Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/642 E. 2019/882 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1204
KARAR NO: 2019/886

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 08/04/2013
KARAR TARİHİ: 14/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/03/2012 tarihinde müvekkilinin yaya olarak karşıya geçerken , davalı … , sevk ve idaresindeki …plakalı araç ile trafik ışıklarına da çok yakın bir mesafede olmasına rağmen hızını kesmeyerek müvekkiline çarptığı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin çeşitli bölgelerinden yaralandığı ve sağ kolunda omzunda platin takılmak zorunda kalındığını, vücudunda çeşitli yerlerinde sabit izler kaldığını beyanla huzurdaki maddi ve manevi tazminat davasını açmıştır.
(2)Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde sakatlık nedeniyle tazminat talebinde bulunduğu, ancak bu talebe ilişkin hiç bir miktar belirlenmediği. HMK 107/1 gereğince davanın açıldığı tarihte alacağın miktarının yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde , alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davasını açabileceği beyanla davanın reddini talep etmiştir.
(3)Diğer davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın işleten sıfatı bulunmadığını, müvekkilinin uzun yıllardır Almanya da çalıştığı birikimleri ve ailesinin katkıları neticesinde ticari taksi plakasını aldığını, aracı bu işleri yapan esnafa bir yıllığına kiraladığını, kiraya verilen ticari taksinin sadece ruhsatının kendi üzerinde olduğunu ve ay sonunda da kirasını aldığını, müvekkilinin bu davada taraf olamayacağını beyanla davanın husumet yokluğundan reddini talep etmiştir.

(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup, davalı … şirketinden sigorta poliçeleri özel ve genel şartları ile hasar dosyası, davacının tedavi gördüğü hastanelerden tıbbı belgeler celpedilmiş, Adli Tıp Kurumundan kusur ve maluliyet oranının tespiti ilişkin raporlar alınmış, ceza dosyası uyap üzerinden celp olunmuş, tarafların sosyal ve ekonomik durumu celp olunmuş, davacı tanıkları dinlenmiştir.
(2)Tanık … beyanında; “olay sonrası davacı omzunda ve belinden yaralandı, bu yaralanma sebebiyle şuanda halen evde bir tepsi taşıma dahi yapamamaktadır, ihtiyaçlarını kendisi zorlanarak görmektedir, öncesinde çok neşeli bir insandı, kaza sonrasında evden işe işden eve giden dışarı çıkmak istemeyen birisi oldu. Kaza öncesinde … da muhasebe bölümende çalışıyordu ancak şuanda yine … da kasiyer olarak çalışıyor, kolunu omuz hizasına kadar kaldırabiliyor, eskisi kadar koşturamadığı ve dosya indirip kaldıramadığı için kasiyer olarak çalıştırıldığını düşünüyorum, kaza sonrasında bir hafta ameliyat edilmeksizin yoğun bakımda bekledi, burada çok acı çekti, kendisine ağrı kesici verilmedi, ameliyat edildikten sonra 1,5 ay yatalak şekilde bakıma muhtaçtı, altına bez bağlıyorduk, sonra tuvalete gidip gelmeye başladı, anacak 3 ay boyunca çalışamadı diyeceklerim bundan ibarettir ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
(3)Maluliyet oranının tespiti bakımından dosya …Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, Adli Tıp Kurumunun 15/05/2015 tarihli raporunda özetle; …kızı … doğumlu …’ın 20/03/2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası kazasına bağlı gelişen arızası, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 VII (2Aa………30)A %34 x 1/6 = 5,6, E cetveline göre % 4,3 (dörtnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin 20/03/2012 tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
(4) Kusur durumunun araştırılması bakımından dosya İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, Adli Tıp Kurumunun 06/04/2018 tarihli raporunda özetle; davalı sürücü …’ın %20 oranında, davacı … Parlak’ın ise %80 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
(5)Aktüer hesabı yapılmak üzere dosya bilirkişi …’ye tevdi olunun, bilirkişice tanzim edilen 17/10/2018 tarihli raporda özetle; 20/03/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanarak % 4,3 oranında beden gücü kaybına uğrayan Menekşe Parlak’ın davacının, 20/06/2012 ile 20/07/2012 tarihleri arası geçen 1 aylık geçiri iş göremezlik zararı davalının % 20 kusuru nispetinde 145,38 TL olduğu, davacının sürekli iş göremezlik tazminatının sürücünün % 20 kusura nispetinde 6.489,37 TL olduğu, davalı …ye davadan önce başvuru olmaması nedeniyle dava tarihinde, diğer davalıların ise haksız fiil tarihi o!an 20/03/2012 tarihinde temerrüde düştüğünün belirlendiği, davacının yaptığını beyan ettiği tedavi giderlerinin belgesinin dosya içinde bulunmaması nedeniyle bu yönde bir hesaplama yapılamadığı, ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zarar talebi yönünden; davacıya ait bordroların incelenmesinde davacının kaza öncesinde ve kaza sonrasında asgari ücret düzeyinde maaş almakta olduğu, tedavilerinin sonlanmasında sonraki çalışmalarında da yine asgari ücretten maaşını almaya devam etmesi nedeniyle bu yönde bir hesaplama yapılamadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.

(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle meydana geldiği iddia olunan maluliyet zararının ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Maddi tazminat istemine yönelik olarak taraflar arasında sulh sağlanmış olmakla uyuşmazlık konusuz kalmıştır.
Davalılardan …Vekili müvekkilinin aracın işleteni olmadığını savunmuştur. Konuyla ilgili ispat külfetinin bizzat bu iddiayı ortaya koyan davalıya ait olduğu açıktır. Lakin dosya kapsamı incelendiğinde davanın geldiği aşama ve geçirdiği safahata rağmen bu beyanı destekler mahiyette dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı anlaşılmıştır. 02/11/2018 tarihli dilekçesi ekinde evrak olduğunu beyan ettiği halde uzun süreli kira ilişkisi bulunduğuna dair beyanına dayanak olarak dosyaya delil sunmadığı görülmektedir. İddianın ispatına yönelik delil sunma süresi dahilinde dosyaya hiçbir belge sunulmadığından beyana itibar edilemeyeceği anlaşılmıştır. İşleten ve araç sürücüsü sıfatlarıyla davalıların manevi tazminata yönelik sorumlu tutulmaları gerektiği açıktır.
6098 Sayılı TBK 56-(1) maddesi uyarınca; davacının manevi tazminat istemi yönünden yapılan değerlendirme kapsamında ise haksız fiile konu eylemin ağırlığı, celbolunan sosyal ve mali durum araştırma raporları, kaza nedeniyle davacıda oluşan kalıcı maluliyet durumu yanında tarafların kusur durumları, manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılmaması ilkesi yanında manevi olarak zarar görenin zararınında dindirme niteliğindeki özelliği de dikkate alınmak suretiyle takdir edilen 4.000 TL manevi tazminatın davalılar …Ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine fazlaya dair istemin ise reddine karar verilmesi gerektiğinin takdiriyle neticeden aşağıdaki karar tesis edilmiştir.

(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1) Maddi tazminat istemi yönünden taraflar arasında sulh sağlandığından esasa dair ayrıca KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
(2)Manevi tazminat isteminin talep edilen her iki davalı yönünden KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
4.000,00-TL manevi tazminatın 20/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’tan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
(3)(Manevi tazminat istemi yönünden) Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 273,24 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 110,35 TL harçtan mahsubu ile bakiye 162,89 TL harcın davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(4)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10-(1) maddesi uyarınca 480 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(5)Davalılar … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10-(2) maddesi hükmünce 480 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,
(6)Sulh sağlanmış olması yönünden maddi tazminata ilişkin sigorta şirketi ile davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
(7))Sulh sağlanmış olması yönünden maddi tazminata ilişkin sigorta şirketleri ile davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
(8)Diğer davalılar tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(9)Manevi tazminat yönünden davacı tarafından yapılan; 110,35 TL peşin harç, 24,30 TL başvuru harcı, 3,75 TL vekalet harcı, 610,25 TL ATK Muayyene ve rapor giderinden oluşan toplam 758,65 TL yargılama masrafından davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 101,15 TL yargılama masrafının davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
(10)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı kanunun 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır