Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/37 E. 2018/1362 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/37
KARAR NO : 2018/1362
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/01/2018
KARAR TARİHİ: 25/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların hisseleri davacı şirkete devredilen …A.Ş.nın hissedarları olduklarını, taraflar arasında imzalanan hisse alım satım sözleşmesine istinaden … isimli şirketin hissedarlarına davacı şirket tarafından ödemeler yapıldığını, şirketin aktif ve pasif varlıkları ile sahip oldukları taşınır/taşınmaz mallarının alıcı davacı şirkete intikal ettiğini, akabinde 26/12/2016 tarihi itibarı ile … isimli şirketin … Ticaret Sicil Memurluğunda tescil edilmek suretiyle … A.Ş.ünvanını aldığını, botel şirketin ticaret sicilden terkin edildiğini, hisse alım satım sözleşmesinin 41.ve 42.maddelerinde devirden önceki dönemden kaynaklanacak yükümlülükleri davalıların garanti ettiklerini, yargı kararlarından ve devirden önce dahi olsa oluşacak zararlardan münhasıran devir yapan davalıların sorumlu olacağının da açıkça belirtilip imza altına alındığını, sözleşmede devir yapan şahısların sorumlulukları hisse oranları ile sınırlandırılırken davalı şirketlerin hisse oranlarına bakılmaksızın müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarının da imza altına alındığını, davacı şirkete 22/08/2016 tarihinde …İcra Müdürlüğünün … esas … esas, … esas ve İstanbul…İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyalarından borç muhtıraları tebliğ edildiğini, davalıların hissedarı olduğu … isimli şirketin… A.Ş.isimli şirkete kesinleşmiş bir borcu bulunduğunu, söz konusu borcun kaynağının Bakırköy …Asliye Hukuk Mahkemesinin… esas sayılı ilamı olduğunu, davalılar ile görüşülmesine rağmen söz konusu dosyaların ödemelerinin yapılmadığını, davalıların sorumluluğunda olan 4 adet icra dosyasının toplam 188.430,69 TL ödemesinin davacı tarafından yapıldığını, icra dosyalarına yapılan ödemelere karşı davalılara İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, %20.den az olmamak kaydıyla inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın süre aşımı ile bir yıldan sonra açıldığını, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre davacı tarafın devirden sonra devirden önceki dönemden kaynaklanan herhangi bir talep borç tahakkuk ve ihtilafa muhatap olması halinde bunu bildirmesi gerekirken bir bildirimde bulunmadığını, yine sözleşmenin beyan ve sorumluluk başlıklı 4.1.maddesinde “…satıcılar bu bağlamda vergi ve kamusal alacak konuları ile ilgili olarak 5 yıl, diğer konular ile ilgili 2 yıl süre ile devirden sonraki dönemde devir tarihinden önceki dönemden kaynaklanabilecek yükümlülükleri garanti ve tekeffül eder.” denilerek sorumluluk hususunun çok sarih olarak belirlendiğini, bir an davacı iddiası doğru kabul görse dahi, mart 2014 yılında hisse alım satım işlemi tamamlanmış olması nedeniyle 2 yıllık sorumluluk süresinin sona erdiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dosyasının yine Mahkememizin … esas sayılı dosyası ile bağlantısı bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili 18/09/2018 tarihli dilekçesiyle; işbu dava dosyası ile Mahkememizin … esas sayılı dosyası arasında bağlantı bulunması ve her iki dosyanın da derdest olması sebebiyle birleştirilmelerine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının … A.Ş.,davalıların…A.Ş. Ve … A.Ş.olduğu, davanın 12/01/2018 tarihinde açılan itirazın iptali davası olduğu, dosyanın derdest olup duruşmasının 27/12/2018 tarihine atılı bulunduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK.nun 166. maddesi uyarınca “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.” denilmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkememizin iş bu dava dosyası ile yine Mahkememizin … esas sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki bağlantısının mevcut olduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyeceği anlaşıldığından usul ve dava ekonomisi de gözönüne alınarak her iki dosyanın birleştirilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin işbu dava dosyasının aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşılan Mahkememizin 2018/36 esas sayılı dava dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Mahkememiz esasın bu şekilde kapatılmasına, yargılamaya Mahkememizin… esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine,
3-Yargılama giderleri vesair ücretlerin birleşen dosyada nazara alınmasına,
Dair , davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda, esas hükümle birlikte yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸