Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/572 E. 2020/515 K. 28.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/572
KARAR NO: 2020/515

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/06/2018
KARAR TARİHİ :28/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlunun yetki itirazının hukuken kabul edilemez olduğu, her ne kadar … İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu belirtilmiş ise de, yetki itirazının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğu, İcra takibine konu borcun para borcu olduğunu, HMK. 10 maddesi ve TBK.89 maddesi uyarınca alacaklı konumdaki davacının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde icra takibi başlatılmasının usul ve yasya uygun olduğu, diğer yandan taraflar arasında imzalanan “… Ürünleri için Yetkili Eczane Sözleşmesinin 12 maddesinde; taraflar arasındaki her türlü uyuşmazlıklarda İstanbul (Merkez) Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu düzenlediği, açıklamalar ve yargıtay yerleşik kararları gereğince davalının yerki itirazının yerinde olmadığı ve reddi gerektiğini, davalı/borçlunun borç ve ferilerine ilişkin ileri sürdüğü itirazlarının da haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı/borçlu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından başlatılan 28.468.33 TL’lik fatura alacağına yapmış olduğu itirazda, ödeme emri ekinde alacağın dayanağı belgenin gönderilmediğini, tebliğ zarfı üzerinde belgeden bahsedilmediğini, her ne kadar ticari alacaktan bahsedilmiş ise de alacaklı şirket ile önceye dayalı bir ticari ilişkiden dolayı borç bulunduğu ve bu borcun 27/10/2016 tarihli 1.301.40 TL’lik fatura borcu olduğu ve ödendiğini, bundan başka ticari bir ilişki olmadığını, muhasebe kayıtlarında da alacaklının fatura kaydı olmadığından borca ve ferilere 19/12/2017 tarihinde haksız olarak itirazda bulunduğunu, davalı/borçlu tarafından ileri sürülen itirazın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olup, kabul edilmediğini, davalı/borçlunun davacı şirketten 28/09/2016 tarihinde 28.468.33 TL tutarında ürün satın aldığını, fatura karşılığı tutarın vade tarihi geçmiş olmasına rağmen ödenmediğini, faturaya konu ürünlerin 30/09/2016 tarihinde … aracılığı ile davalı/borçluya teslim edildiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkide toplamda 28.468,33 TL’nin davacıya ödenmesi gerektiğini, davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelemesi ile durumun ortaya çıkacağını belirterek dava konusu alacağın likit olduğu ve davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle davalı aleyhine % 20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesi talep edildiğini belirterek … İcra Müdürlüğünün … E Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde açıklandığının likit bir borç, götürülecek borç iddiasının hukuki bir temeli bulunmadığından aksine, icra takibinin ve davanın da yetkisiz İcra Dairesi ve mahkemede açıldığından yetki itirazında bulunulduğunu ve yetkisizlik nedeniyle davanın reddi talep edildiğini, yetki itirazının Kabul edilmemesi halinde, davanın esasına yönelik olarak ödeme emrinde borcun kaynağı olarak faturadan bahsedilmediğini sadece 07/12/2017 tarihli 28.468,33 TL tutarlı ticari alacak belirtmesi yapıldığını, dava dilekçesinde ise faturadan bahsedildiğini ancak fatura ibraz edilmediğini, sonradan fatura ibrazını ve iddiayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla icra takibinde yer almayan bir belgeye dayalı olarak dava açılmasının mümkün olmadığını, yasal dayanağınında bulunmadığını, dava dilekçesine ekli olarak sunulan faturanın ne zaman düzenlendiği, ilgilisine gönderilip, gönderilmediği, faturada yazılı olan emtianın teslim edilip edilmediğinin belli olmadığını, davalı tarafından kabul edilmediğini, davalı ile davacı arasında hiç bir zaman hiçbir şekilde … ÜRÜNLERİ İÇİN YETKİLİ ECZANE SÖZLEŞMESİ imzalanmadığını, böyle bir anlaşma için karşı tarafla görüşülmediğini ve malı teslim almadığını, davacı, faturaya konu ürünleri … Şirketiyle davalıya gönderildiğini ve teslim edildiğini ileri sürmekte ise de, dosyadaki belgede mal gönderildiğine ve teslim edildiğine dair bir ibare yer almadığını, kaldıki belgedeki imza davalıya ait olmadığını, kime ait olduğunun da belli olmadığını, kaşelerin her zaman kolaylıkla yapılabileceğini ve kullanılabileceği Mahkemenin malumlarında olduğu, davalının 30 yıldır meslek hayatında gerek ticari örf ve adete gerekse usul ve yasalara ve diğer yazılı mevzuata aykırı iş ve eylemeler içinde olmadığını, icra takibi ve sonrasında davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davalının karşı tarafla her hangi bir sözleşme imzalamadığını, davalı ile her hangi bir mal gönderilmediğini, fiziki veya e fatura da gönderilmediğini, gönderilmiş olsa idi VUK ve ilgili mevzuat gereği karşıt mutabakat tutanağı imzalanmış olacağını belirterek öncelikle esasa girilmeden yetki itirazı nedeniyle davanın reddine haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere tayin edilecek kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası getirtilerek incelendiğinde, davacı tarafından davalı aleyhine 28.468,33 TL asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu iş bu davanın yasıl süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 31/07/2018 tarihinde UYAP sistemi üzerinden gönderilen dilekçe ile sevk irsaliyeleri dosyaya ibraz edilmiştir.
Davalı tarafça davaya konu sözleşmedeki imzaya itirazda bulunulmakla imza incelemesine esas olmak üzere davalı vekili tarafından bildirilen kurumlardan davalıya ait ıslak imzalı belge asılları getirtilmiştir.
Davacı vekiline taraflar arasında yapıldığı iddia edilen sözleşme aslını sunması ayrıca ürünlerin kargo ile teslim edildiğine ilişkin belgelerin asıllarını sunması için kesin süre verilmiş, davacı vekili sözleşme aslının davacı şirket kayıtlarından temin edilemediğini beyanla ürünlere ilişkin fatura tebliğlerinin ve sevk irsaliyelerinin … şirketinden istenilmesini, ayrıca dava konusu faturanın teslimine ilişkin davacı kayıtları üzerinde yapılan incelemede teslimle ilgili olarak … isimli şahsında isminin geçtiğini, bu kişinin davalı çalışanı olup …’dan ilgili kayıtları celbedildikten sonra bu kişinin de imza örneklerinin alınmasına ve imza örneklerinin davalı kayıtlarından celbi ile mukayesinin yapılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce SKG’dan davalının 2016 yılı öncesi ve sonrasına ait sigorta kayıtları ile … isminde çalışanı olup olmadığı hususu sorulmuş, … Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından 2015-2016-2017-2018 aylık prim hizmet belgeleri ve sigortalı …’na ait hizmet dökümü gönderilmiştir.
… Servisi A.Ş.tarafından kargo teslim belge aslı ve sistem ekran görüntüsü gönderilmiştir.
Mahkememizce Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre fotokopi üzerinden imza incelemesi yapılmasının mümkün olamaması ve davacı tarafa verilen kesin süreye rağmen sözleşme aslının sunulmaması nedeniyle imza incelemesine ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş düzenlenen 27/07/2020 tarihli raporda; davacı ticari defter kayıtlarında da tespit edildiği üzere taraflar arasında ihtilaf konusu 28.09.2016 tarihli 28.468.33 TL bedelli fatura ile davalının da kabulünde olduğu 27.10.2016 tarihli 1.301.40 TL bedelli fatura dışında her hangi bir ticari ilişki olmadığı, 27.10.2016 tarihli fatura sonrasında her hangi bir ticari ilişki bulunmadığı, davacı kayıtlarından iki fatura ile sınırlı kalan ticari ilişkide 28.09.2016 tarihli 28.468.33 TL bedelli faturadan kaynaklanan tutarda davalıdan alacaklı olduğu, dava konusu 28.09.2016 tarih 28.468.33 TL bedelli fatura davacı ticari defterlerinde kayıtlı, buna karşın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, her iki taraf ticari defterlerinin de TTK , VUK ve ilgili diğer Mevzuata göre ususle uygun olduğu ve tarafların kendi lehlerine delil niteliği taşıdığı, taraflar arasında ihtilafa konu 28.468.33 TL bedelli faturaya konu malların davalıya teslim edilip edilmediğine ilişkin olarak Kargo Taşıma şirketi olan … Servis A.Ş tarafından dosyaya sunulan Teslim Tutanağının davalı Kaşesi ve üzerinde atılı imza ile 30.09.2016 tarihinde … imzasına teslim edildiği, Kargo teslimini alan …’nun davalı çalışanı olup olmadığına ilişkin … tarafından dosyaya gönderilen Hizmet Döküm Belgesinde … olarak 03.03.2015 / 12.10.2017 tarih aralığında Davalı …’ne ait işyeri çalışanı olarak hizmet verdiği, … isminin … olarak kullanılmış olabileceği kanaatiyle , ihtilaf konusu Fatura içeriği malların 32 kg /4 koli olarak davalı adına teslim alındığının kabulü gerektiği, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 28.09.2016 tarih 28.468.33 TL bedelli e-arşiv faturanın davalıya tebliğ edildiğine ilişkin her hangi bir tespit yapılamamış olup, davacının da söz konusu faturayı davalıya tebliğ edildiğine dair her hangi bir somut belge ibraz edilemediği, davalı yanın da söz konusu fatura ilişkin TTK 23/2 maddesi gereğince her hani bir itirazına dair somut belge dosyaya sunulmadığı, taraflar arasında ihtilaf konusu olan söz konusu faturanın davalıya tebliğ veya fatura konu malların davalıya teslimi hallerinden her hangi birisinin gerçekleşmemesi hallerinde, davacının faturaya dayalı alacak talebinin yerinde olmayacağı Yargıtay içtihatları ile sabit olduğu, davacı, usulüne uygun şekilde kararlaştırılan işi yaptığını, kararlaştırılan mallan davalıya teslim ettiğini ispatla yükümlü olduğu, Yargıtay’ın bu konuda görüşünün yalnızca faturanın alacak hakkı doğurmadığı, faturayı düzenleyen tacir aradaki ilişkiyi ve malın teslimini de kanıtlaması gerektiği, taraflar arasında ihtilaf konusu Fatura konusu malların … A.Ş tarafından 30.09.2016 tarihinde … (Davalı çalışanı … ) imzasına 32 kg 4 koli olarak teslim edildiğinin kabulü halinde, davacı tarafından davalı aleyhine ….İcra Md. … E Sayılı 07.12.2017 tarihli ilamsız icra takibinde: 28/09/2016 tarihli 28.468,33 TL bedelli faturadan kaynaklı malların davalı çalışanına teslim edildiğinin kabulüyle, takip 07/12/2017 tarihi itibariyle 28.468,33 TL alacaklı olduğu, takip 07/12/2017 tarihinden itibaren işbu alacağa 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince % 9.75 ticari faiz talebinin yerinde olduğu, dava 27.06.2018 tarihi itibariyle davacının davalıdan 28.468,33 TL Asıl alacak, 1.551,32 TL İşlemiş faiz 30.019,65 TL toplam alacaklı olabileceği, tarafların diğer taleplerinin (icra inkar tazminatı vs, de dahil olmak üzere…) münhasıran Mahkememizin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Her ne kadar davalı vekilince yetki itirazında bulunulmuş ise de, takip dosyasında ve dava dosyasında taraflar arasında var olduğu iddia edilen sözleşmeye dayanılmış olması ve dava dosyasındaki talebin para alacağına yönelik olmasından dolayı davalı vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşme uyarınca yapılan satıştan kaynaklanan alacağın tahsili noktasında toplandığı, davalı tarafından sözleşmedeki imza inkar edilmiş ise de, davacı tarafça süresi içinde sözleşme aslı dosyaya sunulamadığından imza incelemesi talebinin reddine karar verilmiştir. Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Sahibi lehine delil vasfına haiz taraf ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davaya konu edilen faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmasına karşın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı tarafından davalı adına düzenlenen dava konusu faturanın davalıya tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir somut bilgi ve belge dosyaya sunulamamış ise de, 28/09/2016 tarihli 28.468,33 TL bedelli faturaya konu malların teslimi noktasında … tarafından gönderilen bilgi ve belgeler incelendiğinde, davalı kaşesi ve üzerinde atılı imza ile 30/09/2016 tarihinde … imzasına teslim edildiği, … tarafından gönderilen hizmet döküm belgesine göre 03/03/2015-12/10/2017 tarih aralığında davalı işyerinde … isimli çalışanın bulunduğu, … isminin … olarak yazılmış olmasının kargo taşıma irsaliyesi eki teslim belgesinde davalı şirket kaşesinin de bulunması nedeniyle fatura içeriği malların 32 kg/4 koli olarak davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekmiş ve davacının sübut bulan davasının kabulü ile takibin aynen devamına karar vermek gerekmiştir.
Fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın İPTALİ ile, takibin takip talebindeki kayıtlarla aynen DEVAMINA,
2-İİK.67/2 maddesi uyarınca asıl alacak miktarının %20.si oranında hesaplanan 2.314,19-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.944,67 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 343,83 TL + 142,34 TL İcra veznesine yatan olmak üzere toplam 486,17 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.458,50 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden AAÜT uyarınca 4.270,25 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 384,93 TL harç, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 250,05 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.334,98 TL yargılama masrafınının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır