Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/568 E. 2022/3 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/568 Esas
KARAR NO:2022/3

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cis. Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:25/06/2018
KARAR TARİHİ:06/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/03/2018 tarihinde ihbar olunan sürücü …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile seyir halinde iken yolun karşısına geçmek isteyen müvekkili …’ye çarpması nedeniyle yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve müvekkilinin meydana gelen kazada ağır yaralanması sonucu kısmi olarak iş göremez hale geldiğini, dava konusu trafik kazasında … plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı KTK’nın 52/1-b maddesinde belirtilen kurallara uymadığını, müvekkilinin 11/03/2010 doğum tarihli olup yargılama sonunda hesaplanacak geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının buna göre hesaplanması gerektiğini, kazaya karışan aracın sigortası davalı … Sigorta tarafından yapıldığından davalı şirketin sigorta limiti oranında sorumluluğu bulunduğunu, izah olunan nedenlerle haklı davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00-TL geçici ve 3.100,00-TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 3.600,00-TL belirsiz alacak tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davayı ve müvekkili şirketin sorumluluğunu kabul etmemekle birlikte … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … poliçe numaralı 03/07/2017 – 2018 tarihleri arasında olmak üzere zorunlu trafik sigortasıyla sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin ancak sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zararın varlığının ispat edilmesi halinde (poliçe azami teminat limitiyle sınırlı olmak üzere) maddi zarardan sorumlu olduğunu, öncelikle kusur ve maluliyet yönünden tespitlerin yapılması ardından aktüer bir bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı talebinin sağlık giderleri teminatına girdiğini ve bu teminattan da SGK.’nın sorumlu olduğunu, davacının kaza tarihinden itibaren olan faiz talebinde haksız olduğunu Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesini, izah edilen yada re’sen gözetilecek nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı yana tahmilini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; … Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlığı’nın – … Eğitim ve Araştırma Hastanesinin müzekkere cevabı ekinde tedavi evrakları, SGK Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 27/07/2018 tarihli müzekkere cevabı, davalı … Sigorta’nın 31/07/2018 tarihli ihbar talebi dilekçesi, davalı vekilinin cevap dilekçesi ekinde zorunlu mali sorumluluk poliçesi, … 4. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası (uyaptan), davacı vekilinin 17/07/2019 tarihli beyan dilekçesi ekinde kaza anı görüntüsünü içerir cd, davacı vekilinin 29/06/2020 ve 18/11/2021 tarihli değer arttırım dilekçeleri, davacı vekilinin 19/05/2021 tarihli yeniden maluliyet raporu alınması talepli dilekçesi Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Davacının maluliyet oranın tespiti amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş olup, 25/12/2019 tarihinde düzenlenen raporunda özetle; 2010 doğumlu …’nin 07/03/2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, Zihinsel Ruhsal Davranışsal Bozukluklar, D Nevrotik stresle ilgisi somatoform bozukluklar, Travma sonrası stres bozukluğu, 2’ye göre %30×1/3=%10; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %10 (yüzdeon) olduğunu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
(3)Davacının maluliyet oranın tespiti amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş olup, 15/02/2021 tarihinde düzenlenen raporunda özetle; 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiğini, Ek-3 ve diğer cetvellerin meslek grupları bölümünü içermediğini, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceğini, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceğini, Emrah kızı 2010 doğumlu …’nin 07/03/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11/10/2008 tarihli ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve ileride ibraz edeceği meslek ve mevki bilinmemekle meslek grup numarası Grup 1 kabul olunarak: Gr1 I (16Aa………45)A %49×1/5=%9.8, Gr1 XII (32a……….1)A %5 Balthazard formülüne göre; %14.3 olduğunu, E cetveline göre: %10.3 (yüzdeonnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
(4)Davacının kusur oranın tespiti amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş olup, 11/10/2019 tarihinde düzenlenen raporda özetle; sürücü …’nun %15 oranında kusurlu olduğunu, 2010 doğumlu yaya …’nin davranış faktörleri sonuç üzerinde %85 oranında etken olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(5)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, aktüer bilirkişi …’ya tevdii edilen dosyada tanzim olunan 15/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı sigorta şirketi tarafından … plakalı araç için tanzim olunan ZMMS poliçesinin tanzim tarihinin 03/07/2017 olmakla 01/06/2015 tarihli Genel Şartlar’ın yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra 20/03/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartların yürürlüğe girdiği 01/04/2020 tarihinden önce olduğunu, buna göre yasal mevzuat, güncel istinaf mahkemeleri kararları ve güncel yargıtay ilamları gereğince 01/06/2015 – 01/04/2020 tarihleri arasında düzenlenen poliçe dönemine giren trafik kazasına bağlı bedensel zararlarda 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları uygulanacağından işbu Genel Şartlar’da belirlenen kriterlere göre hesaplama yapıldığını, davalı sigorta şirketine ZMMS olan … plakalı araç sürücüsü …’nun olaydaki %15 kusur oranı esas alınarak hesaplama yapıldığını, davacının hesap tarihinde (10) yaşında olmakla aktif çalışma hayatına henüz başlamadığından aktif çalışmasının başlayacağı (22) yaşına kadarki dönem ile emeklilik döneminin AGİ’siz net asgari ücret (hesap tarihinde uygulanan AGİ’siz net asgari ücret 2.103,97-TL) aktif çalışma hayatı içerisinde olduğu (22) – (60) yaş arası dönemin ise AGİ’li net asgari ücret (hesap tarihinde uygulanan AGİ’li net asgari ücret 2.324,70-TL) esas alınarak hesaplama yapıldığını, davacının geçici iş göremezlik halinde kaldığı olay tarihinden itibaren 9 aylık süre boyunca %100 oranında malul sayıldığının devam eden dönemde ise %10 oranında sürekli malul kaldığının kabulü ile hesaplama yapıldığını, hesaplamaya konu kazada davacı …’ye SGK. tarafından iş kazası ve meslek hastalığı sigorta dalından davalı sigorta şirketine rücu edilebilecek peşin sermaye değerli ödeme yapılmadığı anlaşıldığından peşin sermaye değeri tenzili yapılamadığını, davacının geçici iş göremezlik tazminatı için 2.840,36-TL (Talebi 500,00-TL) ve sürekli iş göremezlik tazminatı için 15.876,54-TL (talebi 3.100,00-TL) olmak üzere meslekte kazanma gücü efor kaybına ait toplam maddi zararının 18.716,90-TL (talebi 3.600,00-TL) olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdii edilerek 16/06/2021 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle; dava konusu olay tarihi 07/03/2018 olmakla 01/06/2015 – 20/02/2019 tarihleri arasında meydana geldiğinden maluliyet tespitinin “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri dikkate alınarak yapılması gerektiğini, kök raporun 2020 yılı olduğu ve 2021 yılında asgari ücret miktarında artış meydana geldiği gözetildiğinde takdir Sayın Mahkemeye bırakılmak üzere 25/12/2019 tarihli ATK raporu doğrultusunda da seçenekli hesaplama yapıldığını, Yargıtay 17. HD. 2020/2598 E. sayılı dosyasından verdiği 2021/34 K. nolu ve 14/01/2021 günlü ilamında özetle “…Dairemizce de 2020 Aralık ayı itibariyle tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.” denilmekle sunulan ek raporda davacının yaşam süresinin TRH 2010 tablosu esas alınarak belirlendiği ve hesaplamada Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 Resmi Gazete’de yayınlanan iptal kararı doğrultusunda Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında kabul ettiği Prograsif Rant Hesaplama yöntemleri uygulandığını, davacının meslekte kazanma gücü/efor kaybına ait bakiye maddi zararının Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nun 29/01/2021 tarihli raporu ile Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre tespit edilen %10,3 maluliyet oranına göre (Sayın Mahkemenin hesap yapılması görevi verdiği rapor) 1.958,73-TL + (336.688,93-TL : 100 x 10,3) – 36.637,69-TL olduğunu, Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 25/12/2019 tarihli raporu ile Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre tespit edilen %10 maluliyet oranına göre (Kök raporda esas alınan maluliyet oranıdır.) 1.958,73-TL + (336.688,93-TL : 100 x 10 ) = 35.627,62-TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle uğranılan cismani zarar nedeniyle açılan maddi tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49/1.maddesi uyarınca; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler. Hakim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Davacının uğradığı haksız fiil neticesinde maruz kalabileceği bedensel zarar aynı yasanın 54.maddesinde sayılmıştır. Bunlar; 1. Tedavi giderleri, 2. Kazanç kaybı, 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, 4.Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplardır.
Davacının maluliyet oranının belirlenmesi için dosya mahkememizce ATK’ya gönderilmiş ATK’dan alınan 25/12/2019 tarihli raporda; 07/03/2018 tarihinde gerçekleşen kazada Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde değerlendirme yapılarak davacının engellilik oranının %10 olduğunu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. ATK’dan alınan 15/02/2021 tarihli raporda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik hükümleri çerçevesinde davacının %10.3 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğu ve iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Davaya konu kazanın gerçekleştiği tarih olan 07/03/2018 tarihinde; 01/06/2015- 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uygulanacağından mahkememizce bu yönetmeliğe göre %10 engellilik oranına itibar edilmiştir. Kazanın meydana gelmesinde kusur oranının belirlendiği ATK raporunda ise; sürücü … sevk ve idaresindeki araçla hızını yol ve mahal şartlara göre ayarlamadığı olayda %15 oranında kusurlu olduğu, 2010 doğumlu davacı yaya …’nin ise geçiş yapmadan evvel seyir halinde olan araçların seyir durumunu yeterince kontrol etmediği, ilk geçiş hakkının motosikletliye ait olması gerekirken dikkatsiz ve kontrolsüzce koşarak geçiş yaptığı ve kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, yaşı nedeniyle davranış faktörlerinin sonuç üzerinde asli etken olduğu ve olayda %85 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Davaya konu olayda davacı TBK’nın haksız fiil hükümlerine göre kazaya karışan aracın sigorta şirketinden maddi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır. KTK 85/son maddesinde, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” düzenlemesine yer verilmiştir. Davalı sigorta şirketinin zarardan sorumlu tutulabilmesi için kazaya karışan sigortaladığı aracın sürücüsünün kazada kusuru olmalıdır. O halde sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır. Zira, kanunun emredici hükmü gereği sigortacı, işletene düşen hukuki sorumluluğu teminat altına aldığına göre, ancak işletenin sorumlu olduğu oranda zarardan sorumlu olacaktır. İşletene hukuken yükletilemeyen zarardan, onun sorumluluğunu teminat altına alan sigortacının sorumlu tutulması da mümkün değildir. Bu bilgiler doğrultusunda; kazanın kazaya karışan motosikletin 03/07/2017- 03/07/2018 tarihleri arasında davalı sigorta şirketine sigortalı olduğu, 07/03/2018 tarihinde gerçekleşen kazanın ZMSS poliçe dönemi içerisinde gerçekleştiği, sigorta şirketince sigortalı araç bakımından teminat sunulduğu, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, kazaya sebep olan aracın dava dışı sürücünün kusurlu olduğu ve sorumluluğu nispetinde sigorta şirketinin davacının zararlarından sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Mahkememizce aktüerya bilirkişisinden TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca %10 engellilik oranı ve 9 ay iyileşme süresi olduğu tespit edilen ATK raporu ve dava dışı sürücü …’nun olaydaki %15 kusuru dikkate alınarak yapılan hesaplama ile hazırlanan raporda; davacının geçici iş göremezlik tutarı 1.958,73 -TL, %10 maluliyet oranına göre 33.668,89-TL sürekli maluliyet zararı olmak üzere toplam 35.627,62 TL maddi zararı olduğu tespit edilmiştir. Davacı vekili tarafından sunulan 18/11/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile 35.627,62 TL tazminat talep ettiği ve bu bedel üzerinden ıslah harcı yatırıldığı anlaşılmıştır. Ancak her ne kadar ATK raporunda davacı küçüğün iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği belirtilmiş ise de kazanın meydana geldiği 07/03/2018 tarihinde küçüğün 8 yaşında olduğu dikkate alındığında kazanç getiren bir işte çalışması söz konusu olamayacağından küçük lehine geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilemeyeceğinden buna yönelik taleplerin reddine karar verilmesi gerektiğinden; davanın kısmen kabulü ile 33.668,89-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsiline, davacının geçici iş göremezlik tazminatı olan fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir. Ayrıca dosya içerisinde mevcut belgelerden sigorta şirketinin davacının dava açılmadan önceki başvurusuna 29/05/2018 tarihinde yanıt verdiği anlaşıldığından; 33.668,89 TL maddi tazminata, 8 iş günü sonrası olan 09/06/2018 temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesine ve kazaya konu davalının sigortacısı olduğu aracın kullanım amacının özel olduğu, ticari olmadığı anlaşıldığından temerrüt tarihinden itibaren avans faizi değil yasal faiz işletilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KISMEN KABULÜ İLE, 33.668,89-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 09/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının geçici iş göremezlik tazminatı olan fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 2.299,92-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90-TL harç ve ıslah harcı olarak alınan 154,00-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.110,02-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(3)Davacı tarafından dava açılırken yatırılan (35,90-TL peşin harç + 154,00-TL ıslah harcı olmak üzere) toplam 189,90-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
(4)Davacı tarafından yapılan; 35,90-TL başvuru harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 270,75-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.306,65-TL yargılama masrafından davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.234,81-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
(5)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(6)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 1.958,73-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/01/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.