Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/215 E. 2019/940 K. 02.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/215
KARAR NO : 2019/940

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2018
KARAR TARİHİ : 02/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacı şirkete cari hesap karşılığı 48.583,31 TL borcu bulunduğunu, alacakların tahsili için davalı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, Kasım ayında davalı şirket yetkilisi ile yapılan görüşmede dosya borcunun ödeneceğinin beyan edildiğini, takip borcuna istinaden peşinat olarak 28/11/2017 tarihinde hesaplarına 10.000 TL ödemenin gönderildiğini, daha sonra davalının sözüne riayet etmediğini, Aralık ayı sonunda dosyaya işlem yapmak üzere gittiklerinde davalının itirazı üzerine takibin durduğunu öğrendiklerini, davalı firmanın dönem dönem davacı firma ile aralarında cari hesap mutabakatı imza ettiklerini, en son imzalanan cari hesap mutabakatının 31/05/2017 tarihinde 72.168,31 TL bedelli mutabakat olduğunu, cari hesap mutabakatından sonra davalı tarafın 23.585 TL çek ödemesi yaptığını ve 48.583,31 TL bakiye kaldığını, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, mevcut alacakların davalı taraftan tahsiline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili 12/04/2018 tarihinde UYAP sistemi üzerinden gönderdiği dilekçesi ile, davacı yanın borcun konusu takip için yapılmış bir hesap mutabakatı olmadığını, davayı tüm talepleri yönünden reddettiklerini, bir an için dava dilekçesinde iddia edilen alacağın varit olduğu kabul edilse bile dava konusu icra takibine dayanılarak itirazın iptali davası açılmasının mümkün olmadığını, zira şirketlerin aralarındaki ticari münasebetten doğan takip sonrası yapılmış yeni bir anlaşma olduğunu, davacının kabulünde olduğu gibi davalı firmanın takip sonrasında oluşan mutabakata uygun olarak ödeme yaptığını, itirazın ikrar edilen ödemeden sonra öğrenildiğinin doğru olmadığını, icra takibi konusu yapılan bir borç üzerinde herhangi bir itiraz var olup olmadığını bilmeden takip konusu borca ilişkin bir anlaşmanın yapılmasının ticari hayatın olağan akışına açıkça aykırı olduğunu, davacının taleplerinin kendi içerisinde çelişkili olduğunu, zira borca istinaden 10.000 TL ödeme yapıldığının açıkça beyan edilmesine rağmen takip konusu borcun tamamı bakımından itirazın iptalinin istenmesinin de davacının taleplerinin haksız olduğunu ortaya koyduğunu beyanla davanın reddi ile dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ olduğundan, ticari defter kayıtlarının incelenmesi uzun zaman alacağından cevap süresinin uzatılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde, davacı tarafından davalı aleyhine 48.583,31 TL asıl alacak üzerinden takip başlatıldığı, davalının borca, faiz ve ferilerine itiraz ettiği, hak düşürücü süre içerisinde davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 29/03/2019 tarihli raporda; davacı şirketin 2016-2017 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal sürelerinde yaptırıldığı, ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı tarafından davalı tarafa kesilen faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaların teslim alan kısmında teslim alanların isimleri ve imzasının olduğu, ticari defter kayıtlarına göre davacı tarafın davalıya faturalarla toplam 178.707,30 TL tutarında hizmet verdiği, buna karşılık davalının 137.623,99 TL ödeme yaptığı, daha sonra herhangi bir ödemenin yapılmadığı, davalının icra takibinden sonra davacıya 7.500 TL ödeme yaptığı, davacı defter kayıtları ve cari hesap ekstresine göre ise muavin deftere en son kayıt tarihi 07/06/2017 tarihi dikkate alınarak ve icra takip tarihi olan 26/07/2017 tarihi itibarı ile davacı ticari defterlerine göre davacı ile davalı arasında 26/07/2017 tarihinden sonra başka hizmet vb.alışverişi olmadığı, davalı tarafından yapılmış bir ödeme görülmediği, BK.100.maddesi uyarınca davalı tarafından yapılan ödeme öncelikle faizden düşüm yapılabilmek için icra takip tarihi itibarı ile ödeme tarihi arasında faiz hesabı yapıldığı, buna göre yapılan ödemeden önce faizden düşüm yapılıp kalan kısmi ödeme tarihi olan 28/11/2017 tarihi ve dava tarihi olan 09/03/2018 tarihi itibarı ile asıl alacaklı olduğu tutarın 42.705,52 TL (48.583,31 TL + 1.622,22 TL – 7.500 TL) olup bu miktar için itirazın iptali ve bu tarihden itibaren 9,75 oranında avans faizi uygulanması gerektiği, İİK.67/2 maddesi uyarınca takibin fatura ve cari hesaba dayanması bu kapsamda belirlenebilir ve likit olması sebebiyle ayrıca davacının %20 oranında olmak üzere 8.541,10 TL icra inkar tazminatı talebinde bulunabileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, davacı vekili rapora karşı 18/04/2019 tarihli beyan ve itiraz dilekçesi sunmuş, davacı vekili 31/05/2019 tarihli dilekçesi ile, davalının 28/11/2017 tarihindeki 10.000 TL ödeme ile davacı defterlerindeki 28/11/2017 tarihindeki 7.500 TL ödemelerin aynı olduğunu, davalı adına Av….’nin banka hesabına 28/11/2017 tarihinde … tarafından 10.000TL havale geldiği, aynı tarihte Av…. hesabından 7.500 TL’sinin davacı hesabına gönderildiğini, davalı adına sadece 10.000 TL ödeme mevcut olduğunu beyan etmiştir.
Dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilerek davacı tarafın kabulünde ve takip tarihinden sonra 28/11/2017 tarihinde yapılan 10.000 TL ödeme yönünden 6098 Sayılı TBK.100 maddesi uyarınca, öncelikle faiz ve ferilerinden düşüm yapılmak suretiyle (asıl raporda yer alan 7.500 TL kısmi ödemenin de nazara alınarak) hesaplama yapılması, bakiye kalacak olur ise asıl alacakta düşülmek suretiyle dava tarihi itibarı ile alacak miktarının tespiti ile ek rapor düzenlenmesi istenmiş, bilirkişi tarafından sunulan 19/08/2019 tarihli ek raporda; BK.100.maddesi uyarınca davalı tarafından yapılan ödeme öncelikle faizden düşüm yapılabilmek için icra takip tarihi itibarı ile ödeme tarihi arasında faiz hesabı yapıldığı, buna göre yapılan ödemeden önce faizden düşüm yapılıp kalan kısmi ödeme tarihi olan 28/11/2017 tarihi ve dava tarihi olan 09/03/2018 tarihi itibarı ile asıl alacaklı olduğu tutarın 40.205,53 TL (48.583,31 TL + 1.622,22 TL – 10.000 TL) olup bu miktar için itirazın iptali ve bu tarihden itibaren 9,75 oranında avans faizi uygulanması gerektiği, İİK.67/2 maddesi uyarınca takibin fatura ve cari hesaba dayanması bu kapsamda belirlenebilir ve likit olması sebebiyle ayrıca davacının %20 oranında olmak üzere 8.041,10 TL icra inkar tazminatı talebinde bulunabileceği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı alınan bilirkişi kök ve ek raporlarıyla birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizce İcra dosyası celbedildikten sonra tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalı taraf defterlerini ibraz etmemişir.
Davacı tarafın delil vasfına haiz ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan tespitler sonucu davaya konu faturaların davacının ticari defter ve kayıtlarında bulunduğu, faturaların teslim alan kısmında isim ve imza olduğu, bu itibarla davacı tarafından faturalara konu hizmetin davalıya verildiği anlaşılmış, davalı tarafından takip başlatıldıktan sonra davacıya 28/11/2017 tarihinde 10.000 TL ödeme yapıldığı tarafların kabulünde olmakla her ne kadar bilirkişi tarafından icra takip tarihi ile ödeme tarihi arasındaki işlemiş faiz hesap edilip sadece faizden düşüm yapılarak hatalı hesaplama yapılmış ise de, bu husus mahkememizce değerlendirilebileceğinden yapılan ödemenin BK 100.maddesi uyarınca öncelikle faiz ve ferilerden düşüm yapılmak bakiye kalır ise asıl borçtan düşülerek (48.583,31-TL asıl alacak+298,52-TL masraf, 4.270,62-TL vekalet ücreti + 1.967,62-TL harç + 1.622,22-TL işlemiş faiz alacağı toplamı 56.742,29-TL-10.000,00-TL ödemenin mahsubu) davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan 46.742,29 TL alacağının kalmış olduğu tespit edilmiş olup(Emsal için bkz BAM 12.HD’nin 2018/358 E.,2019/486 K. Sayılı ilamı), davalının itirazının 46.742,29 TL üzerinden kısmen iptaline, alacağın faturaya dayanması nedeniyle İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının (46.742,29 TL) %20.’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında : “Takip tarihi itibariyle hesaplanan 46.742,29-TL üzerinden davalının itirazının KISMEN İPTALİNE,
2-46.742,29-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 9,75 oranında avans faizi uygulanarak takibin devamına, fazla istemin reddine,
3-Kabul edilen kısım üzerinden %20 oranında hesaplanan 9.348,46-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Takipten sonra davadan evvel ödenen 28.11.2017 tarihinde 10.000,00-TL kısmi ödemenin infazda nazara alınmasına,
5-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 3.192,96 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 586,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.606,19 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktarı itibariyle AAÜT uyarınca 5.491,65 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 627,87 TL harç, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 78,50 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.506,37 TL yargılama masrafından davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.449,28 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 1.841,02 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
10-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza