Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/58 E. 2023/48 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/58 Esas
KARAR NO:2023/48

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/01/2018
KARAR TARİHİ:19/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket yetkilisi …’in 19.06.2017 günü saat 19:30 sıralarında kendisine ait … plaka sayılı araç ile … Mahallesi … – … Caddesi üzerinde bulunan … Restorana gittiğini, aracını ismini bilmediği vale yetkililerine anahtarı ile birlikte teslim ettiğini, aracın alınmasını takiben eve doğru giderken aracın sol arka camının kırılmış olduğunu görünce hırsızlık olduğunu tahmin ettiğini ve araçta yaptığı inceleme neticesinde aracın bagajında bulunan çantasının bulunmadığını fark ettiğini, çantanın içinde kendisine ait ehliyet, pasaport başta olmak üzere yetkilisi ve sahibi olduğu şirketlere ait boş çek yaprakları ve bir kısım müşteri çekleri, şirket kaşesi ve imza sirkülerinin çalındığını, …’in … Restorana giderek durumu izah ettiğini ve en yakın polis karakolu olan … Polis Merkezine giderek hırsızlık olayını bildirdiğini ve ilgililerden şikayetçi olduğunu, aynı gün karakolda aynı şekilde araç camlarının kırılarak hırsızlığa uğramış 6-7 kişinin daha bulunduğunu, olayla ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu ve 2017/… Soruşturma sayılı dosya ile soruşturma başlatıldığını, çalınan çeklerin listesinin savcılık dosyasına verildiğini, davaya ve icraya konu olan … A.Ş. ye ait … … Şubesi tarafından verilen … seri numaralı çekin de çalınan çekler arasında olduğunu, çalınan bu çeklerin hırsızlar tarafından doldurulup piyasaya sürüldüğünü, bu çekin 15.12.2017 keşide tarihli ve 32.000,00-TL bedelli olarak sahte imza ile düzenlenip piyasaya sürüldüğünü, bankaya ibraz edilen çeklerin hırsızlık ürünü olduğunu, keşideci kısmındaki imzanın müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını ve müvekkili firma tarafından düzenlenmediğini, çekteki imzaya ayrıca itiraz ettiklerini, çekin lehtarı olan … … İnşaat firması ile müvekkili şirketin hiçbir şekilde ticaretinin olmadığını, tarafların ticari defterlerinin incelendiğinde bu durumun ortaya çıkacağını, bankaya ibraz edilen çeklerin hırsızlık ürünü olduğunu, keşideci kısmındaki imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmadığını, firma tarafından düzenlenmediğini, çekteki imzaya ayrıca itiraz ettiklerini, hırsızlık suçuna konu çeklerin piyasaya sürülmesi ile davacı firmaya başlatılacak takiplerde davacı firmanın telafisi mümkün olmayan zarara uğrayacağını, bu nedenle çekler için ihtiyati tedbir kararının verilmesi gerektiğini beyanla 15.12.2017 keşide tarihli, 32.000,00-TL tutarlı çekten dolayı, çekteki imzanın firmaya ait olmaması nedeni ile davanın kabulü ve borçlu olmadıklarının tespitini, çekin istirdadını, kötü niyetli davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, çeklerin kayboluş ve çalınış şekillerine dair iddialarının samimi, inandırıcı olmadığını ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının boş ve dolu çeklerini aracın bagajında saklamasının basiretli iş adamı davranışına uygun düşmediğini, iftar saatinde lokantaya oturan davacının 23:30 sıralarında lokantadan ayrılmasının inandırıcı olmadığını, ayrıca dava tarihinin de davaya konu çekin tarihinden sonra olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … – … … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketlerin hiçbirinin merkez adresinin İstanbul olmadığını, müvekkilinin adresinin Balıkesir olması nedeniyle yetki itirazlarının olduğunu, davanın … aleyhine açıldığını, bu nedenle husumet itirazlarının olduğunu, …’in bir firma ismi olduğunu, …’nın ise bu firmanın sahibi olduğunu, müvekkilinin boya ve inşaat malzemesi satışı ile uğraştığını, diğer davalı … Mühendislik Mimarlık…’a boya ve inşaat malzemesi sattığını ve dava konusu çeki aldığını, bu nedenle müvekkilinin davacı şirketin keşide ettiği çeki elinde bulunduran iyi niyetli bir hamil olduğunu ve davacı şirketin çeki çaldırdığını bilmediği gibi kendisinden inşaat malzemeleri alan…’un bu çeki … Ltd. Şti. den ciro yolu ile aldığı için araştırma gereği duymadığını, davalının dava konusu çeki mal karşılığı verdiğini beyanla davanın öncelikle usul ve esas yönünden reddini, dava konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Plastik ve İnş. Malzemeleri Nak. San. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin adresinin … olduğunu, davanın …’de açılması gerektiğini, bu nedenle yetki itirazlarının olduğunu, davaya konu çekin … Yapı Malz. Paz. San ve Tic. Ltd. Şti. tarafından verildiğini, davacı tarafından bu şirkete dava yönlendirilmediğini, söz konusu çekin müvekkili tarafından en son ciranta olarak tahsil için bankaya ibraz edildiğini, çekin üzerinde tedbir olması nedeniyle yazdırılamadığını, dolayısı ile müvekkilinin bu çeki ticari ilişkisi olan ve kendisinden önceki ciranta … Yapı Malz. Paz. San ve Tic. Ltd. Şti.’nden tahsil ettiğini, müvekkilinin, davacı ve diğer davalıları tanımadığını ve ticari ilişkisinin bulunmadığını, sadece kendisinden önceki ciranta olan … Yapı Malz. Paz. San ve Tic. Ltd. Şti. ile ticari ilişkisinin bulunduğunu, bu nedenle davanın husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, ayrıca müvekkilinin çekin çalıntı olduğunu bilemeyeceğini ve hukuken bu durumdan sorumlu tutulamayacağını, davacının basiretli bir iş adamı gibi hareket etmediğini, şirkete ait özel evrakları olan aracını valeye teslim ettiğini ve şirkete ait özel evrakları aracında tutarak iyiniyetli 3. kişileri mağdur edebileceğini düşünmediğini beyanla, davanın husumet yönünden reddini, davanın kötü niyetle açılması nedeniyle dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı … Hiz. Gıd. İnş. Tem. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; ticaret sicil kayıtları, davacı şirket yetkilisi …’e ait ıslak imzalı bir takım belge ve evrak asılları, … Anonim Şirketi … Şubesi’ne ait … seri numaralı, 15/12/2017 keşide tarihli, 32.000,00-TL bedelli çek aslı, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/… Soruşturma sayılı dosyası, mahkememizce alınan davacı şirket yetkilisi …’e ait imza ve yazı örnekleri, ticari defter ve kayıtlar mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya grafolog bilirkişi …’a tevdii edilerek, davacıya ait yazı ve imza örneklerini içeren belge asıllarının incelenmesi suretiyle, söz konusu imza örnekleri ile davaya konu çekteki imzanın karşılaştırılak imzaların davacının eli ürünü olup olmadığı hususunun tespiti ile rapor tanzimi istenmiş, grafolog bilirkişi … 27/02/2021 havale tarihli bilirkişi raporu ile; dava konusu çek aslının ön yüzündeki keşide imzası ile davacı …’e ait mevcut imza örnekleri karşılaştırıldığında; davaya konu çekteki imzanın eliptik biçim ile başlamadığı, davacıya ait imzaların “A” harfi başladığı, davaya konu çekteki imzada kalem kaldırma hareketinin yapılmadığı, davacıya ait imzalarda kalem kaldırma hareketi yapıldığı, davaya konu çekteki imzada grama örgüsü kullanıldığı, davacıya ait imzalarda grama örgüsü bulunmadığı, davaya konu çekteki imzada harf ögesi kullanımının mevcut olmadığı, davacıya ait imzalarda harf ögeleri kullanım alışkanlığı olduğu, davaya konu çekteki imzada keşide çizgisi bulunmadığı, davacıya ait imzalarda keşide çizgisi bulunduğu, davaya konu çekteki imzanın bitiş, şekil ve konumları, işleklik dereceleri ve imzanın yatay eğimde olduğu, davacıya ait imzaların ise sağa yukarı eğimde olduğu, davaya konu çekteki imza ile davacıya ait imzalar arasında hız ve baskı dereceleri gibi grafolojik tanı unsurları itibari ile uygunluk veya benzerlikler bulunmadığı, sonuç olarak, davaya konu … Anonim Şirketi … Şubesi’ne ait … seri numaralı, 15/12/2017 keşide tarihli, 32.000,00-TL bedelli çek aslının ön yüzünde davacı şirket yetkilisi adına atfen atılan keşide imzasının mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı …’in eli ürünü olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, mali müşavir …ye tevdii edilen dosyada tanzim olunan 18/10/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının kendi lehine delil niteliği taşıyan ticari defter ve kayıtları ile vergi dairesine bildirimi yapılan 2017 yılına ait tüm BA formlarının incelenmesinde, ne yevmiye defterinde bulunan satıcılar hesabında ne de vergi dairesine verilen BA formlarında davalıların hiçbirinin kaydına rastlanmadığı ve davacının, davalılardan mal veya hizmet alımında bulunduğuna dair herhangi bir bulgu olmadığı, ayrıca dava konusu çekin üzerindeki keşideci imzasının davacı firma yetkililerine ait olmadığının mahkemece grafolog bilirkişiden aldırılan rapor ile tespit edildiği, sonuç olarak, davacının ne lehtar … Eğitim Hizmetleri Gıda İnş. Tem. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile ne de cirantalar ile ticari ilişkisi bulunduğuna dair herhangi bir bulguya rastlanılmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; sahtecilik iddiasına dayalı menfi tespit ve istirdat davasıdır.
Davacı, davaya konu … Anonim Şirketi … Şubesi’ne ait … seri numaralı, 15/12/2017 keşide tarihli, 32.000,00-TL bedelli çek üzerindeki keşideci imzasının kendisine ait olmadığından bahisle işbu çek yönünden davalılara borçlu olmadığının tespiti ile çekin istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından bildirilen resmi kurumlardan davacı şirket yetkilisi …’e ait ıslak imzalı belge asılları getirtilmiş, mahkememizce davacı şirket yetkilisinin imza ve yazı örnekleri alınmış, davaya konu … Anonim Şirketi … Şubesi’ne ait … seri numaralı, 15/12/2017 keşide tarihli, 32.000,00-TL bedelli çek aslı getirtilmiştir. Davacıya ait yazı ve imza örneklerini içeren belge asıllarının incelenmesi suretiyle, söz konusu imza örnekleri ile davaya konu çekteki imzanın karşılaştırılak imzaların davacının eli ürünü olup olmadığı hususunun tespiti için mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören bilirkişi rapora göre, davaya konu çek aslının ön yüzündeki keşideci imzası ile davacı …’e ait mevcut imza örnekleri karşılaştırıldığında; davaya konu … Anonim Şirketi … Şubesi’ne ait … seri numaralı, 15/12/2017 keşide tarihli, 32.000,00-TL bedelli çek aslının ön yüzünde davacı şirket yetkilisi adına atfen atılan keşide imzasının mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı şirket yetkilisi …’in eli ürünü olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davaya konu çek incelendiğinde; … Anonim Şirketi’ne ait 15/12/2017 tarihli, keşidecisi …, sırasıyla 1. cirantanın … Eğitim Hiz. Gıd. İnş Tem. San. ve Tic. Ltd. Şti, 2. Ciranta … Mimarlık- …, 3. Ciranta …- … …, hamili … Plastik ve İnşaat Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti olan 32.000,00-TL bedelli çekte davacının keşideci, davalılardan … Eğitim Hiz. Gıd. İnş Tem. San. ve Tic. Ltd. Şti, … Mimarlık- …, …- … …’nin ciranta, davalı … Plastik ve İnşaat Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti’nin ise hamil konumunda olduğu anlaşılmıştır.
Senede karşı mutlak defiler, senet hamili olan herkese karşı ileri sürülebilir. Gerek doktrinde ve gerekse uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması” “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış bulunması” vb. defiler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup, her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. Borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde imzaya ilişkin iddiası mutlak def’idir. “Senetteki imzanın inkarı halinde, imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükü belgeyi elinde bulunduran senet alacaklısına aittir. İmzada sahtecilik iddiası kambiyo senetlerinde mutlak defi olup, lehdar ve ciro yolu ile hamil olan cirantalara ve son hamile karşı ileri sürülebilir…” (Yargıtay 11. HD 2020/5093 E. 2021/5318 K.)
Somut olayda davacının imza itirazına binaen davacının imza örneklerinin bulunduğu kurumlardan gerekli evraklar celp edilmiş ve davaya konu çeklerin üzerinde imza incelemesi yaptırılmış, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu aldırılan ve mahkememizce de kabul ve itibar gören bilirkişi raporuna göre de, dava konusu çekteki imzanın davacı şirket yetkilisinin elinin ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda çekte sahtecilik iddiası mutlak defi olarak herkese karşı sürülebileceğinden, ispat yükünün çekteki imzanın davacıya ait olduğunu iddia eden tarafa ait olacağı açık olup, davalılarca senet altındaki imzanın davacıya ait olduğu kanıtlanamamıştır. Mahkememizce mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan incelemeler neticesinde davacını kendi lehine delil niteliği taşıyan ticari defter ve kayıtları ile vergi dairesine bildirimi yapılan 2017 yılına ait tüm BA formlarının incelenmesinde, davacının, davalılardan mal veya hizmet alımında bulunmadığı, davacının çekteki cirantalarla ve hamille arasında ticari ilişkisi bulunmadığı tespit edilmiştir. Sonuç itibariyle kambiyo senetlerinin üzerindeki imzanın sahteliğinin mutlak defi olması ve davacı kendi imzasının sahteliğine dayandığından mutlak defi niteliğindeki iddiasını herkese karşı ileri sürülebileceği anlaşıldığından davaya konu çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığına dair bilirkişi tespiti karşısında davacının davalılara davaya konu çekten dolayı borçlu kabul edilemeyeceği kanaatine ulaşılmış ve davacının menfi tespit talebi yönünden yapılan değerlendirmede; davacının, dava konusu … Anonim Şirketi … Şubesi’nin … seri numaralı, 15/12/2017 keşide tarihli, 32.000,00-TL bedelli çekten dolayı davalılar … Eğitim Hiz. Gıd. İnş. Tem. San. ve Tic. Ltd. Şti, …, … – … ve İnşaat Malzemeleri Nak. San. Tic. Ltd. Şti.’ne borçlu olmadığının tespitine dair karar verilmiştir.
Davacının istirdat talebi yönünden yapılan değerlendirmede; davanın konusunu oluşturan çekteki ciro silsilesi incelendiğinde ciro silsilesinde şeklen kopukluk olmadığı, her ne kadar davacı şirket yetkilisinin çekte imzası sahte olsa da lehtar … Eğitim Hiz. Gıd. İnş Tem. San. ve Tic. Ltd. Şti’den sonraki cirantaların aralarında ilişkinin mevcut olduğu, davalıların sunmuş olduğu cevap dilekçelerinde kendilerinden önce gelen cirantalarla olan ticari ilişki kapsamında çekin alındığını beyan ettikleri, çekin kambiyo vasfının devam ettiği dikkate alınarak TTK hükümleri gereği davacının istirdat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava açılırken davacı tarafça tedbir kararı verilmesinin talep edildiği, mahkememizin 29/01/2018 tarihli tensip tutanağı ile davacının tedbir talebinin kabul edildiği ve İİK 72. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verildiği, İİK 72/3. maddesinde: ”Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. ” hükmünün havi olduğu ancak somut olayda davacı aleyhine yapılmış bir icra takibi bulunmadığı, davacı vekilinin mahkememiz dosyasına sunduğu 06/04/2022 havale tarihli beyan dilekçesi ile de davaya konu çek ile ilgili olarak 06/04/2022 tarihi itibariyle davacı aleyhine herhangi bir icra takibi başlatılmadığı ve kendilerince herhangi bir ödeme yapılmadığı yönündeki beyanı ile, mahkememizce verilen tedbir kararı uygulanmadığı, icra takibi yapılmadığı anlaşıldığından şartları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE;
(1)Dava konusu … Anonim Şirketi … Şubesi’nin … seri numaralı, 15/12/2017 keşide tarihli, 32.000,00-TL bedelli çekten dolayı davalılar … Eğitim Hiz. Gıd. İnş. Tem. San. ve Tic. Ltd. Şti, …, … – … ve İnşaat Malzemeleri Nak. San. Tic. Ltd. Şti.’ne borçlu olmadığının tespitine,
(2)Davacının istirdat talebinin reddine,
(3)Şartları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin reddine,
(4)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 2.185,92‬-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 546,48-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 1.639,44‬-TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(5)Davacı tarafından yapılan; 35,90-TL başvuru harcı, 546,48-TL peşin harç, 1.700,00-TL bilirkişi ücreti, 707,85‬-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 2.990,23‬-TL yargılama masrafının davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(6)Davalılar tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(7)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 9.200,00-TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
(8)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/01/2023

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.