Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/454 E. 2022/852 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/454 Esas
KARAR NO : 2022/852

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/05/2018
KARAR TARİHİ : 15/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında bulunan acentecilik sözleşmesi gereğince ticari ilişkinin mevcut olduğunu, müvekkilinin, davalı şirkete dava konusu faturaların muhtevasında belirtilen hizmetleri sunduğunu ancak fatura bedellerinin müvekkili şirkete ödenmediğini, davalı şirketin, müvekkiline borcunu ödemediğinden davalı aleyhine Konya … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyanla davanın kabulünü, müvekkilinin … nolu ve 16.02.2015 tarihli, … nolu ve 14.03.2015 tarihli, … nolu ve 11.04.2015 tarihli faturalara yönelik alacağının fatura tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirkete tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası, İstanbul …Vergi Mahkemesi’nin … Esas ve …Karar sayılı dosyası, banka hesap özetleri, faturalar, cari hesap ekstreleri, vergi dairesi kayıtları, ticari defter ve kayıtlar Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları ve dosyada toplanan deliller nazara alınarak, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden bilirkişi raporu alınması için Konya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat müzekkeresi yazıldığı, mali müşavir …’e tevdii edilen dosyada tanzim olunan 19/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı firmaya ait 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesinde, ticari defterlerin açılış tasdiklerinin ve yevmiye defterlerinin kapanış onayının süresinde yapıldığı, davacı ticari defterlerinin muhasebe usul ve esaslarına uygun bir şekilde tutuluğu, ticari defterlerinin kendi içinde birbirini teyit eder nitelikte olduğunun tespit edildiği, tarafların tacir olduğu, karşılıklı hizmet alım ve satımından kaynaklanan bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacının 2015 hesap yılında davalı adına … nolu ve 16.02.2015 tarihli, … nolu ve 14.03.2015 tarihli, … nolu ve 11.04.2015 tarihli 3 adet acentelik komisyon bedeli açıklaması ile hizmet faturası düzenlendiği ve ticari defterlerine kaydettiği, 2015 yılı sonunda davacının, davalıdan 69.857,02-TL alacaklı olduğu, 2016 ve 2017 yıllarında taraflar arasında işlem hareketi olmadığı, 2017 yılı muhasebe kapanış fişine 69.857,02-TL tutarında davacı alacağı olduğunun yazıldığı, bunun dışında taraflar arasında başka bir ticari ilişki sonunda oluşmuş muhasebe kaydına ve bilgisine rastlanmadığı, sonuç olarak davacının, davalıdan 69.857,02-TL alacaklı olduğunun davacı ticari defterlerinden tespit edildiği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, Lojistik ve Taşıma Hukuku Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi…, Sigorta Acente ve Nitelikli Hesaplama Uzmanı … ve Mali Müşavir …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 17/12/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davacının, davalıya Konya’da acentelik hizmetleri verdiği, aylık görülen işlerden kaynaklı komisyan alacaklarını fatura ile talep ettiği, davalının, sözleşme ile kararlaştırıldığı üzere, yansıtılabilecek zarar, ödeme, masrafların mahsubu ile fatura bedellerinin ödemesini yapmasının esas olduğu, davacı yanca alacak mesnedi gösterilen üç adet faturanın davalı tarafından takas, mahsup ve kesinti şeklinde kapatıldığı, davalının bu kesinti ve mahsuplarının sözleşmeye uygun ise, davacının davalıdan alacağının kalmayabileceği, ancak talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporunda, davacı ticari defter ve kayıtlarında ödenmediği iddia edilen 16.02.2615 tarihli … sıra numaralı 26.429,99-TL bedelli fatura, 14.03.2015 tarihli … sıra numaralı 25.922,74-TL bedelli fatura, 11.04.2015 tarihli … sıra numaralı 28.223,56-TL bedelli faturalarda dahil olmak üzere, 31.12.2015 tarihi itibari ile davacı alacağı bakiyenin 69.857,02-TL olarak tespit edildiği, davalı firmaya ait 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin taraflarınca incelenmesinde, ticari defterlerin açılış tasdiklerinin ve yevmiye defterlerinin kapanış onayının süresinde yapıldığı, davacı ticari defterlerinin muhasebe usul ve esaslarına uygun bir şekilde tutuluğu, ticari defterlerinin kendi içinde birbirini teyit eder nitelikte olduğunun tespit edildiği, taraflar arasındaki 2015 yılındaki ticari ilişkiye göre, davalı şirketin 2015 yılı ticari defter ve muavin kayıtlarında 320.01 nolu borçlu cari hesaba göre, davalı tarafından yapılan bir kısım mahsup ve boş tediye makbuzları, Mart ve Nisan 2015 yılı maaş ödemesi, kıdem tazminat ödemeleri, SGK ödemeleri vb. ödemelerin davacının cari hesabından mahsup edildiği, işbu mahsuplar sonrasında davalı şirketin davacıdan 2.870,09-TL alacaklı duruma geçtiğinin tespit edildiği, taraf ticari defterlerinin karşılaştırılmasında, davacı muavin hesabına göre 11.04.2015 tarihi itibariyle cari hesaptan ihtilaf konusu 3 adet fatura dahil 45.916,01-TL alacaklı durumda olduğu, davalı şirketin, 11.04.2015 tarihi itibariyle cari hesap bakiyesinin de 45.916,01-TL olduğu, işbu tarih itibariyle taraf defterlerinin birbirini doğruladığı, dosya kapsamında ibraz edilen 16.04.2015 tarihli ve 2.209,03-TL SGK ödemesi, 14.04 2015 tarihli ve 8.400,00-TL bedelli Mart 2015 maaş ödemesi açıklamalı tediye makbuzlarının davacı kayıtlarında olmadığı, taraflar cari hesap kayıtlarının 11.04.2015 tarihinden sonraki işlemlerden kaynaklandığı, davacı tarafından davalı şirket adına düzenlenen 20.05.2015 tarihli 18.973,98-TL’lik tutar ile 28.08.2015 tarihli 4.967,03-TL tutar olmak üzere toplamda 23.941,01-TL’lik iki işlemin davalı kayıtlarında yer almadığı, buna karşılık davacı kayıtlarında olmayan ancak davalı kayıtlarında yer alan maaş ödemesi, SGK ödemesi, kıdem tazminatı ödemesi ve diğer kesintiler toplamı olan 43.045,92-TL tutarındaki işlem ve kayıtların davacının ticari defter ve muavin hesabında kayıtlı olmadığının görüldüğü, davacı kayıtlarında olup, davalı kayıtlarında olmayan 23.941,01-TL ile davalı kayıtlarında olup da, davacı kayıtlarında olmayan 43.045,92-TL’nin karşılıklı kabulü halinde, iki taraf kayıtları arasında (43.045,92-TL – 23.941,01-TL olmak üzere) 19.104,91-TL davalı lehine fark oluştuğu, işbu tutarın davalı tarafından, 11.04.2015 tarihi itibariyle davacı cari hesabından mahsubu sonrasında davacının, davalıdan (45.916,01-TL – 19.104,91-TL olmak üzere) 26.811,10-TL alacaklı olduğu, davalının manevi tazminat ve müşteri çevresi kaybı, haksız fesih tazminatı gibi hususları gerekçe göstererek mahsup ve kesinti yapmasının haksız olduğu, takip tarihinden itibaren davacı alacağına ticari temerrüt faizi uygulanabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
(4)Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi bakımından ek rapor tanzim edilmesi için dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiş olup, tanzim olunan 11/04/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; davacının, davalının acenteliğini yaptığı, ticari ilişkinin davalı ticari defter kayıt ve belgeleri esas alınarak yürütüldüğü, takas edilebilir alacak kalemleri bakımından davalı yan ticari defterlerinde 43.045,92-TL’lik kesintilerin davacı yanca kayıtlara alınmadığı gibi davacının düzenlediği 23.941,01-TL’lik işlem kaydının da davalı kayıtlarında olmadığı, böylece taraflar arasında 19.104,91-TL fark oluştuğu ve işbu tutarın 11.04.2015 tarihli cari hesaptan davacı alacağından düşülmesi akabinde davacı bakiye alacağının 26.811,10-TL olarak kök raporda hesaplandığı, gelinen aşamada, davalının bakiye borcu için yapılan mahsuplaşmada asıl mesnet yaptığı kesintilerin davacı yanca kayıtlara alınmaması olarak tespit edildiği, davalının ödeme sunmasından ziyade, takas edilebilir kesintileri ortaya koyması ve bunları davacıya yansıtmasının söz konusu olduğu, davalının, taraflarca mutabık olunan sözleşmeye göre takas mahsuba elverişli alacak kalemlerinden başkaca bir mahsubu olmadığının değerlendirildiği, sonuç olarak davalının takas mahsup ile davacı alacağını tam olarak sona erdirmediği, bakiye davalı borcunun kök raporda da hesaplandığı üzere 26.811,10-TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
(5)Bilirkişi ek raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, BA / BS formlarının incelenerek ve taraf vekillerinin itirazların değerlendirilmesi bakımından ek rapor tanzim edilmesi için dosya daha önce rapor sunan bilirkişi heyetindeki mali müşavir bilirkişiye tevdii edilmiş olup, tanzim olunan 23/06/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacının 2015 yılına ait BA / BS formları incelendiğinde, 2015 yılı BS formuna göre, davacının KDV hariç 6 adet belgede 113.572,00-TL satış yaptığı, işbu satışlara ilişkin vergi dairesine beyanda bulunulduğunun tespit edildiği, incelenen 2015 yılına ilişkin BA formuna göre davacının, davalıdan herhangi bir alımı olmadığının tespit edildiği, davalının 2015 yılına ait BA / BS formlarının incelendiğinde, 2015 yılı BA formuna göre, davalının, davacı adına düzenlenen KDV hariç 6 adet belgede 113.572,00-TL alış yaptığı, işbu alımlara ilişkin vergi dairesine beyanda bulunulduğunun tespit edildiği, incelenen 2015 yılına ilişkin BS formuna göre davacının, davalıdan herhangi bir alımı olmadığının tespit edildiği, sonuç olarak, tarafların 2015 yılına ilişkin BA / BS formlarının incelenmesinde ve karşılaştırılmasında, davacının 2015 yılı BS formuna göre 6 adet belge karşılığı KDV hariç 113.572,00-TL satış faturası düzenlendiği, davalının 2015 yılı BA formuna göre de 6 adet belgede KDV hariç 113.572,00-TL alım faturası beyan ettiği, taraf BA ve BS formlarının birbirini doğruladığı ancak davalı şirketin incelenen 2015 yılı ticari defter kayıtlarına göre cari hesap ekstresinde 4 adet fatura kaydı yer aldığı, işbu faturalar arasında davacı tarafından, davalı adına düzenlenen 19.05.2015 tarihli 18.973,98-TL bedelli … seri nolu “araç kiralama bedeli” açıklamalı fatura ile 28.08.2015 tarihli 4.967,03-TL bedelli 142398 seri nolu “kamera sistemi, PVC ara bölme ve kırtasiye malzemesi” açıklamalı fatura olmak üzere toplamda 23.941,01-TL bedelli faturaların davalı kayıtlarında kayıtlı olmadığı, bu halde de davalı kayıtlarında yer almayan işbu iki adet faturanın da borçlu cari hesabı alacağına davalı borcu olarak ilave edilmesi gerektiği, bu durumda davalı ticari defterlerinde tespit edilen 2.870,09-TL’ye, 23.941,01-TL’nin ilave edilmesiyle davalının, davacıya 26.811,10-TL borçlu olduğunun kabulünün gerektiği, davacının, bu tutara ilişkin olarak takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesine uygun olarak değişen oranlarda ticari avans faizi talep edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; acentalık ücretinden kaynaklı alacak davasıdır.
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının, taraflar arasındaki acentecilik sözleşmesinden kaynaklı ticari ilişki nedeniyle, 16.02.2615 tarihli 142388 sıra numaralı 26.429,99-TL bedelli fatura, 14.03.2015 tarihli … sıra numaralı 25,922,74-TL bedelli fatura, 11.04.2015 tarihli … sıra numaralı 28.223,56-TL bedelli faturaların muhtevasında belirtilen hizmetleri sunduğu ancak fatura bedellerinin davacı şirkete ödenmediği iddiasıyla işbu faturalara yönelik alacaklarını davalı şirketten tahsilini talep ettiği, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinden kaynaklı ticari ilişkinin mevcut olduğu, 03/04/2015 itibarı ile taraflar arasındaki ticari ilişkinin sona erdiği, ticari ilişkinin devam ettiği sürede taraflar arasında yazılı acentelik ve cari hesap sözleşmesine göre ticari faaliyetin yürütüldüğü, davalının akdi olarak üstlendiği kargo taşımalarında, davacının yüklerin taşınma ve teslim organizasyonunda acentecilik yaptığı, davacının, davalıya aylık faturalarla acentelik komisyonu faturalandırdığı, davalının mahsup edilebilir harcama ve masrafları düşerek bakiye fatura borcunu ödemesi şeklinde ticari ilişkinin sürdürüldüğü, mahkememizce yapılan değerlendirmede davacı ile davalı arasındaki acentelik sözleşmesin haklı veya haksız feshinin dava konusu olmadığı, taraflar arasındaki ihtilafın, davacının, dava konusu üç adet faturadan kaynaklı davalıdan alacaklı olup olmadığı olarak tespit edilmiştir.
Açılan dava taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle alacağının tahsiline ilişkindir. Tarafların tacir olduğu davacı tarafından delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesinde tarafların usulüne uygun olarak tutulan HMK 222. maddesi uyarınca delil vasfına haiz ticari kayıtların sunulduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından talimat mahkemesi Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunulan ticari defter ve kayıtların incelenmesinde; davacının 2015 hesap yılında davalı adına 16.02.2615 tarihli 142388 sıra numaralı 26.429,99-TL bedelli, 14.03.2015 tarihli … sıra numaralı 25.922,74-TL bedelli, 11.04.2015 tarihli … sıra numaralı 28.223,56-TL bedelli, 3 adet acentelik komisyon bedeli açıklaması ile hizmet faturası düzenlendiği ve ticari defterlerine kaydettiği, 2015 yılı sonunda davacının 69.857,02-TL alacağının olduğu, 2016 ve 2017 yıllarında taraflar arasında işlem hareketi olmadığı, 2017 yılı muhasebe kapanış fişine göre davacının, davalıdan 69.857,02-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafından mahkememize sunulan ticari defter ve kayıtların incelenmesinde ise; taraflar arasındaki 2015 yılındaki ticari ilişkiye göre, davalı tarafından yapılan bir kısım mahsup ve boş tediye makbuzları, Mart ve Nisan 2015 yılı maaş ödemesi, kıdem tazminat ödemeleri, SGK ödemeleri vb. ödemelerin davacının cari hesabından mahsup edildiği, işbu mahsuplar sonrasında davalı şirketin davacıdan 2.870,09-TL alacaklı duruma geçtiği, tarafların ticari defterlerinin karşılaştırılmasında; her iki tarafın kayıtlarının 11.04.2015 tarihi itibariyle birbirine doğruladığı ve bu tarih itibariyle davaya konu edilen 3 fatura dahil davacının davalıdan 45.916,01-TL alacaklı olduğu, bu tarih sonrasında davacı kayıtlarında olup davalı kayıtlarında olmayan 23.941,01 TL’lik işlem kaydı davalının kayıtlarında olduğu, davacı kayıtlarında yer almayan muhtelif kesintiler toplamının 43.045,92 TL olduğu, bu durumda cari hesaptan davacıya olan borcun mahsup edilmesi akabinde davalının davacıya bakiye borcunun 26.811,10 TL davalı şirketin, 11.04.2015 tarihi itibariyle cari hesap bakiyesinin de 45.916,01-TL olduğundan bu tutarlar arasında 19.104,91 TL fark oluştuğu bu tutarın cari hesaptan davacıya olan borca mahsup edilmesi akabinde davalının davacıya 26.811,10 TL borcunun olduğu,davalının takas mahsup ile davacı alacağını tam olarak sona erdirmediği, davalı tarafça manevi tazminat, müşteri kaybı, haksız fesih tazminatları gibi hususların mahsup ve kesinti yapılamayacağı tespit edilmiştir. Mahkememizce tarafların BA/BS formlarının da incelenmesi için dosya ek rapor alınmak üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş; davacının 2015 yılı BS formuna göre 6 adet belge karşılığı KDV hariç 113.572,00-TL satış faturası düzenlendiği, davalının 2015 yılı BA formuna göre de 6 adet belgede KDV hariç 113.572,00-TL alım faturası beyan ettiği, taraf BA ve BS formlarının birbirini doğruladığı, ancak davalı şirketin incelenen 2015 yılı ticari defter kayıtlarına göre cari hesap ekstresinde 4 adet fatura kaydı yer aldığı, işbu faturalar arasında davacı tarafından davalı adına düzenlenen 19.05.2015 tarihli 18.973,98-TL bedelli …seri nolu fatura ile, 28.08.2015 tarihli 4.967,03-TL bedelli … seri nolu fatura olmak üzere toplamda 23.941,01-TL bedelli faturaların kayıtlı olmadığı, davalı kayıtlarında yer almayan işbu iki adet fatura tutarı olan 23.941,01-TL’nin davalı ticari defterlerinde tespit edilen 2.870,09-TL’ye ilave edilmesiyle, davalının davacıya 26.811,10-TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Belirtilen bu nedenlerle davacı tacir şirketin davalı tacir şirkete ticari ilişki kapsamında faturalar kestiği, TTK 21/2. maddesi uyarınca faturalara 8 gün içinde itiraz edildiğine ilişkin dosyada davalı tarafından sunulmuş herhangi bir belgenin bulunmadığı, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde davacının kayıtlarına göre davalıdan 69.857,02-TL alacağının bulunduğu ancak davalı ticari defter ve kayıtlarında yer alan maaş ödemesi, SGK ödemesi, kıdem tazminatı ödemesi ve diğer kesintiler toplamı olan 43.045,92-TL tutarındaki işlem ve kayıtların davacının ticari defter ve muavin hesabında kayıtlı olmadığı, davacı kayıtlarındaki alacaktan işbu tutar düşüldüğünde (69.857,02-TL – 43.045,92-TL olmak üzere) davacı alacağının 26.811,10-TL olacağı, BA/BS formlarının incelenmesi sonucu yapılan tespitler de dikkate alınarak davacının davalıdan 26.811,10-TL tutarında bakiye alacağı olduğu ve bunu davalıdan tahsilini talep edebileceği kanaatine varılmakla; davanın kısmen kabul kısmen reddine, 26.811,10-TL’nin davacı tarafça davalıya gönderilen ihtarname bulunmadığından temerrüdün icra dosyası takip tarihinde oluştuğu kabul edilerek takip tarihi olan 27/09/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 26.811,10-TL’nin 27/09/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.831,46-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.381,17-TL harçtan mahsubu ile bakiye 450,29-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(2)Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 1.381,17-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
(3)Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvuru harcı, 4.180,00-TL bilirkişi ücreti, 420,00-TL talimat, tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 4.635,90-TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.542,55-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(5)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(6)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/12/2022

Katip
✍e-imzalıdır.

Hakim
✍e-imzalıdır.