Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/126 E. 2019/867 K. 13.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/126 Esas
KARAR NO : 2019/867

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2018
KARAR TARİHİ : 13/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 20 yılı aşkın süredir iç mimarlık ve dekorasyon firması olarak faaliyet gösterdiğini, davalı ile “…” adresinde bulunan evin iç mimari projesinin hazırlanması, dekorasyon danışmanlığı ve projesi çizimi hususunda 06/03/2015 tarihli Dekorasyon Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında gerçekleştirilmesi üstlenilen projenin sözleşme ile kapsam dışında tutulan bodrum kat da dahil olmak üzere tammalandığını ve sözleşme konusu evde hayat başladığını, ancak davalı tarafından 130.000 USD olarak kararlaştırılan sözleşme bedelinin yanlızca 50.000 USD’sinin ödendiğini, geri kalan 80.000 USD’lik tutarın ise halen ödenmediğini, davalıya bu hususta …Noterliği’nin 17/11/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, ancak ihtara rağmen bir yanıt alınamadığını ve ödeme yapılmadığını, anılan nedenlerle 80.000 USD’nin 01/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek aylık %2 faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin … adresinde bulunan taşınmazın her türlü iç mimari iş ve işlemlerinin yapılması amacıyla 06/03/2015 tarihli sözleşmenin imzalanması ile kurulduğunu, yüklenici davacının bu sözleşme ile üstlendiği iş proje çizimi olmayıp kendisine … Mimarlık tarafından hazırlanmış ve teslim edilmiş bulunan projeleri işveren isteklerine göre uygulama ve denetimini gerçekleştirip evin tüm eşyaları ile kullanıma hazır bir şekilde teslimi işlerini gerçekleştirmeyi üstlendiğini, davacının sözleşme gereği bütün hizmetleri 6 ay içinde gerçekleştirmeyi taahhüt ettiğini, yine 05/03/2015 tarihinde avans olarak…Bankası … Şubesi aracılığı ile 50.000 USD havale edildiğini, ancak davacı tarafından taahhüt edilen süre içinde sözleşme kapsamı işlerin bitirilemediğini, uzadığını ve son kez davacı tarafından kendi el yazısı ile düzenlenmiş ikinci tavkim planının da aksadığını, yapılan tüm uyarılara rağmen işlerin süresi içinde gerçekleştirilmediğini, yüklenici davacının 08/06/2016 tarihinde işveren firma yetkililerine hakaret ederek işyerini terk ettiğini, bu nedenle davacının dava dilekçesindeki iddialarının gerçek dışı olduğunu, anılan nedenlerle davacının haksız taleplerinden oluşan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. Yine davalı/karşı davacı, karşı dava dilekçesinde özetle; esas davaya karşı cevap dilekçesinde belirtildiği üzere davacı/karşı davalı tarafından sözleşme gereği işin gerektiği gibi ve süresi içinde gerçekleştirilmediğini, davalı/karşı davacının zarara uğradığını ve kullanımın da Nisan 2017 tarihine sarktığını, işin gereği gibi yapılmaması nedeniyle davalı/karşı davacının toplam 402.252,71 TL zarara uğradığını, bu miktarın davacı/karşı davalıdan tahsili gerektiğini, anılan nedenle davacı/karşı davalı tarafından sözleşmenin geciktirilmesi ve gereği gibi yerine getirilmeyip yarım bırakılması nedeniyle uğranılan zararın davacı/karşı davalıdan tazminine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı/karşı davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Asıl davada dava; taraflar arasında imzalanan 06/03/2015 tarihli “Dekorasyon Sözleşmesi” kapsamında davacı tarafından verildiği iddia olunan mimarlık hizmetinin karşılığı olan bedelin tahsili amacıyla açılan alacak davası olduğu, karşı davada dava ise; davacı/karşı davalı tarafından işin geç bitirilmiş olması sebebiyle davalı/karşı davacının uğramış olduğu zararın tahsili amacıyla açılan alacak davasıdır.
Mahkememizce toplanan deliller ışığında Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak mahallinde refakate alınacak bir İç Mimar, bir İnşaat Mühnedisi ve bir Hukukçu bilirkişi aracılığıyla keşfen inceleme yapılarak davacı tarafından davalıya verildiği iddia olunan mimarlık hizmetinin davacı tarafından davalıya tam olarak verilip verilmediği, işin fen ve tekniğine uygun olup olmadığı, davacı tarafından dekorasyon sözleşmesinde yüklenilen edimlerin tamamının yerine getirilip getirilmediği, söz konusu edimlerin eksik bırakılmış ise bu eksikliğin davacıdan mı yada davalıdan mı kaynaklandığı, eksik kalan imalatın ne olduğu, bu eksiklik sebebiyle davalının eserin reddini isteme hakkının doğup doğmadığı, eksikliklerin eserin reddini isteme boyutunda olup olmadığı, eksiklik varsa ve bu eksiklik eserin reddini gerektirmeyecek nitelikte ise eksiklik sebebiyle bedelden indirim gerekip gerekmediği, davacının teslimde gecikip gecikmediği, bu bağlamda gecikme varsa davalınnı gecikme sebebi ile davacıdan personel gideri, güvenlik gideri, iş güvenliği gideri, elektrik, su, doğalgaz, akaryakıt, araç kirası, haberleşme kirası, konut kirası gibi giderler için tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı, söz konusu giderler ile davacı tarafından geç teslim yapıldığı iddiası arasındaki illiyet bağının da somut şekilde tespit edilmek sureti ile ve gerekçelendirilerek rapor aldırılmasına karar verilmiş, Ankara…Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasından aldırılan raporda; uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili verilmiş mahkeme kararları v egenel hukuk prensipleri dikkate alınarak inceleme yapıldığında davalı … AŞ’nin 08/05/2014 tarihli … AŞ tarafından hazırlanmış ve davacıya teslim ettiği projelerin mimari uygulama projeleri olup, iç mimarı projesi olmadığı, …tarafından revize edilen projeler de incelendiğinde bu projelerin mimari uygulama projeleri olduğunun görüldüğü, 27/12/2018 tarihinde yapılan keşifte de tüm bu çalışmaların yerinde görüldüğü, uygulamaların iç mimarı proje ile örtüştüğünün yerinde tespit edildiği, uygulamanın iç mimarı proje davacı yüklenici tarafından hazırlanan proje olduğu kanaatine varıldığı, bu bağlamda davacı yüklenicinin proje hizmetleri konusunda sözleşmedeki görevini yerine getirdiği, davalı işveren tarafından gecikmeye ilişkin olarak herhangi bir ihtarname keşide edilmediği, gecikmeden kaynaklanan hakların (fesih vs.) kullanılmadığı, sözleşmenin uygulanması yönünden irade gösterildiği, 27/12/2018 tarihinde yapılan keşifte de tüm bu çalışmalar yerinde görüldüğü, uygulamaların iç mimarı proje ile örtüştüğünün yerinde tespit edildiği, ayıplı bir imalat tespit edilmediği, işin fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapıldığının gözlemlendiği, uzayan bu sürecin davalı giderlerini arttırmış olsa bile yaklaşık Haziran 2016 yılına kadar olan 15 aylık süreçteki yazışmalardan ve daha sonraki Nisan 2017’ye kadar olan 10 aylık süreçte dosyada herhangi bir ihtarın bulunmaması ve yazışmalarda bu konuyla ilgili bir şikayetinin bulunmaması karşılıklı olarak uzayan sürece onay verilmesi anlamına geldiği kabulüyle, davalının gecikme sebebi ile davacıdan personel gideri, güvenlik gideri, iş güvenliği gideri, elektrik, su, doğalgaz, akaryakıt, araç kirası, haberleşme kirası konut kirası gibi giderler için tazminat talebinde bulunamayacağı, sözleşmedeki madde 1.3’e gereğince gecikme cezası uygulanamayacağı, her ne kadar malzeme seçimleri hizmetleri tam olarak verilmiş, işçilikle ilgili bilgi alış verişi yapılmış olsa bile davacının Haziran 2016 tarihinden sonra tartışmaya dayalı olarak ayakta duran sözleşmedeki sorumlulğu olan “yerinde uygulamaları kontrol etme hizmeti” sunması, dekorasyon sözleşmesindeki uygulama ve kontrollük edimlerini eksik yaptığı anlamına geldiği, dekorasyon sözleşmesindeki edimleri proje ve uygulama olarak ikiye ayrıldığında davacı yüklenicinin proje edimlerini tam olarak yerine getirdiği, uygulama ve kontrollük edimlerini ise eksik ifa ettiği kanaatine varıldığı, ancak bu eksik edimin davalı tarafından eserin reddini isteyecek boyutta olmadığı kanaatiyle uygulama bedelinden hak ve nesafet ilkesine uygun bir kesintinin yapılabileceği kanaatine varıldığı, bu kesintinin iç mimarı proje hizmetleri bedeli 32.310 USD olarak bulunduğu, uygulama ve kontrollük bedeli 130.000 USD – 32.310 USD = 97.690 USD olarak bulunduğu, aylık birim fiyatının 1.953,8 USD, 10 aylık süreye denk gelen kesinti miktarı 1.953,8 USD x 10 ay= 19.538 USD (130.000 USD toplam fiyattan kesinti yapılacak miktar 19.538 USD olarak bulunur) davacının 80.000 USD alacağından 19.538 USD kesinti yapılarak 60.462 USD alacağını temerrüt tarihinden itibaren işleyecek %2 faiziyle birlikte talep edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Aldırılan talimat raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerine rapora beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuş olup, mahkememizce bilirkişi tarafından teknik incelemenin yapılmış olması, itirazların mahkememizce çözülebilecek durumda olması ve ticari defterlerin incelenmesinin dosyaya yenilik katmayacağı anlaşıldığından tarafların yeni bilirkişi heyetinden rapor aldırılması ve ek rapor taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları davalının beyanları, karşı dava yönünden beyanlar, ibraz edilen deliller, talimat mahkemesinden aldırılan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; asıl dava yönünden; davacı ile davalı arasında 06/03/2015 tarihinde imzalanmış bulunan Dekorasyon Sözleşmesi ile davacının davalıya ait evin iç mimari projesinin hazırlanması ve iç mimari proje doğrultusunda davalıya ait evin dekorasyonunun sağlanması işini üstlendiği, sözleşmede söz konusu işin 6 ay içinde bitirilmesinin öngörüldüğü, iş bedeli olarak 130.000 USD’nin kararlaştırıldığı, bu bedelin 50.000 USD’sinin ödendiği, 50.000 USD’nin ödendiği kısmının ihtilafsız olduğu, davacı tarafça bakiye 80.000 USD’nin ödenmediğinin iddia edildiği, davalı tarafından ise davacının edimlerini gerçekleştirmediğinin iddia edildiği, mahkememizce Ankara Nöb.ATM.ne yazılan talimat aracılığı ile aldırılan bilirkişi raporuna göre davalıya ait evde …AŞ tarafından düzenlenen mimari projelerin davacıya teslim edildiği, daha sonra davacı tarafından hazırlanan iç mimari projesinin mahallinde yapılan keşifte birebir uygulandığının görüldüğü, davacı tarafından hazırlanan ve uygulanan iç mimari projenin davacı yüklenici tarafından hazırlanan proje olduğu, bu kapsamda davacı yüklenicinin proje hizmetleri konusundaki sözleşmedeki görevini yerine getirdiği, yerinde yapılan tespit ile iç mimari projenin örtüştüğü, ayıplı bir imalat tespit edilmediği, işin fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapıldığının gözlemlendiği, işin tamamlandığı, ancak sözleşme uyarınca davacının aynı zamanda uygulama esnasında yerinde yapılan uygulamaları kontrol etme edimini de üstlendiği, taraflar arasındaki sözleşmenin taraflarca feshedilmediği ve yürürlükte olduğu, her iki tarafında beyanına göre (gerekçeleri farklı olmak ve her iki tarafta yerinde uygulama hizmetinin verilmemesinde karşı tarafın kusurunun bulunduğunu iddia etmekte ise de) davacının Haziran 2016 tarihinden itibaren tarafların birbirleri ile tartışması sebebiyle ayakta durmakta olan sözleşme sorumluluğunu, yani yerinde uygulamaları kontrol etme yükümlülüğünü yerine getirmediği, bu kapsamda sözleşmedeki bu edimi eksik yaptığı, uygulama ve kontrol edimlerini eksik ifa etmesi sebebi ile mahkememizce de kabul gören bilirkişi hesaplaması doğrultusunda davacı tarafın eksik ifa ettiği edimin değerinin 19.538 USD olduğu, bunun davacı alacağı olan 80.000 USD’den düşüldüğünde davacının bakiye kalan alacağının 60.462 USD olacağı ve bunun sözleşmeye göre aylık %2 faizi ile birlikte davalıdan tahsili gerektiği anlaşıldığından bu kısım yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Karşı dava yönünden; her ne kadar karşı davada, bilirkişi tarafından uzayan süreçte her iki tarafında ortak kusurlu olduğu, buna ilişkin herhangi bir ihtarın bulunmadığı, yazışmalarda buna dair bir şikayetin bulunmaması sebebi ile sürece onay verildiği anlamına geldiği gerekçesi ile karşı davacının gecikmeye dayalı cezai şart isteminde bulunamayacağı ileri sürülmüş ise de, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 1.3.d.maddesinde taraflar projenin tamamlanma tarihini 1.3.a.maddesinde belirtilen teslim tarihinden itibaren 6 ay olarak kararlaştırıldığı, sözleşmenin 1.3.a.maddesine göre ise evin yükleniciye teslimi ve sözleşmenin 3.1.maddesinde belirtilen avans ödemesini takiben başlanacağının düzenlendiği, avans ödemesinin 05/03/2015 tarihinde yapıldığı ve bu tarihte evin yükleniciye teslim edildiği, 6 aylık sürenin ise 05/09/2015 tarihinde dolduğu, yüklenici tarafından 6 aylık süre içinde sözleşmede belirtilen işlerin tamamlanamadığı, sözleşmenin 1.3.e.maddesine göre ise yüklenici Mobilya’nın işin süresinde bitirilmemesi halinde günlük binde üç gecikme cezası ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, ancak gecikme süresinin 30 günü ve toplam proje bedelinin %10’nunu geçemeyeceği, gecikme süresinin 30 günü geçmesi halinde işveren Elsint’in sözleşmeyi fesih etme hakkının bulunduğu, işin gecikmiş olmasına rağmen devam ettirilebilmesi için gecikme cezalarının ödenmesi veya mahsubunun yapılacağının düzenlendiği, yüklenici tarafından tarafların tartışarak ayrıldıkları 08/06/2016 tarihine kadar ve yüklenici davacı karşı davalı Mobilya’nın işi bıraktıktan sonra da 2017 Nisan ayına kadar işin devam ettiği, işin normal teslim tarihi olan 05/09/2015 tarihinden yüklenici tarafından işin terk edildiği tarih arasındaki gecikme süresinin 277 gün olduğu, günlük binde üçlük değer üzerinden hesaplandığında şu formülle (toplam iş bedeli 130.000 USD / 1000 x 3 x gecikilen gün sayısı 277) 130.000 USD/1000x3x277= 108.030 USD yüklenicinin gecikme cezası ödemesi gerektiği, söz konusu gecikmenin işin tam olarak bitirildiği Nisan 2017 tarihi esas alınacak olursa daha da fazla olacağı, ancak sözleşmenin aynı maddesi uyarınca gecikme cezasının toplam proje bedelinin %10’nunu geçemeyeceği, proje bedelinin 130.000 USD olduğu dikkate alındığında sözleşmede kararlaştırılan gecikme cezasının en fazla 13.000 USD olabileceği, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın ifaya etkili cezai şart niteliğinde olduğu ve BK 179/2.maddesi uyarınca iş sahibinin asıl borcun ifası ile birlikte cezai şartı da isteyebileceği, davalı karşı davacı tarafından açılan davada proje bedelinin %10’u olan 13.000 USD’nin TL karşılığı olan 49.609,30 TL cezai şart talebinde bulunulduğu, bu itibarla davalı karşı davacının 49.609,30 TL cezai şartı isteminde bulunabileceği anlaşıldığından bu miktar için karşı davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. (davalı karşı davacı tarafından, karşı dava dilekçesinde faiz isteminde bulunulmadığından bu hususta karar verilmemiştir.)
Her ne kadar davalı karşı davacı tarafından cezai şart dışında personel gideri, güvenlik gideri, iş güvenliği gideri, elektrik, su, doğalgaz, akaryakıt, araç kirası, haberleşme bedeli, konut kirası gibi çeşitli giderler altında uğradığını iddia ettiği zararlar sebebi ile de tazminat davası açılmış ise de, söz konusu uğranıldığı iddia edilen bu zararların projenin gecikmesiyle oluştuğu yönünde doğrudan doğruya bir illiyet bağının bulunmadığı gibi sayılan bu giderlerin tamamına yakınının zaten yapılması gereken giderler olduğu, ayrıca sözleşmede oluşabilecek bu tür zararlar için gecikmeden kaynaklı bir cezai şartın öngörüldüğü ve davalı karşı davacının bu cezai şart isteminin mahkememizce kabul edildiği, bu bağlamda cezai şart ile giderilebilecek zararlar için yeniden tazminat isteminde bulunulamayacağı, ayrıca istenilen zarar kalemleri ile gecikme arasında uygun illiyet bağının da bulunmadığı anlaşıldığından davalı karşı davacının diğer istemleri yönünden karşı davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
60.462,00 USD’nin 26/11/2017 tarihinden itibaren yıllık %24 (aylık %2) faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısımlar yönünden davanın reddine,
2-Karşı Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
49.609,30 TL’nin davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine, kalan kısımlar yönünden karşı davanın reddine,
3-Asıl Dava Yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 15.753,25 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 5.210,97 TL’nin mahsubu ile bakiye 10.542,28 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Karşı Dava Yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 3.388,81 TL nispi karar ve ilam harcının, peşin alınan 7.719,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.330,19 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı karşı davacıya iadesine,
4-Davacı/karşı davalı tarafından yatırılan 5.210,97 TL peşin harcın davalı/karşı davacıdan alınarak davacı/karşı davalıya verilmesine,
Davalı/karşı davacı tarafından yatırılan 3.388,81 TL harcın davacı/karşı davalıdan alınarak davalı/karşı davacıya verilmesine,
5-Asıl Dava Yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 19.786,85 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 8.547,40 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Karşı Dava Yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 5.807,02 TL ücreti vekaletin karşı davalıdan alınarak karşı davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 30.040,11 TL ücreti vekaletin karşı davacıdan alınarak karşı davalıya verilmesine,
6-Davacı/karşı davalı tarafından yapılan toplam 3.267,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına 2.469,11 TL yargılama giderinin davalı/karşı davacıdan alınarak davacı/karşı davalıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”