşme yaptığı, e-fatura senaryosunda düzenlenen faturalara e-fatura uygulaması üzerinden red yanıtı ile dönülememesi, TTK.nun 18.maddesinde belirtilen harici yöntemlerle (noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile) itiraz edilebilmesinin mümkün olduğu, davalı tarafın TTK.nun 21.maddesinde belirtilen 8 günlük itiraz süresi içerisinde faturalar itiraz ettiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge olmadığından e-faturaların ve içeriklerinin davalı alıcı tarafından kabul edilmiş olduğu sonucunu doğurduğundan, davacının davalıdan takip 06/11/2017 tarihi itibarı ile 4.631,50 TL asıl alacak, 220,40 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.851,90 TL alacağının tespit edildiği, davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %9 yasal faiz işletmesi gerekeceği belirtilmiştir.
Dosya mali müşavir bilirkişi tarafından tek başına rapor düzenlendiğinden yeniden bilirkişi heyetine tevdii edilerek heyet halinde rapor düzenlenmesi talep edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 13/12/2018 tarihli raporda; davacı şirketin davalı adına TPMK nezdinde 2017/33036 başvuru numaralı marka başvuru işlemi yaptığı, bu çerçevede fatura bedeli olan 4.631,50 TL.nin TPMK.ya yatırılan 2.050,00 TL marka başvuru harcı olduğu, 2.581,50 TL.sinin KDV dahil alınan hizmet bedeli olduğu belirtilerek 25/07/2018 tarihli raporda belirlenen hususlar tekrar edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının alacağının tahsili amacıyla İstanbul… İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalının süresinde itirazı üzerine takibin durduğu davacının süresinde iş bu davayı açarak itirazın iptalini talep ettiği, bilirkişi raporu gözönüne alındığında davacının usulüne uygun olarak tutulan ve delil vasfına haiz ticari defter kayıtlarına göre davacının davalı adına düzenlemiş olduğu toplam fatura bedeli olan 4.631,50 TL.nin TPMK.ya yatırılan 2.050 TL marka başvuru harcı, 2.581,50 TL.nin KDV dahil alınan hizmet bedeli olduğu, davalının kendisine yapılan ihtarata rağmen ticari defterlerini sunmadığı, faturaya süresi içerisinde itiraz etmediği gibi faturaya konu borcu ödediğine ilişkin de dosyaya herhangi bir delil sunmadığı, buna göre davacının toplam 4.851,90 TL alacağının bulunduğu anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulü ile takibin toplam bu miktar üzerinden iptali ile bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddi ile asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %9 oranında yasal faiz işletilmesine, fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) ayrıca kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile davalının İstanbul… İcra müdürlüğünün … takip sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın; 4.631,50 TL asıl alacak, 220,40 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.851,90 TL yönünden İPTALİNE, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, asıl alacağın takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %9 oranında yasal faiz işletilmesine,
2-İcra İflas Kanununun 67/2 gereğince 4.851,90 TL nin %20’si oranında İcra İnkar Tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 331,43 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 83,29 TL harcın mahsubu ile bakiye 248,14 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan; 124,39 TL harç, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 198,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.322,89 TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.316,07 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 2.725 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafça sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …