Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/643 E. 2020/406 K. 10.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/643 Esas
KARAR NO:2020/406

DAVA:Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/12/2017
KARAR TARİHİ:10/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı Mali Müşavir … ile uzun yıllar hem şahsi hemde mesleki anlamda tanıştıklarını, davacının bazı konularda davalıdan bilgi aldığı, ekonomik zorluk içinde olduğu zamanlarda davalıdan borç para aldığını, davacının davalı ile arasındaki para ilişkisinin zamana yayıldığını, bu zaman içinde parçalar halinde borcun tahsilatı olmak üzere davacı tarafından ödemeler yapıldığını ve en sonunda borcun tamamen ödendiğini, davalının borcun teminatı olarak davacıdan 4 adet bono tanzim etmesini istediğini, davacının bu talebi kabul ederek 300.000,00 TL, 126.000,00 TL, 150.000,00 TL ve 150.000,00 TL bedelli toplam 726.000,00 TL bedelli bonoların düzenlendiğini, davalının borcun teminatı olarak düzenlenen bu bonoları borcun ödenmiş olmasına rağmen takibe konu ettiğini, 300.000,00 TL bedelli bononun ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, ancak davacı tarafından borcun tamamen ifa edildiğini, teminat amacıyla düzenlenen bonoların dayanağı herhangi bir ilişki kalmadığını, anılan nedenlerle davacının ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe konu edilen bonodan kaynaklı borçlu olmadığının tespitine ve icra takibinin iptaline, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yargılamaya konu edilen takibin dayanağının 27/09/2016 tanzim, 15/11/2016 vade tarihli 300.000,00 TL bedelli imzası ikrar edilmiş bono olduğunu, takibe konu edilen senede karşı davacının borcu olmadığı iddiasının asılsız olduğunu davacının ödemeye ilişkin bildirimlerini senet ile yapması gerektiğini, davacı tarafça her ne kadar dava dilekçesi ile davalıya ödeme yapıldığını ileri sürmüş ise de takip dayanağı bonoya karşı yapılmış bir ödeme bulunmadığını, davacı yanca gönderildiği iddia olunan bedellerin hiçbirisinde takip dayanağı bonoya istinaden yapıldığına dair ihtirazı kayıt bulunmadığını, kaldı ki davacı yanın iddia ettiği bir kısım bedellerin ise davalıya değil 3.kişilere yapıldığının görüldüğünü, ödemelerin takip dayanağı bonoya bağlanmasına hukuken olanak bulunmadığını, anılan nedenlerle davacının davasının reddine, davacının %20 tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe konu edilen 27/06/2016 tanzim tarihli, 15/11/2016 vade tarihli, keşidecisi …, lehtarı … olan, 300.000,00 TL bedelli bono sebebiyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.
… Bankası, … Bank ve … Bankasına müzekkereler yazılarak 2012-2017 yıllarına ilişkin dökümler ile …İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası fotokopisi celp edilmiştir.
…İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davacı aleyhine 300.000,00 TL asıl alacak, 3.279,45 TL faiz ve 900,00 TL %30 komisyon olmak üzere toplam 304.179,45 TL’nin tahsili amacıyla 23/12/2016 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı görülmüştür.
Mahkememizce Banka hesapları yönünden; öncelikle davalı … yada dava dışı … ve … tarafından davacı …’a para gönderilip gönderilmediği, gönderilmiş ise ne miktarda ve ne şekilde para gönderildiğinin tespiti ile (dava dilekçesi 3. Sayfasında turuncu ile işaretli kısım) davacı tarafından söz konusu bedellerin alındığı kabul edildiğinden bono karşılığı olarak gösterilen bedelin kaydı yok ise elden alındığı varsayımıyla,
A) Hesaptan yapılan ödemeler yönünden,
a) Bizzat davacı …’ın hesabından davalı …’in hesabına gönderilen bir bedel bulunup bulunmadığı, varsa ne miktarda olduğu ile tarihleri de gösterilmek ve bononun tanzim yada vade tarihinden sonra yapılmış ödemelerin ayrıca gösterilmek sureti ile tespiti, b) Davacı … tarafından dava dışı …’ın hesabına yapılan ödemelerin tarih ve miktarları ile tesptii, ayrıca ödeme yapılırken dekontlarda ödemenin niteliği ile ilgili örneğin …’e olan borcun ödenmesi, … adına ödeme vs gibi herhangi bir açıklama bulunup bulunmadığının tespiti, c) Dava dışı … tarafından dava dışı …’a yapılan ödemelerin tarih ve miktarlarının tespiti, ayrıca ödeme yapılırken ödeme makbuzlarında ödemenin niteliği ile ilgili örneğin, … adına …’e olan borcu içi yapılmış ödeme vs gibi herhangi bir açıklamanın bulunup bulunmadığının tespiti,
B) Çekler vasıtası ile yapıldığı iddia edilen ödemeler yönünden;
1-a) Davacı … tarafından verildiği iddia edilen çeklerin davalı …’e verildiği iddia olunan çekler yönünden söz konusu çeklerin …’e verildiğine yönelik çek teslim belgesi, çek teslim bordrosu, tahsilat makbuzu vs gibi belgelerle davalıya teslim edilip edilmediğinin tespiti ve bu şekilde doğrudan doğruya … tarafından davalıya teslim edildiği belirtilen çeklerin kim tarafından hangi tarihte tahsil edildiği hususunun tespiti, b) …’ın keşide ettiği yada ciroladığı çeklerden sonra doğrudan doğruya … tarafından tahsil edilen yada …’in cirosu sonrası 3. Şahıslardan tahsil edilen çeklerin miktar ve bedellerinin tespiti, c) … tarafından keşide edilen veya ciro edilen çekler yönünden doğrudan doğruya …’e devredildiği tespit edilemeyen ve dava dışı 3. Şahıslarca tahsil edilen çek bedelleri ile miktarlarının tespiti, 2-a) Dava dışı … tarafından verilen, keşide edilen çekler yönünden … tarafından keşide edilen ve sonrasında … tarafından ciro edilen ve doğrudan doğruya …’e teslim edilen (teslim edildiği çek tevdi bordrosu, çek teslim belgesi, tahsilat makbuzu vs gibi belgelerle tevdi edildiği tespit edilen) çekler ile yine … tarafından tahsil edilen yada …’in cirosunun bulunduğu çekler de ciro sonrasında 3. Şahıslarca tahsil edilen çek bedelleri ve tarihlerinin tespiti, b) … tarafından keşide edilen ancak … tarafından keşide edilmeksizin davalı …’e verilen yada … tarafından keşide edilerek 3. Kişi tarafından tahsil edilen yada … tarafından doğrudan doğruya tahsil edilen bedeller ve tarihlerinin tespiti, c) … tarafından keşide edilen … tarafından ciro edilmeksizin doğrudan 3. Şahıslarca tahsil edilen bedellerin tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Bankacı …, Mali Müşavir …ve Borçlar Hukuku Nitelikli Hesaplama Uzmanı Dr…. tayin edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda; mahkememiz tarafından verilen sorularla ilgili olarak dava dışı … tarafından davacı …’a 13/09/2012 – 06/05/2016 tarihleri arasında toplam 333.000,00 TL tutarında para transferinin yapıldığı, yine dava dışı …çtarafından 22/12/2014 tarihinde 49.850,00 TL tutarında para transferinin …’a yapıldığı, davacı … tarafından dava dışı …’ın hesabına 16/10/2012 – 19/06/2017 tarihleri arasında 385.750,00 TL’lik para transferinin yapıldığı, bunun 342.500,00 TL’lık kısmının 15/11/2016 tarihli davaya konu bono öncesi olduğu, 43.250,00 TL’lik kısmının ise senet tarihinden sonra yapıldığı, yapılan bu havalelerde davalı … isminin geçmediği, bir kısım işlemlerde açıklamaların yer aldığı, ancak bu açıklamaların da davaya konu senede ilişkin bulunmadığı, “09/05/2015 çek için 30 Mayıs tarihi için 19/02/2012 tarihli senet için” şeklinde açıklamaların bulunduğu, yine dava dışı … tarafından dava dışı …’ın hesabına 50.000,00 TL para transferinin yapıldığı, davacı … tarafından doğrudan doğruya keşide edilen ve … tarafından tahsil edilmiş toplam 37.500,00 TL çek tahsilat kaydının bulunduğu ve bunların tarihinin de davaya konu çekin düzenleme tarihinden önce olduğu, yine … tarafından keşide edilen toplam 160.000,00 TL’lik çeklerin de dava dışı …, …, …, …, … gibi farklı şahıslar tarafından tahsil edildiği, yine … tarafından keşide edilen toplam 170.000,00 TL tutarında çekin …, …, …, …, …, …, …, … gibi isimli şahıslarca tahsil edildiği, yine aynı şekilde dava dışı … tarafından toplam 168.000,00 TL’lik çeklerin de yine 3. Şahıslar …, …, …, …, … vs gibi farklı şahıslar tarafından çekildiğinin rapor edildiği ve nihai olarak huzurdaki davaya konu ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında davalı tarafça davacı aleyhine başlatılmış olan icra takibinin iptaline veya devamına yönelik kararların mahkemenin takdirinde olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, ibraz edilen deliller, icra takip dosyası, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu ibraz edilen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tarafça davacı ile davalı … arasında süreklilik arz eden bir şekilde tüketim ödüncüne konu para alışverişleri gerçekleştirdikleri, bunların çoğunluğunun davacı tarafından bir kısmının da ifa yardımcısı sıfatıyla … ve … tarafından yapılmak suretiyle alınan borç paraların iade edildiği ancak buna rağmen davalı …’in alınan borç paraların teminatı olarak aldığı bonolardan 300.000 TL bedelli bononun …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine konu edildiği belirtilerek söz konusu bono sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ve takibin iptali hususunda dava açılmış ise de davacı … tarafından gönderildiği iddia olunan paraların dava dışı …’a gönderildiği, yine davacının …’den aldığını iddia ettiği, bir kısım paraların da …hesabından davacıya geldiği, ayrıca yapıldığı iddia edilen para transferleri ve çek alışverişlerinin genellikle davada hiç taraf olmayan 3. Şahıslar üzerinden yapıldığı, gönderilen paralar ve alınıp verilen çeklerin davalı … ile bağlantısının kurulamadığı gibi ödendiği iddia olunan paraların pek çok büyük kısmının davaya konu borçlu olmadığının tespiti ve takibin iptali talep edilen 27/09/2016 tanzim tarihli, 15/11/2016 vade tarihli, 300.000,00 TL’lik bononun tanzim ve vade tarihinden önce olduğu, dolayısıyla ödendiği belirtilen bu paraların davalının hamili olduğu bono sebebiyle ödendiği hususunun ispatlanamadığı, bono, çek gibi kıymetli evrakın sebepten mücerret oldukları, bunlar için yapılan ödemelerin de açıkça bu bono ve çek için yapıldığı iddiasının ispatlanması gerektiği, davacı tarafça yada onun adına ifa yardımcıları tarafından yapıldığı ileri sürülen ödeme kayıtları, makbuzlar yada çeklerin söz konusu davaya konu senet için yapıldığının ispatlanamadığı, sunulan belgelerin ispata muhtaç kaldığı, davacı tarafın senede konu borcun bulunmadığı yada ödendiğine ilişkin yazılı belge ibraz edemediği, davacının delil listesinde açıkça yemin deliline dayanmamış olması sebebiyle yemin delilinin hatırlatılamadığı, bu kapsamda davacının davasının sabit olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereği alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 5.194,63 TL’den mahsubu ile bakiye 5.140,23 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereği hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/07/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır