Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/151 E. 2019/481 K. 30.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/151
KARAR NO : 2019/481

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 29/04/2005
KARAR TARİHİ: 30/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 29/05/1998 tarihli acentelik sözleşmesi akdedildiğini, diğer davalıların sözleşmenin müşterek borçlu ve müteselsil kefili olduğunu, acentenin sözleşmenin 22. maddesinde düzenlenen ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğinden sözleşmenin 02/05/2003 tarihinde feshedildiğini, davacının 17/04/2003 tarihi itibariyle olan borcunu ödemediğini belirterek, anılan miktarın faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
(2)Davalı … ‘nın cevap dilekçesi sunmadığı ancak 25/07/2005 tarihli celsede; davayı kabul etmediğini, reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
(3)Davalı …’nın cevap dilekçesi sunmadığı ancak 25/07/2005 tarihli celsede; davayı kabul etmediğini, reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
(4)Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediğini, hukuku aykırı olduğunu belirterek, reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.

(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2005/87 E. -2007/228 K. Sayılı 26/04/2007 tarihli ilamı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2013/2597 E. – 2013/10714 K. Sayılı 23/05/2013 tarihli ilamı ile;
… davalılar …, … ve …’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalılar yararına ayrı ayrı BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma sebep ve şekline göre davalılar …, … ve …’nın sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına” gerekçesiyle bozulmasına karar verilerek, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı sırasına kaydı yapılmış, Mahkemelerin birleşmesi üzerine Mahkememizin … E. Sayılı sırasına kaydı yapılarak, yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce verilen 30/04/2015 tarihli kararı ile davalı … yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise davanın açılmamış sayılmasına dair nihai karar temyiz incelemesine konu edilerek Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmiş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/3432 E. – 2017/5597 K. Sayılı ilamı ile;
“…mahkemece, tüm bu hususlar gözetilerek davalılar …A.Ş., …, … ve … yönünden kararın kesinleşmesi sebebiyle karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken, bu davalıları da kapsar şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamış, kararının bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilerek, mahkememizce bozma ilamına uyulmuş ve yeniden yargılama yapılmıştır.

(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; alacak davasıdır.
Mahkememizce ilk bozma kararı sonrası verilen hüküm yukarıda özetlenen gerekçe dahilinde bozulmuş ve usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyulmak suretiyle yargılamaya devam edilmiştir.
Bozma ilamında belirtilen hususlar açıktır. 26/04/2007 tarihli ilk yerel mahkeme hükmü Yargıtay 11. H.D’nin 23/10/2017 tarihli bozma ilamında değinildiği üzere kararı temyiz etmeyen davalılar … A.Ş, …, … ve … yönünden kesinleşmiş olduğundan bu davalılar yönünden yeniden karar tesisine gerek ve yer olmadığı ifade edilmiştir. Özetle ilk kararı temyiz edenler yönünden hüküm tesisi gerektiği üzerinde durulmuştur. Mahkememizin 30/04/2015 tarihli ikinci kez verdiği hüküm ise davacı tarafça temyiz edilmiştir. Davacı tarafça temyize konu edilen husus davalı … dışındaki dosyayı temyiz etmeyenler yönünden davanın açılmamış sayılmasına dair hüküm tesisinin yanlış olduğu iddiasıdır. Bu minvalde davacının son temyizi davalı … hakkında tesis olunan karara ilişkin değildir. Bu nedenle davalı … yönünden dava temyiz edilmemiş olmakla mahkemenin vermiş olduğu 30/04/2015 tarihli kararı adı geçen davalı yönünden kesinleşmiş addedilmelidir. Öte yandan Yargıtay ilamı doğrultusunda ilk kararı temyiz etmeyen davalılar …A.Ş, …, … ve … yönünden kararın kesinleşmiş olması nedeniyle yeniden hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gibi, davalılar … ve … yönünden de ilk bozma ilamı doğrultusunda tebliğ işlemi yapılıp haklarında 30/04/2015 tarihli yerel mahkeme kararıyla davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden ve bu husus ikinci bozma ilamına bozma gerekçesi olarak sebep gösterilmeyip söz konusu karar bu davalılar yönünden de kesinleşmiş olmakla neticeden aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın davalılar … A.Ş., …, … ve … yönünden verilen önceki kararın kesinleşmiş olması sebebiyle yeniden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
(2)30/04/2015 tarihli davalı … yönünden verilen red kararının bozmaya konu edilmeyip kesinleşmiş olmakla bu davalı yönünden yeniden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
(3)Davalı …, … yönünden verilen 30/04/2015 tarihli önceki karar dahilinde davanın açılmamış sayılmasına dair karar tesis edildiği ve işbu yöndeki hükmün de bozmaya konu edilmeyip kesinleştiğinden bu davalılar yönünden de karar tesisine yer olmadığına,
(4)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 880,40 TL TL den mahsubu ile bakiye 836,00 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
(5)Taraflar yönünden önceki verilen ve kesinleşmiş kabul edilen hükümler nazarında vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”