Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/223 E. 2022/346 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/223 Esas
KARAR NO:2022/346

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/03/2018
KARAR TARİHİ:17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı taraftan, taraflar arasındaki borç ilişkisinden kaynaklanan 9.119,01-TL alacağının tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, ancak davalı tarafından borca ve ferilerine haksız ve dayanaksız olarak itiraz edildiğini, söz konusu alacağın ticari defter ve kayıtlar ile sabit olduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, takibe kötü niyetle itiraz eden davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, faturalar, cari hesap ekstresi, SGK kayıtları, ihtarnameler, vergi dairesi kayıtları, davacı şirket ticari defter ve kayıtları mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bilirkişi …’e tevdii edilen dosyada tanzim olunan 22/11/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin incelenen ticari defterleri tasdik mükellefiyetlerinin ilgili dönemde geçerli olan 6762 sayılı TTK’nın 70. maddesine uygun olarak tam ve eksiksiz olduğu, incelenen ticari defterlerdeki kayıtlara göre 2007 yılından 633,07-TL alacak devrettiği, 2008, 2009 ve 2010 yıllarında toplam 13.785,94-TL tutarında 4 faturanın düzenlendiği, 2008 yılında 4.300,00-TL ve 2009 yılında 1.000,00-TL olmak üzere toplam 5.300,00-TL tahsilat yapıldığı, 07/05/2008 tarihli fatura içeriğindeki mallarla ilgili 07/05/2008 tarihli ve … sıra nolu sevk irsaliyesinin düzenlendiği, irsaliyenin teslim alan kısmında “…” imzasının yer aldığı, 16/02/2009 tarihli fatura içeriğindeki mallarla ilgili 16/02/2009 tarihli ve … sıra nolu sevk irsaliyesinin düzenlendiği, irsaliyenin teslim alan kısmında herhangi bir imzanın yer almadığı, 02/10/2009 tarihli fatura içeriğindeki mallarla ilgili 02/10/2009 tarihli ve … sıra nolu sevk irsaliyesinin düzenlendiği, irsaliyenin teslim alan kısmında “…” imzasının yer aldığı, 14/01/2010 tarihli fatura içeriğindeki mallarla ilgili 14/01/2010 tarihli ve … sıra nolu sevk irsaliyesinin düzenlendiği, irsaliyenin teslim alan kısmında “…” imzasının yer aldığı, düzenlenen sevk irsaliyelerinin incelenmesi neticesinde 16/02/2009 tarihli ve 597,08-TL tutarlı fatura dışındaki tüm faturaların içeriğindeki malın davalı tarafa verildiğinin kabulünün gerektiği, 2007 yılından devreden 633,07-TL ile ilgili olarak bir mutabakat veya malın davalı tarafa verildiğini gösteren herhangi bir delil sunulamadığı, 2007 yılından devreden 633,07-TL alacağın 16/05/2007 tarihli, … nolu ve 582,92-TL tutarlı fatura ile 19/05/2007 tarihli, 667730 nolu ve 50,15-TL tutarlı faturadan kaynaklandığı, bu faturaların içeriği mallarla ilgili olarak 16/05/2007 tarihli ve … sıra nolu sevk irsaliyesi ve 19/05/2007 tarihli ve … sıra nolu sevk irsaliyesi düzenlenmişse de irsaliyelerin teslim alan kısmında herhangi bir imza yer almadığı, bu nedenle 2007 yılından devreden tutarın da kabulünün mümkün olamayacağı, düzenlenen irsaliyelerdeki imzaların inkâr edilmemesi durumunda 07/05/2008 tarihli ve 7.363,20-TL tutarlı, 02/10/2009 tarihli ve 4.881,66-TL tutarlı, 14/01/2010 tarihli ve 944,00-TL tutarlı faturalar içeriğindeki malların davalı tarafa sunulduğu, faturalar toplamının 13.188,86-TL olduğu, 2008 ve 2009 yıllarında toplam 5.300,00-TL tahsilat yapıldığı, bakiye alacak tutarının 7.888,86-TL olacağı, 2007 yılından devreden 633,07-TL ile 16/02/2009 tarihli fatura tutarı 597,08-TL karşılığında mal veya hizmet verildiğinin ispat edilemediği, sonuç olarak; davacı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ticari defter kayıtlarına göre davalı … – …’dan takip tarihi itibariyle 9.119,01-TL alacaklı olduğu, ancak 2007 yılından devreden 633,07-TL ile 16/02/2009 tarihli fatura tutarı 597,08-TL karşılığında mal veya hizmet verildiğinin ispat edilememesi nedeniyle alacak tutarının 7.888,86-TL olacağı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. tarafından borçlu … – … aleyhine 9.119,01-TL asıl alacak üzerinden takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklının itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, icra dosyası, bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle fatura ve cari hesap bakiyesi alacağının tahsiline ilişkindir. Tarafların tacir olduğu davacı tarafından delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesi ile davacı tarafından sunulan ticari defter ve kayıtların incelenmesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporundaki tespitlerden; davacının 2007 yılından 633,07-TL alacak devrettiği, 2008, 2009 ve 2010 yıllarında toplam 13.785,94-TL tutarında 4 faturanın düzenlendiği, 2008 yılında 4.300,00-TL ve 2009 yılında 1.000,00-TL olmak üzere toplam 5.300,00-TL tahsilat yapıldığını, davacı tarafça davalı adına faturalar düzenlendiğini bazı irsaliyelerde imza bulunmadığını, kısmi tahsilatlar yapıldığını sonuç itibariyle 07/05/2008 tarihli ve 7.363,20-TL tutarlı, 02/10/2009 tarihli ve 4.881,66-TL tutarlı, 14/01/2010 tarihli ve 944,00-TL tutarlı faturalar içeriğindeki malların davalı tarafa sunulduğu, faturalar toplamının 13.188,86-TL olduğu, 2008 ve 2009 yıllarında toplam 5.300,00-TL tahsilat yapıldığı, bakiye alacak tutarının 7.888,86-TL olacağı, 2007 yılından devreden 633,07-TL ile 16/02/2009 tarihli fatura tutarı 597,08-TL karşılığında mal veya hizmet verildiğinin ispat edilemediğinden sonuç itibariyle davacı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ticari defter kayıtlarına göre davalı … – …’dan takip tarihi itibariyle 9.119,01-TL alacaklı olduğu, ancak 2007 yılından devreden 633,07-TL ile 16/02/2009 tarihli fatura tutarı 597,08-TL karşılığında mal veya hizmet verildiğinin ispat edilememesi nedeniyle alacak tutarının 7.888,86-TL olacağı belirtilmiştir.
Davacı tacir şirketin davalı tacir şirket ile olan ticari ilişki kapsamında faturalar düzenlediği, düzenlenen bu faturalardan 07/05/2008 tarihli 7.363,20 TL bedelli faturanın irsaliyenin teslim alan kısmında “…” imzasının yer aldığı, 16/02/2009 tarihli 597,08 TL bedelli sevk irsaliyesinin teslim alan kısmında herhangi bir imzanın yer almadığı, 02/10/2009 tarihli 4.881,66 TL bedelli fatura içeriğindeki mallarla ilgili sevk irsaliyesinin düzenlendiği irsaliyenin teslim alan kısmında “…” imzasının yer aldığı, 14/01/2010 tarihli 944,00 TL bedelli fatura içeriğindeki mallarla ilgili sevk irsaliyesinin düzenlendiği, irsaliyenin teslim alan kısmında “…” imzasının yer aldığı anlaşılmaktadır. Davalı taraf bilirkişi raporuna karşı sunmuş olduğu itiraz dilekçesi ile … imzalı faturadaki imza sahibinin davalı şirket çalışanı/ ortağı olmadığını, … imzalı faturalardaki imzaların ise davalıya ait olmadığından bahisle itirazda bulunmuştur. Mahkememizce davalı vekiline itiraz edilen fatura tarihlerinden önceye ait müvekkilinin imza örneklerinin bulunduğu kurum ve kuruluşları bildirmek üzere verilen kesin süre verilmiş, verilen kesin süreye uyulmaması halinde imza inkarından vazgeçmiş sayılacağı hususunun usulüne uygun ihtar edilmiş, usulüne uygun ihtara rağmen verilen kesin sürede ara karar yerine getirilmediğinden 17/05/2022 tarihli duruşmada kesin sürenin sonucu olarak davalının faturalardaki imza inkarından vazgeçmiş sayıldığı tespit edilmiştir. O halde irsaliyelerde teslim alan kısmında … imzası taşıyan faturalardaki imzanın davalıya ait olduğu ve bu faturalarda sevk irsaliyesi düzenlenmesi nedeniyle faturaya konu malların davacı tarafça davalıya teslim edildiği kanaatine ulaşılmıştır. Öte yandan mahkememizce 14/01/2010 tarihli 944,00 TL bedelli mala ilişkin düzenlenen irsaliyede … imzası taşıyan faturadan kaynaklı davalının itirazının incelenmesi için SGK’ya davalının bu isimde çalışanın olup olmadığı yönünde müzekkere yazılmış, SGK’dan gelen yazı cevabında davalı şirketin 15/03/2010 tarihinde (fatura tarihinden sonra) kanun kapsamına alındığı yönünde bilgi verilmiş olduğundan SGK’dan gelen yazı cevabıyla davalı şirket bünyesinde … isimli çalışan/ ortak olup olmadığı tespit edilememiştir. Faturaların dayandığı malların teslimine ilişkin ispat yükü davacı taraftadır. Davacı dava dilekçesinde tanık deliline de dayanmamış olup, son celsede davacı vekiline sevk irsaliyelerine ve tahkikata ilişkin başkaca araştırılmasını istediği hususun olup olmadığı sorulmuş, davacı vekili başkaca araştırılmasını istedikleri hususun bulunmadığını beyan etmiştir. Bu durumda davaya konu olan 14/01/2010 tarihli 944,00 TL bedelli faturaya ilişkin düzenlenen sevk irsaliyesinde teslim alan bölümünde yazılı … isimli kişinin davalı çalışanı olup olmadığı tespit edilemediği, bu faturaya ilişkin malın teslim edildiğini ispat yükü davacıda olmasına rağmen ispatlanamadığından 944,00 TL bedelli fatura yönünden davacının davalıdan alacağı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Yine 16/02/2009 tarihli 597,08 TL bedelli faturaya istinaden düzenlenen sevk irsaliyesinin teslim alan kısmında herhangi bir imzanın yer almadığı anlaşıldığından bu bedelli malın davalıya teslim edildiği de ispatlanamamıştır. Davaya konu 07/05/2008 tarihli 7.363,20 TL bedelli fatura, 02/10/2009 tarihli 4.881,66 TL bedelli faturalarda davalı …’un imzası yer aldığı, sunulan faturaların şekil şartlarına uygun olarak düzenlenip muhataba teslim edilen faturalarda teslim alan tarafından imzaların bulunduğu, TTK 21/2. Maddesi uyarınca faturaya 8 gün içinde itiraz edildiğine ilişkin dosyada davalı tarafından sunulmuş herhangi bir belgenin bulunmadığından bu faturalardan kaynaklı davacının davalıdan alacağı olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde davalının 2008 yılında 4.300,00 TL ve 2009 yılında 1.000,00 TL olmak üzere toplam 5.300,00 TL ödeme yaptığı ve ayrıca cari hesap incelenmesi neticesinde davacının cari hesabında 2007 yılından devreden 633,07 TL davalıdan bakiye alacağı devredilse de bu alacak bakımından herhangi bir belge, faturanın mevcut olmadığı, sunulmadığı tespit edilmiştir. Davacı tarafından yapılan icra takibinde borcun kaynağı olarak ticari defter kayıtlarına dayanıldığı ancak 633,07 TL devreden bakiye için herhangi bir belge olmadığından davacının bu tutar bakımında da davalıdan alacağının olduğu ispatlanamamıştır.
Belirtilen bu sebeplerle davacının 7.363,20 TL bedelli ve 4.881,66 TL olmak üzere toplam 12.244,86 TL cari hesap bakiyesinden 5.300,00 TL davalının ödeme yaptığı tutar ve 633,07 TL ispatlanamayan 2007 yılından devreden alacak bakiyesinin düşülmesi ile (12.244,86 TL – 5.933,07 TL = 6.311,79-TL) bakiye 6.311,79-TL davalıdan alacağının bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafça bakiye tutarı ödediğine ilişkin herhangi bir ödeme belgesi, dekont vs. de sunulmamış olduğu, davacının davalıdan bakiye 6.311,79 TL alacağının olduğu ve bunu davalıdan tahsilini talep edebileceği kanaatiyle davanın kısmen kabulü ile, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazların kısmen iptaline, takibin 6.311,79-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, ayrıca alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla, İİK 67/2 maddesi uyarınca kabul edilen alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazların kısmen iptali ile, takibin 6.311,79-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden alacak tahsil edilinceye kadar yıllık %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
(2)İİK 67/2. maddesi uyarınca alacağın %20’si oranında (1.262,35-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 431,15-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 110,11-TL harçtan mahsubu ile bakiye 321,04-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(4)Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 110,11-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
(5)Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvuru harcı, 600,00-TL bilirkişi ücreti, 139,30-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 775,20-TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 536,56-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
(6)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(7)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(8)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 2.807,76-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
(9)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/05/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.