Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/218 Esas
KARAR NO : 2018/1386
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/03/2018
KARAR TARİHİ: 26/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile, taraflar arasında anlaşma yapıldığını ve yapılan anlaşma gereğince imalat, dekorasyon, tasarım ve benzeri işleri yüklenici sıfatı ile davacının üstlendiğini, … AŞ, …AŞ, … AŞ’de söz konusu işlerin bedelini ödemeyi birlikte taahhüt ettiklerini, bu bağlamda her üç şirket arasında daacıya karşı müşterek ve müteselsil bir sorumluluk mevcut olduğunu, davacı şirketin anlaşma konusu işleri tam, eksiksiz ve süresinde gerçekleştirdiğini, ancak davacıya ödenmesi gereken bedelin bugüne kadar ödenmediğini, davacı şirket tarafından yapılan işlere ilişkin ödenmeyen 1.054.547TL tutarındaki bedelin 13/02/2018 tarihinden itibaren hesaplanacak olan temerrüt faizi ile birlikte daalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı şirketin mağduriyetine sebebiyet vermemek için, davalı şirketler adına kayıtlı araç ve/veya gayrimenkul bulunması halinde kaydına 3.şahıslara devrinin önlenmesini teminen teminatsız veya mahkemece takdir olunacak teminat mukabilinde ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi ve ekleri davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davalılar ile davacı arasında akdedilmiş bulunan bir eser sözleşmesi bulunmadığı gibi davaya konu işin yapıldığı taşınmazın da malikleri değildirler. bu bakımdan sayın mahkemeniz huzurunda görülen davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, ne taşınmazın maliki olan ne de davacı ile ticari ve hukuki herhangi bir ilişkisi bulunmayan davalılar … A.Ş. ve …A.Ş. aleyhinde ikame etmiş olduğu işbu dava ile haksız ve mesnetsiz iddialar ileri sürerek davalıların üçüncü kişi konumundaki bağımsız tüzel kişinin iddia etmiş olduğu borcundan sorumlu tutmayı amaçladığını, davalılar … A.Ş. ve …A.Ş. ile davacı şirket arasında gerek eser sözleşmesi gerekse başka herhangi nam altında hiçbir surette hukuki ilişki bulunmadığını, dolayısıyla davacının davalılara böyle bir borç isnadında bulunulamayacağını, zira davalıların davaya konu işin yapıldığı taşınmazın maliki olmadıkları gibi davacı ile arasında böyle bir borcun doğmasına sebebiyet verebilecek hukuki ve ticari herhangi bir ilişki bulunmadığını, Yargıtay kararlarında da açık bir şekilde bunu ortaya koyduğunu, birbirinden bağımsız tüzel kişilikler arasında organik bağın varlığının kanıtlanması için birçok kriterin ortaya konulmuş olması gerektiğini, soyut ve afaki iddialarla bağımsız 3. Kişi, tüzel kişiliklerin sorumluluğuna hükmedilemeyeceğini, sorumluluk atfedilen borç ödenmesi suretiyle ifa edilerek sona erdiğini, bu nedenle sorumluluğun ve organik bağın araştırılmasında hukuki yarar bulunmadığını belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın öncelikle husumet yönünden reddine, esastan reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı ile davalılar arasında bulunduğu iddia edilen eser sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalılara verildiği iddia edilen hizmet bedelinin tahsiline yönelik alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasında dava dilekçesinin bir örneği celp edilmiş, incelenmesinde; davacısının … A.Ş davalısının … A.Ş olduğu, davanın; davacı tarafından davalı hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğu, davanın bu davamıza da konu teşkil eden ve bu davamızdaki davalılar ile İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesindeki davalı … A.Ş arasında organik bağ bulunduğu iddia edilerek bu dosyamızın davalıları İstanbul …ATM’nin davalısı olmak üzere her 3 şirkete davacı tarafından verildiği iddia olunan mimarlık hizmeti bedellerinin tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK.nun 166. maddesi uyarınca “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.” denilmektedir.
Mahkememizdeki iş bu davanın tarafları ve konusu itibariyle birbirini etkileyecek nitelikte olduğu, anılan yasanın 4. fıkrası uyarınca “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır” denilmektedir. Mahkememizin iş bu dava dosyası ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dava dosyası arasında şahsi, fiili ve hukuki bağlantısının mevcut olduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyeceği anlaşıldığından usul ve dava ekonomisi de gözönüne alınarak her iki dosyanın birleştirilmesine ve mahkememizin işbu esasının birleştirilme nedeniyle kapatılmasına, yargılamaya İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyası üzerinden devam olunmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bu dosyamız ile İstanbul … ATM’nin … Esas sayılı dava dosyası arasında şahsi, fiili,ve hukuki irtibat bulunduğu, davacı tarafça bu dosyamız davalıları … A.Ş ve …A.Ş ile İstanbul … ATM’nin …Esas sayılı dava dosyasında davalı bulunan … A.Ş arasında organik bağ bulunduğunun iddia edildiği, her iki dava dosyasında davacının aynı olduğu, davalılar arasında da organik bağ bulunduğunun iddia edildiği, yine davacı iddiasına göre mimarlık hizmetlerinin tek bir sözleşme kapsamında her 3 şirkete verildiğinin iddia edildiği, bu bağlamda dava dosyası arasında şahsi, fiili ve hukuki irtibat bulunduğu anlaşıldığından HMK 166. Maddesi uyarınca her iki dava dosyasının BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamaya İstanbul …ATM’NİN …Esas sayılı dava dosyası üzerinden devam edilmesine,
3-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
4-Harç, masraf ve vekalet ücretinin birleştirilen davada karara bağlanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, esas hükümle birlikte kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …