Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/288 E. 2018/1313 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/288 Esas
KARAR NO : 2018/1313
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/04/2018
KARAR TARİHİ: 11/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlandığını, davalı yapılan icra takibine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde müvekkilinin şirketi tarafından davalı şirkete … fatura numarası ile 30/09/2017 tarihinde 10.467,07 tl tutarında e-fatura düzenlediğini, ilgili faturanın davalı tarafından kabul edildiğinin sistem üzerinde görüldüğünü, davalı şirketin ticari defterleri incelendiğinde de defterlerinde ilgili faturanın kayıtlı olduğunun görüleceğinin, ayrıca delil listesinde sundukları mutabakat formunda da davalı tarafın müvekkili şirketine 10.467,07 TL borçlu olduğu konusunda mutabık olduğunu yazılı ve açık bir şekilde belirttiğini, yetkili icra dairesinin istanbul icra müdürlükleri olduğunu, görevli mahkemenin istanbul mahkemeleri olduğunu, davalının malı/hizmeti aldığını mutabakat formunda açık bir şekilde kabul ettiğini ve para borcu olduğunu inkar ettiğini, alacağın kaynağının fatura olduğunu alacağın açık bir şekilde belli olduğu, faiz miktarının avans faizi oranında talep edildiğini, alacağın likit olduğunu, icra inkar tazminatı taleplerinin olduğunu, açıklanan nedenler ile davalı şirket tarafından haksız ve kötü niyetle yapılan itirazların iptali ile takibin devamını, asıl alacağa temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmesini, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesini, dava harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz icra dairesinde ve mahkemesinde açıldığını, davacı tarafından müvekkili şirketi aleyhine 07/03/2018 tarihinde İstanbul …İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, kanuni süresi içerisinde borca yitkeyi faize faiz oranına ve ferilerine yapılan itiraz sonucunda icra takibinin durdurulduğunu, yetkili icra müdürlüğünün İstanbul Anadolu İcra Müdürlükleri olduğunu, ayrıca yetkili Mahkemenin de İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafından sunulan faturada her ne kadar müvekkili şirketinin ismi geçiyor ise de böyle bir borçlarının bulunmadığını, e-faturanın davacı tarafından düzenlendiğini, müvekkili şirketin kabulünün bulunmadığını, fatura kabul ekranı olarak dosyaya sunulan ekran görüntüsünün davacının kendi ekran görüntüsü olduğunu, faturanın taraflarınca onaylanmasının mümkün olmadığını, böyle bir borcun olmadığını, fatura kabul ekranı olarak dosyaya sunulan ek incelendiğinde sadece davacının oluşturduğu e-fatura bilgilerinin göründüğünü, onay bekliyor ve onaylandı butonlarının davacının kendisine ait sistem üzerinde olan görüntü olduğunu, söz konusu fatura incelendiğinde 5760 adet … İşletme ve Sarf malzemelerinin 20 KG taraflarına verilmesi nedeni ile faturaedildiğinin anlaşıldığını, taraflarına böyle bir teslimatın yapılmadığını, davacının iddiasını ispatlaması gerektiğini, mahkememize sunulan mutabakat formunda bulunan imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını, imzanın altında veya üstünde imzayı atan yetkili kişinin kim olduğuna dair isim soyadın yazmadığını, rastgele imza atıldığını, bu nedenle mutabakat formunu kabul etmediklerini, alacaklının avans faizi isteyebilmesi için takip dayanağı belgede vadenin gelmiş olması ya da borluun temerrüde düşürülmesi gerektiğini, bu nedenle istenen avans faizinin hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, alacağın likit olmadığından %20 icra inkar tazminatı hükmedilemeyeceğini, açıklanan nedenler ile davacının icra takibinin durdurulması sonucu haksız ve kötü niyetli olarak itirazın iptali talebinin reddini, davacının hukuki dayanağı olmayan icra inkar tazminatı talebinin reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya inceleme günü olan 28/09/2018 tarihinde bir mali müşavir bilirkişiye tevdii olunmuş, sunulan raporda özetle; taraflar arasında yazılı olmasa da sözlü bir sözleşmenin bulunduğunu, aralarıda temel bir ticari ilişkinin kurulmuş olduğu ve taraflar arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğunu, davacının 2017 yılı ticari defter ve kayıtlarının delil sayılabileceğini, davalının 2017 yılı ticari defter ve kayıtlarının kesin delil vasfının buulnduğunu, davacı ticari defter ve yardımcı kayıtlarında davacının davalıdan takibe dayanak 30/09/2017 tarih ve 10.467,07 TL bedelli e-faturadan 02/03/2018 takip tarihi itibari ile 10.467,07 TL alacaklı gözüktüğü, davalının ticari defter ve yardımcı kayıtlarında davalının davacıya takibe dayanak 30/09/2017 tarih ve 10.467,07 TL bedelli e-faturadan 02/03/2018 takip tarihi itibari ile 10.467,07 TL borçlu gözütüğü, davacının davalı adına düzenlediği takibe dayanak 30/09/2017 tarih ve 10.467,07 TL bedelli e-faturanın her iki tarafında ticari defter ve yadımcı kayıtlarında kayıtlı bulunduğundan taraf ticari defter ve yardımcı kayıtlarının 02/03/2018 takip tarihi itibiri ile tamamen örtürdüğünden davacının alacağını oluşturan takip dayanağı 30/09/2017 tarih ve 10.467,07 TL bedelli e-faturanın davacı tarafından davalıya tebliğ edildiğini ve davacının alacağını oluşturan takip dayanağı 30/09/2017 tarih ve 10.467,07 TL bedelli e-fatura konusu mal ve hizmetlerinde davacı tarafından davalıya teslim edilmiş olunduğunun anlaşıldığını, davacının davalıdan takibe dayanak 30/09/2017 tarih ve 10.467,07 TL bedelli faturadan 02/03/2018 takip tarihi itibari ile 10.467,07 TL asıl alacak ve 348,68 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.815,75 TL alacaklı bulunduğunu, tarafların tacir oluşu nedeni ile davacının 10.467,07 TL tutarındaki asıl alacağa 02/03/2018 takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi talebinde bulunabileceği sonuç ve kanaatine varıldığını rapor etmiştir.
Dava İİK.’nın 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın vebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. “hükümlerine amirdir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava taraflar arasındaki ticari ilşkiden kaynaklanan alacağa ilişkin düzenlenen faturaların tahsili amacıyla yapılan ilamsız takipte davalının borca, yetkiye ve ferilerine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Yetki Yönünden; dava faturadan kaynaklanan para alacağına ikişkin olduğuna göre Hmk 10 ve TBK 89. Maddeleri uyarınca davacının ödeme zamanındaki ikametgahı mahkemeleri de yetkili olduğundan Mahkememiz bu davada yetkili mahkemedir.
Davalı taraf borcu ve mutabakatnamedeki imzayı inkar etse de bilirkişi marifeti ile yapılan incelemede faturaların davalı defterlerine işlendiği, hem davacı hem davalının defter ve yardımcı kayıtlarının 30/09/2017 tarihli ve 10.467,07 TL bedelli e fatura yönünden örtüştüğü tespit edilmiştir. Faturaya davalı tarafından herhangi bir itiraz da yapılmamış olduğundan emtianın “… İşletme ve Sarf malzemelerinin 20 KG” davalı tarafa teslim edildiğini ve takip tarihi itibarı ile fatura davacının davalıdan 10.467,07 TL alacağı bulunduğunu kabul etmek gerekmiştir.
Davacı vekili 20/11/2018 tarihli celsede işlemiş faize yönelik alacağından vavazgeçmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulü ile İstanbul… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 10.467,07 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, takibe takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasının 2. Maddesi uyarınca %9,75 ve değişen oranlarda avans faiz uygulanmasına, alacak tarafların ticari defterlerinde kayıtlı bulunan faturadan kaynaklandığı ve likit olduğu için İİK’nın67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının (10.467,07 TL) %20.’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 10.467,07 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, takibe takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasının 2. Maddesi uyarınca %9,75 ve değişen oranlarda avans faiz uygulanmasına,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının (10.467,07 TL) %20.’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 583,41 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 964,69 TL’nin kısmen kabul ve red oranına göre hesaplanan 926,81 TL.sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT ‘sine göre tespit olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT ‘sine göre tespit olunan 427,79 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸