Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/582 E. 2019/583 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/380
KARAR NO: 2019/553

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/05/2018
KARAR TARİHİ: 27/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin otel, restoran, cafe ve benzeri işletmelere mutfak ve servis malzemeleri satışı yapan bir firma olup davalının davacı şirketten 27.743,45 TL tutarında mal sipariş ettiğini, ödemenin malların tesliminden önce, en geç malların tesliminde tamamı ödenecek şekilde yapılacağının kararlaştırıldığını, davalı firmanın 20-21-22-23 Haziran 2017 tarihlerinde toplamda 21.600 TL kısmi ödeme yaptığını, davacı şirketin 30/06/2017 tarihinde davalıya satmış olduğu malları fatura karşılığında teslim ettiğini fakat malların bedelinden bakiye kalan 6.143,65 TL ile davacı firmanın davalıya verdiği 17/11/2017 tarihli 755,13 TL tutarındaki hizmete ilişkin olmak üzere toplam 7.229,10 TL.lik borcun ödenmediğini, bunun üzerine 25/12/2017 tarihinde İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını beyanla itirazın iptaline vaki huzurdaki davayı ikame etmiştir.
(2)Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş ancak davaya cevap vermemiş duruşmalara katılmamıştır.

II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp olunmuştur.
(2)Taraflar arasındaki uyuşmazlığın tespiti bakımından dosya mali müşavir bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 05/02/2019 tarihli raporda özetle; davacı tarafça incelemeye sunulan 2017 yılına ait ticari defterlerin usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı yana düzenlenen cari hesaba konu faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, dosyaya sunulu olan faturanın usulüne uygun olarak düzenlendiği, faturaya konu muhteviyatı malların davalı yana sevk irsaliyeleri ile teslim edildiği, teslim alan kişinin ismi (…) ve imzasının bulunduğu, 17/11/2017 tarihinde davacı tarafından davalıya düzenlenen vade farkı faturasının da …Kargo ile davalı adresinde bulunan …’a teslim edildiği, davalı yandan ürünlerni teslimatından önce avans niteliğinde 21.600 TL kasa tahsilatı yapıldığı, ürün teslimatından sonra bakiye alacağın kaldığı, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yandan 25/12/2017 takip tarihi itibarı ile 6.898,58 TL cari hesap alacağının olduğu, davalı yan tarafından ticari defterler sunulmadığından taraflar arasındaki cari hesap farklılıklarının tespit edilemediği, taraflar arasında düzenlenen bir sözleşmeye ve davalıyı temerrüde düşürecek bir belgeye dosya içeriğinde rastlanmadığından icra takip tarihine kadar işlemiş faiz hesabının yapılmadığı, davacı yan lehine karar alınması durumunda davacının … Sayılı Yasaya istinaden icra takip tarihi olan 25/12/2017 tarihinden itibaren alacaklarına …Sayılı Kanuna göre değişen oranlarda 31/12/2018 tarihine kadar yıllık %10,75, 01/01/2019 tarihinden sonra %21,25 temerrüt faizi talep edebileceği ve bu tutarın 1.161,47 TL olarak hesaplandığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(3)Bilirkişi raporu taraflara tebliğ olunmuş, davacı vekili bilirkişi raporu karşı beyan dilekçesi sunmuş, dosya hakimliğimizce vade farkı alacağına yönelik ayrıca inceleme yapılmak üzere re’sen ek rapor alınmak üzere bilirkişiye tevdi edilerek takip konusu edilen 755,13 TL.lik fatura vade farkına yönelik olarak kesilmiş olup hizmet faturası şeklinde talep edilmekle vade farkı faturası düzenlenmesini gerektiren somut bir unsurun bulunup bulunmadığı, işbu faturanın neye dayanak düzenlendiğinin tespitine ilişkin rapor sunulması istenmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 11/06/2019 tarihli ek raporda özetle; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararlarına göre, davacının davalıya veda farkı düzenleme şartlarının oluşmadığı, taraflar arasında sözleşme düzenlenmemiş olup, taraflar arasında süre gelen vade farkı faturası düzenlenmesi uygulamasının da söz konusu olmadığı, sadece teslim edilen ürünlere ilişkin düzenlenen faturalarda gecikmelerde aylık %5 vade farkı uygulanacağının belirtildiği, bu nedenle davacı tarafından davalıya düzenlenen 755,13 TL vade farkı bedelini dava yanın talep edemeyeceği kanaati oluştuğu, davacının incelenen ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi itibarı ile 6.898,58 TL cari hesap alacağı olduğunun tespit edildiği, ancak 755,13 TL.lik vade farkı faturası düşüm yapıldığında davacının takip tarihi itibarı ile alacağının 6.143,45 TL kabul edilmesi gerektiği, taraflar arasında düzenlenen bir sözleşmeye ve davalıyı temerrüde düşürecek bir belgeye dosya içeriğinde rastlanmadığından icra takip tarihine kadar işlemiş faiz hesabının yapılmadığı, davacı yan lehine karar alınması durumunda davacının 3095 Sayılı Yasaya istinaden icra takip tarihi olan 25/12/2017 tarihinden itibaren 6.143,45 TL alacağına 3095 Sayılı Kanuna göre değişen oranlarda 31/12/2018 tarihine kadar yıllık %10,75, 01/01/2019 tarihinden sonra %21,25 temerrüt faizi talep edebileceği ve bu tutarın 1.252,21 TL olarak hesaplandığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.

(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine yöneliktir.
Taraflar tacir olup davacı tarafından delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir.
Takip dayanağı faturalar hizmet bedeli ve vade farkı kapsamında davacı tarafça davalı adına tanzim edilmiştir. Davacı defterlerinin fatura kayıtlarını tevsik etmesi davanın kabulü için tek başına yeterli olmamakla birlikte takip konusu faturaların davalıya teslim edildiğinin ya da mal veya hizmet sunumunun gerçekleştiğinin ayrıca ispatı lazımdır. Fiyat farkı başlığıyla düzenlenen 755,13 TL’lik faturanın tahsil istemi, taraflar arasında yazılı sözleşme olmaması ve fiyat farkı uygulamasına temel olacak şekilde süregelen bir ticari ilişki bulunduğunun kanıtlanamaması sebebiyle haklı görülmemiştir. Bu konuda bilirkişi ek raporunda yapılan tespit doğrudur. Öte yandan takip dayanağı diğer faturalar muhteviyatı ürünlerin davacı yana sevk irsaliyesiyle kargo yoluyla adresinde teslim edildiği ve TTK 18 ve 21-(2) maddelerince geçerli nitelikte itiraza uğramadıkları keza açıkça tespit edildiğinden vade farkı faturası hariç diğer takip konusu faturalar ile 6102 Sayılı TTK 1530-(4) maddesi dahilinde hesaplanan takip öncesi işlemiş faiz alacağı (talep miktarı esas alınarak) üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Fatura alacağı kapsamındaki miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının İstanbul … İcra Müd.’nün … E. Sayılı dosyasına vaki itirazın kısmen iptaliyle takibin 6.143,45-TL asıl alacak, 330,52-TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.473,97-TL üzerinden asıl alacak miktarı olan 6.143,45-TL’ye takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin kaldığı yerden devamına, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
(2)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.294,79-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 442,23 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 123,46 TL harçtan mahsubu ile bakiye 318,77 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
(4)Davacı tarafından yapılan; 123,46 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 750 TL bilirkişi ücreti, 88,50 TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.003,06 TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 898,28 TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
(5)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(6)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”