Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/280 E. 2022/574 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/280 Esas
KARAR NO : 2022/574
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/03/2018
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı ile davalı şirketlerin gerçekleştirdiği adi ortaklığın üstlendiği … Hatlarının Değiştirilmesi ve Ev Bağlantılarının Yapılması işinde davalılar ile 31/03/2017 tarihli taşeronluk sözleşmesinin imzalandığı ve sözleşme gereği üstlendiği işi layık-i veçhile yerine getirdiğini, davacının yerine getirdiği taşeronluk hizmeti neticesinde hak edişi 31/03/2017 tarihli sözleşmede belirtilen sürelerde ödemediği/hak edişini alamadığı ve davalı şirketlerce 30/03/2018 tarihli hesap dökümü ile davacının alacağı olduğu hak ediş miktarı ve bu miktarın ödenmesi hususunda mutabık kalındığını, davalı şirketlerin bir araya getirdiği adi ortaklıktan olan ve mutabık kalınan 158.912 Suudi Arabistan Riyali alacağının halen ödenmediğini beyanla, işbu alacağın 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince dava tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının Suudi Arabistan Riyali ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile, aksi halde ticari avans faiz oranı işletilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … San ve Tic AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya görev, husumet ve zaman aşımı yönünden itirazları bulunduğunu, bu bağlamda davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davacı tarafın dava dilekçesinde 10/04/2006 tarihli ön protokolü dayanak olarak belirttiğini, söz konusu ön protokol incelendiği takdirde görüleceği üzere sözleşmede davacı … AŞ adına atılan imzanın tek imzalı olarak düzenlendiğinin açıkça belli olduğunu, ayrıca söz konusu imzanın o tarihte genel müdür olarak davalı şirkette görevli bulunan dava dışı … …’ya ait olduğunu, şirket kaşesi veya şirket ünvanı üzerindeki iki yetkili imzanın bulunmasının şart olduğunu, tescil edilen yönetim kurulu kararından da anlaşılacağı üzere herhangi bir tüzel ve gerçek kişi ile yapılacak, şirketi borç ve taahhüt altına sokacak şirket kaşesi üzerine atılmış yetkili iki imzanın olmaması halinde geçersiz olduğunu, çift imza kuralına riayet edilmemesinin herhalükarda o belgenin geçersizliğine neden olacağını, yetkisiz olarak imzalanan sözleşmenin davalı şirket kayıtlarında hiçbir zaman yer almadığını, davalı tarafından hiçbir zaman uygulanmadığını, dolayısıyla ön protokolün hiçbir zaman uygulamaya geçilmediğini, yine davacı tarafın dava dilekçesinde 30/03/2008 tarihli hesap dökümünde mutabık kalındığını, kim yada kimleri mutabık kaldığını, davalı şirketin davacı ile hiçbir ticari münasebeti ve muhataplığı olmadığını, bahsi geçen protokol imzalanırken … genel müdürü olarak bulunan davacı … …’nın, bu protokolü şirket esas sözleşmesine aykırı olarak tek başına imzaladığını beyanla, dava konusu ön protokolün davalı şirketi hukuken bağlacı olmadığının ön protokolü şirket kaşesi altında tek imza ile imzalayan dava dışı genel müdürü şahsen bağladığının tespiti ile davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … İnş ve San Tic AŞ vekili cevap dilekçesinde; adi ortaklık ilişkisini kabul etmemekle, bir an için adi ortaklık ilişkisi kabul edilse dahi davacının iddia ettiği alacakların davaya konu 31/03/2007 tarihli taşeronluk sözleşmesi gereği zaman aşımına uğradığını, ayrıca husumet yönünden davanın yanlış açıldığını, sözleşmenin taraflarının …-… … … ve … olduğunu, davalı şirketin bu sözleşmede ismi ve imzasının bulunmadığını, davacının delil olarak dayanmış olduğu 30/03/2008 tarihli hesap dökümü ile dökümde belirtilen miktar yönünden mutabık kalındığı hususunda, söz konusu ödemeler ve görüşmelerin diğer davalı şirket olan … AŞ yetkilisi … tarafından yapıldığını ve mutabakatın bu şirket ile sağlandığını, hesap dökümünün altında da davacı … AŞnin yetkilisi … ‘in imzası bulunduğunu, bu nedenle mutabık kalma durumunun ancak bu şirketle mümkün olduğunu, davalının bu davada taraf olarak gösterilmesinin yasaya aykırı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde; anılan taşeronluk sözleşmesi kapsamında … Projesi Proje Yönetimi tarafından yaptırılarak hakediş ve ödemelerinin de yine aynı personel ve finans sorumlulukları tarafından yerine getirildiğini, bu noktada davalı tarafça, diğer davalılar aleyhine açılmış olan ve davalı ile diğer davalıların da tarafı oludğu ön protokol gereği, ortaklıklar nispetinde gelir gider hesabının yapılması ve borç ve alacakların tespit edilmesi minvalinde, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… esas sayılı dosaysı ile dava açıldığını anılan davanın halen derdest olduğunu, davalının borcunu fazlasıyla yerine getirdiğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, taşeronluk sözleşmesi, hesap dökümü, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… esas sayılı dosyası sureti, senet fotokopisi, ticaret sicil kayıtları celp olunmuştur.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … AŞ tarafından davalı …AŞ, … Tic AŞ ve … San ve Tic AŞaleyhine davalılar ile davacı arasında yapılmış protokol gereğince tarafların ortaklıkları nispetinde gelir gider hesabının yapılması, borç ve alacaklarının tespiti ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, bu şekilde belirlenecek olan alacağın şimdilik 1.000ABD doları olmak üzere, alacağın muaccel olduğu andan itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesindeki faizi ile birlikte davalılardan tahsilinin talep edildiği, yapılan yargılama sonucunda 14/12/2021 tarihli 2016377 esas 2021/935 karar sayılı karar ile davanın reddine karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi SMMM Seda Ağır tarafından tanzim olunan 11/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafın iddia ettiği ve raporda ayrıntısı gösterilen hak ediş tutarının harcanan ve kalan kısımlarının yer aldığını, davacı ile davalının oluşturduğu Adi Ortaklık arasında 31/03/2007 tarihli taşeronluk sözleşmesinin imzalandığını, imzalanan sözleşme ile Kuzey Cidde işin üstlenildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 818sayılı BKnun 35.maddesi ve devamı mad düzenlenmiş bulunan istisna eser sözleşmesi niteliğinde olduğunu, davacının ticari defter ve belgeleri incelemeye ibraz edilmediğinden söz konusu alacağın davacı yönünden ispata muhtaç kaldığı, ancak davacı tarafça dosya içerisinde sunulan 30/03/2008 tarihli davacının kazandığı hak ediş tutarı, ödenen hak eediş tutarı ve kalan hak ediş tutarı gösteren ve altında 30/03/2008 tarihli bu belgenin adi ortaklığı oluşturan davalıların yetkilileri tarafından imzalandığı hususu mahkemece kabul edilecek olursa, söz konusu belge sebebiyle davcının adi ortaklığı oluşturan davalı şirketlerden alacaklı olduğunun söylenebileceğini, ancak bunun için söz konusu belgeyi imzalayan … (finans müdürü), … (riyad finans sorumlusu), … (riyad proje müdürü), … (taşeron), … (genel müdür) tarafından imzalandığını, davalı adi ortaklığı oluşturan şirketlerin de yetkililerince onlar adına bu belgeyi imzalamış sayıldıkları takdirde davacı alacağının varsayılabileceğini, bu hususun davalı şirketlerin ilgili yıllardaki sicil kayıtlarından çıkarılabileceğini, eser sözleşmesinde zaman aşımı süresinin 5 yıl olduğunu, ancak 818 sayılı BKnun 135/2 mad borcun bir senette ikrar edilmesi veya bir mahkeme yada hakem kararına bağlanmış ise yeni zaman aşımı süresinin her zaman 10 sene olacağının düzenlendiğini, bu hususlar dikkate alındığında 30/03/2008 tarihli belenin mahkemece davalı adi ortaklığı oluşturan davalı şirketlerin yetkilileri tarafından imzalanmış borç ikrarı niteliği taşıdığını, bu hususlar dikkate alındığında 30/03/2008 tarihli belgenin mahkemece davalı adi ortaklığı oluşturan davalı şirketlerin yetkilileri tarafından imzalanmış borç ikrarı niteliği taşıdığını, mahkemece kabul edilecek olursa dava açılış tarihinin zaman aşımına uğramadığını, şayet bu belgenin mahkemece borç ikrarı kabul edilmez ise alacağın zaman aşımına uğradığını belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiş, itirazlar doğrultusunda tanzim olunan ek raporda; 30/03/2008 tarihli belgenin mahkemece davalı Adi ortaklığı oluşturan davalı şirketlerin yetkilileri tarafından imzalanmış borç ikrarı niteliği taşıdığı mahkemece takdir edilecek olursa alacağın dava açılış tarihinin zaman aşımına uğramadığını, şayet bu belgenin mahkemece borç ikrarı kabul edilmez ise alacağın zaman aşımına uğradığını, … Şirketinin … ünvanlı şirketin banka hesabına 4.648.812,60TL karşılığı 3.275.700USD gönderildiğini, protokol kapsamındaki işlerden toplam 236.560,97TL harcama yaptığını, … Şti’nin …-… Saudıa ünvanlı şirket için 915.075,65TL karşılığı 624.162,58USD tutarında ödeme yapıldığını, … AŞ ticari defterlerinde dava konusu protokol kapsamında yapılmış ödemeye rastlanmadığını belirtmiştir.
Dava, davacının davalılar ile akdedilen taşeronluk sözleşmesi gereği yapılan iş karşılığında … ‘ın devlet bankalarının SAR ile alınmış ödediği en yüksek vadeli faiz oranı üzerinden davalıdan alınarak davacıya verilmesi talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması, icra takip dosyası, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı şirketlerin gerçekleştirdiği adi ortaklığın üstlendiği … Değiştirilmesi ve Ev Bağlantılarının Yapılması işinde davacı ile … … … … (…) arasında 31/03/2007 tarihli taşeronluk sözleşmesinin imzalandığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının sözleşme ve yapılan iş karşılığında, davalı şirketlerin bir araya getirdiği adi ortaklıktan iş bedeli olarak 158.912 Suudi Arabistan Riyali olduğu iddia edilen alacağının halen ödenmediği belirtilerek, işbu alacağın davalı şirketlerden tahsili noktasında toplandığı, davalılar arasında … Hatlarının Değiştirilmesi ve Ev Bağlantılarının Yapılması işine ilişkin olarak adi ortaklık sözleşmesi mahiyetinde 10/04/2006 tarihli ön protokol imzalandığı 31/03/2007 tarihli taşeronluk sözleşmesinin 818sayılı BKnun 35.maddesi ve devamı mad düzenlenmiş bulunan istisna eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan ve davacının kazandığı hak ediş tutarı, ödenen hakediş tutarı ve kalan hak ediş tutarı gösteren 30/03/2008 tarihli Riyad içme suyu şebekesi yenileme işi taşeronluk hesap dökümünün davalı şirketlerin yetkilileri olan … (finans müdürü), … (riyad finans sorumlusu), … (riyad proje müdürü), … (taşeron), … (genel müdür) tarafından imzalandığı, işbu hesap dökümünde hak ediş tutarının …, harcama tutarının 52,103 SAR , toplam alacağın 421,195SAR olduğu, alınan 262,283SAR’ın düşümü ile bakiye alacağın 158.912SAR olduğunun imza altına alındığı, buna göre işin yapıldığının ve davacının (ödeme yapıldığına ilişkin bir delil ve iddia bulunmaması nedeniyle) 158.912SAR alacağının bulunduğu, davalı … vekili tarafından adi ortaklık protokolünün şirket ana sözleşmesinde çift imza öngörülmesine rağmen buna aykırı olarak tek imza ile … tarafından imzalandığı bu nedenle davalı …’ı bağlamadığı iddia edilse de … …’nın dönem itibarı ile Genel Müdür konumunda olması ve … tarafından Riyad’ta yapılan iş ile ilgili olarak bir kısım işçilik alacaklarının ödenmiş olaması karşısında buna onay verildiğinin kabulü gerektiği, yaptırılan bilirkişi incelemelerinde adi ortaklığın tarafları arasında ödemeler bulunduğunun tespit edilmesi karşısında diğer davalıların da adi oraklığın tarafı olduklarının kabulü gerektiği, davalı … ve San. Tic. Aş. Tarafından … teki hisselerinin … ı’ya devredilmiş olmasının iç ilişki kapsamında değerlendirilebileceği ve davacıya karşı ileri sürülemeyeceği bu itibarla davalılar arasında adi ortaklı ilişkisinin bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği, taşeronluk sözleşmesi davalılar ile imzalanmamış olsa da, davalılar … Aş. ve … Aş. Tarafında kurulan … … … … (…) ile davacı arasında imzalanması ve adi ortaklığın üstelendiği işe ilişkin olması nedeniyle davalıların davacıya karşı müteselsilen sorumlu oldukları, yapılan işin niteliği ve miktarı dikkate alındığında davacının tacir sayılması gerektiği, işin de ticari nitelikte olduğu bu itibarla mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılmakla, davanın kabulü ile 158.912,00-Suudi Arabistan Riyali (…)’nin davalılardan dava tarihi olan 30/03/2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4A maddesi uyarınca devlet bankaları tarafından Suudi Arabistan Riyali ile bir yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranına göre hesaplanacak faize göre müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
DAVANIN KABULÜ İLE;
1- 158.912,00-Suudi Arabistan Riyali (SAR)’nin davalılardan dava tarihi olan 30/03/2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4A maddesi uyarınca devlet bankaları tarafından Suudi Arabistan Riyali ile bir yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranına göre hesaplanacak faize göre müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2- Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 26.123,99TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3- Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 11.441,46TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 2.860,37TLnin mahsubu ile bakiye 8.581,09TLnin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4- Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam 2.525,80TLnin davalılar müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 2.860,37TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, Davalı … vekilinin yokluğunda 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/09/2022

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI

İşbu evrak, 5070 sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır.