Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/133 E. 2022/620 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/133 Esas
KARAR NO:2022/620

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/02/2018
KARAR TARİHİ:18/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı şirketin davaya konu 28/02/2018 keşide tarihli 038319 numaralı 39.800TL tutarlı ve 30/05/2018 keşide tarihli … numaralı 50.000TL tutarlı … AŞ … Cad Şubesine ait iki adet çekin keşidecisi olup, edindiğimiz bilgiye göre davaya konu çeklerin davalı … AŞ nezdinde bulunduğunu, davaya konu çeklerin, davacı şirketin iradesi dışında piyasaya sürülmüş olup, çeklerin davacı şirketin tek imza yetkilisi olan … tarafından imzalanmadığını, yapılan araştırmalar sonucunda bu çeklerle birlikte başka çeklerin de imza yetkilisinin imzasını taşımaksızın piyasaya sürüldüğünün belirlendiğini, şirket imza yetkilisinin profesyonel futbolcu olması dolayısıyla, muhasebe servisinde fatura ve benzeri dökümanları imzalamak amacıyla mevcut olan kaşe imza şirket çalışanları tarafından hatır çeki imzalamak suretiyle kullanılmış olup, bankalarca çekler hakkında bilgi verilmesi sonucunda durumdan haberdar olunduğunu, davacının davalı ile herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığı gibi böyle bir borcu da bulunmadığını beyanla, öncelikle çekler hakkında tedbir kararı verilmesini, icra veznesine yatacak paranın teminat karşılığında alacaklıya ödenmemesini, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ile … … Soğ San ve Tic AŞ ile faktoring sözleşmesi akdedildiğini, dava konusu çeklerin fatura ibrazı karşılığında müşteri ciro yoluyla alındığını, davalının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmiş olup, müşteri … firmasının talebi üzerine ödeme yapıldığını, davalı şirketin, ciro silsilesinin muntazam olduğunun da tespiti üzerine dava konusu çeki ciro yolu ile aldığını, keşide edilerek ve/veya ciro edilerek … firmasına verilen dava konusu çeklerin, … firması tarafnıdan ciro edilerek davalı şirkete verildiğini, davacı tarafın davalı şirketin çekleri iktisap ederken kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerektiğini, ayrıca daacı tarafça keşide edilen çeklerin süresinde bankaya ibraz edilerek tahsil olunduğunu, Mayıs 2017 tarihinde tahsil olunan çekin keşide tarihi üzerinden yaklaşık 1 sene süre geçtikten sonra durumdan yeni haberdar olunduğu iddia edilerek dava ikame edilmesi kabul edilebilir bir çelişki olmadığı gibi açıkça kötü niyetli olduğunu beyanla, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, faktoring sözleşmesi, fatura örnekleri, alacak bildirim formları, ödeme talimat formları, çek çıkış bordrosu, çek örnekleri, imza sirküleri, ticaret sicil kayıtları celp olunmuştur.
Dava konusu çeklerde yer alan keşideci imzalarının …’ın eli ürünü olup olmadığı hususunun tespiti için dosya adli tıp kurumuna gönderilmiş olup, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi tarafından tanzim olunan 21/04/2021 tarihli 2097 sayılı raporda; inceleme konusu çeklerde yer alan keşideci imzalarının kalem ile atılmış ıslak imza olmayıp, kaşe ile oluşturulmuş olduklarını belirtmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ve tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenerek davaya konu çeklerin kayıtlı olup olmadığının, davacı ile … Ltd Şti firmasının ticari ilişkisinin bulunup bulunmadığı, çeklerin kayıtlı ise çıkışlarının yapılıp yapılmadığının araştırılarak rapor tanzim edilmesi istenmiş olup, bilirkişi SMMM … tarafından tanzim olunan 26/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda; … Ltd Şti firmasının 2018 yılı mali defterleri incelendiğinde davacı tarafından … Ltd Şti’ye keşide edilmiş … AŞ … Cad Şubesine ait 28/02/2018 tarihli … numaralı 39.800TL bedelli çek ile 30/05/2018 tarihli … numaralı 50.000TL bedelli çeklerin firmanın mali kayıtlarında yer almadıklarını, davacı ile … firması arasında mal alım/satımına dayalı bir ticaret olmadığını, dolayısıyla karşılıklı fatura alışverişinin olmadığının görüldüğünü, yıl içinde faturaya dayalı olmayan çek transferinin yapıldığının tespit edildiğini, … Ltd Şti’ye ait defterler incelendiğinde davaya konu çeklere rastlanmadığını belirtmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Dava, imza inkarına dayalı menfi tespit talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması, adli tıp raporu, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının … AŞ … Caddesi Şubesine ait 28/02/2018 keşide tarihli … numaralı 39.800TL bedelli ve 30/05/2018 keşide tarihli … numaralı 50.000TL bedelli iki adet çekin keşidecisi olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, anılan çeklerin davacı şirketin iradesi dışında piyasaya sürüldüğü ve çeklerin tek imza yetkilisi olan … tarafından imzalanmadığı belirtilerek, çeklerin bulunduğu davalı … AŞ’ne borçlu bulunmadığının tespiti noktasında toplandığı, dava konusu çeklerde yer alan keşideci imzalarının davacı şirket yetkilisi …’ın eli ürünü olup olmadığının tespiti hususunda dosya adli tıp kurumuna gönderilmiş olup, adli tıp kurumunca yapılan incelemede çeklerde yer alan keşideci imzalarının kalem ile atılmış ıslak imza olmadığı ve kaşe ile oluşturulmuş olduklarının tespit edildiği, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından … Ltd Şti’ye keşide edilmiş … AŞ … Cad Şubesine ait 28/02/2018 tarihli … numaralı 39.800TL bedelli çek ile 30/05/2018 tarihli … numaralı 50.000TL bedelli çeklerin firmanın mali kayıtlarında yer almadıkları, davacı ile … firması arasında mal alım/satımına dayalı bir ticaret olmadığı, dolayısıyla karşılıklı fatura alışverişinin olmadığı, ciro silsilesinde şeklen bir kopukluk bulunmadığı, anlaşılmıştır.
Davacının, davaya konu 2 adet çekin yetkisi olmadığı halde muhasebe servisinde çalışan şirket çalışanları tarafından keşide edildiğini iddia ettiği, ancak dosya kapsamından davacı şirket muhasebesine kaşe ve kaşe imzanın teslim edildiğinin anlaşıldığı, bu kapsamda zımmi olarak şirket çalışanına yetki verildiğinin kabul edilmesi gerektiği, aksi halde dahi basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gereken davacının bu kurala uymayan hareketinin sonuçlarına katlanması gerektiği, davalının çekleri iktisabında kötü niyetli olduğunun da ispat edilemediği, buna göre davacının davasında haksız olduğu anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 14.368,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 1.533,56TL nin mahsubu ile fazla alınan 1.452,86TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/10/2022

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI

İşbu evrak, 5070 sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır.