Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/332 E. 2021/168 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/332 Esas
KARAR NO:2021/168

DAVA:Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/04/2018
KARAR TARİHİ:03/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı taraf aleyhine davalı tarafça ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile kambiyo senetlerine özgü ödeme emrinin gönderilerek icra takibinin başlatıldığını, davacının bankaya böyle bir borcu olmadığı gibi takibe dayanak bono üzerindeki imzanın da davacıya ait olmadığını, bu nedenle davacının davalı bankaya borcunun olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğini, takibe konu 10/11/2016 vadeli 13/03/2013 düzenleme tarihli 2.500.000TL bedelli bono üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığını, adı geçen bonoda davacının keşideci değil de, avalist olarak gözüktüğünü, davacının gerek banka gerek dava konusu bono üzerindeki keşideciyle hiçbir ticari yada başka ilişkisi olmayıp davalıya hiçbir borcu olmadığını, … Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Başkanlığından teknik uzman raporu alındığını ve rapora göre takibe konu bono üzerindeki imzaların davacının eli ürünü olmadığını, takibe esas bonoda keşideci … Ltd Şti olarak göründüğünü, yan tarafta ise davacılarla birlikte 2 borçlunun daha gözüktüğünü, takibe esas bononun alışıldık matbu bonolardan olmayıp bilgisayar çıktısı olarak düzenlenmiş olup, bono üzerinde herhangi bir el yazısı bulunmadığını, tek el yazısının ödeme günü olup, onun da sonradan eklendiğini, her türlü şüpheyi uyandıran bono üzerinde davacının eli ürünü herhangi bir yazı ve imzanın bulunmadığını, konuyla … Cumhuriyet Başsavcılığının …Hz no ile soruşturma devam ettiğini beyanla, icra takip dosyasında talep edilen alacağın menfi tespiti ile davacının borçlu olmadığı, alacaklı davalı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, tarafları ve konusu aynı olan dava için derdestlik itirazında bulunduklarını, söz konusu icra takibine ilişkin olarak davacı tarafından davalı banka aleyhine ….İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile bonodaki imzanın davacıya ait olmadığı iddiasıyla takibin iptalini talep ettiğini, ….İcra hukuk Mahkemesinin …esas sayılı dosyası ile avalist olarak gösterilip hakkında kambiyo senetlerine gözgü ödeme gönderilmesinin usulsüz olduğu gerekçesi ile takibin iptalini dava ettiğini, derdestlik itirazından dolayı davanın reddedilmesi gerektiğini, davacı borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayacak bir tehliye ve belirsizlik bulunmadığından davacı borçlunun duran takibe rağmen İİK 72.mad hükmüne dayalı olarak menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu, davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, icra takibinin alacağın tahsili için yapılmış olup, davalı bankanın haksız ve kötü niyetli olmadığından, tazminat talebinin reddi gerektiğini beyanla, davacı borçlunun yasal dayanağı bulunmayan haksız davasının reddine, tazminat talebinin reddine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, vekaletname, … Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı raporu, … Cumhuriyet Başsavcılığının …hz nolu dosyası, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, ….İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, 13/03/2013 tarihli 2.500.00TL senet celp olunmuştur.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı …AŞ tarafnıdan … … San ve Tic Ltd Şti, …, …, … aleyhine 13/03/2013 düzenleme tarihli 2.500.000,00TL bedelli bir adet bonoya dayanılarak 1.989.908,89TL üzerinden takip başlatıldığı görülmüştür.
….İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde, takip borçlusu … Tur San ve Tic Ltd Şti tarafından takip alacaklısı … Bankası AŞ aleyhine takibin iptaline yönelik talepte bulunulduğu, yapılan yargılama sonunda mahkemenin … karar sayılı 21/11/2019 tarihli kararı ile takibin mükerrer olduğuna yönelik borca itirazın kabulüne, takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
….İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde, borçlu … tarafından alacaklı … Bankası AŞ aleyhine imzayaitiraz talebinde bulunulduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan 15/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda; inceleme konusu 2.500.000TL bedelli senedin ön yüzündeki … isim yazısı altındaki 1 adet ” … … San ve Tic Ltd Şti kaşesi alt kısmındaki 2 adet imzanın, solda ucu yukarı bakan kuyrukla başlayan üçgen biçimi yapıldığını, üçgen tepesinin ya nokta dönüş yada küçük ilmek görüntüsü içerdiğini, üçgen bitiminde sola yatay keşide çizgisi ile devam edildiğini, soldan dar açılı şekilde alttan dönüş yapıldığını ve sağa yatay 2.keşide çizgisi ile devam edildiğini, kalem kaldırma yapıldığını, üçgen biçimi alt hizasına doğru yatay kısa çizgi eklendiğinin görüldüğünü, senette üçgen tepe kısmında nokta veya küçük ilmek biçimi bulunması, davacıya ait imzalarda büyük ilmek yapısı bulunması, senetteki imzalarda ekleme olarak kısa çizgi bulunmasının, davacıya ait imza örneklerinde ekleme bulunmaması, senetteki imzalardaki keşide çizgisinin bir dönüşle sonlandırılması, davacıya ait imzaların birden fazla dönüş içermeleri, ritm, ritm/form dengeleri arasında farklılık bulunması, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi gibi grafolojik tanı unsurları itibari ile farklılıklar mevcut olduğunu, senet altındaki imzaların davacı …’ın eli ürünü olmadıklarını belirttiği, yargılama sonucunda mahkemenin … esas … karar sayılı 20/09/2018 tarihli kararı ile imzaya itirazın kabulune, borçlu yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği, kararın davalı tarafça istinaf edilmiş ise de, İstanbul BAM 22.Hukuk Dairesinin 2018/3242 esas 2019/851 karar sayılı 30/04/2019 tarihli kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, istinaf kararının davalı tarafça temyiz edildiği ve Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 2019/11196 esas 2020/5789 karar sayılı 29/06/2020 tarihli ilamı ile kararın düzeltilerek onandığı ve onama üzerine hükmün 08/09/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Dava, davacı hakkında başlatılan icra takibinde davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı … AŞ tarafından dosyamız davacısı … aleyhine ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, işbu icra takibi ve bu dosyada takibe konu edilen 10/11/2016 vade tarihli 13/03/2013 düzenleme tarihli 2.500.000,00TL bedelli senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktasında toplandığı, davalı alacaklı tarafından ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile … … San ve Tic Ltd Şti, …, …, … aleyhine başlatılan takipte davacı borçlu Şeymus Baş tarafından takibe dayanak yapılan senetteki imzaya itiraz edildiği, itiraz üzerine ….İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında takip konusu senet üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan bilirkişi raporuna göre bonodaki imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için öncelikle, alacağın dayanağını teşkil eden kambiyo senedinin hukuksal niteliğini irdelemekte yarar vardır. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir `gayeye` ulaşmak istemektedir. Bono, ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedi olup, bonoyu düzenleyen, asıl borçlu durumundadır (6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 691/1).Bonoda bulunması zorunlu olan şekil şartları 6762 sayılı TTK`nun 688 inci maddesinde sayılmıştır. Bono veya emre yazılı senet ibaresi, belirli bir bedeli kayıtsız/şartsız ödeme vaadi, lehtar, senedin düzenleme tarihi, düzenleyenin imzası, vade tarihi, düzenleme yeri, ödeme yeri kambiyo senetlerinde bulunması gereken unsurlar olarak sayılmıştır. Avale ilişkin düzenlemeler ise 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 700 ve devamı maddelerinde yer almaktadır. Buna göre aval ile kambiyo senetlerinde bedelin ödenmesinin tamamen veya kısmen güvence (teminat) altına alınması sağlanır. Türk Ticaret Kanunu’nun avalin şekline ilişkin 701’inci maddesi şu şekildedir: “(1) Aval şerhi, poliçe veya alonj üzerine yazılır. (2) Aval “aval içindir” veya bununla eş anlamlı başka bir ibareyle ifade edilir ve aval veren kişi tarafından imzalanır. (3) Muhatabın veya düzenleyenin imzaları hariç olmak üzere, poliçenin yüzüne atılan her imza aval şerhi sayılır. (4) Kimin için verildiği belirtilmemişse aval, düzenleyici için verilmiş sayılır.” denilmektedir. Avalin senet ile birlikte tedavül etmesi, öncelikle senet üzerinde bulunmasını gerektirir. Bu sebeple avalin normal yeri senedin üzeri, diğer sorumlulukların (dolayısıyla temin edilen sorumluluğun) bulunduğu yerdir. Kambiyo senedi dışında verilmiş bulunan bir teminatın, aval olarak değerlendirilmesi de mümkün değildir. Dolayısıyla senet üzerinde bulunma, aval bakımından bir geçerlilik şartıdır. Aval şerhi ile ilgili bir önemli özellik, şerhin senet üzerinde bir bütün olarak görünmesi gereğidir. Şerhin içeriği bir bütün oluşturmalı, yani açıklamalar aynı metin içinde veya birbiri ardına yapılmalı, imza bu açıklamaları kapsamalıdır. Sadece imzadan ibaret bulunan avalin ön yüzde bulunması zorunludur (TTK madde 613/3).
Dava konusu edilen senedin incelenmesinde, 13/03/2013 düzenleme tarihli 10/11/2016 vade tarihli 2.500,00TL bedelli, borçlusu… ve Tic Ltd Şti olup, senet metninin çerçeve içine alınarak, çerçevenin dışında aval veren olarak …, … ve … isim ve imzasının atılı bulunduğu, avalist imzalarının çerçeve içerisine alınan senet metninin dışında kaldığı, senet üzerinde bulunma aval bakımından bir geçerlilik şartı olup, avalist imzasının senet metninin içinde olması ve bu açıklamayı kapsaması gerektiği, avalist imzasının senet metni dışına atılı bulunması nedeniyle senedin aval yönünden şekil şartlarını taşımadığı, dolayısıyla avalist olarak adı yazılı davacı …’ın işbu senet nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığı, bu senede dayanılarak başlatılan icra takibinde davacının davalıya borçlu olmadığı anlaşıldığından, davacının davasının kabulü ile, davacının ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş, ayrıca davalı bankanın davacı tarafından atıldığı ileri sürülen imzanın aval niteliğini taşımadığını bilebilecek konumda tacir sıfatına haciz olduğu bu nedenle davacının avalist olmadığını bildiği halde onun aleyhine takip başlatmakta kötü niyetli olduğu, ayrıca söz konusu icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından İİK 72/5. Maddesi uyarınca takip çıkışı olan 1.989.908,89 TL’nin %20’si oranında olmak üzere 397.981,77 TL kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, bunun davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, davacının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası sebebiyle borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Söz konusu icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından İİK 72/5. Maddesi uyarınca takip çıkışı olan 1.989.908,89 TL’nin %20’si oranında olmak üzere 397.981,77 TL kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, bunun davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 99.643,36TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı harçtan muaf olduğundan, harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan 33.982,67TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 145,20TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/03/2021

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI