Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/171 E. 2019/768 K. 15.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/171 Esas
KARAR NO : 2019/768

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2018
KARAR TARİHİ : 15/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı ile borçlu …arasında genel kredi ve teminat sözleşmesi akdedildiğini, bu kredi sözleşmesine bağlı olarak krediler açılarak kullandırıldığını, davalılardan …’ın da bu borçtan müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu, borcun ödenmesi için davalılara ihtarname keşide edildiğini, buna rağmen borç ödenmediğinden davalılar hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçluların itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu aleyhine %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, taraflar arasındaki ilişkide maddi hizmete ilişkin olduğundan, bu konuda özel görevli mahkemelerin Tüketici Mahkemeleri olduğundan, görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, ayrıca davacı bankanın genel kredi sözleşmesine dayanarak afaki hesaplamayla davalılara borç çıkartığını, ihtarnamede de bu afaki rakamın yer aldığını, davalının bankadan kullandığı kredilere mukabil teminatlar verdiğini, bankaya herhangi bir güncel temerrüdü olmadığı gözetildiğinde gerek yapılan icra takibi gerekse huzurdaki davanın mesnetsiz kaldığını, bankaların mücerret özet borç belirterek ihtarlar çekmekte ve hesap katı uygulamakta olup, alacaklarının dayanak belge ve bilgilerini yeterli açıklıkta ortaya koymak suretiyle işlem yapma zaruretinden kaçındığını, alacaklının, kredi alacağı için hesabın işlediği sürede hesabın kat edildiğinde dair ihtarı usulunce tebliğ etmediğini, ayrıca şahsi kefilin sorumluluğunun gerek ihtar içeriğindeki eksiklikler gerekse icra takibi eklerindeki eksiklikler açısından doğmadığının açık olduğunu beyanla, eksikliklerle likit olmaktan uzak afaki bir bedelle ikame edilmiş olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, kredi sözleşmesi, ihtarname, banka kayıtları celp olunmuştur.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlular … Şti, … aleyhine kredi sözleşmesinden doğan alacağa dayanılarak 160.032,99TL asıl alacak, 7.186,91TL muacceliyetten takip tarihine kadar yıllık %28,87 tem.faiz, 359,34TL faizin %5 gider vergisi, 231,78TL masraf olmak üzere toplam 167.811,02TL nakit ve 4.230,00TL gayrinakit olmak üzere 172.041,02TL üzerinden takip başlatıldığı, borçluların itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi E.Banka Müdürü … tarafından tanzim olunan 30/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı banka tanın davalı borçlulardan 231,78TL ihtarname noter masrafı dahil toplamda 167.811,02TL alacak talep edebilecğini, davacı banka talebinin hesaplanan tutar ile örtüşmüş olması nedeniyle talebin uygun olduğunu, davacı banka tarafından her bir borçludan ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihi itibariyle 167.811,02TL alacak talebinin ve takipten sonra 160.032,99TL asıl alacak için %28,87 temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV talebinin yerinde olduğunu, talep edilen temerrüt faizinin sözleşme ve bankacılık uygulama ve teamüllerine uygun olduğunu, davalılardan müşterek borçlu müteselsil kefil …’ın imzalanan genel kredi ve teminat sözleşmesindeki kefaletinin 1.000.000,00TL olması ve kefaletin tespit ve hasaplanan banka alacağının üstünde olması nedeniyle asıl borçtan ve kendi temerrüdünden sorumlu olduğunu, davacı bankanın gayrinakdi çek kredisinden kaynaklanan 4.230,00TLnin depo edilmesine ilişkin talebinin de yerinde olduğunu ve her bir davlı borçlunun 4.230,00TLnin bankaya depo edilmesinden sorumlu olduğunu belirtmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyan ve itirazlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan krediden kaynaklı alacağın tahsili istemi ile yapılan takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Davalılar tarafından tarafından takipte borca ve ferilerine itiraz edildiği, itirazın iptaline dair davanın süresinde açıldığı, davalılarca yetki ve görev yönünden itiraz edildiği,
Davalı şirketin asıl borçlu, davalı …’ın da müteselsil kefil olarak imzalamış olduğu, Genel kredi sözleşmesinin 13.4/e maddesinde İstanbul Mahkemelerinin ve icra dairelerinin yetkili mahkeme ve icra dairesi olarak kabul edildiği asıl borçlu ve davacının tacir olması nedeniyle yetki sözleşmesinin geçerli olduğu TTK 7. Maddesi uyarınca (teselsül karinesi) yetki sözleşmesinin tacir olmasa dahi davalı kefil yönünden de bağlayıcı olduğu, sözleşmenin tarafların tacir olması nedeni ile ticaret mahkemelerin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalı tarafın beyanları, icra takip dosyası, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı ile davalı şirket arasında 18/06/2015 tarihli 1.000.000,00-TL limitli Genel kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı, davalı şirketin sözleşme kapsamında … nolu ve… nolu krediler kullandığı, kredi borcu nedeniyle davacı tarafından hesap kat ihtarnamesi gönderildiği, asıl borçluya gönderilen ihtarın davalı asıl borçlunun adresten taşınmış olması nedeni ile 07/12/2017 tarihinde iade edildiği, davalı kefile çıkarılan tebligatın ise 06/12/2017 tarihinde muhtara tebliğ edildiği, ihtarnamedeki 1 günlük mehilin sonunda borcun halen ödenmemiş olması nedeniyle asıl borçlunun 09/12/2017 tarihinde, davalı kefilin ise 08/12/2017 tarihinde temerrüte düştüğü, yaptırılan bilirkişi incelemesinde de genel kredi sözleşmesi çerçevesinde kullanılan krediler ve verilen çek yaprakları nedeniyle davacının takip talebindeki miktarlarda alacağının bulunduğu, davacının çek yaprakları nedeniyle 4.230,00-TL nakdi kredi risk tutarının depo edilmesi talep edebileceği tespit edildiği anlaşılmakla davanın kabulüne ve alacağı belirlenebilir olması nedeniyle İİK 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının (172.041,02TL) %20.’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın KABULÜ ile davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şekli ile aynen devamına,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının (172.041,02TL) %20.’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 16.272,46TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 11.752,12TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan (860,21TL icrada + 2.077,83TL dava açılırken) 2.938,04TLnin mahsubu ile bakiye 8.814,08TLnin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 700,00TL bilirkişi ücreti ve 357,00TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.057,00TLnin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 2.938,04TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

İşbu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır