Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/378 E. 2023/228 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/378 Esas
KARAR NO :2023/228

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/05/2018
KARAR TARİHİ:06/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan istirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, …. merkezi Almanya’da kurulu olan çatı ve çatı malzemeleri, çatı sistemleri üreten şirketler topluluğu olduğunu, … grubu … ve bağlı markaları ile Türkiye’de faaliyetlerini … … … San ve Ticaret A.Ş. ve … … Ticaret Ltd. Şti. şirketleri ile sürdürdüğünü, müvekkilinin pazarlama yaptığı bayilerden çekler aldığını ve bu çekleri de bölgede bulunan kişiler vasıtası ile kargoya vererek genel merkeze getirttirdiğini, bu kapsamda davaya konu … … … A.Ş. … Şubesi’ne ait … çek seri nolu, 30.10.2017 keşide tarihli 15.000,00-TL bedelli çekin keşideciden alınarak genel merkeze gönderilmek üzre … kargoya verildiğini, çeklerin kaybolması üzerine çeklerin iptali amacı ile … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… E. sayılı dosyası ile çek iptali davası açtıklarını ve çek hakkında ödemeden men kararı alındığını, çalınan bu çeklerin arkasının … … Ltd. Şti.’nin sahte cirosu atılarak bankalara verildiğini ve icrai işleme konulduğunu, çekleri çalanların şu anda ellerinde bulunduran kötü niyetli hamiller ile birlikte bu çekleri paraya çevirmeye çalıştıklarını, müvekkili şirketin …San ve Tic. Ltd. Şti. ile ilgisi bulunmadığını, …San ve Tic. Ltd. Şti.’nin tabela şirketi olduğunu, herhangi bir ticari faaliyeti olmadığını, alacaklı olduğunu iddia eden ciro zincirinde bulunan …’in ibraz ettiği ihtiyati haciz dosyasındaki evraklarda herhangi bir mal satışına dair belge olmadığını ve taraflar arasında mal satışını kanıtlar bir belge bulunmadığını, davalıların kötü niyetli olduğunu beyanla, öncelikle … … … A.Ş. … Şubesi’ne ait … çek seri nolu, 30.10.2017 keşide tarihli 15.000,00-TL bedelli çekin icraya konu edildiğinden zarar görmesine binaen yapılacak takiplerin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yapılacak olan yargılama neticesinde çekin istirdatını, istirdatın TTK 704 madde hükümlerine uygun görülmez ise müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, davalılar aleyhine %20’ye kadar kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’in dava konusu çekte iyi niyetli yetkili hamil olduğunu, müvekkilinin sattığı mallara karşılık fatura kestiğini ve mal karşılığı diğer davalı … Ayakkabı Ltd. Şti.’nden dava konusu çeki aldığını, davacı şirket ile müvekkili … arasında bir ciranta bulunmadığını, bu durumda müvekkilinin davacı şirketin kaşesini ve imzaları doğrulayabilecek ve çekin çalıntı ya da başkası tarafından cirolandığını bilebilecek durumda olmadığını, ayrıca davacı şirketin basiretli bir tacir gibi davranmadığını, başka firmaya kargo yolu ile imzasız ve kaşesiz çek göndermelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, beyanla davanın reddini, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalılar… Şirketi ve …Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; … … Anonim Şirketi … Şubesi’ne ait, keşidecisi … Ticaret ve Limited Şirketi olan 30/10/2017 keşide tarihli 15.000,00-TL bedelli çek aslı, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/… Soruşturma sayılı dosyası, … 16. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyası, … 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyası, … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… D. İş sayılı dosyası, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları, vergi dairesi kayıtları, faturalar, davacı şirket yetkilileri …ve …’na ait ıslak imzalı bir takım belge ve evrak asılları, mahkememizce alınan davacı şirket yetkilileri …ve …’na ait imza ve yazı örnekleri, ticari defter ve kayıtlar mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya grafolog bilirkişi … … tevdii edilerek, davacı şirket yetkililerine ait yazı ve imza örneklerini içeren belge asıllarının incelenmesi suretiyle, söz konusu imza örnekleri ile davaya konu çekteki imzanın karşılaştırılak imzaların davacının eli ürünü olup olmadığı hususunun tespiti ile rapor tanzimi istenmiş, grafolog bilirkişi … … 27/02/2021 havale tarihli bilirkişi raporu ile; inceleme konusu çek aslı arka yüzündeki “… … Tic. Ltd. Şti.” kaşe izi üzerine şirket yetkilisi adına atılmış 1. ciro imzası ile davacı şirket yetkilisi … … ait mevcut imza örnekleri karşılaştırıldığında; genel biçimsellikleri, davacı imzalarının simge ve harf benzeri şekil içermelerine rağmen inceleme konusu imzanın geometrik biçimler içermesi, davacıya ait imzanın sol alttan başlaması, inceleme konusu imzanın sağ üstten başlaması, davacıya ait imzalarda nokta ekleme alışkanlığının mevcut olması, inceleme konusu imzada ekleme alışkanlığının mevcut olmaması, davacı ait imzaların işleklik derecelerinin inceleme konusu imzaya göre yüksek olması ve davacıya ait imzaların hızının inceleme konusu imzaya göre fazla olması gibi grafolojik tanı unsurları itibari ile uygunluk veya benzerlik bulunmadığının tespit edildiği, yine inceleme konusu çek aslı arka yüzündeki “… … Tic. Ltd. Şti.” kaşe izi üzerine şirket yetkilisi adına atılmış 1. ciro imzası ile davacı şirket yetkilisi …’ya ait mevcut imza örnekleri karşılaştırıldığında; genel biçimsellikleri, davacı imzalarının simge ve harf benzeri şekil içermelerine rağmen inceleme konusu imzanın geometrik biçimler içermesi, davacıya ait imzanın sol alttan başlaması, inceleme konusu imzanın sağ üstten başlaması, davacıya ait imzalarda nokta ekleme alışkanlığının mevcut olması, inceleme konusu imzada ekleme alışkanlığının mevcut olmaması, davacı ait imzaların işleklik derecelerinin inceleme konusu imzaya göre yüksek olması ve davacıya ait imzaların hızının inceleme konusu imzaya göre fazla olması gibi grafolojik tanı unsurları itibari ile uygunluk veya benzerlik bulunmadığının tespit edildiği, sonuç olarak; inceleme konusu … … … A.Ş. … Şubesi’ne ait … çek seri nolu 30.10.2017 keşide tarihli 15.000,00-TL bedelli çek aslı arka yüzündeki “… … Tic. Ltd. Şti.” kaşe izi üzerine şirket yetkilisi adına atılmış 1. ciro imzasının mevcut mukayese imza örneklerine kıyasla davacılar …ve …’nun eli ürünü olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)Tarafların iddia ve savunmaları ve dosyada toplanan deliller nazara alınarak davalılardan …’in ticari defter ve belgelerinin incelenerek rapor hazırlanması için … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat müzekkeresi yazıldığı, mali müşavir ….’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 17/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı …’e ait ticari defter ve kayıtların incelenmesinde, davacı ile davalı arasında ticari bir alışverişin olmadığı, söz konusu … A.Ş. … Şubesi’ne ait … çek seri numaralı 17.07.2017 keşide tarihli 14.466,63-TL’lik çeki … Ayakkabı İnşaat ve Teks. San. Tic. Ltd. Şti.’den aldığı ve karşılığında 16.06.2017 tarih A-… seri numaralı 11.507,40-TL’lik faturayı kestiği, bütün bu iş ve işlemleri ticari defterlerinde kayıt altına aldığı ve hali hazırda çeki aldığı … Ayakkabı İnşaat ve Teks. San. Tic. Ltd. Şti.’ne (14.466,63-TL – 11.507,40-TL olmak üzere) 2.959,23-TL borçlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(4)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, mali müşavir …’ya tevdii edilen dosyada tanzim olunan 18/10/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacıya ait ticari defterlerin TTK ilgili hükümlerine göre delil niteliğine haiz olduğu, davaya konu … … … A.Ş. … Şubesi keşidecisi 30.10.2017 keşide tarihli … seri nolu 15.000,00-TL bedelli çekin dava dışı … Ticaret Ltd. Şti. tarafından davacı emrine keşide edildiği ve davacının, dava dışı çek keşidecisine 7 adet fatura karşılığı 65.397,90-TL tutarlı mal/hizmet satışı yapılması karşılığında iktisap edildiği, davacı şirketin davalılar ile ticari ilişkisinin olduğuna dair ticari defterlerinde herhangi bir kayıt olmadığı, davalı … Ayakkabı Ltd. Şti.’nin ticari defterlerini ibraz etmediği, bu şirket ile ilgili Gelir İdaresi Başkanlığı’nın mali müşavirlere verdiği yetki çerçevesinde re’sen terkin ile ilgili yapılan araştırmada 31.05.2017 tarihi itibari ile 2004/13 sayılı iç genelge gereği re’sen kaydı bulunduğu, faktoring sözleşmesinin yapıldığı tarih ile temlik sözleşmesinin yapıldığı gün öncesi şirket faaliyetinin vergi dairesi tarafından resen terk edildiği, davalı … şirketinin ticari defterlerinin delil niteliğine haiz olduğu, çek üzerinde yapılan incelemede çekte ciro silsilesinin kopuk olmadığı, davalı faktoring şirketinin, dosyaya diğer davalı … tarafından, yine davalı … Ltd. Şti. adına düzenlenmiş iki adet 20.309,00-TL’lik fatura sunarak 15.000,00-TL temlik ettiği ve davalının davaya konu çeki bu temlik sözleşmesi gereğince, müşterisinden yönetmeliğin 22/2. maddesine şeklen/usulen uygun olarak temliken aldığı, davalı … A.Ş.’nin yaptığı finansman işleminde ilgili kanun ve yönetmeliğin emrettiği istihbarat çalışması yapma yükümlülüğünü yerine getirmediği ve teminata aldığı dava konusu çek için yeterli istihbarat yapmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; sahtecilik iddiasına dayalı terditli olarak açılan istirdat davası, istirdat talebi uygun görülmez ise menfi tespit talepli davadır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; … A.Ş. tarafından borçlu … Ticaret Limited Şirketi, … … Ticaret Limited Şirketi, …Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … aleyhine 15.000,00-TL çek alacağı, 68,12-TL takip öncesi faiz, 1.500,00-TL %10 çek tazminatı, 45,00-TL %0,3 komisyon, 87,70-TL ihtiyati haciz masrafı, 440,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 17.140,82-TL üzerinden icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından bildirilen resmi kurumlardan davacı şirket yetkililerinin ıslak imzalı belge asılları getirtilmiş, mahkememizce davacı şirket yetkilisinin imza ve yazı örnekleri alınmış, davaya konu … … Anonim Şirketi … Şubesi’ne ait, keşidecisi … Ticaret ve Limited Şirketi olan 30/10/2017 keşide tarihli 15.000,00-TL bedelli çek aslı getirtilmiştir. Davacıya ait yazı ve imza örneklerini içeren belge asıllarının incelenmesi suretiyle, söz konusu imza örnekleri ile davaya konu çekteki imzanın karşılaştırılak imzaların davacının eli ürünü olup olmadığı hususunun tespiti için mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören grafolog bilirkişi raporuna göre, çek aslı arka yüzündeki davacı … …Ticaret Limited Şirketi kaşe izi üzerine şirket yetkilisi adına atılmış birinci ciro imzasının mevcut mukayese imza örneklerine kıyasla davacı şirket yetkilileri …ve Abdullah Delicioğlu’nun eli ürünü olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu çek incelendiğinde; … … Anonim Şirketi … Şubesi’ne ait, 30/10/2017 keşide tarihli, keşidecisi … Ticaret ve Limited Şirketi, sırasıyla 1. cirantanın davacı … …Ticaret Limited Şirketi, 2. cirantanın davalılardan …Ticaret Limited Şirketi, 3. cirantanın davalılardan … ve hamili davalılardan… Şirketi olduğu anlaşılmıştır.
Davacının terditli olarak açmış olduğu işbu davada öncelikli talebi olan istirdat talebi yönünden yapılan değerlendirmede; davanın konusunu oluşturan çekteki ciro silsilesi incelendiğinde ciro silsilesinde şeklen kopukluk olmadığı, mali müşavir bilirkişi tarafından mahkememizce yapılan incelemeyle ve yine … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde talimat yoluyla ticari defter ve belgeler üzerinde yapılan incelemeyle alınan bilirkişi raporlarında; davaya konu çekin davacının kayıtlarında mevcut olmadığı, davalı … A.Ş. ile kendisinden önceki ciranta … arasındaki 21/06/2017 tarihli faktoring sözleşmesine istinaden faktoring işlemi yapıldığı, …’in … Ayakkabı İnşaat Şirketine düzenlendiği 16/06/2017 tarihli 11.507,00-TL tutarlı, 19/06/2017 tarihli 8.802,00-TL tutarlı faturadan doğan toplam 20.309,00-TL tutarları faturanın 15.000,00-TL tutarlı bölümünün davalı … A.Ş.’nin diğer davalı … ile faktoring işleminden dolayı temlik alındığı, dolayısıyla fatura ve temlik hususunda faktoring mevzuatına göre aykırı bir husus bulunmadığı tespit edilmiştir.
Dava açıldığı tarihte dosyada davalı olan hamil, temlik eden faktoring şirketidir. 6361 sayılı Yasa’nın 9/2 maddesi hükmü faktoring şirketlerine, kambiyo senetlerine dayalı olsa bile temlike konu alacağın bir mal veya hizmet satışından doğduğunu fatura ile tevsik etme ve kambiyo senedi ile faturanın uyumlu olduğunu araştırma yükümlülüğünü yüklemiş, 6102 sayılı T.T.K.’nun 790. maddesi ise ciro silsilinde dış görünüş itibari ile kopukluk olup olmadığını inceleme yükümlülüğünü yüklemiştir. Sözleşme tarihine göre Faktoring şirketlerine bunların dışında daha fazla yükümlülük yükleyen bir mevzuat hükmü bulunmamaktadır. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 12/06/2017 tarih 2016/10538 esas 2017/4836 karar sayılı ilamı) faktoring şirketinin temlik aldığı çeklerle ilgili asıl ilişkileri de tetkik etmek yükümlülüğünden söz edilemez.
Somut olayda, mali müşavir bilirkişi tarafından sunulan raporda … Ayakkabı Şirketi’nin Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan vergi kimlik numarasıyla kontrolü yapıldığında bu şirketin 31/05/2015 tarihinden itibaren Gelir İdaresi Başkanlığı kod listesinde olduğunu, bu tarihten sonra … Şirketi tarafından kesilmiş herhangi bir faturanın gelmesi durumunda İdare tarafından bu belgenin sahte belge olarak değerlendirileceğinin belirtildiği, davalı faktoring şirketinin müşterinin mali durumunun değerlendirilerek işlem geçmişi de dikkate alınarak borcun teyit edilmesini sağlayacak yöntemler geliştirilerek ulaşabilmesi mümkün olan veritabanlarından yararlanması yoluna gitmediği, sonuç itibariyle faktoring sözleşmesinin yapıldığı tarih ile temlik sözleşmesinin yapıldığı gün öncesi … Ayakkabı Şirketi’nin faaliyetinin terkin edildiği ve bu şirketin adreste faal olup olmadığını araştırmadığından davalı … A.Ş.’nin istihbarat çalışması yapma yükümlülüğünü yerine getirmediği yönünde kanaat bildirilmiş ise de, bilirkişi raporundaki risk ve istihbarat çalışmasının yalnızca faktoring şirketinin temlik aldığı fatura düzenleyen cirantadan önceki ciranta olan … Ayakkabı Şirketi yönünden değerlendirme yapıldığı, ancak davalı … Ayakkabı Şirketi’nin davalı faktoring şirketi ile ilişkisinin bulunmadığı, faktoring şirketinin müşterisi olmadığı ve faktoring şirketinin temlik aldığı çeklerle ilgili asıl ilişkileri tetkik etme yükümlülüğü bulunmadığı kanaatiyle bilirkişi raporundaki bu hususlara mahkememizce katılmak mümkün olmamıştır. Faktoring mevzuatı çerçevesinde faktoring şirketinin fatura ile tevsik etme ve kambiyo senediyle faturanın uyumlu olup olmadığının araştırma yükümlülüğünü ve ciro silsilesinde dış görünüş itibariyle kopukluk olup olmadığının inceleme yükümlülüğünü yerine getirdiği anlaşılmakla davalı … A.Ş.’nin kötüniyet ya da ağır kusuru da bulunmadığından çekin kambiyo vasfının devam ettiği dikkate alınarak TTK hükümleri gereği davacının istirdat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Senede karşı mutlak defiler, senet hamili olan herkese karşı ileri sürülebilir. Gerek doktrinde ve gerekse uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması” “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış bulunması” vb. defiler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup, her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. Borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde imzaya ilişkin iddiası mutlak def’idir. “Senetteki imzanın inkarı halinde, imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükü belgeyi elinde bulunduran senet alacaklısına aittir. İmzada sahtecilik iddiası kambiyo senetlerinde mutlak defi olup, lehdar ve ciro yolu ile hamil olan cirantalara ve son hamile karşı ileri sürülebilir…” (Yargıtay 11. HD 2020/5093 E. 2021/5318 K.)
Somut olayda davaya konu çek üzerinde yapılan grafolog incelemesi sonucu davaya konu çekin davacı şirket yetkililerinin eli ürünü olmadığı, çekte sahtecilik iddiası mutlak defi olarak herkese karşı sürülebileceğinden, ispat yükünün çekteki imzanın davacıya ait olduğunu iddia eden tarafa ait olacağı açık olup, davalılarca senet altındaki imzanın davacıya ait olduğu kanıtlanamamıştır.
Mahkememizce mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan incelemeler neticesinde davacının kendi lehine delil niteliği taşıyan ticari defter ve kayıtlarında davaya konu çekin kayıtlı olmadığı ve dava dışı keşideci … ile davacının ticari ilişkisi bulunduğu, davalılar ile arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Sonuç itibariyle kambiyo senetlerinin üzerindeki imzanın sahteliğinin mutlak defi olması ve davacı kendi imzasının sahteliğine dayandığından mutlak defi niteliğindeki iddiasını herkese karşı ileri sürülebileceği anlaşıldığından davaya konu çekteki imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmadığına dair bilirkişi tespiti karşısında davacının davalılara davaya konu çekten dolayı borçlu kabul edilemeyeceği kanaatine ulaşılmış ve davacının menfi tespit talebinin kabulü ile; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine konu … … Anonim Şirketi … Şubesi’ne ait, keşidecisi … Ticaret ve Limited Şirketi olan 30/10/2017 keşide tarihli 15.000,00-TL bedelli çekten dolayı davalılar …Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, …, … Anonim Şirketi’ne borçlu olmadığının tespitine dair karar verilmiştir. Öte yandan davacı taraf kötüniyet tazminatı talep etmiş ise de davalıların dava konusu çekin ciro silsilesi ile hamili olduğu, bu nedenle keşidecinin imzasının sahte olduğunu bilebilecek durumda bulunmadığından İİK 72/5. maddesindeki tazminat koşulları somut olay bakımından gerçekleşmediğinden davacının kötüniyet tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davacının terditli olarak açılan davasında istirdat talebinin REDDİNE,
(2)Menfi tespit talebinin KABULÜ İLE, davacının dava konusu ve …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine konu … … Anonim Şirketi … Şubesi’ne ait, keşidecisi … Ticaret ve Limited Şirketi olan 30/10/2017 keşide tarihli 15.000,00-TL bedelli çekten dolayı davalılar …Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, …, … Anonim Şirketi’ne borçlu olmadığının tespitine,
(3)İİK 72/5. md. uyarınca şartları oluşmayan davacının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
(4)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.024,65‬-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 256,17-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 768,48‬-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(5)Davacı tarafından yapılan; 35,90-TL başvuru harcı, 256,17-TL peşin harç, 3.100,00-TL bilirkişi ücreti, 863,5‬0-TL talimat, tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam ‬‬4.255,57‬-TL yargılama masrafının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(6)Davalılar …Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve … tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(7)Davalı… Şirketi tarafından yapılan 50,00-TL yargılama masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
(8)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 9.200,00-TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
(9)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/04/2023

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.