Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/393 E. 2018/633 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2018/393 Esas
KARAR NO : 2018/633
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 07/05/2018
KARAR TARİHİ : 10/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde; … plaka sayılı aracın davacı şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile 15/08/2016/2017 tarihleri arasında davalı adına sigortalı olduğunu, sigortalı aracın 24/04/2017 tarihinde firari sürücünün sevk ve idaresindeyken maddi hasarlı trafik kazasına sebep olduğunu, kaza yeri tespit tutanağına göre araç sürücüsünün sürücü … sevk ve idaresindeki… plakalı araca arkadan çarptıktan sonra kaza yerine terk ettiğini, kazada hasara uğrayan … plaka sayılı araç için davacı şirkete yapılan müracaat üzerine alınan yaptırılan ekspertiz incelemesi üzerine 19/06/2017 tarihinde 2.927 TL hasar tazminatının davacı şirket tarafından ödendiğini, trafik sigortası genel şartlarının B.4 maddesinde kaza yerini terk etmenin rücu nedeni olarak gösterildiğini, hasar tazminatını ödeyen davacı şirketin trafik sigortası genel şartlarının B.4.f maddesi ve KTK hükümleri uyarınca ödediği tazminatı sigorta poliçesinin karşı akidi olan davalı sigortalıdan rücu etme hakkına sahip bulunduğunu, TTK madde 1472 gereği davacı şirket sigortalısının halefi durumuna geçerek kusurlu olan davalıya kusuru oranında rücu talebinde bulunduğunu ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine, davalıya karşı İstanbul…İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 2.927 TL asıl alacağın ödeme tarihinden itibaren işlemiş 215,01 TL yasal faizi ile toplam 3.142,01 TL için ilamsız icra takibinde bulunulduğunu, ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, davacı şirket lehine %20.den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşıldı.
Dava itirazın iptaline ilişkindir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. Maddesine göre “Tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73/1 maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” denilmekte olup, 83/2.maddesinde “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” denilmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davacı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan… plakalı aracın 24/04/2017 tarihinde firari sürücünün sevk ve idaresindeyken dava dışı… plakalı araca verilen zararın poliçe kapsamında 3.şahsa ödenmesi sebebiyle bu zarar bedelinin poliçe genel şartları uyarınca sigortalıdan rücuen tahsiline yönelik yapılan icra takibine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası olduğu, davanın 6502 Sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 28.5.2014 tarihinden sonra 07/05/2018 tarihinde açıldığı, davalının zmms poliçesinin tarafı olan tüketici olduğu, dava tarihi olan 07/05/2018 tarihi itibariyle, 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olan, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca davaya bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu, bu nedenle mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla, davacının dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, görevli mahkemelerin İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemeleri olduğunun tespitine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, talep halinde dosyanın görevli mahkeme olan İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
2-HMK 20. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içersinde taraflardan biri tarafından görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, taraflarca süresi içersinde gönderme talebinde bulunulmadığı takdirde davanın açılmamış sayılabileceğinin ihtirana,
3-Yargılama, harç ve masrafların görevli mahkemece dikkate alınmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi.
Katip …
Hakim …
¸