Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/308 E. 2021/982 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2018/308
KARAR NO:2021/982

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:09/04/2018

BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN … ESAS … KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:26/04/2021
KARAR TARİHİ:14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan asıl ve birleşen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya 28/01/2018 tarihinde davalı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarptığını, aracının malikinin … Tic. A.Ş. olduğunu, aracın Zorunlu Mali Trafik Sigortasının … Sigortası olduğunu, 28/01/2018 tarihli elim kaza neticesinde ağır derecede yaralandığını, davacının kaza tarihinde … … çalıştığını, aylık kazancının 1.800,00 TL olduğunu, davalı sigorta şirketine tazminat talepli olarak 28/02/2018 tarihinde bavuruda bulunulduğunu, sigorta şirketininin temini zor evraklar istediğini, davacının uğradığı manevi zarar nedeniyle 30.000,00 TL’nin 28/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketi haricindeki davalılardan tahsilini, davacının uğramış olduğu maddi zarar nedeniyle şimdilik 1.000,00 TL’nin 28/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, dava harç ve masrafları ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVA CEVAP:
Davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; daha önce davalıya usulüne uygun başvuru yapılmadığını, zarar tespiti için gerekli olan eksik belgelerin davacı taraftan istenmesine rağmen tarafça eksiklikleri gidermediğinden davalı tarafından değerlendirilemediğini, davalının sorumluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranı ve poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, geçici iş göremezlik talebinin teminat kapsamında olmadığını, davalının temerrüte düşmediğini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Kiralama vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın vuku bulduğu dönemde davalının aracının uzun dönem kiralandığını ve işleten sıfatıyla devredildiğini ve meydana gelen zarardan herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacı yanın talep ettiği tüm sağlık giderleri ile çalışma gücünün azalmasından kaynaklanan kayıpların sağlık hizmet bedeli ve sağlık giderleri teminatı kapsamında SGK ve sigortacının sorumluluğunda olduğunu, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı …’a 28/01/2018 tarihinde … sevk idaresindeki … plakalı araçla çarptığını, aracın maliki … Tic. A.Ş. olduğunu, aracın Zorunlu Mali Trafik Sigortası (yeni ünvanı … Sigorta A.Ş.) şirketince … poliçe no ile yapıldığını, kaza sebebi ile maddi manevi tazminat talepli olarak araç maliki olan … Tic. A.Ş.’ye araç sürücüsü … ve sigorta şirketi aleyhine Mahkememizin 2018/308 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu dosya üzerinden alınan bilirkişi raporunda … Tic. A.Ş.’nin ticari defterlerinde yapılan incelemede uzun dönem kira akti ile aracın davalı … Ticaret A.Ş.’ye kiralandığının tespit edildiğini, bu sebeple davalıya da husumet yöneltmek gerektiğini, taraflarınca Arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşılamadığını, davacının kaza sebebiyle hayatının geri kalanını etkileyecek bir yürüme zorluğu çekeceğini ve uzun soluklu ayakta çalışma performansını önemli ölçüde zorlaştığını, davacının hayatının her aşamasına sirayet edecek şeklide ayağında hasarlar oluştuğunu, ATK raporunda davacının maluliyetinin %17 olarak tespit edildiğini, kaza sebebiyle uğradığı zararların ileride etkilerinin devam edeceğini, uğradığı manevi zararların telafisi için 70.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ettiklerini belirterek Mahkememizin 2018/308 Esas sayılı dosyası ile bu dosyanın birleştirilmesine, sonrasında 28/01/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle 70.000,00 TL manevi tazminatın davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; trafik kazasına karışan … plaka sayılı aracın 21/10/2015 tarihli 36 ay süreli araç kiralama sözleşmesi kapsamında davalı şirkete kiralanmış ise de davaya konu kaza sonucu meydana gelen zarardan davalı şirketin hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, aracın davalı … … A.Ş.nin mülkiyetinde olduğunu, dolayısı ile davalı şirketin kiracı olarak kazadan sorumlu olmadığını, ayrıca aracın sigortacısı davalı sigorta şirketinin de meydana gelen kazadan asli olarak sorumlu olduğunu, araç kiralama sözleşmesinin araçların kullanımından doğan zararlar başlığı altında, “kiralanan araçların kiralandıkları süre içinde üçüncü şahıslara ve/veya karşı araçlara vereceği her türlü hasar, zarar ve ziyandan doğacak maddi manevi tazminat giderleri, tamiratları, araçların kiralayan tarafından sağlanan zorunlu trafik sigortasından karşılanması asıldır” denildiğini, dolayısıyla davaya konu tazminat talepleri için kiralayan … tarafından sağlanan zorunlu trafik sigortasının sorumlu olduğunu, bir an için davalı şirketin sorumluluğuna gidilmesi ihtimaline karşın davalı şirketin meydana gelen kazada hiçbir kusuru bulunmadığını, kazaya zarar gören tamamen kendi kusuru ile sebebiyet vermiş olup davalı şirketin kendi eylemlerinden veya araçtaki bir bozukluktan meydana gelmeyen kaza için zarar görenin ağır kusuru bulunması nedeniyle kazaya ilişkin sorumluluktan kurtulduğunu, sağlık giderlerinin tazmini SGK ve çalışma gücünün kaybı nedeniyle ortaya çıkan maddi zarar sigortacının sorumluluğunda olduğundan davacının taleplerine ilişkin davalı şirketin hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
… İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkere ile davacının ekonomik ve sosyal durum araştırması yaptırılmıştır.
… İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkere ile davalı …’in ekonomik ve sosyal durum araştırılması yaptırılmıştır.
… … Devlet Hastanesine yazılan müzekkere ile davacının tedavi evrakları celp edilmiştir.
Davalı sigorta şirketinden hasar dosyası ve sigorta poliçesi celp edilmiştir.
Dosya ATK 2. İhtisas Kuruluna gönderilmiş, düzenlenen 28/11/2019 tarih, 2019/… sayılı raporda; davacı …’un 28.01.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak; Gr1 XII (28Ba…………15)A %19 E cetveline göre %17.0 (yüzdeonyedinoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Dosyanın yeniden davacının geçici / sürekli iş göremezlik durumunun “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine uygun olarak rapor düzenlenmesi için ATK’ya gönderilmiş, düzenlenen 12/03/2020 tarih, 2020/15112 sayılı raporda; davacının 28.01.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının 30.03.2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, Alt Ekstremite, Eklem Hareket Açıklığı, Tablo 3.10’a göre %7-%7, Balthazard hesaplama tablosuna göre %14, Tablo 3.2’ye göre; kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %7 (yüzdeyedi) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Dosya Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen 13/11/2020 tarihli raporda; davalı … … A.Ş ile dava dışı … … A.Ş arasında 21.10.2015 tarihli 36 ay Süreli “Araç Kiralama Sözleşmesi” imzlanadığı, sözleşme kapsamında davalı kiralayan tarafından dava dışı K…A.Ş.’ye kiralanan … Plakalı araç sürücüsünün davalı … … olduğu, davalı … A.Ş ile dava dışı Kart Sis Kart Sistemleri A.Ş arasındaki Araç Kiralama Sözleşmesi gereğince, davalının dava dışı şirket adına düzenlenen faturalar ve dava dışı
şirketten banka havalesi ile yapılan tahsilatlar 120.01.229.0000 Cari hesap üzerinden davalı şirket ticari defter ve muavin kayıtlarında kayıt ve izlendiği, davalı … A.Ş’nin Faaliyet konusunun Araç Kiralama işi olduğu, davalı tarafından dava dışı Kiracı şirket adına düzenlenen faturaların bağlı bulunulan Vergi Dairesine Kurumlar Vergi Beyannamesi ve Katma Değer Vergisi Beyannameleri ile bildirim yapılması zorunluluğu bulunduğu, davacı ile ilgili olarak İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından en son hazırlanan rapora göre davacının: kişinin tüm vucut Engellik Oranının % 7 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği şeklinde rapor edildiği, davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının 28.01.2018 tarihinde yaralamalı Trafik Kaza tarihinde … Otel’de aylık 1.800,00 Ücretle çalıştığı beyanında bulunduğu, davacının kaza tarihindeki aylık gelirine ilişkin somut belge dosya kapsamında bulunmadığı, davacının aylık gelirin 1.800,00 TL olabileceği kabulüyle ATK’nun 4 aylık iş göremezlik süresi dikkate alındığında 1.800,00 TL x 4 ay = 7.200,00 TL’lık bir ücret gelirinden mahrum kalınacağı, davacının 28.01.2018 tarihindeki yaralamalı kaza sonucunda, doktor, hastane, tedavi ve masraflarının da davacı tarafından talep edilebileceği, manevi tazminat talebinin de Mahkememiz taktirinde olduğu, sigorta ve diğer mevzuata ilişkin hususların uzmanlık alanı dışında olduğu, tarafların diğer taleplerinin ( icra inkar tazminatı vs.de dahil olmak üzere ..) münhasıran Mahkememiz taktirinde olduğu belirtilmiştir.
Olay yerinde kusur tespiti konusunda uzman bir bilirkişi refakatinde 20/11/2020 günü keşif yapılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen 08/12/2020 tarihli raporda; yaya konumunda olan davacının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na “Yayaların uyacakları kurallar” başlıklı Madde 68/b maddesi ( Taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunu, yaya ve okul geçidi ile kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmeleri yasaktır. ) kuralına uymadığından; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre “Yayaların uyacakları kurallar” başlıklı Madde 68/b-3 maddesi ( Yayalar Işıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadığı geçitlerde veya kavşaklarda güvenlikleri açısından yaklaşan araçların uzaklık ve hızını göz önüne almak zorundadırlar.) kuralına uymadığından; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre “Yayaların uyacakları kurallar” başlıklı Madde 68/1-c maddesine ( Yaya yollarında, geçitlerde veya zorunlu hallerde; taşıt yolu üzerinde trafiği tehlikeye düşürecek davranışlarda bulunmak, yasaktır.) kuralına uymadığından; … plakalı araç sürücüsü …’in; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre Madde 47/ 1-c maddesi ( Trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara uymamak, yasaktır.) kuralına uymadığından; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre Madde 47/ 1-d maddesi ( Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, Zorunluluk veya yükümlülüklere uymamak, yasaktır. )kuralına uymadığından; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre Madde 52/1-b maddesi (C Aracının hızını, aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak) kuralına uymadığından; meydana gelen trafik kazasında; tespit edilen trafik kurallarının ihlali sonucunda yaya …’ın taşıt yolunun karşı tarafına geçerken yaklaşık 18 metre gerisinde bulunan “yaya geçidini” kullanmadığı ve taşıt yolu üzerinden kontrolsüz olarak geçiş yaptığı sırada … plakalı araç sürücüsü …’in sola dönüş yaptığı esnada kontrolsüz hareket etmesi üzerine aracın kendisinin ayağını ezmesine katkıda bulunduğu yaralanmasına neden olduğu trafik kazasında aynı oranda kusurlu olduğu; olayda yaralanan …’in (T.C.No: …) asli kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü … (T.C. No: … )’in ise aynı oranda kusurlu bulunduğu belirtilmiştir.
Dosya ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, düzenlenen 23/02/2021 tarih, …/… sayılı raporda; sürücü …’in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, yaya …’ın kusursuz olduğu bildirilmiştir.
Dosya Aktüerya bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen 15/04/2021 tarihli raporda; 28/01/2018 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazasında davacı …’a ilişkin tazminat tutarı 28/11/2019 tarihli ATK raporu takdir edilecek ise Hak Edilmiş Geçici İş Göremezlik Tutarının 6.412,48 TL, Hak Edilmiş İşlenmiş Dönem Tutarının 12.647,13 TL, Hak Edilmiş Aktif Dönem Tutarının 155.650,57 TL, Hak Edilmiş Pasif Dönem Tutarının 99.132,19 TL olmak üzere toplam tazminatın 273.842,37 TL olduğu, 28/01/2018 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazasında davacın …’a ilişkin tazminat tutarının 12/03/2020 tarihli ATK raporu takdir edilecek ise; Hak Edilmiş Geçici İş Göremezlik Tutarının 6.412,48 TL, Hak Edilmiş İşlenmiş Dönem Tutarının 5.207,64 TL, Hak Edilmiş Aktif Dönem Tutarının 64.091,41 TL, Hak Edilmiş Pasif Dönem Tutarının 40.819,14 TL olmak üzere toplam tazminatın 116.530,67 TL olduğu, poliçe limiti yönünden olay tarihini kapsayan KTK Zorunlu Mali Sorumluluk poliçesindeki sakatlanma ve ölüm için kişi başına limitinin 330.000,00 TL olması nedeniyle davacının davalı sigorta şirketinden talep edebileceği toplam tazminat bedelinin her iki türlü de poliçe limiti dahilinde olduğu sonucuna varıldığı, sorumluluk, manevi tazminat, temerrüt tarihi ve faiz türü gibi hukuki olgular konusunda takdirin Mahkememize ait olduğu bildirilmiştir.
SGK’ya yazılan müzekkere ile davaya konu trafik kazası sebebi ile davacıya geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı, herhangi bir maaş bağlanmadığı bildirilmiştir.
Dosya yeniden ( birleşen dosya yönünden dava konusunun yalnızca manevi tazminata ilişkin olduğu, maddi tazminat talebi içermediği anlaşılmakla) Aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen 11/08/2021 tarihli ek raporda; 28/01/2018 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazasında davacı …’a ilişkin tazminat tutarının Hak Edilmiş Geçici İş Göremezlik Tutarının 0,00 TL, Hak Edilmiş İşlenmiş Dönem Tutarının 12.647,13 TL, Hak Edilmiş Aktif Dönem Tutarının 155.650,57 TL, Hak Edilmiş Pasif Dönem Tutarının 99.132,19 TL olmak üzere toplam tazminatın 267.429,89 TL olduğu, poliçe limiti yönünden olay tarihini kapsayan KTK Zorunlu Mali Sorumluluk poliçesindeki sakatlanma ve ölüm için kişi başına limitinin 330.000,00 TL olması nedeniyle davacının davalı sigorta şirketinden talep edebileceği toplam tazminat bedelinin poliçe limiti dahilinde ve 267.429,89 TL olduğu, sonucuna varıldığı, sorumluluk, manevi tazminat, temerrüt tarihi ve faiz türü gibi hukuki olgular konusunda takdirin Mahkememize ait olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekilinin 01/11/2021 tarihli dilekçesi ile manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan … A.Ş. yönünden 70.000,00 TL diğer davalılardan 30.000,00 TL ile sınırlı olarak ve maddi tazminat taleplerini 273.842,37 TL’ye artırdıklarını beyan etmişlerdir.
Dinlenen davacı tanığı … beyanında; “Dava konusu kaza olayının olduğu esnada kızım ile birlikte işten çıktık. Eve doğru gidiyorduk. İş yerimiz …’de … sokak adresinde idi. İşyerinden çıkıp beş dakika ilerledikten sonra kaldırımda ilerlerken, karşıdan karşıya geçerken dönülmemesi gereken bir yerde beyaz bir araç bize çarptı. Arabanın geçebileceği kadar çok kısa bir mesafe vardı ancak kazaya karışan araç giriş yasağı bulunan yola girmişti. Trafik ışıklarının olup olmadığını görmedim. Kızımın ayağının üzerinden geçti. Kızım benim üzerime düştü. Olay yerine arkadaşlarımız ve Ambulans geldi. Kızımı hastaneye kaldırdılar. Bana bir şey olmadı. Kızımı ameliyata aldılar. 2 gün kadar hastanede kaldı. Sonrasında da eve çıkarttık. Ayağına platin takıldığı için bazen yürüyemiyor. Kızım herhangi bir işde çalışmamaktadır. Evli ve bir çocuk sahibidir. Eşi kurye olarak çalışmaktadır. Kızım kazadan önce benimle birlikte … otelde çalışıyordu. Kazadan sonra işi bırakmıştır. Sadece kaza nedeniyle eşi çalıştığı için mağdur durumdadır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Asıl ve birleşen dosyada tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi ve ATK raporları ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; alınan ATK kusur raporu ile, 28/01/2018 günü sürücü …’in sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı otomobil ile … sokağı takiben seyir halindeyken sola dönüşün yasal olduğu kavşak noktasında sola dönüş yaparak Prof. … caddesine katılmak istediği anda seyir istikametine göre yolun sağ tarafından kavşak müşterek alanına girerek soluna doğru karşından karşıya geçiş yapan ve rüfüje çıkmak üzere olan davacı yayanın ayağının üzerinden geçmesi sonucu davaya konu kazanın meydana geldiği, ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin dosya içeriğiyle uyumlu ve hükme esas alınabilir raporu dahilinde oransal şekilde yapılan kusur ayrımının dosya içeriğiyle de uyumlu olduğu değerlendirilmiştir.
Bilindiği üzere, 2918 sayılı KTK’nın hükümlerine göre, trafik kaydı işletenin kesin olarak gösteren bir karine değilse de onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu yasal düzenlemeler karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Somut olayda, davalı … A.Ş.’nin söz konusu aracın işleteni olmadığı, davalı tarafça ibraz edilen uzun dönem (21.10.2015 tarihli ve 36 ay süreli) kiralama sözleşmesi ile davalının aracın işletmesini … Tic.A.Ş.’ye devrettiği, araç kira satışına ilişkin fatura kaydının bulunduğu, bu itibarla davalının araç üzerindeki fiili ve ekonomik yararlanma imkanının bulunmadığı dolayısıyla işleten sıfatı bulunmadığından, bu davalı hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir. Keza, trafik kaydına güvenilerek davalı … hakkında işleten olduğu inancıyla dava açıldığından 3.kişilerin … ile birleşen dosya davalısı … Tic.A.Ş. arasında imzalanan sözleşmeden haberdar olmaları bu durumda beklenemeyeceğinden hakkında dava açılmasına sebebiyet veren … lehine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmemiştir. (Emsal için bkz Yargıtay 17.HD’nin 2013/10570 E., 2014/10824 K. Sayılı kararı).
Öte yandan, … plaka sayılı araç davalı sigorta şirketi nezdinde kaza tarihini de kapsayacak şekilde ZMMS poliçesi ile sigortalanmış olup sigorta şirketinin, davalı sürücünün ve birleşen dosya davalısı işletenin meydana gelen zarardan kusur nispetinde 6098 Sayılı TBK 49, 54, 6102 Sayılı TTK 1401 ve 1409. 2918 Sayılı KTK 91., ve devamı maddeleri uyarınca sorumlulukları esastır. Yargıtay 17. H.D. 2015/15598 E. 2018/7298 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere sigorta şirketinin tazmin sorumluluğu geçici dönem iş göremezlik zararını da kapsamaktadır.
Mahkememizce kusur ve maluliyet oranları dikkate alınarak yeterli izahatı içerir, denetlenebilir ve hükme esas alınabilir nitelikteki aktüer bilirkişi tarafından hazırlanan 15.04.2021 tarihli rapora göre (TRH 2010 Yaşam Tablosuna ve 12/03/2020 tarihli davacının 28.01.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının 30.03.2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre) davacının geçici iş göremezlik zarar tutarı (davalı sürücünün % 100 kusuru oranında) 6.412,28 TL olarak hesaplanmış, SGK tarafından davacıya yapılan toplam 7.733,75 TL ödeme tenzil edildiğinde davacının geçici iş göremezlik maddi zararının kalmadığı anlaşılmakla asıl davada geçici iş göremezlik tazminat alacağı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davacının sürekli iş göremezlik zararı ise bilirkişi raporunda 110.118,19 TL olarak hesaplanmıştır. Davacı tarafça davalı sigorta şirketine yapılan başvuru 28/02/2018 tarihinde yapılmakla 8 iş günü sonrası davalının 12/03/2018 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmaktadır. Sonuç olarak asıl davada sürekli işgöremezlik tazminat alacağı yönünden davanın davalı sigorta şirketi ve araç sürücüsü … yönünden kabulü ile , davacı için toplam 110.118,19 TL tazminat alacağının davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi 12/03/2018 tarihinden itibaren, diğer davalı yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Davacı tarafça hem asıl davada hemde birleşen davada manevi tazminat talebinde bulunulmuş olmakla manevi tazminat talebi yönünden; manevi tazminatın hukuki niteliği, bu kapsamda zenginleşmeye meydan vermemesi ve fakat aynı zamanda davacıdaki manevi zararı giderecek nitelikte olması gözönüne alınarak, duyduğu elem’i gidermek bakımından davacı lehine kazanın tarihi, oluş şekli, tarafların kusur durumları, davacının yaşı, yaralanmasının niteliği, maluliyet oranı, paranın alım gücü, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak asıl davada 10.000 TL manevi tazminatın davalı sürücü …’ten, birleşen davada 10.000 TL manevi tazminatın davalı … Tic.A.Ş.’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tahsiline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
A-)ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-a)Sürekli işgöremezlik tazminat alacağı yönünden davanın davalılar … Sigorta A.Ş. ve davalı … yönünden KISMEN KABULÜ ile, 110.118,19-TL tazminat alacağının, davalılardan … Sigorta A.Ş. yönünden temerrüt tarihi 12.03.2018 tarihinden itibaren (ZMMS Poliçe limiti olan 330.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere), davalılardan … yönünden olay tarihi 28.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
1-b)Geçici işgöremezlik tazminat alacağı yönünden davanın REDDİNE,
1-c)Davalı … A.Ş aleyhine açılan davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
1-d)-Manevi tazminat yönünden, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü …’den kaza tarihi olan 28.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
B-MAHKEMEMİZ DOSYASIYLA BİRLEŞEN ….ATM’nin … E … K SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
1-a) Manevi tazminat yönünden, 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı … Ticaret A.Ş.’den tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
Asıl dava yönünden;
-Harçlar tarifesi gereğince maddi tazminat yönünden alınması gerekli 7.522,17 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL+ 933 TL olmak üzere toplam 968,90 TL’nin mahsubu ile 6.553,27 TL harcın davalılar … Sigorta ve …’ten tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yatırılan 968,90 TL harcın davalılar … Sigorta ve …’ten tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
-Harçlar tarifesi gereğince manevi tazminat yönünden alınması gerekli 683,10 TL harçtan peşin alınan 69,99 TL’nin mahsubu ile 613,11 TL harcın davalı …’ten tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yatırılan 69,99 TL harcın davalı …’ten alınarak davacıya ödenmesine,
-Davacı tarafından yapılan 2.500 TL bilirkişi ücreti, 514,31 TL tebligat, müzekkere masrafı, 1.686 TL ATK ücreti, 384,90 TL keşif harcı olmak üzere toplam 5.085,21 yargılama giderinin davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 2.034,08-TL’sinin davalılar … Sigorta ve …’ten tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
-Davalı … A.Ş.tarafından yapılan 1.000 TL yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen maddi tazminat yönünden dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesaplanan 14.411,23 TL vekalet ücretinin davalılar … Sigorta ve …’ten tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
-Davalı … Sigorta ve … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca hesaplanan 14.411,23 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile işbu davalılara verilmesine,
-Asıl davada manevi tazminat talebi yönünden AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100 TL vekalet ücretinin davalı …’ten tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Asıl davada manevi tazminat talebi yönünden AAÜT uyarına hesaplanan 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendini vekile ile temsil ettiren davalı …’e ödenmesine,
Birleşen dava yönünden;
-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 683,10 TL nispi Karar harcından peşin alınan 239,09 TL’nin mahsubu ile 444,01 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 239,09 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davanın kısmen kabul kısmen red oranına göre hesaplanan 188,57 TL’sinin davalıdan, 1.131,43 TL’sinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.13/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır