Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/313 E. 2020/55 K. 20.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/313
KARAR NO : 2020/55

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2018
KARAR TARİHİ : 20/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ücret karşılığında yemek hizmeti sağlayarak hizmete ilişkin faturaları davalıya düzenlediği, davalının bakiye 32.967,00 TL borcunu ödemediğinden takip borçlusu şirketin aleyhine Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının süresi içeresinde borca ve tüm ferilere itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirkete dava konusu borcun tamamının ödenmesine karşın davalıya karşı haksız taleple icra takibi başlatıldığını, davalının toplamda 34.000,00 TL davacı şirketin personeli olan … hesabına gönderdiklerini ve davacıya hiçbir borçlarının olmadığını belirterek davanın reddine, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 32.967,00 TL fatura, 494,92 TL (%8,75) işlemiş faiz (Değişen oranlarda Reeskont – İskonto faizi) olmak üzere toplam 33.461,92 TL üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 09/10/2018 tarihli raporda; davacı ve davalı şirketin ticari defterlerinin TTK ilgili hükümlerine istinaden delil niteliğine haiz olduğu, 2018 yılına ticari defterlerinde 46.201,48 TL alacaklı giren davacı tarafın davalıya 2 adet fatura kestiğini ve 12/01/2018 tarihi itibarı ile ticari defterlerinde bakiye alacağının 54.487,78 TL olduğu, davalı şirketin 2017 yılı ticari defterlerini sunduğu ancak defterlere ilişkin cari hesap muavin özetini sunmadığı, davalı şirketin 2017 yılı içerisinde davacı şirkete 58.111,18 TL borcunun kaldığının tespit edildiği, söz konusu tutarın davalının 2018 yılı yevmiye defterindeki 01/01/2018 tarihli açılış fişinde mevcut olduğu, davacı tarafından davalıya 2018 yılı içerisinde 2 adet fatura kesildiği ve bu faturaların davalı şirket tarafından kayıt altına alındığı, davacıda kayıtlı olmayan davalı şirkette kayıtlı ödemelerin mevcut olduğu, bu ödemelerin 34.000 TL tutarında olup davacı kayıtlarında bulunmadığı, ödemelerin tamamının elden nakit ödeme olarak kayıtlı olup son bakiyenin 32.397,48 TL olduğu, davacının icra takibi ile 32.967,00 TL talep ettiğinden davacının 32.967,00 TL asıl alacağına, takip tarihi itibariyle 259,52 TL işlemiş faiz ve asıl alacak 32.967,00 TL’ye takip tarihinden itibaren taleple bağlılık ilkesi gereği yıllık %8,75 oranında faiz uygulanması gerekeceği, davalı şirket kayıtlarında takip tarihi itibariyle davacı şirkete 32.397,48 TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğu, davalı şirket vekilinin ticari ilişkiden doğan bakiye borcunu davacıya elden ödediğini iddia ettiğinden somut davamızda davacı şirkete borçlu olmadığına dair (MK.mad.6) gereği ispat yükü borç ilişkisini (dava dilekçesinde) kabul etmekle birlikte ödediğini iddia eden davalı tarafa düştüğünü belirtmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davalı tarafça karşı tarafla aralarındaki ticari ilişki inkar edilmemekle birlikte borcun takip öncesi ödendiğinden bahisle esasına itiraz edildiğinden uyuşmazlık bu minvalde toplanmaktadır. Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Bilirkişi tarafından tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede davacının defterlerine göre davalıdan bakiye alacağının 54.487,78 TL olduğu, davalı şirket kayıtlarında ise davacıya 32.397,48 TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğu, davacıda kayıtlı olmayıp davalı şirkete kayıtlı 34.000 TL tutarında ödemeler bulunduğu, ödemelerin tamamının elden nakit ödeme olarak kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK’nun 189. Maddesi uyarınca tarafların yasada belirtilen süre ve usule uygun bulunarak ispat hakkının sahip olduğu belirtildikten sonra aynı yasanın 190. Maddesiyle ispat yükünü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu belirtilmiş, aynı maddenin ikinci fıkrasıyla yasal bir karineye dayanan tarafın sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altında olduğu, karşı tarafın kanuni karinenin aksini de ispat edebileceği belirtilmiş ve yine herkesin iddiasını ispatla yükümlü olduğu da tespit edilmiştir. Dava konusu bu olayda, taraflar arasında inkar edilmeyen ticari ilişki ve ticari ilişki sonucunda tahakkuk ettirilen fatura borcunun söz konusu olduğu, bu fatura borcunun ödendiği iddiasının davalı tarafından savunulduğu, ancak ödemeye ilişkin herhangi bir kayıt, belge veya dekontun ibraz edilmemiş bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile davalının takip dosyasına vaki haksız itirazının iptaliyle takibin takip talebindeki şartlarla devamına, işlemiş faiz alacağı yönünden harçlandırılmış talep olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1)Davalının Gaziosmanpaşa … İcra Müd. … E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın 32.967,00-TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden takip talebindeki şartlar ile devamına, işlemiş faiz alacağı yönünden harçlandırılmış talep olmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
2)İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının %20.’si oranında hesaplanan 6.593,40-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 2.251,97 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 395,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.856,28 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden AAÜT uyarınca 4.945,05 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5)Davacı tarafından yapılan; 436,79 TL harç, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 195,00 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.231,79 TL yargılama masrafınının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır