Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/665 E. 2019/204 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/665
KARAR NO : 2019/204
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 03/07/2014
KARAR TARİHİ: 14/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin, davalı bankaya devirden önce para yatırdıklarını, davalı bankanın kasıtlı yönlendirmesi sonucu müvekkillerinin hesabındaki paranın … Ltd.’ hesabına aktarıldığını, davalı bankaya 21/12/1999 tarihinde BDDK tarafından el konularak yönetiminin…’ye devredildiğini, bankanın bankacılık yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırılarak …bank A.Ş. ile birleştirildiğini, müvekkillerinin parasının…bank A.Ş. yönetimince KKTC’de paravan olarak kurulan …Ltd.’ye aktarıldığını, …bank A.Ş.’nin sebepsiz zenginleştiğini, bankalara olan güvenin kötüye kullanıldığını, müvekkillerinin kasten yanlış yönlendirildiğini iddia ederek müvekkilleri tarafından yapılan ödemenin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
(2)Davalı … Bank A.Ş. cevap dilekçelerinde özetle, davanın …’ye karşı açılması gerektiğini, husumet itirazlarının bulunduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, Bankacılık Yasası hükümleri gereğince …’nin borcu üstlendiğini, davacıların mevduat güvencesinde olmayan bir hesabı seçerek riski üstlendiğini, paranın yatırılacağı finans kuruluşu hakkında gerekli araştırmayı yapmamak suretiyle özenli davranmadıklarını, …’da hesap açtığının bilincinde olduklarını, davacıların … hesap cüzdanı aldıktan sonra hiç bir itirazda bulunmadıklarını, müvekkilinin sorumlu olmadığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davanın … ‘a ve …’ye ihbarını talep ettiklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmıştır.
(2)Mahkememizin… Esas – … Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin verilen kararı ihbar olunan… ile Feri Müdahil …F vekillerinin temyiz dilekçeleri üzerine dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesine gönderilmiş, 14. Hukuk Dairesi 2018/110 E. – 2018/739 K. Sayılı ilamı ile;
“…Somut olayda, davanın açıldığı 03/07/2014 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu, davacıların ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilmeksizin davanın esası hakkında karar verilmesi doğru olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması…” denilerek karar ortadan kaldırılmış ve dosya mahkememize tevzii edilmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; bankacılık işlemleri kapsamında zarara uğranıldığı iddiasıyla açılan alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin kararında da belirtildiği üzere 28/05/2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir. Taraflar arasında mahkememizin görevi kapsamında değerlendirilebilecek bir ticari ilişkinin bulunmadığı, davacı ile davalı banka arasındaki ilişkinin bireysel bankacılık işlemi niteliğinde olduğu ve dava tarihi olan 03/07/2014 tarihi gözetildiğinde, davanın 6502 Sayılı Yasanın 3-(1)/l ve 73. maddeleri gereğince tüketici mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden Mahkememizin görevsizliğine, dosyanın karar kesinleştiğine ve talep halinde görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(IV) H Ü K Ü M SONUCU :
(1)Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
(2)Görevli Mahkemenin İstanbul Nöb. Tüketici Mahkemesi olduğunun tespitine,
(3)6100 sayılı HMK’nun 20-(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre dahilinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın davanın esasını çözmekle görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,
(4)HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir
karar verilmesine yer olmadığına,
(5)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”