Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/264 E. 2023/357 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/264 Esas
KARAR NO :2023/357

DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/03/2018
KARAR TARİHİ:23/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, Davacı taraf ile davalı taraf arasında 03/01/2011 tarihinde … İnşaat İşleri Taşeronluk Sözleşmesi imzalandığını, iş bu sözleşme gereği davacının bu işleri eksiksiz olarak davalıya teslim ettiğini, davacının davalı için tamamladığı, kaba inşaat işinin ve buna ek olarak düzenlenen hakedişlerin toplam 1.717.711,85 TL olduğunu, davalı tarafın davacıya hakketmiş olduğu bu alacağın tamamını ödemediğini, iş bu alacağın bir kısmı için kendi isteğiyle çeşitli zamanlarda çek, senet, nakit ve havale şeklinde ödemelerde bulunduğunu, davacının davalıya karşı açılmış eser sözleşmesinden kaynaklı 140.000,00 TL’lik hak ediş alacağı olduğunu, davacının davalı taraftan alacak talebinin fazla olmasına rağmen fazlaya dair her türlü hakları saklı kalmak koşuluyla şimdilik 140.000,00 TL talep edildiğini, açıklanan nedenler ile davanın kabulü ile, 140.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte ödenmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, dava konusu taşınmazın inşaatının 2012 yılında tamamlanmış olduğu hatta 03/01/2013 tarihinde iskan alındığı dikkate alındığında, davacının 03/01/2011 tarihli sözleşmeye istinaden talep ve dava haklarının TBK ve TTK zamanşımı hükümleri uyarınca zamanaşımına uğradığını, davacının edimini ifa etmediğini, inşaat işlerinin davalı tarafından ifa edilmek zorunda kalındığını, davacının alacaklı değil, davalıya 260.000,00 TL’yi aşkın borcu bulunduğunu, sunulan evrakların sahte olduğunu, imzaların davalıya ait olmadığını, davacı ile hakediş konusunda hiçbir anlaşma yapılmadığını, davacının toplam hakediş diye belirttiği 1.717.711,85 TL tutarının tamamen farazi bir rakamdan ibaret olduğunu, davacı ile ne 1.717.711,85 TL ne de 140.000,00 TL hakediş konusunda anlaşma yapılmadığını, davacının 7 yıl sonra dava açmasının kötü niyet göstergesi olduğunu, TTK uyarınca basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü olan davacının gerçekten iddia ettiği gibi bir alacağı olsaydı dava açmak veya ihtar göndermek için 7 yıl beklemeyeceğinin açık olduğunu, açıklanan nedenler ile haksız davanın öncelikle zamanaşımı itirazları uyarınca reddini, her koşulda taleplerin haksız olduğunun tespitiyle davanın esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, cari hesap ekstreleri, ticaret sicil kayıtları, faturalar ve hak ediş raporları celp olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişiler İnşaat Mühendisi …, Mali Müşavir … ve Aktüeryal Hesaplama Uzmanı … tarafından tanzim olunan 01/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı ve davalı yana ait incelenen 2012,2013,2014,2015,2016 yılı ticari defteri ile yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; davacının 2012-2016 yılları ve arası hesap dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinin, kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yetkili makamlarca zamanında yapıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Hak Ediş Bakiyesi Alacağı konusu olduğu, tüm bu hususlar dikkate alındığında davacının davalıdan kaydi toplam 758.122,24 TL alacaklı olduğu, davacının talebinin 140.000,00 TL olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişiler İnşaat Mühendisi …, Mali Müşavir … ve Aktüeryal Hesaplama Uzmanı … tarafından tanzim olunan 24/03/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda; Davalı vekilinin cevap dilekçesinde ve bilirkişi heyet raporuna itiraz dilekçesinde “hakedişlerdeki imzanın müvekkiline ait olmadığını” beyan etmiş ise de davalı tarafa ait 2011-2014 yılları ve arasındaki yıllara ait Cari Hesap Ekstreleri incelendiğinde söz konusu hak edişlerin davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun görüldüğü, taraflar arasında yapılan taşeronluk sözleşmesine göre yaklaşık sözleşme tutarının 984.364,00 TL + KDV = 1.161.549,52 TL ( KDV Dahil) olduğu, yüklenicinin işverenden “A Blok, 12 Numaralı (Kat 3, Stüdyo) daireyi 140.000,00 TL ( %1 KDV’ler hariç) karşılığında aldığını ve daire bedelinin tamamının hak edişlerden düşüldükten sonra işverenin yükleniciye tapusunu devredeceğini ve yüklenicinin tapusunu alabilmek için ayrıca daire sözleşmesinde yazan şartlarında hepsini yerine getirmesi gerektiğini, dava konusu taşınmaz ile alakalı davalı firmanın 05/11/2012 tarihinde inşaatın iş bitirme işlemlerinin tamamlanması için dilekçe verildiği ve iş bitirme tutanağına göre 06/11/2012 tarihi itibariyle inşaatın %100 seviyede tamamlandığı, 03/01/2013 tarihinde yapı kullanım izin belgesi verilerek bu tarihte inşaatın tamamlanmış olduğu, davalı tarafından sunulan belgeler doğrultusunda yapılan incelemede taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı tarafın ticari defterlerinde olan davacı tarafın ticari defterlerinde olmayan ödemelerin olduğunun görüldüğü, davalı tarafın yapıldığını ispatlaması durumunda davalı tarafın davacı yana 220.084,04 TL borcu olacağı, davalı tarafın ticari defterlerinde yer alan ödemeyi ispatlayamaması durumunda ise davacının davalıdan kaydi toplam 758.122,24 TL alacaklı olduğu, davacının talebinin 140.000,00 TL olduğu buna bağlı olarak 140.000,00 TL talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı hak ediş bedelinin tahsiline ilişkindir.
Davalı tarafça zamanaşımı itirazında bulunulmuş olsa da 23/11/2013 ile 21/09/2015 tarihleri arasındaki ödemelerin zamanaşımını kestiği, davanın TBK’nın 147/5. Maddesinde düzenlenen zamanaşımı süresinde açılmış olduğu kannatine varılmıştır.
Davalı tarafça …’e ait imzaların sahte olduğu yönünde iddiada bulunulmuş ise de alacak kalemlerinin tarafların ticari defterlerinde işlenmiş olması, ödeme mutabakatındaki belgede ise zaten …’in imzası bulunmaması nedeniyle esasa ekli görülmediğinden bu konuda inceleme yaptırılmamıştır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı taraf ile davalı taraf arasında 03/01/2011 tarihinde … İnşaat İşleri Taşeronluk Sözleşmesi imzalandığı, iş bu sözleşme gereği davacının bu işleri eksiksiz olarak davalıya teslim ettiği, davacının davalı için tamamladığı, kaba inşaat işinin ve buna ek olarak düzenlenen hakedişlerin toplam 1.717.711,85 TL olduğu, davalı tarafın davacıya hakketmiş olduğu bu alacağın tamamını ödemediği, iş bu alacağın bir kısmı için kendi isteğiyle çeşitli zamanlarda çek, senet, nakit ve havale şeklinde ödemelerde bulunduğu, davacının davalıya karşı açılmış eser sözleşmesinden kaynaklı 140.000,00 TL’lik hak ediş alacağı olduğu, davalı vekilinin cevap ve bilirkişi heyet raporuna itiraz dilekçesinde hak edişlerdeki imzanın davalıya ait olmadığını beyan ettiği, ancak bilirkişilerce yapılan inceleme sonucunda davalı tarafa ait 2011 – 2014 yılları ve arasındaki yıllara ait Cari Hesap Ekstreleri incelendiğinde söz konusu hak edişlerin davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun görüldüğü, taraflar arasında yapılan taşeronluk sözleşmesine göre yaklaşık sözleşme tutarının 984.364,00 TL + KDV = 1.161.549,52 TL (KDV Dahil) olduğu, yüklenicinin işverenden “A Blok, 12 Numaralı (Kat 3, Stüdyo) daireyi 140.000,00 TL (%1 KDV’ler hariç) karşılığında aldığını ve daire bedelinin tamamı hak edişlerden düşüldükten sonra işveren yükleniciye tapusunu devredeceğini ve yüklenicinin tapusunu alabilmesi için ayrıca daire sözleşmesinde yazan şartlarında hepsini yerine getirmesi gerekmekte olduğunun belirtilmiş olduğu, %100 seviyede tamamlandığı, 03/01/2013 tarihinde yapı kullanım izin belgesi verilerek bu tarihte inşaatın tamamlanmış olduğu, dava dosyasına sunulmuş olan ve taraflar arasında imzalanmış olan kesin ve ek hak ediş raporları incelendiğinde toplam hak ediş bedelinin KDV dahil 1.717.711,85 TL olduğu, davalı tarafından sunulan belgeler doğrultusunda yapılan incelemede taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı tarafın ticari defterlerinde olan davacı tarafın ticari defterlerinde olmayan ödemelerin olduğunun görüldüğü, davalı tarafın ayrıntısı gösterilen ödemelerin yapıldığını ispatlaması durumunda davalı tarafın davacı yana 220.084,04 TL borcu olacağı, davalı tarafın ticari defterlerinde yer alan ödemeyi ispatlayamaması durumunda ise davacının davalıdan kaydi toplam 758.122,24 TL alacaklı olduğu, davacının talebinin 140.000,00 TL olduğu, yapılmış olan her iki hesaplaya göre de davacının alacağının talep ettiği 140.000,00 TL’nin üzerinde kaldığı, davalının işin eksik yapıldığı, eksik kalan işlerin dava dışı firmaya yaptırıldığı yönündeki iddialarının ispat edilemediği anlaşılmakla, davacının davasının kabulü ile; 140.000,00-TL’nin dava tarihi olan 26/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının Davasının Kabulü İle; 140.000,00-TL’nin dava tarihi olan 26/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 22.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 9.563,40 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 2.390,85 TL ‘nin mahsubu ile bakiye 7.172,55 TLnin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam 3.170,70 TL ‘nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 2.390,85 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır