Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/290 E. 2020/552 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/290 Esas
KARAR NO:2020/552

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:12/12/2017
KARAR TARİHİ:07/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, 27/02/2014 tarihinde davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile seyir halinde iken geçiş yapmakta olan müteveffa yaya olan davacının eşi …’a çarpmış olup, çarpmanın etkisi ile yayanın havalanarak orta refüjde bulunan elektrik direğine çarpması ile neticelenen ölüm meydana geldiğini, müteveffanın ölümünü ile neticelenen kaza neticesinde davalı sürücünün ceza mahkemesinde yargılandığını ve 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, ayrıca sürücü belgesinin takdiren 1 yıl süreyle geri alınmasına karar verildiğini, müteveffanın kaza tarihinde 28 yaşında olup, işyerinde 2.060,97TL net maaş ile çalışan biri olduğunu, davacı eşin maddi ve manevi destekten yoksun kaldığını, ayrıca büyük bir çöküntü yaşadığını beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, davacı için 5.000TL destekten yoksun kalma tazminatının araç sahibi ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigorta şirketi bakımından dava tarihinden işletilecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini, davacı için 20.000TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte araç sahibi ve sürücüden müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir .
CEVAP: Davalılar … ve …. Ltd. Şti.vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; işbu davada görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğunu, dava konusu kazanın 27.02.2014 günü gece saatlerinde davacının eski eşi müteveffanın davalı …’nın kontrolündeki aracın geçisi sırasında yaya geçidini ve kırmızı ışıkları kullanmadan birden bire yola atlaması sonucu meydana geldiğini, dava konusu kazanın müteveffanın kusuru ile meydana geldiğini, davalıdan tazminat talep edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının destekten yoksun kalma tazminatı talebinin yerinde olmadığını, müteveffanın asgari ücret ile çalıştığının bilindiğini, aksini iddia eden davacının iddiasını ispat etmesi gerektiğini, davacının manevi tazminat talebinin fahiş olup reddi gerektiğini belirterek, öncelikle kasko poliçesine istinaden davanın … A.Ş.ye ihbarına, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, ….Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının UYAP sureti, ….Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından verilen görevsizlik kararı, zorunlu mali mesuliyet ve kasko sigorta poliçesi, olay yeri krokisi ve rapor suretleri, ticaret sicil gazetesi, … hizmet dökümü celp olunmuştur.
Dosya kusur oranlarının tespiti için Adli Tıp Kurumuna tevdi edilmiş olup, Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim olunan 15/12/2014 tarihli ve 10361 karar sayılı raporunda; davalı sürücü …’nın tali kusurlu olduğunu, müteveffa yaya …’un asli kusurlu olduğunu belirtmiştir.
Yine Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulunun 24/02/2020 tarihli 2051 sayılı raporunda; davalı sürücü …’nın olayda %30 oranında, davacının eşi müteveffa yaya …’un %70 oranında kusurlu olduğunu belirtmiştir.
Adli tıp raporları taraflara edilmiş olup, rapora karşı beyan ve itirazlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Yargılama devam ederken davacı vekili Av…. 08/04/2020 tarihli dilekçesi ile, davalılardan … AŞ ile maddi tazminat ve buna ilişkin yargılama ve vekalet ücreti konusunda anlaşma yapılarak sulh olunduğunu, bu nedenle maddi tazminata ilişkin taleplerinden feragat ettiklerini belirtmiştir. Mahkememizin 06/10/2020 tarihli oturumunda ise davacı vekili beyanında, maddi tazminat yönünden feragat ettiklerini, bu kısım yönünden vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığını, manevi tazminat yönünden davalarının kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Dava, meydana gelen trafik kazasında eşini kaybeden davacının, kazaya karışan aracın maliki ve sürücüsü ile aracın sigortacısına karşı açmış olduğu maddi ve manevi tazminat talebidir.
Maddi tazminat davası yönünden; davacı vekilince maddi tazminat yönünden davadan feragat edildiği, davacı vekilinin dosyada mevcut vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragate yetkili olduğu görülmüştür. Davadan feragat 6100 sayılı HMK’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre feragat, davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesi diye tanımlanmıştır. Feragatin kayıtsız ve şartsız olacağı, dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği belirtildikten sonra hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı açıkça belirtilmiştir. Davacının davasından feragat ettiği görülmekle, davacının davasından feragati nedeniyle HMK 307 ve 311 maddeleri uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden, 27/02/2014 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile seyir halinde iken karşıdan karşıya geçmekte olan müteveffa yaya …’a çarpması sonucunda yayanın ölümü ile sonuçlanan dava konusu kazanın meydana geldiği, Adli Tıp Kurumunca yapılan tespitlere göre, davalı sürücü …’nın olayda %30 oranında tali kusurlu olduğu, davacının eşi müteveffa …’un ise olayda %70 oranında asli kusurlu olduğu, kaza neticesinde meydana gelen ölüm nedeniyle davacının eşinin manevi desteğinden yoksun kaldığı, olayda taraflara ait kusur durumu, zararın ağırlığı, manevi tazminatın yapısı, manevi tazminatın niteliği gereği zenginleşme aracı olarak öngörülmemekle birlikte, davacıdaki manevi üzüntünün giderilmesini karşılayacak nitelikte de olması dikkate alındığında, ölenin eşi olan davacı için 6.000,00TL manevi tazminatın davalı araç sürücüsü … ve araç işleteni … AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
A-Maddi tazminat talebi yönünden;
Feragat nedeni ile konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
A.1.Davacı tarafın beyanları nazara alınarak, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
B-Manevi tazminat talebi yönünden; davanın KISMEN KABULÜ ile 6.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …. A.Ş.’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
1-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden, Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00TL vekalet ücretinin davalılar … ve …. A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2.Red edilen manevi tazminat talebi yönünden, Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendini vekille temsil edelen davalılar … ve … AŞ’ye verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 409,86TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 85,39TLnin mahsubu ile bakiye 324,47TLnin davalı … ve …. A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 606,00TLnin davanın kısmen kabul kısmen red oranı (0,3) dikkate alınarak 181,80TLsinin davalılar … ve …. A.Ş.’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 85,39TL peşin harcın davalılar … ve …. A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … tarafından yapılan 14,35TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen red oranı dikkate alınarak (0,7) 10,04TLsinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair davacı vekili ve davalılar Normsan ve … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/10/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı