Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/294 E. 2021/650 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/294 Esas
KARAR NO:2021/650

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:04/04/2018
KARAR TARİHİ:16/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasındaki cari hesap bakiye alacağı nedeniyle …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 47.397,29-TL üzerinden takip yapıldığını, borçlu şirketin ödeme emrindeki alacağın 32.613,33 TL kısmını kabul ederek fer’ileriyle ödediğini, ancak 14.783,96-TL’lik bölümüne haksız ve dayanaksız olarak itiraz ettiğini, davalı şirket itiraz dilekçesinde hatalı ve ayıplı mal teslimi nedeniyle 8.142,00-TL, kargo ücreti olarak 4.383,70-TL, gecikme nedeniyle 2.258,26-TL olmak üzere toplam 14.783,96-TL zararının olduğunu iddia ettiğini, davalıya usulüne uygun irsaliye ve faturanın tebliğ edildiği, bu belgelerle itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleştiği, hatalı ya da ayıplı bir malın teslim edildiğine ilişkin herhangi bir ihbarının bulunmadığını, davalı şirketin sadece zaman kazanmaya yönelik olarak takibe itiraz ettiğini beyanla …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, %20 icra inkar tazminatı, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı-borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … A.Ş. ile 04.12.2017 tarihili bir sözleşme yaptığını, …’nin promosyon işlerini üstlendiğini, davalı ile … arasındaki sözleşme görüşmeleri devam ederken de …’ye üstlenecek olduğu promosyon işlerini, davacı ile anlaşarak ona yaptırmaya karar verdiğini, davacı ile davalı şirket arasında sözleşme yapıldığını, bu sözleşme kapsamında, davacının 5.650 adet ajanda, 2.000 adet mıktanıs kutu, 5.650 adet üçgen takvim üretip, davalıya teslim etmeyi taahhüt ettiğini, davacının üreteceği ürünlerin tamamını davalıya, en geç 21.12.2017 tarihinde teslim etmeyi, aksi halde geciktiği her bir gün teslim etmekte geciktiği ürün bedelinin %1’i oranında gecikme cezası ödeyeceğini, hatta ödeyeceği gecikme cezasının davalı tarafından davacıya yapılacak ödemelerden mahsup edilebileceğinin kabul ve taahhüt edildiğini, davacının 5.650 adet ajanda üretip teslim etmesi gerekirken, 5.558 adet ajanda teslim ettiğini, davacının teslim ettiği ajandaların 108 adedinin ise hatalı ve ayıplı ürün olduğunu, bu ajandaların bir kısmında yırtık bir kısmında kapak lastiğinin olmaması ve bir kısmında renk problemleri olduğunu, ajandalardaki bu ayıpların, yasal süresi içinde davalı tarafından davacıya ihbar edildiğini, ancak davacının artık ajanda üretemeyeceğini beyan ederek davalıyı oyaladığını, davalının, davacının eksik teslim ettiği 92 adet ajandayı ve davacının ayıplı ve hatalı olarak teslim ettiği toplam 200 adet ajandayı başka bir firmaya yaptırmak zorunda kaldığını, davacının 5.650 adet takvim teslim etmesi gerekirken, 5.762 takvim teslim ettiğini, davalının fazladan teslim edilen takvimleri almak zorunda değilken iyiniyetli davranarak bunları da teslim aldığını, davacının 2.000 adet mıktanıs kutu üretip teslim etmesi gerekirken, 1.908 adet mıktanıs kutu teslim ettiğini ve 92 adet kutuyu hiç teslim etmediğini, davalının, davacının eksik teslim ettiği 92 adet ajandayı ve davacının ayıplı olarak teslim ettiği 108 ajandayı başka bir firmaya ürettirmek zorunda kaldığını ve bunun için 8.142,00-TL zarara uğradığını, davacının ürünleri teslim etmekte gecikmesi sonucunda davalının 4.383,70-TL kargo/kurye ücreti ödemek zorunda kaldığını, davalının, davacıdan sözleşmedeki teslim süresinden sonra teslim ettiği ürünler nedeniyle 2.258,26-TL gecikme cezası alacağının olduğunu beyanla davanın reddini, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; dava dilekçesinde bildirilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, fatura, irsaliye, makbuz, sözleşmeler, davacı ve davalı tarafın defter kayıtları mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, Adli Tıp ve Adli Belge İnceleme Uzmanı …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 01/04/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; inceleme konusu “… …” antetli 12114 teklif nolu 72.000,00-TL + KDV tutarlı, … ile … … arasında düzenlenmiş sözleşme aslında, “…” kaşe izi üzerine atılmış ilgili şirket yetkilisine atfen atılmış imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı …’nun el ürünü olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, Mali Müşavir …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 17/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı ve davalın tarafın 2017-2018 yılı hesap dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinin, kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yetkili makamlarca zamanında yapıldığının tespit edildiği, davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalı vekili tarafından 32.613,33-TL borcun kabul edilip ödendiği ancak 14.783,96-TL tutarındaki borca itiraz edildiği, davalı tarafın 28.02.2018 tarihli … seri nolu fatura ile davacı tarafa 14.784,31-TL fatura düzenlediğinin görüldüğü, davalı tarafın düzenlediği faturanın davacı ticari defter kayıtlarında ve BA – BS formlarında yer almadığının görüldüğü, taraflar arasında iade fatura ve yapılan ödeme haricinde çekişme olmadığı, takdir ve kararın mahmeye ait olmak üzere işbu davada 2 farklı sonuca ulaşıldığı, ilk sonuca göre, davalı tarafından 28.02.2018 tarihli … yevmiye numaralı 14.784,31-TL’lik faturanın mahkemece kabul edilmemesi halinde davacı yanın davalı yandan 16.541,61-TL tutarında alacaklı olduğu, ikinci sonuca göre, davalı tarafından 28.02.2018 tarihli … yevmiye numaralı kdv dahil 14.784,31-TL’lik faturanın davacı tarafa gönderildiğinin ispata muhtaç olduğu, ancak söz konusu iade faturasının mahkemece kabul edilmesi halinde davacı yanın davalı yandan borç ve alacağı olamayacağı, davalı tarafın davacı yandan 4.596,52-TL alacaklı olacağı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(4)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak tarafların da itirazları ve alınan raporun eksik olarak değerlendirildiği ve rapor hükme esas olabilecek nitelikte olmadığı dikkate alınarak yeniden rapor alınması için mali müşavir bilirkişi …’ye tevdii edilen dosyada tanzim olunan 25/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davaya konu anlaşmazlıkla ilgili davacı tarafından 4 adet fatura düzenlendiğini, davacı firmanın 2017 yılında davacı adına düzenlediği 4 adet faturanın her iki firma kayıtlarında bulunduğu, 2017 yıl sonu itibariyle her iki firmanın cari hesaplarında mutabakat bulunduğunu, her iki firmanın faturaları kayıtlara işlediği ve BA/BS formları ile Vergi Dairesi bildirimlerinin yapıldığı, bu faturalar ile ilgili davacı alacağının 31.12.2017 tarihi itibarı ile 47.397,29-TL olduğunun her iki firmanın da kayıtları ile sabit olduğu, avans ödemesinden sonra davalı … … firmasının başkaca ödeme yapmadığının görüldüğü, davalı firma davacı firmanın 12.02.2018 tarihinde takip başlatması üzerine 28.02.2018 tarihinde reklamasyon faturası düzenlediği ve moto kurye ile gönderdiğine dair faturayı ibraz ettiği, bu faturanın davacı çalışanı … Hanım’a teslim edildiğinin belirtilmesine karşılık fatura üzerinde teslime dair bir kayıt bulunmadığı, bu faturanın davalı kayıtlarında bulunmasına karşılık davacı kayıtlarında bulunmadığı, bu faturanın dayanağı olduğu belirtilen ve dosya muhteviyatına sunulan taraflar arasında akdedildiği ifade edilen davalı … Ltd. Şti. ile davacı … arasında imzalandığı öne sürülen anlaşmada … kaşesi üzerindeki imzanın şirket yetkilisi …’nun el ürünü olmadığının tespit edildiği, düzenlenen faturanın dayanağı olarak gösterilen sözleşmenin geçerli olmaması nedeni ile fatura dayanaksız kaldığı, dayanaksız kalan ve teslim edildiği ispata muhtaç bu faturanın davacı kayıtlarında bulunmadığı, davalının düzenlediği faturada belirtilen 200 adet ajandanın başka bir firmaya yaptırıldığına dair belge sunduğu, ayrıca kurye bedeli ödediğine dair fatura ibraz ettiği, ancak taraflar arasında akdedilen sözleşmede davalı imzasının davalı yetkilisinin el ürünü olmaması nedeni ile bu eksiklikler ile ilgili tarafların yükümlülüklerinin ve yaptırımlarının ve özellikle gecikme cezasının yazılı bir sözleşme olmadığından hangi esaslara göre çözüme ulaştırılması gerektiği açık olmadığı, bilirkişi tarafından sadece kayıtlara dayalı tespit ve değerlendirme yapıldığı, davacı … A.Ş. kayıtlarında bulunmayan, sadece davalı … Ltd. Şti’nin ticari defterlerinde kayıtlı olan faturanın ticari defterlerin sahibi lehine delil olabilmesinin koşullarına uyduğu ve davalı lehine delil niteliği taşıdığının ifade edilmesinin mümkün görülmediği, bunun dışında davacı taraf icra marifeti ile tahsil ettiği tutardan masraflar çıktıktan sonra kalan net tutar olan 30.855,68-TL’yi tahsilat olarak gösterdiği ve kayıtlarda 16.541,61-TL olarak alacaklı göründüğü, buna karşılık davalı ödediği 37.209,50-TL’yi cari hesaba kaydettiği, bu hususta da mutabakat bulunmadığı, icra dairesine yapılan ödemelerde masraf, tahsil harcı ve avukatlık ücreti olduğu, bu tutarların masraf kalemine alınması, net bakiyenin cari hesaba intikal ettirilmesinin genel kabul edilmiş muhasebe usul ve esası olduğu, sonuç olarak Ticari Defterlerin Sahibi Lehine Delil Olabilmesinin Koşullarına göre 2017 yılı sonunda tarafların ticari defterlerinde bulunan 47.397,29-TL davacı alacağının her iki taraf için delil niteliği taşıyan bir tutar olduğu, davacı tarafından 47.397,29-TL üzerinden 12.02.2018 tarihinde başlatılan icra takibini takiben sonraki bir tarih olan 28.02.2018 tarihinde davalı … Ltd. Şti. tarafından düzenlenen ancak davacı kayıtlarında bulunmayan 14.784,31-TL tutarlı faturanın davalının dosyaya sunduğu anlaşmaya dayandırıldığı, sunulan anlaşmada davacı … kaşesi üzerindeki imzanın şirket yetkilisi …’nun el ürünü olmadığının tespit edildiği ve faturanın dayanaksız kaldığı, ayrıca bu faturanın davalıya gönderildiğine dair kurye faturası ibraz edilmesine karşılık tesliminin yapıldığının ispata muhtaç olduğu, davacının icra marifeti vasıtası ile tahsil ettiği tutarın da tarafların kayıtlarında farklı rakamlar ile kayıt altına alındığı, icra takibinde ödenen paranın içinde icra harçları ve avukatlık ücretleri gibi masraflarında bulunduğu, tahsil edilen paranın tamamının takip yapan davacıya intikal etmediğinin açık olduğu, icra masraflarının ödeme tutarından arındırılması gerektiği, bu çerçevede, davacının dayanaksız kalan, davalı tarafından takip tarihinden sonra düzenlenen 28.02.2018 tarihli 14.784,31-TL tutarlı olan ve davacıya teslim edildiği ispata muhtaç faturadan davacının sorumlu tutulamayacağı, icra yolu ile tahsil edilen tutarların masraflar, harçlar ve vekalet ücretleri çıktıktan sonra kalan net tutarların cari hesaba intikal ettirilmesi gerektiği, davacı kayıtlarının ticar deflerin sahibi lehine delil olabilmesinin koşullarını taşıdığı, davacı kayıtlarına göre davacının davalıdan alacağının 16.541,61-TL olarak göründüğü, ancak davada talebin 14.783,90-TL olması nedeni ile bu tutarın esas alınması gerektiği, icra inkar ve diğer taleplerin mahkemenin takdirinde olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; faturadan kaynaklı cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … …San. A.Ş. tarafından borçlu … … San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. aleyhine 47.397,29-TL cari hesap alacağı üzerinden takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklının itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen fatura ve cari hesap bakiyesi alacağının tahsiline ilişkindir. Tarafların tacir olduğu davacı tarafından delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Sunulan ticari defter ve kayıtların incelenmesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporundaki tespitlerden; davacının 2017 yılında düzenlediği 4 adet faturanın her iki tarafın ticari kayıtlarında bulunduğu, vergi dairelerine bildirimlerin de yapıldığı, bu faturalarla ilgili davacı alacağının 31/12/2017 tarihi itibariyle 47.397,29 TL olduğu her iki tarafın kayıtlarında sabit olduğu anlaşılmaktadır. Davalı firma tarafından 28/02/2018 tarihinde yani davaya konu takip tarihinden sonra, davacı adına, ajanda eksik- ayıplı 6.900,00 TL bedelli, 3.715,00 TL kurye dağıtım bedeli ve 1.914,08 TL gecikme cezası bedelli olmak üzere 12.529,08 TL olan ve 2.255,23 TL KDV bedeli ile toplam 14.784,31 TL tutarlı fatura kesildiği ve bu faturaya dayanak olduğu iddia edilen, davalı tarafça dosyaya sunulan … … antetli 12114 teklif nolu 72.000,00 TL + KDV tutarlı … ile … … arasında düzenlenmiş belge dosyaya sunulmuştur. Davacı şirket ise davalı tarafça sunulan bu belgedeki davacı şirket imzanın davacı taraf şirket yetkilisine ait olmadığı iddiası bulunmuş, bunun üzerine mahkememizce grofolog uzmanı bilirkişiye inceleme yaptırılması için dosya tevdii edilmiş ve alınan rapor ile … kaşe izi üzerine atılmış imzanın mukeyese evraklarına kıyasen şirket yetkilisi …’nun eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca davalı tarafça düzenlenen bu faturanın davacıya teslimine dair bir kayıt bulunmamakla birlikte ilgili fatura davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarında ilgili faturanın kaydedilmediği, söz konusu faturaya dayanak belgedeki davacı şirket yetkilisinin imzasının sahte olduğu hem alınan bilirkişi raporu hem de tanık anlatımlarıyla sabit olduğundan ilgili belgenin ve takip tarihinden sonra davalı firma tarafından tanzim edilen KDV dahil 14.784,31 TL tutarlı faturaya mahkememizce itibar edilememiştir. Öte yandan davacı tarafın HMK 222. Maddesi uyarınca usulüne uygun tutulmuş lehine delil teşkil eden ticari defterlerinde ve davalının kayıtlarında 47.397,29 TL tutarında davacının alacağının bulunduğu sabittir. Davacı şirket tarafından bu miktar üzerinden icra takibi yapılmış, davalı taraf ise icra takibine itiraz dilekçesi ile 32.613,33 TL kısım yönünden borcu kabul etmiş, bakiye 14.783,96 TL borca itiraz etmiş, davacı şirket ise davalı tarafça açıkça itiraz edilen kısım yönünden mahkememizde itirazın iptali davası açmıştır. Belirtilen bu sebepler ve dosyadaki bilgi ve belgeler göz önüne alındığında; davalı tarafın açıkça itiraz etse de 14.783,96 TL kısım için yukarıda değinildiği üzere davacı şirkete borcunun bulunduğu, takip tarihinden sonra davalı tarafça, davacının bakiye kalan miktar kadar alacağı ile aynı tutarlı olarak düzenlenen fatura ve dayanak belgeye mahkememizce itibar edilemeyeceği ve davacının davalıdan 14.783,96-TL tutarında alacağı olduğu ve bunu davalıdan tahsilini talep edebileceği, davacı tarafından davalı aleyhine işbu tutarın tahsiline yönelik başlatılan icra takibinde davalının itirazının haksız olduğu kanaatine varılarak davanın kabulü ile, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının haksız olduğu anlaşıldığından itirazın iptali ile takibin 14.783,96-TL üzerinden devamına, ayrıca alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla, İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KABULÜ ile; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazların iptali ile, takibin 14.783,96-TL üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden alacak tahsil edilinceye kadar yıllık %9,75 ve değişen oranlarda reeskont avans faizi uygulanmasına,
(2)İİK 67/2. Maddesi uyarınca alacak tutarının %20 oranında (2.956,79-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.009,89-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 973,99-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(4)Davacı tarafından yapılan; 35,90-TL başvuru harcı, 35,90-TL peşin harç, 2.700,00-TL bilirkişi ücreti, 180,00-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 2.951,80-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(5)Davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
(6)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/09/2021

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.