Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/134 E. 2021/159 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/134 Esas
KARAR NO:2021/159

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/02/2018
KARAR TARİHİ:25/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip açıldığını, ancak davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, davacı şirketin ticari ilişkiden dolayı alacaklı olduğunu, bu hususun defter kayıtlarında sabit olduğunu, alacağın likit bir alacak olduğunu ve bu nedenle icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, belirtilen nedenlerle davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, davalının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiğini bildirmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın hem usule, hem de esasa ilişkin beyanlarını kabul etmediklerini, davacı tarafça ürünlerin eksik ve ayıplı olarak teslim edildiğini, teslim edilmeyen ürünlere ilişkin olarak da fatura kestiğini, teslim edilmeyen ürünler ile ayıplı olarak ifa edilen ürünlerin bedelinin talep edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, öncelikle yetkisiz kararı verilerek dosyanın yetkili … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, davanında açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, Bankacı …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 04/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelendiği, davacı … ve Tic. Ltd. Şti. İle davalı …. ve Tic. A.Ş. arasında herhangi bir yazılı sözleşme olmadığı, davacı tarafından fatura muhteviyatı ürünlerin kargo şirketi aracılığı ile gönderildiği ve ürünlerin kargo şirketi tarafından teslim edildiği, davacı şirket tarafından 2 adet toplam 44.303,33-TL’lik fatura kesildiği, toplam 30.000,00-TL tahsilat sağlandığı, bakiye 14.303,33-TL alacağın tahsil edilemediği ve şüpheli alacaklar hesabına alındığı, davalı tarafından fatura muhteviyatı ürünlerin eksik ve ayıplı olduğunun iddia edildiğini ancak dava dosyasında iddiasını kanıtladığına dair bir delile rastlanılmadığını, davalının faturaları iade ettiğine veya iade faturası kestiğine dair de bir belge ibraz edilmediği için faturada muhteviyatı ürünlerin davalı tarafından kabul edildiği kanaatine varıldığını, davacının, davalıdan olduğunu iddia ettiği faturaya dayalı toplam 14.303,33-TL asıl alacağın tahsili için davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … numaralı dosyası üzerinden takip başlattığını, takip talebinde belirtilen alacak tutarının davacı defter kayıtlarına uygun olduğu, taraflar arasında akdedilmiş herhangi bir sözleşme olmadığı için yasal faiz oranı üzerinden takip tarihinden, tahsil tarihine kadar %9,75 faiz talep edebileceğini, davacının, davalıdan 19.12.2017 takip tarihi itibariyle 14.303,33-TL alacaklı olduğu, asıl alacağa, takip tarihinden tahsil tarihine kadar sayıl faiz oranı üzerinden yıllık %9,75 temerrüt faizi talep edebileceği yönünde tespit, görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)… Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir aracılığı ile inceleme yapılmasına karar verilmiş, … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/122 Talimat dosyası ile alınan 05/12/2020 tarihli raporda; davalının 2017 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikine tabi olanların açılış ve kapanış tasdiklerinin kanuni süresinde ve usulüne uygun şekilde yapıldığını, davalının 2017 yılı ticari defterlerinin lehe delil olma özelliğine haiz olduğunu, davalı şirketin 2017 yılı ticari defter kayıtlarında davacıya ait carisini 320.P003 hesap kodundan takip ettiğini, davalının incelemeye ibraz edilen 2017 yılı ticari defter kayıtlarına göre davalı şirketin davacı şirkete takip tarihi itibariyle 14.303,33-TL borçlu olduğunun gözüktüğünü, davacı tarafça da takip talebinde davalıdan 14.303,33-TL asıl alacak ve bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 oranında işlemiş faiz talep edildiğini, talep edilen diğer hususlarla ilgili takdirin mahkememize ait olduğu yönünde tespit, görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; ticari satımdan kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nü … Esas Sayılı icra dosyası incelendiğinde;…. Ltd. Şti tarafından borçlu …. A.Ş’ye 14.303,33 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, borçlunun itirazı üzerine alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Dava taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen fatura ve cari hesap alacağının tahsiline ilişkindir. Tarafların tacir olduğu davacı tarafından delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesi ile davacının ve davalının usulüne uygun olarak tutulan HMK 222. Maddesi uyarınca delil vasfına haiz ticari kayıtlarını sunduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından sunulan ticari defter ve kayıtların incelenmesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporundaki tespitlerden; davalı adına kesilen faturalardan bir kısmından tahsilat yapılıp kaydedildiği, 14.303,33 TL’nin tahsilatının yapılmadığı, şüpheli alacaklarda kayıtlı olduğu, ayrıca Vergi Dairesine sunulan BS form listesinde de alacağın beyannamesinin verildiği, kesilen faturaların irsaliye fatura olmadığı ancak faturada belirtilen ürünlerin kargo şirketi tarafından davalıya teslim edildiği teslim alan kişilerin adı ve imzasının bulunduğu, davacı tarafın alacağa dayanak olarak faturadan ve cari hesaptan kaynaklı olarak takip tarihi itibariyle 14.303,33 TL alacaklı olduğunun anlaşıldığı belirtilmiştir. Davalıya ait defter ve kayıtların incelenmesi için … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılmış ve mali bilirkişi tarafından sunulan rapor uyarınca; 2017 yılı ticari defter kayıtlarına göre davalı şirketin davacı şirkete takip itibariyle 14.303,33 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda davacı tacir şirketin davalı tacir şirkete fatura kestiği, davacı şirketin faturadan kaynaklı bakiye alacağının bulunduğu, her iki tarafın ticari defter ve kayıtları birbirini doğrular nitelikte olduğu, bu kalan alacağın miktar olarak doğrulandığı, sunulan faturanın şekil şartlarına uygun olarak düzenlenip muhataba posta yoluyla teslim edildiği, davalının teslim alanın adına imzasına yönelik bir itirazının bulunmadığı ayrıca TTK 21/2. Maddesi uyarınca faturaya 8 gün içinde itiraz edildiğine ilişkin dosyada davalı tarafından sunulmuş herhangi bir belgenin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan, davalı taraf cevap dilekçesinde davacı tarafça ürünlerin eksik ve ayıplı olarak teslim edildiğine ilişkin savunmalarda bulunmuşsa da; TTK’nın 23. Maddesi gereği ayıp olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya inceletmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Somut olayda, davalı ürünlerin tesliminden sonra muayene yükümlülüğünü yerine getirdiğini ve ayıbın varlığını kanıtlayamadığı gibi ayıp iddialarıyla ilgili süresinde bildirimde bulunduğuna ilişkin herhangi bir belge sunmadığı, açık olmayan ayıplar varsa onun yönünden de ihbar edildiğine ilişkin kanıt sunulmadığı anlaşılmıştır. Davalı teslimi yapılan ürünlerin ayıplı ve eksik teslimine ilişkin itirazlarını ispatla mükellefken dosya kapsamında hiç bir delil sunmadığından bu yönüyle savunmalarına itibar edilmemiştir.
Davacı tarafın HMK 222. Maddesi uyarınca usulüne uygun tutulmuş lehine delil teşkil eden alacağın kayıtlı olduğu defterleri ile davalı ticari defterlerinde de aynı alacak miktarının kayıtlı olduğu, bu hususun BS formlarından da anlaşıldığı, davalının faturaya karşı 8 gün içerisinde de itirazda bulunmadığı nazara alındığında karşı tarafa gönderilen ürünlerin eksiksiz teslim edildiğinin kabulü gerekmiştir. Bunun yanı sıra davalı tarafça ödeme yapıldığına ilişki ödeme dekontu, tahsilat fişi, havale makbuzu vs. gibi belge sunmadığı, bu nedenlerle davalının davacıya fatura ve cari hesaptan kaynaklı borçlu olduğu sonucuna varılmıştır. Belirtilen bu sebeplerle davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 14.303,33-TL TL tutarında alacağının olduğu ve bunu davalıdan tahsilini talep edebileceği kanaatine varılmıştır. Davacı tarafından davalı aleyhine işbu alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibinde davalının itirazının haksız olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne davalının …. İcra Müd.’nün … E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline takibin devamına karar verilmiştir. Ayrıca alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla, İİK 67/2 maddesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle kabul edilen alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KABULÜ ile; davalının …. İcra Müd.’nün … E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZLARIN İPTALİ ile, takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına,
(2)İİK. 67/2. Maddesi uyarınca alacağın (14.303,33-TL) %20’si oranında (2.860,66-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 977,06-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 244,27-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 732,79-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(4)Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 244,27-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
(5)Davacı tarafından yapılan; 35,90-TL başvuru harcı, 750,00-TL bilirkişi ücreti, 218,00-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.003,90-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(6)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
(7)Davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
(8)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır