Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/671 E. 2018/992 K. 11.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/671 Esas
KARAR NO : 2018/992
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/07/2018
KARAR TARİHİ : 11/09/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı bankanın … şubesi ile borçlu …arasında imzalanan Bireysel Ürün ve Hizmet Paketi Başvuru Formu ve Sözleşmesinde adı geçen borçlu …’ye kredi açıldığı ve kullandırıldığını, itirazda bulunan müşterek borçlu … tarafından da bu sözleşmede müşterek borçlu olarak imza atmış olduğunun gözüktüğünü, kredi borcunun süresi içinde geri ödenmemesi üzerine, sözleşmenin bankaya verdiği yetkiye istinaden kredi hesaplarının hesap kat ihtarnamesi ile kesilerek borca muacceliyet verildiğini ve borcun ödenmesinin ihtaren bildirildiğini, söz konusu ihtarnamenin borçluya tebliğ edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı müşterek borçlu aleyhine İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icar takibi açıldığını, müşterek borçlu davalı … tarafından işbu takibe, borca itiraz edildiğini beyanla, davalı müşterek borçlunun vaki itirazının haksız ve kötü niyetli olduğundan itirazın iptaline, takibin devamına, %20den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, kefil olduğu iddia edilen …isimli şahsı tanımadığını, belirtilen şahısla hiçbir ilişkisi olmadığı gibi, banka nezdinde de kendisi lehine herhangi bir kefillikte bulunmadığını, 2002 yılında …Belediye Başkanlığında göreve başladığını, göreve başlarken maaş ve kredi kartı çıkartılması için banka çalışanlarınca kendisinden ve birçok farklı kişiden imza alındığını, muhtemel olarak banka çalışanları tarafından alınan bu imzaların farklı amaçla kullanıldığını, anılan şahıs ile arasında herhangi bir talebi, bilgisi ve onayı olmaksızın vekalet ilişkisi kurulduğnu, bilgi ve onayı olmaksızın banka tarafından kurulan kefalet ilişkisinin, … isimli şahsın bankaya olan borcunu ödememesi üzerine aleyhinde kullanıldığını ve ilamsız icra takibi başlatıldığını, davacı bankanın asıl borçlua takip yapması gerekirken, haksız ve hukuka aykırı olarak kurulan kefalet ilişkisi dolayısıyla kendisi aleyhine takip başlattığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, bireysel ürün ve hizmet paketi başvuru formu ve sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi, hesap ekstresi,
Istanbul …İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası celp edilmiş olup, tetkikinde; alacaklı …Bankası TAO tarafından davalılar…, … aleyhine kredi kartı üyelik sözleşmesine dayalı olarak 3.431,32TL asıl alacak, 353,03TL işlemiş %29.28 akdi faiz, 571,06TL işlemiş % 38.06 temerrüt faizi, 46,21TL %5 BSMV toplamı, 142,06TL ihtarname masrafı olmak üzere 4.543,68TL üzerinden takip yapıldığı görülmüştür.
Dava dışı borçlu … mahkememize sunmuş bulunduğu 25/05/2016 tarihli dilekçesi ile, davalı … ile arasında herhangi bir borç, alacak yada kefalet ilişkisi bulunmadığını ve anılan şahsı tanımadığıın, … Bankası marifetiyle kullanmakta olduğu kredi kartının tamamen kendi kullanımında olup, gerek kredi kartı başurus, gerekse yürütülen işlemler sırasında ismi anılan … isimli şahısla hiçbir ilişki kurulmadığını, alacaklı banka tarafından şahsı adına hiçbir takip yapılmadığını, kredi kartı borcu nedeniyle ihtar gönderilmediğini, aleyhinde herhangi bir hukuki işlem başlatılmadığını, …’in hiçbir resmi kurum ve kuruluş nezdinde şahsına kefil olmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya Emekli Banka Müfettişi ve Müdürü…’a tevdi edilmiş olup, tanzim olunan 17/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalı … tarafından imzalanmış bulunan Bankomat Kredisi ve Kredi kartı için Garanti Şerhi sözleşmesinin, garanti yada kefalet limitinin belirli olmaması, garanti yada kefaletin ne zaman başlayacağının ne zaman biteceğinin belirsiz oluşu, kime garanti verildiği yada kefil olunduğunun açıkça belirtilmemesi nedenleriyle geçerli bir garanti yada kefalet sözleşmesi hükümlerine haiz olmadığını, bu nedenle bu sözleşmeye istinaden davacı bankanın davalıdan bir alacak talebinde bulunamayacağını, mahkemenin bu görüşe katılmayarak alacağa hükmetmesi olasılığına karşı, görevlendirme kararı doğrultusunda, takip ve dava tarihi itibariyle borç tespitinde de bulunulduğundan, takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalıdan 4.546,93TL tutarında bir alacağının bulunduğunu, ancak talebinin 4.401,62TL olması ve talepte bağlılık ilkesi uyarınca davacının davalıdan bu tutarda bir alacağı talep edebileceğini, takip tarihi ile temerrüt tarihleri arasında %29,28 oranında yıllık akdi faiz, 18.11.2014 tarihinden itibaren ise %38,06 oranında temerrüt faizi talep edebileceğini, dava tarihi itibariyle ise davacının davalıdan 11.427,06TL tutarında bir alacağının bulunduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı itirazlar ve beyanlar dosyaya ibraz edilmiş, davalının sözleşme uyarınca sorumlu olup olmadığı noktasındaki değerlendirmenin hukuki nitelikte oluşu ve mahkemece değerlendirilebilecek nitelikte oluşu dikkate alınarak, mahkememizin 19/06/2017 tarihli ara kararı ile, ek rapor yada yeni bir heyetten rapor aldırılması talebinin reddine karar verilmiştir.
19/06/2017 tarihli oturumda 6100 sayılı HMK’nun 186. Maddesi uyarınca sözlü yargılamaya geçilmiş, sözlü yargılamaya ilişkin diyecekleri ve son diyecekleri hazır bulunan davacı vekilinden sorulmuş; davacı vekili, önceki beyanlarını aynen tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davacı kurum tarafından dava dışı Resul Alkaslı’ya kullandırılan Kredi Kartı sebebi ile dava dışı şahıs ve davalı hakkında başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline yönelik itirazın iptali davası olduğunun tespit edilmiştir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; yapılan yargılama, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor banka kayıtları, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak davacı tarafından davalıya imzalatılan kefalet sözleşmesinde kefil olunan miktarın açıkça yazmadığı, yine bankomat sözleşmesinde de ve bankacılık hizmetleri sözleşmesinde davalının kefil olduğu miktarın belirli olmadığı, bu itibarla imzalanan kefalet sözleşmesinin geçerli olmadığı anlaşıldığından davalı tarafından icra dosyasına yapılan itiraz haklı bulunduğundan davanın reddine karar verilmiş söz konusu kararın istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin … Hukuk Dairesinin 18/05/2018 tarih… E. … K. Sayılı ilamı ile dosyanın istinaf başvurusu kabul edilerek dosyada görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğundan bahisle kararımız kaldırışmıştır.
Usul ve yasaya uygun görülen kaldırma kararı uyarınca dosyanın İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmek ve dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
GD: Gerekçesi ve ayrıntılı ekli gerekçeli kararda yazılacağı üzere;
1-Davacının dava dilekçesinin görev nedeniyle REDDİNE
2-Görevli mahkemenin İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğunun TESPİTİNE
3-HMK 20 maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesine müteakip 2 haftalık süre içerisinde taraflarca dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın görevli Tüketici Mahkemesine tevdii edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi bürosuna gönderilmesine 2 haftalık süre içerisinde taraflarca gönderme talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına (İhtara yapıldı.)
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip
Hakim