Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/22 E. 2021/991 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/22 Esas
KARAR NO : 2021/991

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/01/2018
KARAR TARİHİ : 16/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …Tic. Ltd. Şti.’nin davacı …’un 6 numaralı koltukta yolcu olarak seyahat ettiği … plakalı otobüsün sahibi olduğunu, diğer davalı …T.A.Ş.’ın ise kaza tarihi olan 06.02.2017 itibariyle … no’lu trafik sigortası poliçesi ile … plakalı aracı sigortalayan şirket olduğunu, 06.02.2017 günü dava dışı sürücü müteveffa … sevk ve idaresinde bulunan davalı … Ltd. Şti.’ye ait … plakalı otobüsün sağ yan kısmı üzerine yatıp sürüklenmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında davacı …’un yaralandığını, kazanın oluşumunda dava dışı araç sürücüsü müteveffa …’un, KTK’nda yer alan sürücülere ait diğer kusurlardan 47/1C maddesini ve yine aynı kanunun 52/1A maddesini ihlal ettiği görüş kanaatine olay yeri ve araç içi kamera kayıtlarının incelenmesi sonucu varıldığını, kazaya ilişkin olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan …Soruşturma sayılı dosyasının, … plakalı otobüsün sürücüsü olan dava dışı …’un olay yerinde ölmesi nedeniyle 05.10.2017 tarihinde kovuşturma yapılmasına yer olmadığı kararı ile neticelendiğini, meydana gelen kaza nedeniyle davacı …’un yaralandığını, kaza nedeniyle boyun omurlarında kayma ve iki kırık kemiği olduğundan bahisle ameliyat olması gerektiğinin söylendiğini, bu teşhis üzerine davacı …’un 16.02.2017 tarihinde …’da ameliyat olduğunu, işbu kaza nedeniyle 2017 yılının Ekim ayında yapılan muayenesi neticesinde dava konusu kaza nedeniyle davacı …’un kol kaslarında yırtılma olduğunun da anlaşıldığını, kalıcı maluliyet ölçütünün resmi sağlık kurulu tarafından tespiti bakımından davacının ilk olarak … Devlet Hastanesi’ne başvurduğunu, burada yapılan incelemeler neticesinde düzenlenen … tarih ve … numaralı engelli sağlık kurulu raporu ile davacının %8 engelli olduğuna karar verildiğini, davacının 20.09.2017 tarihli başvurusu üzerine … Devlet Hastanesi; … numaralı sağlık kurulu raporuna göre davacının %63 oranında engelli olduğuna karar verildiğini, nihai engelli sağlık kurul raporu için yapılan başvuru üzerine hakem hastane … Eğitim ve Araştırma Hastanesi Engelli Sağlık Kurulu’nca yapılan incelemeler neticesinde düzenlenen 15.12.2017 tarih ve 11374 numaralı rapor ile davacının tüm vücut fonksiyonlarında %8 oranında engelli olduğuna karar verildiğini, emekli olduğu halde, üniversitede okuyan kızının eğitim masraflarını karşılayabilmek için …’ta …’de kayıt dışı çalışmakta olan davacının, kaza sonucu bu işinden olduğunu ve çalışma hayatının sona erdiğini, dolayısıyla davacının kaza nedeniyle uğradığı kayıp değerlendirilirken bu hususunda göz önünde bulundurulmasını, davacı …’un kazaya ve maluliyete ilişkin evraklarla sürekli sakatlık tazminatının kendisine ödenmesi için diğer davalı sigorta şirketine başvurduğunu, davacı …’un davalı sigorta şirketine yaptığı başvurunun 31.07.2017 tarih ve 65/2204 sayılı yazı ile reddedildiğini, dava konusu kaza nedeniyle sürekli maluliyete uğrayan davacı …’un kazanın üzerinden 1 yıla yakın bir süre geçmiş olmasına rağmen olayın şokunu da halen atlatamadığını, çok uzun bir tedavi süreci geçirmesine rağmen kaza nedeniyle %8 oranında sürekli maluliyete duçar olması nedeniyle, aile hayatı olumsuz etkilendiğini, bu bağlamda maddi çöküntüye sürüklenen davacının, kızının eğitim masraflarını karşılayamadığı için manevi olarak da büyük zarar gördüğünü, davacı …’un kızı diğer davacı …’un annesinin uğradığı kaza neticesi halen devam etmekte olan meşakkatli tedavi süreci, %8 oranında olduğu tespit edilen sürekli maluliyeti nedeniyle manevi anlamda büyük zarar gördüğünü beyanla, öncelikle dava konusu trafik kazası neticesinde ortaya çıkan haksız fiil nedeniyle ve teminatsız olarak; kazaya karışan … plakalı otobüsün 3. kişilere devrinin önlenmesi bakımından trafik kaydına tedbir konulmasını, fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydı ile, kazaya uğrayan davacı … için şimdilik 1.000,00-TL sürekli maluliyet tazminatının kaza tarihi olan 06.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacı …’a ödenmesini, davacı … için 40.000,00-TL, diğer davacı … için 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi 06.02.2017’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacılara ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde yazılı … plakalı aracın, davalı sigorta şirketi nezdinde kaza tarihini kapsayan Zorunlu Karayolları Trafik Mali Mesuliyet Poliçesi bulunmadığını, dolayısıyla öncelikle husumet itirazlarının olduğunu, davanın reddini, kendileri lehine karşı vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini, davanın … plakalı aracın kaza tarihindeki ZMM sigortacısı olan … Sigorta A.Ş.’ye ihbarını talep ettiklerini, dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından 23.05.2016-2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no.lu Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, ferdi kazaya ilişkin maluliyet oranının, belirlenecek meslekte kazanma gücünden farklı bir oran olduğunu, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlar A.3.2 kısmında maluliyete ilişkin cetvel düzenlendiğini, bu cetvele göre davacı yanın herhangi bir sakatlığı olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Sigortası Poliçe Genel Şartları B.4. maddesi gereği, davalı sigorta şirketi açısından temerrüt tarihi, hesaplamaya esas tüm belgelerin ulaştırılmasını izleyen 8 iş günü sonrasında başlayacağını, taraflarına hesaplamaya esas hiçbir belge tebliğ edilmediğini, bu nedenle davacı yanın dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi talebinin de reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla aracın kaza tarihini kapsayan ZMM poliçesinin davalı sigorta şirketi nezdinde düzenlenmediğinden, davanın … Sigorta A.Ş.’ye ihbarını, davacı yanın Koltuk Ferdi Kaza Sigortasına ilişkin talebinin Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlar A.3.2 kısmında düzenlenen, maluliyete ilişkin cetvele göre sakatlığı olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından ihbar olunan şirkete maluliyet bulunduğu iddiası üzerine hasar dosyası açıldığını, sunulan evraklarda illiyet/nedensellik bağının bulunduğuna yönelik olarak somut delil niteliğinde hiçbir tıbbi belge ya da rapor da sunulmadığından kaza ile illliyet bağının tespit edilemediğini ve hasardan reddedildiğini, işbu nedenle davaya konu kazadan dolayı hiçbir sorumluklarının bulunmadığından davanın reddinin gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemesi kaydı ile, … plakalı aracın ihbar olunan şirket nezdinde Trafik Sigorta Poliçesi ile 13.05.2016/2017 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sakatlanma/yaralanma halinde kişi başına azami sorumluluk limitinin kaza tarihinde 330.000,00-TL olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, davacının gelirinin somut belgelerle ispatlanması gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi ve yerleşmiş Yargıtay kararları gereğince, yeterli ve gerekli belgelerin eklenmesi sureti ile şirketlerine müracaat tarihinden öncesinde şirketlerinin temerrüdünün söz konusu olmadığını, sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün belgelerin ibrazından itibaren 8 işgünü içinde, böyle bir başvuru olmadığı takdirde dava tarihinde muaccel hal geldiğinden bu tarihlerden önce için faiz sorumluluklarının bulunmadığını, davacı tarafından yeterli ve gerekli evrakların tamamının sunulmamış olması nedeniyle dava tarihi öncesi faiz sorumlulukları olmadığını, dava konusu kazanın, haksız fiilden kaynaklandığını, ticari iş olarak nitelendilemeyeceğini, bu nedenle uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu beyanla müvekkili şirkete ihbar edilen davanın reddini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, hastane ve tedavi evrakları, sigorta poliçesi, hasar dosyası ve … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …Soruşturma sayılı dosyası, Emniyet Müdürlüğünden gelen yazı cevapları mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nun … tarih ve … sayılı raporunda, mevcut belgelere göre; … ve … kızı, 04/06/1968 doğumlu, …’un 06/02/2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 X(2……….33)A %37 E cetveline göre %40,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı tarafından mahkememizde açılan maddi ve manevi tazminat davasında … plakalı otobüsün sahibi … Ltd. Şti’ye ve otobüsün sigortacısı olduğunu belirttiği …Sigorta şirketine karşı husumet yöneltilmiştir. Davacı ise … plakalı otobüste yolcu konumundadır. Mahkememizce yargılama devam ederken davacı vekili 16/12/2021 tarihli duruşmada: “ATK raporunda hasıl olduğu üzere müvekkilimizin mağduriyeti ve maluliyeti ispatlanmıştır. ATK. raporu geldikten sonra ZMMS. sigortası … sigorta müvekkilim … için zararımızı ödedi. Müvekkilim bakımından talep edilen maddi zararımız karşılanmıştır. Maddi bakımdan tazminat davamız konusuz kalmış olduğundan Mahkemenizce karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ederiz. … ve … için manevi tazminat talebimiz devam etmektedir. Bu bakımdan manevi tazminat davamızın kabulüne karar verilmesini talep ederiz. Ayrıca vekalet ücreti ve yargılama gideri talebimiz mevcuttur ” şeklinde beyanını imzalayarak tutanağa geçirilmiştir.
Davacı vekilince duruşmadaki beyanı, davalı sigortanın 26/03/2018 tarihli ikinci cevap dilekçesi olarak sunduğu dilekçesi, tüm dosya kapsamı nazara alındığında; davacı vekilinin maddi tazminat talebi zararının karşılandığına ilişkin beyanı dikkate alınarak davacı …’un maddi tazminat bakımından zararları karşılandığından, davalılar yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Davacı vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi de dikkate alınarak maddi tazminat davasında davalılar kendilerine dava açılmasına sebebiyet verdiklerinden aleyhlerine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmetmek gerekmiştir.
Davacıların, davalı … Ltd. Şti.’den manevi tazminat talebi yönünden; 6098 Sayılı TBK 56. Maddesinde manevi tazminat düzenlenmiştir: ”Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
Bu madde kapsamında manevi tazminat olarak verilecek paranın miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nisfetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde belirtilmiştir. Manevi tazminat olarak ödettirilecek miktar cezalandırma amacına kaçmamalıdır. Çünkü zararın karşılanması amacı kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük değil, zarara uğrayanda bir huzur duygusunu doğurmaktır. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hâkim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Somut davada davacıların TBK’nın haksız fiil hükümlerine, davalı şirketten (davalı sigorta şirketi hariç) manevi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır. KTK 85/son maddesinde, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu durumda manevi tazminat talebi yöneltilen aracın işleteni, malikinin sorumluluğu mevcuttur. Davaya konu olayda davacılardan … kaza sırasında yolcu konumunda olduğundan kusursuz olduğu kanaatine varılmıştır. Mahkememiz dosya içerisindeki ilgili soruşturma dosyası, kaza tespit tutanağı incelendiğinde kazanın gerçekleşmesinde mücbir sebep olarak adlandırılacak herhangi bir olayın olmadığı ve yine buna dair bir itirazların bulunmadığı nazara alındığında ve davacı …’un aracın malikine karşı manevi tazminat yönelttiğinden usul ekonomisi gereği kusur raporu alınmasına gerek olmadığından yolcu konumundaki davacının kusursuz olduğu değerlendirilmiştir.
Davacılardan yaşanan kazada yolcu otobüsünde yolcu konumunda olan …’un manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirme kapsamında ise; haksız fiile konu eylemin ağırlığı ve davacının yolcu konumunda olduğu, yaşanan kazayı engelleyebilecek hali olmadığından kusursuz olduğu, celbolunan sosyal ve mali durum araştırma raporları, davacın …’un ATK’dan alınan maluliyet raporundaki maluliyet oranı, adı geçen davacının kaza sonrası yaşadığı süreç, hak ve nesafet kuralları, manevi tazminatın, talep edeni zenginleştirme karşı tarafı da cezalandırma aracı olarak kullanılamayacağı gibi hususlar dikkate alınarak davacı …’un manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 35.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine yönünde karar vermek gerekmiştir.
Diğer davacı … ise manevi tazminat talep ettiği dava dilekçesinde; annesi …’un uğradığı kaza neticesinde sürekli maluliyeti nedeniyle manevi anlamda zarar gördüğünden davalı … Otomotiv Taşımacılık Elektrik ve Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.’den 10.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesi gereğince kural olarak bedensel zarar nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunma hakkı zarar görene aittir. Ancak TBK’nun 56/2. maddesi ile ağır bedensel zarar halinde, zarar görenin yakınlarının da manevi tazminat isteyebileceği düzenlenmiştir. Doktrinde ve yerleşik içtihatlarda da belirtildiği gibi cismani zarar kavramına ruhi bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin de girdiği, bir kimsenin cismani zarara maruz kalması sonucunda onun eşi, ana-babası veya çocukları gibi çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle hukuken korunan ruhi ve asabi sağlık bütünlüğü ağır bir şekilde haleldar olmuşsa bu durumda yansıma yolu ile değil doğrudan doğruya zarara maruz kalmasının söz konusu olduğu ve manevi tazminat isteyebileceği kabul edilmiştir (Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2016/4918 Esas ve 2019/489 Karar 22/01/2019 tarihli ilamı, İstanbul BAM 9. HD 2018/226 E. 2020/86 K. ).
Somut uyuşmazlıkta davacılardan …’un geçirdiği trafik kazası sonucu maluliyetinin bulunduğu, bu halde davacı …’un kızı …’nin meydana gelen trafik kazasından dolayı annesinin ağır bedensel zarara uğraması nedeni ile TBK’nın 56/2.maddesi gereğince bir miktar manevi tazminata hak kazanacakları kanaatine varılarak 4.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi 06/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … Ltd. Şti.’den tahsili ile davacı …’ye verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)MADDİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜNDEN;
(a)Davacı vekilinin maddi tazminat talebi zararının karşılandığına ilişkin beyanı dikkate alınarak maddi tazminat bakımından zararlar karşılandığından, davalılar yönünden dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
(2)MANEVİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜNDEN;
(a)Davacı …’un manevi tazminat talebinin KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 35.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … Ltd. Şti.’den alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
b)Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 4.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi 06/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … Ltd. Şti.’den tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine,
(3)Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
(4)Maddi tazminat davası yönünden; davacı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 1.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine,
(5)Manevi tazminat talebi yönünden;
(a)Davacı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 5.250,00-TL vekalet ücretinin davalı … Ltd. Şti.’den tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine,
(b)Davacı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 4.000,00-TL vekalet ücretinin davalı … Ltd. Şti.’den tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine,
(c)Davalı … Ltd. Şti. duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile adı geçen davalıya verilmesine,
(d)Davalı … Ltd. Şti. duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 4.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile adı geçen davalıya verilmesine,
(6)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 2.664,09-TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 870,96-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.793,13-TL’nin davalılardan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
(7)Davacı tarafından yatırılan 870,96-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
(8)Davacı tarafından yapılan; 35,90-TL başvuru harcı, 380,30-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 416,20-TL yargılama masrafından davanın kabulü reddi oranında (0,78) yapılan hesaplama neticesinde 324,63-TL yargılama masrafının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
(9)Davalılar tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(10)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/12/2021

Katip
✍e-imzalıdır.

Hakim
✍e-imzalıdır.