Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/162 E. 2018/1074 K. 10.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/162 Esas
KARAR NO : 2018/1074
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2018
KARAR TARİHİ : 10/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında 26/12/2014 tarihinde … Bilgisayar Paket Programları Satış ve Yazılım Destek Sözleşmesi imzalandığını ve turizm otomasyon sistemi satın alındığını, programın satın alınması ile birlikte alınan tüm dataların davalı şirket bünyesinde korunmasının da talep edilebildiği ve bunun için davacı tarafından ücret ödendiğini, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan işbu sözleşme ile müşteri sıfatı alan davacıya sözleşmede bahsi geçen programların kullanım hakları verildiğini, davalı tarafça programın kullanımına ilişkin eğitim verileceğinin ve davacıya ait tüm bilgilerin davalıya ait sistemlerde saklanmasının taahhüt edildiğini, ancak davalı şirket tarafından sözleşme yükümlülüklerine aykırı haraket edilerek davacıya ait tüm bilgilerin sistemlerinde oluşan hatadan dolayı silindiği ve silinen bilgilerin geri dönüştürülmesinin mümkün olmadığının davacı şirkete davalı tarafça bildirildiğini, davacı şirkete ait tüm ticari bilgilerin silinmesiyle şirketin işleyişinde sorunlar yaşandığını ve davacı şirketin yıllar içinde oluşturduğu tüm iş ağının davalı şirket nedeniyle kaybedildiğini, davacı şirketin bu nedenle maddi ve manevi zarara uğradığından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100.000,00 TL maddi ve 1.000.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle taraflar arasında imzalanan 26/12/2014 tarihli sözlşemede ihtilafların çözüm yerinin Antalya mahkeme ve icra daireleri olduğunun kararlaştırıldığını, taraflar için kesin yetki kuralının mevcut olduğunu, bu nedenle davanın yetki yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın esası hakkında ise davacının dava dilekçesinde belirttiği iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davalı şirketin sözleşme gereği bilgilerin saklanması taahhüdünün bulunmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin IV Sözleşme Şartları başlıklı 16.maddesinde “ürünün kullanılması ile oluşturulan verilerin güvenliği ve yedeklenmesi yükümlülüğü müşteriye aittir. Bu nedenle oluşacak kayıtlardan … Bilgisayar sorumlu tutulamaz. Ancak … Bilgisayar’ın üründe ortaya çıkacak yazılım fonksiyonlarını engelleyen hataları giderme yükümlülüğü devam eder” hükmünün mevcut olduğunu, sözleşmede kararlaştırılan bu hüküm nedeniyle davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığı ve oluşan kayıplardan sorumlu tutulamayacağının açık olduğunu, anılan nedenlerle davacı tarafın maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşme hükümleri uyarınca davalının korumakla yükümlendiği iddia olunan data ve bilgilerin silinmesi sebebiyle davacının uğramış olduğu maddi ve manevi zararın tazminine yönelik tazminat davasıdır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK 116/1-a maddesi uyarınca “Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı”nın ilk itirazlardan olduğu belirtilmiş ve aynı yasanın 117. maddesi ile cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
Yine HMK 17.maddesi ile; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmü mevcuttur.
Dosyanın tetkikinde; taraflar arasında imzalanan … Bilgisayar Paket Programları Satış ve Yazılım Destek Sözleşmesi’nin 7.maddesi ile ” Bu anlaşmadan doğabilecek bilcümle itilafların Türk Hukukuna göre halledilecek olup, ihtilafların hallinde Antalya Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.”hükmü mevcut olup, bu hüküm çerçevesinde her türlü ihtilafa yetkili yargı merciilerinin Antalya Adliyesi Mahkeme ve İcra Müdürlükleri olduğunun kabul edildiği, yukarıda zikredildiği üzere tarafların tacir sıfatını taşıdıkları ve yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, bu bağlamda mahkememizin davaya bakmakla yetkisiz olduğu anlaşılmakla, davacının dava dilekçesinin yetki nedeniyle reddine, yetkili mahkemenin Antalya Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunun tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının dava dilekçesinin YETKİ NEDENİYLE REDDİNE,
2-Yetkili Mahkemelerin Antalya Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunun TESPİTİNE,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesine müteakip taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın ANTALYA NÖB. ATM’ye gönderilmesine, taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın yetkili/görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği takdirde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına (ihtarat yapıldı)
4-Harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …