Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/260 E. 2021/420 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/260
KARAR NO :2021/420

DAVA:Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/03/2018
KARAR TARİHİ:31/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, davacıya tebliğ edilen ödeme emri ekindeki protokol olduğu iddia edilen evrakın okunur vaziyette dahi olmadığını, davacının sözkonusu davalıya böyle bir borcu olmadığından ve kendileri ile böyle bir protokol imzalamamış olduğundan takibe itiraz edildiğini, hatta derhal bu sahtecilik ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı’na … Soruşturma numaralı dosyadan suç duyurusunda bulunulduklarını, kesinlikle davacı firma tarafından böyle bir protokol imzalanmadığını, protokol üzerindeki kaşe ve imzanın kendilerine ait olmadığını, tamamen sahtecilik ile üretilen evrakın icra takibine konulduğunu, yapılan itiraz üzerine davalı tarafından icra mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açıldığını, ancak davaya konu edilen evrakın İİK 68. madde de belirtilen evraklardan olmadığını, keza icra dairesinin de yetkisiz icra dairesi olduğunu, tüm bu itirazlarının değerlendirilmeden mahkeme tarafından tamamen hukuka aykırı şekilde itirazın kaldırılmasına 22.03.2018 tarihinde karar verildiğini, haksız ve hukuka aykırı bir karar olduğunu, bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulacağını, ancak bu aşamada davacı firmanın tamemen iş yapamaz konuma geçeceğini, sahte bir evrak ile bu şekilde işlem yapılabilmesinin kabul edilemeyeceğini, icra takibine konu edilen alacağın gerçek bir alacak olmadığını, evrakın sahte olduğunu, davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının mağdur edildiğini, davacının yaşanan olay neticesinde ticari faaliyetini yapamayacak konumda olduğunu, sahte bir evrak ile kendisine işlem yapılması tehditi altında olduğunu, tüm ticari faaliyetleri yaşanan bu olay nedeni ile durma noktasına geleceğini, sahte evrak ile davacı aleyhine işlem yapıldığını, davalı şirket ile davacı şirketin resmi ve gayriresmi hiç bir ilişkisinin olmadığını, girmiş çıkmış hiç bir fatura işleminin ya da ticari işin mevcut olmadığını, aralarında hiçbir şekilde alışverişin olmadığını ve icra takibine konu edilen sahte protol ile ilgili hiçbir görüşme vs. yapılmadığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 27/03/2018 tarihli tensip ara kararı ile ihtiyati tedbir talebinin %15 teminat karşılığında kabulü ile icra takibinin davacı borçlu yönünden durdurulmasına karar verilmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilmiş süresi içinde davaya cevap verilmemiştir.
Davalı şirket yetkilisi … 27/09/2018 tarihli ön inceleme duruşmasında; davanın reddini talep ettiğini, hiçbir sahtecilik yapmadığını, şahıs firmasının iflas ettiğini, davacı şirket yetkilisinin ortağı olan …’in kayınbiraderi olduğunu, kendilerine bu münasebetle birden fazla olmak üzere banka yoluyla maddi yardım amaçlı bir takım ödemeler yaptığını ve bu ödemelerin geri alınmasına ilişkin takip konusu protokolü hazırladıklarını, protokol hazırlanırken karşı taraftan …, …, … ve ismini bilmediği bir kişi daha bulunduğunu, protokolü birebir kimin imzaladığını hatırlamadığını, görmediğini, sadece karşı tarafla bu yönde bir anlaşması olduğunu, iddiaları reddettiğini beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit davasıdır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığının … CSB Soruşturma sayılı dosya UYAP üzerinden celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından bildirilen kurumlardan davacı şirket yetkilisinin yazı ve imza örneklerinin bulunduğu belge asılları getirtilmiştir.
Mahkememiz kaleminde 11/01/2019 tarihli tutanak ile davacı şirket yetkilisi…’in yazı ve imza örnekleri alınmıştır.
…. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından davaya konu protokol aslı celp edilmiştir.
Dosya Grofolog bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen 16/07/2020 tarihli raporda; inceleme konusu protokol aslında davacı şirket yetkilisi adına atılmış imzanın mukayese imza örneklerine kıyasla davacı…’in eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Davacı şirket yetkilisi… 14/12/2020 tarihli celsede; protokoldeki imzanın kendisine ait olmadığını, … ile hiçbir zaman ticari ilişkisi olmadığını, …’in kendisinin ortağı olduğunu, halen ortağı olarak çalışmaya devam ettiğini, …’nun kendisinin eski çalışanı olduğunu, 2015 tarihinde ayrıldığını, …’ın ise …’in ablasının oğlu olduğunu, …’in karşı tarafın kayınçosu olduğunu, …’in hesaplarına başka alacaklı tarafından haciz konulduğunu, sonra İlker’e bana para gelecek bunu sizin hesabınıza göndersinler sizde çekip bana verin dediğini, kendilerinin de parayı çekip …’e teslim ettiklerini, daha sonra kendi ailevi mevzuları yüzünden kayınçosu ile kavga ettiklerini ve hiçbir haberleri yokken şirkete bu protokole istinaden ödeme emri gönderildiğini, kendilerinin de itiraz ettiklerini, söz konusu paranın kendisinin… şubesine gönderildiğini, protokoldeki imzanın kime ait olduğunu bilmediğini, protokolün düzenlenişine ilişkin hiçbir bilgisi olmadığını beyan etmiştir.
… C.Başsavcılığı Sahtecilik ve Dolandırıcılık Bürosu’nun … soruşturma sayılı dosyası kapsamında alınan 18/01/2021 tarihli bilirkişi raporu UYAP sistemi üzerinden celbedilmiş, raporda; inceleme konusu A4 ebadında dosya kağıdına makine ile düzenlenmiş, 07/02/2016 tarihli dört maddelik “PROTOKOL” başlıklı belge aslında … San.Tic.Ltd.Şti.kaşesi üzerinde atılı imza ile şirket yetkilisi…’e ait mevut imzalar arasında, tersim biçimi, işleklik derecesi, istif, eğim, doğrultu, alışkanlıklar, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptanmadığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla şirket yetkilisi…’in eli ürünü olmadığı, imza ile …, …, …’e ait mevcut imzalar arasında da grafolojik ilişki kurulmadığı belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, mahkememizce ve savcılık tarafından aldırılan grafolog bilirkişi raporları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davalı tarafça …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 07/02/2016 tarihli protokol dayanak gösterilerek davacı aleyhine takip başlatıldığı, davacı tarafın protokoldeki imzanın kendilerine ait olmadığı iddiası ile borçlu olmadığının tespine yönelik menfi tespit davası açtığı, davacı şirket yetkilisinin mukayaseye esas alınabilecek imzalarına havi belgelerin celbinden sonra gerek mahkememizce gerekse savcılık tarafından yaptırılan imza incelemesinde imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, her ne kadar davalı şirket yetkilisinin beyanları dikkate alındığında protokolün imzası esnasında davacının şirket ortağı olduğunu belirttiği …’in ve …’ın(…’in ablasının oğlu) protokolün imzası esnasında hazır bulunduğu, yine davacı şirket yetkilisinin beyanından …’in hesaplarına başka alacaklı tarafından haciz konulması üzerine adı geçenin hesabına gelen paranın …’in hesabına aktarılmak suretiyle buradan çekilerek …’e elden verildiği, söz konusu protokolün de bu ilişki çerçevesinde düzenlendiği anlaşılmakla esasen davanın tarafları arasında ticari bir ilişkinin bulunmadığı, bu itibarla takibe konu protokolden kaynaklı takip dosyası nedeni ile davacı şirketin borçlu olmadığı anlaşılmakla, davanın kabulü ile davacının icra takip dosyasında borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş, ayrıca davalının takipte kötü niyetli olduğu sabit olmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine, mahkememiz tedbir kararının hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takip ve dayanak (…/…, borçlusu … San.Tic. Ltd.Şti. olan, 07.02.2016 tarihli protokol) nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davalının takipte kötü niyetli olduğu sabit olmadığından kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-İhtiyati tedbir kararının hüküm kesinleşinceye kadar DEVAMINA,
4-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 14.225,32 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.556,34 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.668,98 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 23.027,26 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 3.597,44 TL harç, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 195,00 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 4.492,44 TL yargılama masrafınının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davacı şirket yetkilisinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır