Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/237 E. 2018/710 K. 25.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/237 Esas
KARAR NO : 2018/710
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 16/03/2018
KARAR TARİHİ : 25/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı şirketin ortakları olan dava dışı …, … ve davacı …’nın 2010 yılına kadar %100ü kendilerine ait davöalı şirketteki hisselerinin %70ini Hint uyruklu dava dışı… Ltd’ye sattığını ve şirketin bu hisse devri sonrasında ünvanının … AŞ olarak değiştirildiğini, davalı şirketteki müşterek yönetim ve temsil yapısının 2017 yılı ortalarına kadar kusursuz işlediğini, 2017 yılı ortalarına doğru davacı…’dan hiçbir bilgi ve belge ibraz etmeksizin finansal belgelere imza atmasının talep edilmeye başlandığını, yönetim kurulu üyelerinden …’nın 16/11/2017 tarihinde yönetim kurulundan istifa ettiğini, davalı şirket yönetim kurulu müstafi yönetim kurulu üyesinin imzasını da içerir adres değişikliğine ilişkin yönetim kurulu kararını davacının bilgisi ve onayı olmaksızın aldığını, ilgili kararın iptali için İstanbul … ATMnin … esas sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, ilgili davanın açılmasından sonra davalı şirketin yönetim kurulu başkanı…’ın, davacı…’ya davalı şirketin temsil-ilzam kuralını değiştirecek nitelikte bir yönetim kurulu kararını imzalaması için e-posta yoluyla gönderildiğini ve davacının da bu kararı onaylamayacağını muhalefet şerhi koyarak beyan ettiğini, yönetim kurulu üyesi …’ın yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiğine ilişkin tespit için İstanbul …ATMnin … esas sayılı davasının ikame edildiğini, davalı şirketin yönetim kurulunun, 07/03/2018 tarihli yönetim kurulu kararı ile davacı…’nın imza yetkisini sonlandırarak Müstafi … ile yönetim kurulu başkanını münferiden imzaya yetkili kıldığını ve bu kararın tescil edildiğini, ancak ilan edilmediğini, müşterek imza kuralının, şirket teamülüne ve temsil esaslarına aykırı bir şekilde değiştirildiğini, müstafi bir yönetim kurulu üyesinin yeniden göreve seçilmeden önerilen yönetim kurulu kararına imza atmasının hukuka ayırı olduğunu beyanla, hukuka aykırı bir şekilde alınan 07/03/2018 tarih 2018/1 sayılı yönetim kurulu kararının iptalini, işbu kararın icrasının durdurulması amacıyla Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınının tedbiren durdurulmasına ve ilgili tedbir kararının yönetim kurulu kararının ilan edilmesinden evvel İstanbul Ticaret Siciline ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesine gönderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davalı şirketin yönetim kurulunun 07/03/2018 günü 2018/1 sayılı yönetim kurulu kararını usulüne uygun bir şekilde alarak davacı…’nın imza yetkisinin sonlandırılmasına ve diğer yönetim kurulu üyeleri … ve …’nin münferit imzaları ile davalı şirketi temil ve ilzam etmelreine karar verdiğini, davacnın itiraz ettiği bu kararın ticaret sicil müdürlüğü tarafından tescil edildiğini ve 21/03/2018 günü Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan olunduğunu, …’nın yönetim kurulu üyeliğinden istifa etmediği gibi, davacıların şirket yönetimine ilişkin iddialarının gerçek dışı olduğunu, davalı şirketin pay sahiplerini temsil eden yönetim kurulu üyelerinin müşterek imzaları ile temsil ve ilzamı zorunluluğu bulunmadığını, ayrıca TTK uyarınca bir anonim şirketin genel müdürünün ve genel müdür yardımcısının, anonim şirketin yönetim kurulunun bütün yetkilerini devralamayacağını, yönetim kurulu kararının tescil ve ilan edildiğini ve hali hazırda uygulanmakta olduğundan ihtiyati tedbir talebinin de konusuz kaldığını, TTK’da yönetim kurulu kararının iptalinin düzenlenmediğini, dolayısıyla davanın da reddi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki davaya konu uyuşmazlığın, davalı şirkete ait temsil / ilzama ilişkin yönetim kurulu kararının iptali ile ticaret sicil gazetesinde yayınlanması ve kararın icrasının tedbiren durdurulması istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 24/05/2018 tarihli feragat dilekçesi ile, davadan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmaksızın feragat ettiklerini beyan etmiş olduğu, davacı vekilinin incelenen vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin olduğu, davalı vekilinin de 24/05/2018 tarihli beyan dilekçesi ile, davanın davasından feragat ettiğini, feragate bir itirazlarının olmadığını ve davacılardan vekalet ve yargılama ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği, incelenen vekaletnamesinde feragati kabule yetkisinin olduğu görüldü.
Davadan feragat 6100 sayılı HMK’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre feragat, davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesi diye tanımlanmıştır. Feragatin kayıtsız ve şartsız olacağı, dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği belirtildikten sonra hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı açıkça belirtilmiştir. Davacının davasından feragat ettiği görülmekle, davacının davasından feragati nedeniyle HMK 307 ve 311 maddeleri uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasınından feragati nedeniyle HMK 407 ve 411. Maddeleri uyarınca KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Mahkememizce daha önce tedbir kararı ile verilen yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararın kaldırılmasına, bu hususta İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı ve davalı vekillerince ücreti vekalet ve yargılama gideri talepleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin takdiren üzerlerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …