Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/507 E. 2019/142 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/507 Esas
KARAR NO : 2019/142
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ: 08/06/2018
KARAR TARİHİ: 20/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’ın ve Çekya vatandaşı davalı … Mıcka’nın 06/09/2013 tarihinde… Sicili’ne …sayı ile kayıtlı diğer davacı şirket …Şti’ni 200’er pay sahibi ortak ve müşterek yetkili müdür sıfatı ile kurduklarını, şirket esas sözleşmesinde 24/09/2013 tarihinde yapılan değişiklikle, ortakların her irinin münferiden şirketi temsil ve ilzam yetkisi kazandıklarını, davacı şirketin kurulmasından 3 yıl geçtikten sonra davalının davacı şirketin feshi yada ortaklıktan çıkma istemiyle İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, davalının ortaklıktan çıkmak için dava açmasının esas nedeninin davacıların Türkiye’deki müşteri portföyünü ele geçirmek istemesi olduğunu, davalının açmış olduğu ortaklıktan ayrılma davası sonuçlanmamasına rağmen davacı şirketin daha önce gerçekleştirdiği işleri gerçekleştirmek için rakip firmalarla işbirliği yaptığını, davacılara karşı haksız rekabette bulunduğunu, bu nedenle davacı tarafından işleri üstlenen dava dışı firmalara ihtarnameler gönderildiğini ve davalı ile doğrudan veya dolaylı olarak gerçekleştirdikleri işbirliğine son vermeleri, davalının kendisine veya ortağı olduğu 3.kişi firmalara ihtarnamelere konu işlerden ötürü hiçbir ödeme yapmamaları aksi halde haksız rekabetin tespiti ve davacının uğradığı zararların tazmini için dava açılacağının ihtar edildiğini, davalının şuanda Türkiye’de doğrudan veya dolaylı olarak ortak/yönetici olduğu yurtdışı şirketler üzerinden dava dışı 3.firmalara danışmanlık yaptığını, davalının TTK 613 maddesine aykırı şekilde sahip olduğu ortaklık sırlarını 3.kişilerle paylaştığını ve davacı şirket tarafından gerçekleştirilebilecek bir iş için bilgi ve emeğini maddi kazanç elde etmek üzere rakip firmalarına emrine sunarak TTK 626.maddesinde tanımlanan müdürlerin rekabet etmeme yasağını çiğnediğini, anılan nedenlerle davalının davacılara karşı TTK 613 ve 626.maddelerine aykırı hareket ettiğinin tespitine, davalının eylemlerinden ötürü davacıların uğradığı zararın tespit edilerek davacının ortak ve müdür sıfatıyla bağdaşmayan eylemlerinin önlenmesine karar verilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar tarafından açılan İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasında yapılan bilirkişi incelemesinde davalının …Şirketinde müdür sıfatı olduğunun, ancak fiilen görev almadığı ve şirket ticari sırlarına vakıf olmadığının tespit edildiğini, davacı tarafın ihtarname gönderdiği firmalarla davalının Arnas Micka Şirketi kurulmadan çok önce faaliyet gösterdiğini, davalının hiçbir şekilde haksız rekabet ve rekabet etmeme yasağını ihlal etmediğini, davacı şirketin çok kısıtlı ve sınırlı işler için kurulan bir şirket olduğunu, şirketin pasifize olduğunu ve artık iş yapamaz hale geldiğini, davalının hiçbir şekilde davacı şirketin zararına hareke etmediğini, bu nedenle rekabet etmeme yasağını ihlal etmediğini, anılan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafın rekabet yasağına aykırı davrandığı iddiası ile bu aykırılığın ve bu aykırılık sebebi ile davacının uğramış olduğu zararın tespitine yöneliktir.
Davacılar vekili vermiş olduğu 12/02/2019 tarihli dilkeçe ile; her iki davacı yönünden davadan feragat ettiklerini beyan etmiş, yine davalı vekili de 12/02/2019 tarihli dilekçe ile; davacılar vekilinin feratatini kabul ettiklerini, davayı İstinaf ve Temyiz etmeyeceklerini, yargılama giderleri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını beyanla feragat taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
6100 sayılı HMKnun 307.maddesi gereği feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Aynı kanunun 311/1.fıkra-1.cümle hükmü gereği feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Davacılar vekilinin dosyada mevcut vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla, davacının davasından feragati nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Feragat uyarınca HMK 307. ve 311.maddeleri gereği feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Taraf vekilleri lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır