Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/292 E. 2018/901 K. 17.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRKİYE
CUMHURİYETİ
İSTANBUL 10.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2018/292
KARAR NO : 2018/901
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/03/2015
KARAR TARİHİ : 17/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesind özetle; müvekkilinin … A.Ş.’ye 07/12/1999 tarihinde 3.000,00 TL mevduatını vadeli olarak yatırdığını, henüz vadesi gelmemişken 21.12.1999 tarihinde… tarafından … A.Ş’ye el konulduğunu, müvekkilinin parasının sigorta güvencesinde olmadığı gerekçesi ile parasının ödenmediğini, … A.Ş yetkililerinin açılan kamu davasında bankayı aracı olarak kullanmak suçundan yargılanarak mahkum olduklarını, bankanın kanuna karşı hile yaptığını ve bankalara olan güveni kötüye kullandığını ileri sürerek toplam 3.850,00 TL’nin bankaya yatırıldığı tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Bank A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin talimat doğrultusunda havale işlemi yaptığını, davacının hesap cüzdanına itiraz etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer’i müdahil … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının … hesap üzerinde müteaddit işlemleri bulunduğunu, hesap cüzdanına itiraz etmediğini, husumetin … Bankasına yöneltilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer’i müdahil … vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın asıl muhatabı olan …’ye tevcih edilmesi gerektiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkememizin 28/03/2016 tarihli kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekili ve feri müdahiller vekilleri tarafından temyizi üzerine Yagıraty…Hukuk Dairesinin … esas, … karar sayılı, 17/01/2018 tarihli kararı ile ” 27.11.2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 2. maddesine göre bu Kanun’un kapsamını “her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar” oluşturmakta olup, anılan Kanun’un, 3/1-k maddesinde tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmış, 3/1-l maddesinde de gerçek ve tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan bankacılık sözleşmeleri tüketici işlemi olarak düzenlenmiştir. Yine, aynı Kanun’un 73/1. maddesinde, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan uyuşmazlıklarda tüketici mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiş, ayrıca 83/2. maddesinde “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” denilmek suretiyle görev hususunda ortaya çıkması muhtemel ihtilafların önüne geçilmiştir.
Somut olayda, davacı tüketici olup, bankacılık işleminden kaynaklı alacak istemine ilişkin işbu davada, 12.03.2015 dava tarihi itibariyle, yukarıda belirtilen yasal düzenleme gereğince görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. Bu durumda, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yasal düzenleme gözetilmeden işin esası hakkında karar verilmesi isabetli görülmediğinden” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma sonrası dava dosyası iş bu esası almıştır.
Davacı vekili duruşmadaki beyanlarında bozma ilamına uyulmasını talep etmiş, davalı vekili ve ihbar olunan vekili takdiri mahkemeye bırakmışlar, mahkememizce usul ve yasaya uygun olduğuna kanaat getirilen yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; dava tarihi itibarı ile davanın 6502 sayılı yasa kapsamında Tüketici Mahkemesinin görev alanında kaldığı anlaşılmakla Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda Mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, talep halinde dosyanın görevli mahkeme olan İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
2-HMK 20. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içersinde taraflardan biri tarafından görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, taraflarca süresi içersinde gönderme talebinde bulunulmadığı takdirde davanın açılmamış sayılabileceğinin İHTARINA,
3-Yargılama, harç ve masrafların görevli mahkemece dikkate alınmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili, davalı vekili ve Feri Müdahil … vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Hakim
¸