Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/157 E. 2020/658 K. 09.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/157
KARAR NO:2020/658

DAVA:Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/02/2018
KARAR TARİHİ:09/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının … plaka sayılı özel halk otobüsü işlettiğini, söz konusu otobüsün yakıtını anlaşma gereği davalıların petrol istasyonundan aldığını, başka hiçbir yerden yakıt almadığını, davacının otobüsünün 02/06/2016 tarihinde arızalandığını, yapılan arıza tespiti sonucunda yakıtın temiz olmamasından kaynaklı arıza olduğunun tespit edildiğini, durumun davalıya bildirilmesine rağmen davalının söz konusu hatanın kendilerinden kaynaklanmadığını belirterek olumsuz cevap verdiğini, bunun üzerine davacının otobüsünü kendisinin tamir ettirmek zorunda kaldığını, bu tamirat karşılığında yüksek bedeller ödemek zorunda kaldığını ayrıca 7 gün boyunca otobüsünü çalıştıramadığını, tamirattan yaklaşık 1,5 yıl sonra 28/11/2017 tarihinde davacının otobüsünün yeniden arızalandığını, yine arızanın yakıttan kaynaklandığının tespit edildiğini, durumu davalıya bildirmesine rağmen yine davalının sorunun yakıttan kaynaklanmadığını ileri sürerek davacının zarar giderim talebini reddettiğini, davacının yine otobüsün onarımını kendisinin yaptırdığını, ayrıca 10 gün boyunca otobüsü kullanamadığını, bu nedenlerle bilirkişilerce tespit edilecek hususlara ilişkin taleplerini artırma ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla otobüs tamiri için tespit edilecek tüm zararlar için şimdilik 15.000 TL, otobüsün çalıştırılamamasından dolayı uğramış olduğu kazanç kaybı için şimdilik 5.000 TL’nin davalılardan ticari faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddia ettiği gibi bir zarara uğramış olsa dahi muhatabının davalı şirket olmadığını, dağıtım şirketi olarak davalı şirket ile diğer davalı arasında bir ortaklık, birbirinin eylem ve haksız fiillerinden sorumlu olmayı gerektiren hukuki yada ticari ilişki olmadığını, diğer davalı ile aralarındaki tek ilişkinin akdetmiş olduğu bayilik sözleşmesi kapsamında diğer davalının münhasıran davalı şirketten akaryakıt ve madeni yağ ürünleri satın alması olduğunu, Yargıtayın yerleşik kararlarının da bayi ile dağıtım şirketi arasındaki ilişki nedeniyle yanlış nevi akaryakıt satımından doğan zararlardan dağıtım şirketinin sorumlu tutulamayacağını söylediğini, bu nedenle davacının uğradığını iddia ettiği zarar bakımından davalı şirkete husumet yöneltilmesi haksız olup taraf sıfatı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, olaya konu yakıtın davacının ticari aracı olan otobüsüne başka bir tüzel kişilik olan diğer davalıdan satın alındığını, diğer davalının işlettiği akaryakıt istasyonunda davalı şirketin bayiliğinin yapılıyor olmasının davalı şirkete kusur yöneltilmesine olanak tanımadığını, iddia edilen zarar ile davalı ve davalının eylemleri arasında bir illiyet bağı olmadığını, davalı tarafından diğer davalıya satılan yakıtın kirli olmadığını, teknik düzenlemelere uygun olduğunu, alımın yapıldığı tarihlerde davalı şirketin tüm Türkiye genelindeki bayilik ağına, aynı tankerlerden ürün sattığını ve kendilerine ulaşan herhangi bir şikayet veya aykırılık olmadığını, kaldı ki herhangi bir şikayete gerek olmaksızın düzenleyici kurum olan EPDK.nun resen akaryakıtın teknik düzenlemelere uygun olup olmadığını yaptığı denetimlerle kontrol ettiğini, davalının EPDK nezdindede bu akaryakıt ile ilgili yaşadığı teknik veya hukuka aykırılık bulunmadığını, bu durumun akredite kuruluşlar tarafından düzenlenen uygunluk raporu ile sabit olduğunu, akaryakıt kaynaklı hasarın Tapet istasyonandan alınan yakıttan kaynaklandığının kesin olmadığını,ilgili mevzuat kapsamında davalı şirket ile dağıtıcı lisans sahibi bayilerinin de içinde bulunduğu tüm akaryakıt istasyonlarında gerçekleşen stok hareketlerini ve akaryakıt alım satım işlemlerini elektronik ortamda ve anlık olarak EPDK.ya bildirmekle yükümlü olduğunu, davacı aracının 7 gün boyunca tamiratta olduğunu iddia ederken olaydan 5 gün sonra aynı istasyondan yakıt aldığını, bu nedenle davacının iddia ettiği hasar ve tamirat süresine ilişkin taleplerinin kendi içindeki tutarsızlığı açık olup tümüne itiraz ettiklerini, davacı 28/11/2017 tarihinde otobüsünün yeniden arızalandığını iddia etmekle birlikte yakıt alım sorgulama dökümlerine göre davacının aracına 28/11/2017 tarihinde diğer davalı Tapet dahil olmak üzere davalı şirketin hiçbir bayisinden yakıt almadığının tespit edildiğini, ayrıca davacı zarara uğradığını iddia etmekle beraber daha sonra yine diğer davalıya ait istasyondan 01/01/2018 ve 02/03/2018 tarihlerinde akaryakıt alındığının tespit edildiğini, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının yaklaşık 1,5 yıl arayla iki farklı tarihte aynı istasyondan aldığını iddia ettiği akaryakıt nedeniyle uğradığını ileri sürdüğü zararlar bakımından davalı şirket tarafından gereken tüm incelemelerin bilimsel ve teknik standartlar dahilinde gecikmeksizin gerçekleştirildiğini, analiz kapsamında yapılan testlerde söz konusu numunelerin standartlara uygun olduğunun tespit edildiğini ve durumun davacıya bildirildiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Tapet vekili 02/04/2018 tarihli dilekçesi ile, davanın tüketici mahkemelerinin görev alanına giren bir dava olduğunu düşündüklerini, bu nedenle görev itirazlarının olduğunu, görevli mahkemenin İstanbul Tüketici Mahkemeleri olduğunu, davaya cevap ve delil bildirme sürelerinin uzatılmasına karar verilmesini, her halükarda davacının davasının haksız olduğunu, iddia ettiği olayda TTK.da kendisine yüklenen hiçbir gereği yerine getirmediğini, iddia ettiği olaylar alım satım akdinin kurulmasından çok sonra meydana geldiğini, 8 günlük itiraz sürelerine riayet etmediğini, olaya ilişkin teknik rapor almadığını, mahkemede tespit yaptırmadığını, araçlarının servis bakım kayıtlarının düzenli olarak yapıldığı ve tutulduğunun dosya kapsamından anlaşılamadığını, arızanın kendilerinden aldığı yakıttan kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunda tarafsız teknik bir rapor, bilirkişi heyet raporu, mahkeme tespit hükmü v.b.olmadığını, MK.ve BK.da öngörülen yasal prosedürlere riayet etmediğini, gerek dava konusu ettiği arızanın kendilerinin yakıtından kaynaklandığını, gerek kendilerinden başka bir yerden yakıt alıp almadığını ispat edemediği gibi arızanın yakıttan kaynaklandığı vehmi ile istediği bir servise yaptırması, kendilerinin bilgi olur ve muvafakati olmaksızın bu yolu kendi irade ve isteği ile çizmesinin ticari ve hukuki olarak kabul edilebilir olmadığını, davacının arıza çıkması, peşinden tamirat yaptırması arasında geçen sürelerin kabul edilebilir olmadığını, ayrıntılı cevap ve delillerini sunmak üzere cevap sürelerinin uzatılmasına, şimdilik işbu haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkememizce davalının cevap süresinin uzatılmasına karar verilmiş ancak verilen süre içinde ayrıntılı cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı aracının akaryakıt kullanımı nedeniyle uğramış olduğu zararın giderimi için harcanan tamir masrafı ile aynı aracın tamir süresince kazanç kaybının uğramış olduğu iddiasına dayalı tazminat davasıdır.
Dava dilekçesinde bildirilen ….Ltd.Şti., ….Ltd.Şti., ….Tic.BMC Bakım ve Onarım Özel Servisi ve … Yetkili Servisi …..Tic.Ltd.Şti.nden servis kayıtları, fatura vs.bilgi ve belgeler getirtilmiştir.
Dosya otomotiv yüksek mühendisi, mali müşavir ve akaryakıt kimya uzmanı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, dosyaya 19/02/2020 tarihinde ibraz olunan raporda; Aracın … Yetkili Servisi olan ….Ltd.Şti.nde bakım onarım işlemlerinin yapıldığı, aracın 210.000 kilometre periyodik bakımı hariç diğer bakımların yetkili serviste zamanında yapıldığı, aracın dava konusu olarak belirtilen onarımının 25/05/2016 tarihinde araç 330.180 kilometrede iken yaıpldığı, dosyada mevcut faturalardan sadece birinin dava konusu tarih olan 25/05/2016 tarihli olaya ait olduğunu, 28/11/2017 tarihli olaya ait iş emrinin ise … tarafından 41.162,86 TL olarak düzenlendiğini, … tarafından 02/06/2016 tarihinde düzenlenen faturanın bedeli 3.000 TL …tarafından 04/12/2017 tarihli faturanın bedelinin ise 4.650 TL olduğu, dosyada mevcut … firmasının 02/06/2016 tarihli inceleme raporunda arızanın zaman içinde alınmış araca uygun olmayan yakıt kullanımı, yakıta katkı maddelerinin ilavesi, yetersiz filtreleme, motorda güç artışı ile ilgili yapılan çalışmalar sebeplerinden meydana geleceğinin tespit edildiği, 29/11/2017 tarihine düzenlenen garanti arıza formunda ise arızanın olası sebeplerinin aracın çalışma süresi içinde kullanılmış olan uygunsuz ve yanlış yakıtlar, yetersiz filtreleme veya filtre değişik süresinin aşılması, depoya sonradan ilave edilen uygunsuz ve yanlış katkı maddeleri şeklinde sıralandığı, ancak dosya içinde aracın motorunda ilk meydana gelen 19/02/2016 tarihli arızanın nedeni ile ilgili tespit bulunmadığı, dava konusu aracın 210.000 kilometre periyodik bakımının yapılmamış olması veya yapılmış olsa dahi kullanılan bakım malzemelerin başta yakıt filtresi olmak üzere araca uygun olmayan malzemeler olarak kullanılması sebebiyle konu arızanın meydana gelebileceği, dava dilekçesinde bahsedilmeyen 19/02/2016 tarihi arızanın sebebine dair tespitlerin bulunmaması ve konu arızaların 19/02/2016 tarihli arızanın onarımının layıkıyla yapılamamasından kaynaklanabileceği belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tarafça maliki olduğu otobüsün 1,5 yıl arayla iki kez arızalanması nedeniyle arızanın davalıların petrol istasyonundan aldığı yakıttan kaynaklandığını ileri sürerek yapılan tamirat masrafları ve aracı kullanamamasından kaynaklı kazanç kaybı bedeli talep edilmiş ise de, bilirkişi tarafından yapılan teknik inceleme ile davaya konu aracın … Yetkili Servisi olan ….Ltd.Şti.de bakım ve onarımlarının yapıldığı, aracın 210.000 km.periyodik bakımı hariç bütün bakımlarının yetkili serviste yapıldığı, aracın motorunda ilk meydana gelen 19/02/2016 tarihli arızanın neden kaynaklandığına ilişkin dosya kapsamında herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, dava konusu olarak belirtilen 25/05/2016 tarihli onarımı ile ilgili … firmasına ait 02/06/2016 tarihli inceleme raporunda mevcut arızanın zaman içinde alınmış araca uygun olmayan yakıt kullanımı, yakıta katı maddesi ilavesi, yetersiz filtreleme, yakıt içindeki partikül, motorda güç artışı ile ilgili yapılan çalışmalar nedeniyle meydana gelebileceğinin tespit edildiği, davacı tarafça yaklaşık 1,5 yıl sonra 28/11/2017 tarihinde meydana gelen arıza nedeniyle yine aynı firma tarafından yapılan incelemeler neticesinde arızanın aracın kullanılma süresi içinde kullanılmış olan uygunsuz ve yanlış yakıtlar, yetersiz filtreleme veya filtre değişim süresinin aşılması, depoya sonradan ilave edilen uygunsuz ve yanlış katkı maddeleri nedeniyle meydana gelmiş olabileceğinin belirtildiği, araçta meydana gelen arızaların aracın 210.000 km.periyodik bakımının yapılmamış olması (sonra davacı tarafça yapıldığına ilişkin 02/03/2015 tarihli fatura dosyaya ibraz edilmiştir) yapılmış olsa dahi kullanılan malzemelerin başta yakıt filtresi olmak üzere araca uygun olmayan malzemeler kullanılmış olması, davacı tarafça bahsedilmeyen 19/02/2016 tarihli arızanın sebebine dair dosyada bilgi ve belge bulunmaması ve meydana gelen arızaların bu tarihli arızanın gerektiği gibi yapılmamasından kaynaklanabileceği tespit edilmiştir.
Davacı taraf başka hiçbir yerden yakıt almadığını iddia etmekle birlikte davalı tarafından dosyaya sunulan evraklarda aracın 2016 yılından itibaren alınan yakıt bilgilerinin görüldüğü, 14/08/2012 tarihinde trafiğe çıkan aracın aradaki sürede yakıtı nerden aldığına dair dosyada bilgi ve bulunmadığı, davacı tarafından davalı …ye yapılan şikayet üzerine diğer davalı …’ün istasyonundan alınmış olunan numunelerin teknik kriterlere uygun olduğunun belirlendiği, ayrıca davacı dışında başka bir müşteriden bu yönde şikayet alınmadığı anlaşılmıştır.
Herkes iddiasını ispatla yükümlüdür, 6100 sayılı HMK’nun 189. vd maddeleriyle belirtildiği gibi tarafların kanunda belirtilen süre ve usule uygun olarak ispat hakkına sahip olduğunu, 190. maddeyle kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafın ispat yüküyle yüklü olduğu, ispatın hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu açıkça belirtilmiş ve davacı tarafça araçta meydana gelen arızaların davalı … istasyonundan aldığı yakıttan kaylandığında dair iddiasını doğrulayacak mahiyette ve mahkememizce kanaat hasıl olacak nitelikte başkaca yeterli delil ve belgede ibraz edilememiş olması nedeniyle davacısı tarafından ispat edilemeyen işbu davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sübut bulmayan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 341,55 TL’den mahsubu ile bakiye 287,15 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı …tarafından sarf edilen ve dosyaya yansıyan 25,80 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak işbu davalıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır