Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/263 E. 2019/868 K. 13.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/263 Esas
KARAR NO: 2019/868

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 26/03/2018
KARAR TARİHİ: 13/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı amme alacaklısı … Vergi Dairesi tarafından davacı şirkete 09/02/2018 tarihli haciz ihbarnamesi gönderildiğini ve davalı ….AŞ firmasının vergi borçları nedeni ile davacı şirketin mal, alacak ve haklarına haciz konulduğunu, davacı şirket tarafından 15/03/2018 tarih ve 23/3/2018 tarihli dilekçeler ile davalı … Şirketi tarafından düzenlenen mutabakat, ödeme dekontları ve faturalar da davalı idareye ibraz edilmek sureti ile davalı … tüketim firmasının davacı şirketten herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığının davalı vergi dairesi başkanlığına bildirildiğini, ancak haciz bildiriminin tebliğinden itibaren 7 günlük sürenin sehven geçirildiğini, davalı…firmasının davacı şirketten herhangi bir mal, hak ve alacağı bulunmadığını, davacı ile davalı şirket arasında taraflar arasında münakit ticari şartlar anlaşması tahtında ticari ilişki bulunduğunu, davalı … firması tarafından davacı şirkete gönderilen mutabakat ile tarafların 31/12/2017 tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirkette 1.125.119,40 TL tutarında borçlu olduğu hususunda mutabık kalındığında, akabinde davacı tarafından 08/01/2018 tarihinde 906.424,65 TL, 08/01/2018 tarihinde 184,36 TL ve 07/02/2018 tarihinde 205.252,38 TL olmak üzere toplam 1.111.861,39 TL tutarında ödeme yapıldığını, işbu nakdi ödemeler dışında taraflarca ticari ilişki kapsamında faturalar düzenlenmeye devam edildiğini, davacı şirket tarafından düzenlenen toplam 13.258,01 TL tutarında olan iade faturaları ve davalı … firması tarafından düzenlenen toplam tutarı 10.322,01 TL olan satış faturalarının cari hesaba işlenmesi neticesinde davacı şirketin davalı şirketten 8.62 TL alacaklı konuma geldiğini, işbu hususların yapılacak bilirkişi incelemesi ile tespit edilebileceğini, davacının 09/02/2018 tarihli haciz ihbarnamesinden kaynaklanan herhangi bir borcunun bulunmadığını, anılan nedenlerle davacının davalı şirkete ve diğer davalı vergi dairesine haciz ihbarnamesinden kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı … Dairesi Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; Başkanlıklarının mükellefi davalı …AŞ’nin 09/02/2018 tarihli yazısı ile Başkanlıkça tahakkuk edilmiş borçlarının bulunduğu, bu borçlara istinaden ticari ilişkileri nedeniyle alacağı bulunan firmalar hakkında icra takibi başlatılması talebinde bulunduğunu, davalı şirketin söz konusu yazısı üzerine sunulan liste içinde yer alan davacı yedinde bulunan mal, alacak ve haklarına haciz konulduğunu, davacıya 17/02/2018 tarihinde e-tebligat yoluyla tebliğ olunan haciz ihbarnamesine yasal süre içinde herhangi bir itiraz bulunmadığını, bu nedenle haciz ihbarnamesinin kesinleştiğini, ancak yasal itiraz süresinden sonra 15/03/2018 tarihinde davacı tarafından gönderilen bir yazı ile davalı … AŞ’nin tebliğ tarihi itibariyle haciz konulabilir hak ve alacağının tespit edilemediği ve bu nedenle haciz ihbarnamesine itiraz edildiğini bildirdiğini, bunun üzerine davalı … AŞ’ne 20/03/2018 tarihinde gönderilen yazı ile davalı … AŞ’nin davacı şirkete borcu olup olmadığı, borcunun bulunması halinde güncel borç miktarının ve dayanak belgelerin sunulması hususunun bildirildiğini, davalı şirket ise vermiş olduğu cevapla davacı firmaya ait cari hesap ekstrelerini gönderdiğini, davalı şirket tarafından gönderilen belgeler doğrultusunda davacı kurumun davalı şirkette borcu bulunduğunun sabit olduğunu, bu itibarla davacıya gönderilen haciz ihbarnamesinin hukuka uygun ve yerinde olduğunu, anılan nedenlerle davacının davasının reddine, davacı aleyhine %10 inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı şirkete yaptığını iddia ettiği ödemelerle ilgili olarak davalı şirket nezdinde herhangi bir kayıt bulunmadığını, bu nedenle davacının dava dilekçesindeki iddialarını kabul etmediklerini, davacı ile davalı arasında hukuki bir ilişki mevcut olduğunu, ancak davacının borçlu olmadığı iddiasının yerinde olmadığını, anılan nedenlerle davacının haksız davasının reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacının 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun’un 79/4.maddesi uyarınca davalı … AŞ’ye ve yasa uyarınca diğer davalı … Dairesi Başkanlığı’na 09/02/2018 tarihli haciz ihbarnamesi sebebi ile borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce davacı taraf ile davalı … AŞ’nin ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak 1.haciz ihbarnamesi 09/02/2018 tarihi itibariyle davacı şirketin davalı … AŞ’ye borçlu olup olmadığı, söz konusu tarih itibariyle borçlu ise davacının 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usul Kanunu 79.maddesi uyarınca söz konusu borçtan sorumlu olup olmadığının tespiti hususunda rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Ticaret Hukuk Uzmanı …, Mali Müşavir … ve Vergi Dairesi Müd…. tayin edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda; davacının davalı … AŞ ile ticari işlemleri olduğu, … Dairesi Başkanlığı tarafından davacı şirkete 6183 sayılı kanunun 79.maddesi gereğince … AŞ’nin vadesi geçmiş vergi borçları nedeniyle 17/02/2018 tarihinde 494.545,28 TL haciz bildirisi tebliğ edildiği, davacının vergi dairesine 15/03/2018 tarihinde 15 günlük süreden sonra borçlu olmadığını yazılı olarak bildirdiği, davacının 6183 sayılı kanunun 79/4.maddesi uyarınca menfi tespit davası açtığı, davalı şirkete … Dairesi başkanlığı tarafından 17/02/2018 tarihinde haciz bildirisi tebliğ edildiği, bu tarih itibariyle davacının davalı … AŞ’ne borcu olmadığının görüldüğü, davalı … AŞ’nin incelemeye katılmadığı, ticari defter ve belgelerini sunmadığı gibi yerinde inceleme talebinde de bulunmadığı, bu nedenle borç alacak hakkında herhangi bir tespit yapılamadığı hususunda görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalıların beyanları, ibraz edilen deliller, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu ibraz edilen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki ihtilafın davacı şirketin davalı … AŞ’ye ve yasa uyarınca diğer davalı … Dairesi Başkanlığı’na 09/02/2018 tarihli haciz ihbarnamesi sebebi ile borçlu olmadığının tespitine yöneliktir. Davacı ile davalı şirket arasında ticari ilişki mevcut olduğu, davalı şirketin vadesi geçmiş vergi borçları için diğer davalı … Dairesi Başkanlığı tarafından 6183 sayılı kanunun 79.maddesine göre alacaklı olduğu şirketlere haciz bildirisi düzenlenerek davacı şirkete 17/02/2018 tarihinde tebliğ yapıldığı, davacı tarafından yasal itiraz süresi geçtikten sonra 15/03/2018 tarihinde vergi dairesine borçlu olmadığını bildirdiği, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde davacının incelenen 2017 ve 2018 yılları defter kayıtlarında davalı şirket ile aralarında ticari ilişki olduğu, davacı şirketin C/H borçları bakiyesi olarak davalıya 08/01/2018 tarihinde 906.424,65 TL, 08/01/2018 tarihinde 184,36 TL ve 07/02/2018 tarihinde 205.252,38 TL ödeme yapıldığı, davacı şirketin ticari kayıtlarına göre 07/02/2018 tarihi itibariyle davalı … AŞ’ne borcu bulunmadığı anlaşılmış, yine her ne kadar davalı …AŞ tarafından Vergi Dairesine verilen C/H ekstresinde alacaklı olduğunu beyan etmiş ise de mahkememizce tayin edilen bilirkişi incelemesi gününde incelemeye katılmadığı, yine defter ve belgelerinin yerinde incelenmesine dair talepte bulunmadığı, bu itibarla alacaklı olduğu yönündeki iddiasını ispat edemediği anlaşılmakla davacının bu yöndeki iddialarına itibar edilmemiş ve davanın kabulüne, davacı şirketin davalı … AŞ’ye ve diğer davalı … Dairesi Başkanlığına davalı …AŞ’nin borcu için çıkartılan 09/02/2018 tarihli haciz ihbarnamesinden dolayı herhangi bir borcunun olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile;
Davacı şirketin davalı … AŞ’ye 09/02/2018 ve 17/02/2018 tarihi itibariyle borçlu olmadığının tespitine,
Yine davacının diğer davalı … Dairesi Başkanlığına davalı … AŞ’nin borcu için çıkartılan 09/02/2018 tarihli haciz ihbarnamesinden dolayı herhangi bir borcunun olmadığının tespitine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereği alınması gereken 33.782,38 TL nispi karar ve ilam harcının davalı … AŞ’den tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 33.731,81 TL ücreti vekaletin davalı … AŞ’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 310,25 TL posta masrafı olmak üzere toplam 3.310,25 TL yargılama giderinin davalı … AŞ’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır