Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/261 E. 2019/538 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/261 Esas
KARAR NO: 2019/538

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 24/03/2018
KARAR TARİHİ: 25/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 05/07/2017 günü müvekkilinin de içinde buluduğu … plaka nolu aracın yapmış olduğu tek taraflı trafik kazası dolayısı ile müvekkilinin yaralandığını, kazanın ardından gerekli tedavi işlemleri tamamlanan müvekkilinde %80 oranında kalıcı sakatlık tespit edildiğini, sigorta şirketinin maddi zarardan poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından müvekkili lehine 330.000,00 TL ödeme yapıldığını, ancak söz konusu bedelin yalnızca poliçenin ölüm ve sürekli akatlık teminatından ödenmiş olduğunu, müvekkilinin bakım giderlerine yönelik herhangi bir ödeme yapılmadığını, sürekli sakatlık teminatı ile bakım giderlerinin farklı alacak kalemleri olduğunu, sigorta şirketinin ikisinin de ayrı ayrı hesaplanmak sureti ile ödeme yapılması gerektiğini, müvekkilinin kaza sebebi ile uğradığı %80 lik sakatlığı dolayısı ile bakıma muhtaç olduğunu, açıklanan nedenler ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile yapılacak inceleme sonucunda HMK 107. Madde uyarınca artırılmak üzere şimdilik harca esas olmak bakımından 1.000,00 TL maddi tazminatın davalı şirkete yapılan başvurunun 8. Gününden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte poliçe limiti ile sınırlı olmak şartı ile davalıdan alınarak müvekkiline ödetilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki menfaati bulunmadığını, müvekkili şirketi tarafından poliçe limitleri dahilinde ödeme yapılarak tüm sorumlulukların yerine getirildiğini, müvekkili şirket nezdinde teminat altına alınmış olan araca ait poliçede sakatlanma ve ölüm tazminatı ilişkin limitin 330.000,00 TL olarak belirlendiğini, müvekkil şirketinin sorumluluğun bu bedel ile sınırlı olduğunu, davacıya bu miktarda ödeme yapıldığını, davacının maluliyet oranının tespiti bakımından dosyanın ATK ya gönderilmesini talep ettiklerini, davaccının maluliyetten doğan geçici iş göremezlik, tedavi giderleri ve bakıcı giderleri tazminatına ilişkin talepleri teminat dışı olduğunu, SGK ya müzekkere yazılarak ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmasını talep ettiklerini, SGK tarafından yapılan ödemelerin hesaplanacak tazminattan her halükarda düşülmesini talep ettiklerini, davacının bakıcı gideri tazminatı talep edebilmesi için maluliyetinin %69 üzerinde olması gerektiğini, davacı ile sigortalı arasında hatır taşıması mevcut olduğunu bu durumuda tazminattan indirim yapılmasının gerektiğini, aralarında hiçbir ticari ilişki bulunmamasına rağmen ticari faiz isteyen davacının haksız talebinin reddinin gerektiğini, açıklanan nedenler ile haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya bir makine mühendisi, bir sigorta uzmanı ve bir doktor bilirkirkişiye tevdii olunmuş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda özetle; dava dışı … plaka sayılı otomobil sürücüsü …’ ın %100 oranında kusurlu olduğunu, davacı yolcu …’ ın … plaka sayılı araçta yolcu konumunda bulunduğunun anlaşıldığını, olayın oluşumunda kusursuz olduğunu, dava konusu trafik poliçesinin 23/01/2017 tanzim tarihli olması karşısında alıntılanan genel şartların uygulanması gerektiğini, dava konusu talebin geçici bakıcı giderine ilişkin olması halinde sosyal güvenlik kurumunun sorumluluğuna gidilebileceğini, dava konusu talebin sürekli bakıcı giderine ilişkin olması halindne de bu talebin sürekli sakatlık teminatından karşılacağı kararlaştırıldığından ve teminatın kaza tarihinde 330.000,00 TL olarak belirlenmiş olması karşısında ödeme kapsamında bakiye teminat kalmadığını, ancak Mahkememiz aksi kanaatte olması halinde ödenmesine karar verilebilecek miktarın tespiti hususunda uzmanlıkları bulunmadığından bu hususta görüş verilemediğini, uyuşmazlık hususunda tüm ve nihai takdirin Mahkememizde olduğu kanaatine varıldığını rapor etmişlerdir.

Delillerin Değerlendirilmesi;
Dava 05/07/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklanan maluliyet nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir. Davacı kaza nedeniyle ömür boyu bakıcı giderlerine hükmedilmesin, talep etmektedir. Davalı taraf ise davacıya poliçe limitleri dahilinde ödeme yapılmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmektedir.
Delillerin celbinden sonra dosya dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmek sureti ile bilirkişi incelmesi yaptırılmış, düzenlenen 13/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda, davacının yolcu olarak içinde bulunduğu … plakalı araç sürücüsünün kazada %100 kusurlu bulunduğu, davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, bakıcı giderlerine ilişkin talebin sürekli sakatlık teminatından karşılanması gerektiği, poliçedeki sürekli sakatlık teminatı limitinin 330.000,00-TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafında yapılan ödeme nedeni ile bakiye teminat kalmadığı, bakıcı giderlerinin hesaplanması konusunun uzmanlık alanları dışında olduğu yönünde kanaat bildirlmiştir.
Kazanın 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren “Zorunlu sigorta mali sorumluluk sigortası genel şartları” nın yürürlük tarihinden sonra meydana geldiği, poliçe tanzim tarihinin 23/01/2017 olduğu, bu nedenle sürekli bakıcı giderinin sakatlanma teminatı kapsamında olduğu, poliçedeki sakatlık teminatı limitinin 330.000,00-TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından limit tutarında ödeme yapıldığı ve bakiye teminat kalmadığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile eksik kalan 8,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davalının yapmış olduğu yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT 13/2 maddesine göre tespit olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip

Hakim
¸

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”