Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/419 E. 2019/264 K. 03.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/419 Esas
KARAR NO : 2019/264
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/05/2018
KARAR TARİHİ: 03/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ve dava dışı borçlu şirket …Şti ile davacı bankanın … Şubesi arasında 19/08/2015 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereği kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle davalı borçlu aleyhine İstanbu…İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve davalıya ödeme emrinin tebliğ edildiğini, ancak davalı borçlunun takip borcuna ve yetkiye itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı borçlunun itirazının haksız, mesnetsiz ve zaman kazanmaya yönelik olduğunu, anılan nedenle davalı borçlunun haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; öncelikle başlatılan icra takibinin yetkilisiz dairede açıldığını, yetkili icra dairelerinin İstanbul Anadolu İcra Daireleri olduğunu, yine kefil sıfatı ile yer aldığı 19/05/2015 tarihli sözleşmede “müşteri bilgilendirme” ve “bilgilendi formu” adı altında geçmiş tarih zikrrettirilerek (17/08/2015) davacı banka tarafından bu belgelerin kendisine imzalattırıldığını, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 5.maddesinde “Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar”ın düzenlendiğini, usul ve yasalar nazara alındığında bu madde çerçevesinde yapılan kredi sözleşmesindeki haksız şartların geçersiz olması sebebi ile işbu sözleşmeye dayalı olarak yapılan icra takibinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, yine takip dayanağı yapılan sözleşme uyarınca kefalet sözleşmesinin de kanunen geçersiz olduğunu, TBK’nun evli kişiler için kefil olma ehliyetini sınırlayan bir düzenleme getirdiğini, söz konusu sözleşmede bu şartında sağlanmadığını, bu nedenle kendisinin kefil sıfatı ile borçtan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, anılan nedenlerle davanın ve icra takibinin reddine, davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı banka üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında imzalanan ve davalının kefil olarak yer aldığı genel kredi sözleşmesi uyarınca, kullandırılan kredinin geri ödenmemesi sebebiyle dava dışı şirket ve davalı kefil hakkında başlatılan icra takibine, yapılan itirazın iptaline yöneliktir.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı banka tarafından, davalı aleyhine 368.740,68 TL asıl alacak, 29.999,20 TL işlemiş faiz, 1.499,96 TL BSMV, 440,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ve 87,70 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 400.767,54 TL’nin tahsili amacı ile takip başlatıldığı, başlatılan takibe davalının itirazı üzerine takibin durduğu, esas davanın ise yasal süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce dava dosyası, icra takip dosyası, davacı banka kayıtları ve tüm dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı bankanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu, davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunup bulunamayacağı, takip tarihi itibariyle alacak tespit edildikten sonra takip tarihi ile dava tarihi arasında davalı tarafından yada dav adışı 3.şahıs asıl borçlu tarafından herhangi bir ödeme yapılmış ise bu ödemenin BK.100.maddesi uyarınca öncelikle faiz ve ferilerinden düşümü yapılmak sureti ile bakiye kalır ise asıl borçtan düşülerek dava tarihi itibariyle davacı bankanın alacaklı olup olmadığı hususlarında rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Emekli Banka Müfettişi ve Müdürü…tayin edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan raporda; davacı bankanın, davalıdan takip tarihi itibariyle 402.035,53 TL alacağının bulunduğu, ancak takip talebinde toplam 400.767,54 TL’nin tahsilinin talep edildiğinde taleple bağlılık ilkesi gereği davacı talebine bağlı kalınarak davacı bankanın davalıdan toplam 400.767,54 TL alacağının olduğu, davacı bankanın takipten önceki dönem için davalıdan işlemiş faiz talebinde bulunabileceği, davalı yada 3.kişiler tarafından takip tarihinden dava tarihine kadar herhangi bir ödeme yapılmadığı, davacı bankanın (27/10/2017) temerrüt tarihinden başlamak üzere yıllık %21,45 oranında temerrüt faizi talep edebileceği, davacının davalıdan faizin %5’i oranında BSMV isteyebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, icra dosyası, ibraz edilen deliller, mahkememizce yaptırılan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı bankanın …Şubesi ile dava dışı …Şti arasında 19/08/2015 tarihinde 400.000,00 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, işbu sözleşmeyi davalı tarafın müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, davalı kefil tarafından kefil olunan miktarın 440.000,00 TL olduğu, her ne kadar davalı tarafça kefalet sözleşmesinde eş muvafakatinin olmadığı, bu nedenle kefalet sözleşmesinin geçerli olamayacağı iddia edilmiş ise de, 11/04/2013 tarih ve 28615 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6455 sayılı Kanun’un 77.maddesi ile Borçlar Kanunu 584.maddesinde yapılan değişiklikle Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak yada yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletin, eş muvafakati kapsamı dışında bırakıldığı, söz konusu kefalet akdinin ise 19/08/2015 tarihinde imzalandığı, bu nedenle söz konusu kefalet akdinin geçerliliği konusunda eş muvafakatine gerek olmadığı anlaşılmakla, davalı tarafın bu yöndeki itirazlarına itibar edilmemiş olup, yine mahkememizce yaptırılan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davacı banka tarafından sözleşme gereği borcun ödenmemesi nedeniyle 19/10/2017 tarihi itibariyle hesabın kat edildiği ve …Noterliği’nin 20/10/2017 tarih ve… yevmiye nolu ihtarnamesi ile kat ihtarının çekildiği, söz konusu ihtarda 19/10/2017 kat tarihi itibariyle krediden kaynaklanan toplam 384.117,12 TL’nin en geç 3 gün içerisinde ödenmesi aksi halde takibe geçileceğinin ihtar edildiği, söz konusu ihtarın davalıya 23/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği ve ihtarda belirtilen 3 günlük sürenin bitimi ile davalının 27/10/2017 tarihinde temerrüde düştüğü, dava dışı asıl borçlu şirketin … Şubesi ve Köprüşbaşı … Şubesi nezdinde bulunan hesapları üzerinde yapılan incelemede, hesap kat tarihi ile takip ve dava tarihleri arasında herhangi bir tahsilatın olmadığı, davalının kefil olduğu kredinin davacı banka tarafından 19/10/2017 tarihi itibari ile kat edildiği, kredinin kat tarihindeki ana para bakiyesinin 368.740,68 TL olduğu, kredinin kat tarihi itibariyle tahsil edilememiş 14.819,82 TL tutarında faiz ve 556,62 TL BSMV’si bulunduğu, kredinin kat tarihi 19/10/2017 ile temerrüt tarihi 27/10/2017 tarihi arasındaki 7 gün için 368.740,68 TL ana para borcuna yıllık %16,50 cari faiz oranları üzerinden faiz ve BSMV hesaplanması gerektiği, ayrıca temerrüt tarihi 27/10/2017 tarihi ile takip tarihi 27/12/2017 tarihleri arasındaki 70 gün için ise ana paraya yıllık %21,45 temerrüt faiz oranı üzerinden faiz hesaplanması gerektiği, bu itibarla takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalıdan toplam 402.035,53 TL alacağının bulunduğunun tespit edildiği, ancak davacı tarafça takip talebinde toplam 400.767,54 TL’nin tahsilinin talep edildiği, taleple bağlılık ilkesi gereği davacının davalıdan toplam 400.767,54 TL alacağının bulunduğu anlaşılmakla, davacının davasının kabulü ile davalı tarafından icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan İİK 67/2.maddesi uyarınca davalı aleyhine hükmedilen alacak bedeli olan 400.767,54 TL’nin %20’si oranında olmak üzere 80.153,50 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bunun davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına,
2-İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca davalı aleyhine hükmedilen alacak bedeli olan 400.767,54 TL’nin %20’si oranında olmak üzere 80.153,50 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bunun davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
3-Hükmün asıl borçlu… Şti ‘den olan alacakla tahsilde mükerrer olmamak şartı ile tahsiline,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereği alınması gereken 27.376,43 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 4.843,27 TL’nin mahsubu ile bakiye 22.533,16 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 4.843,27 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 29.980,70 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 900,00 TL bilirkişi ücreti ve 112,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.012,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı asilin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”