Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1198 E. 2020/363 K. 29.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1198
KARAR NO : 2020/363

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 29/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile davacı arasında imzalanan 26.03.2012 tarihli Bireysel Emeklilik Aracılık Sözleşmesi, ekleri, 05.03.2013 ve 17.09.2014 tarihli Acentelik Sözleşmesi, ekleri ve …Gelişim Programı Teminatsız Sözüne Segment 2013-2014-2015 Ek Protokolleri nedeniyle davalının davacı adına acentelik hizmeti verdiğini, ancak …Noterliği aracılığı ile gönderilmiş olan ihtarname ile Acentelik Sözleşmesinin feshedildiğini, davalının, satışını gerçekleştirdiği işbu davanın konusu 27 adet sözleşme için Acentelik Sözleşmesinin ekinde yer alan Komisyon Tablosuna ve 2015-2016 yılına ait Komisyon Kurallarına göre komisyon ödemesi aldığını, davaya konu bu sözleşmelerin büyük kısmının yüksek katkı payı tutarlı ve “senelik” olarak satıldığını, bu nedenle davalıya satışına uygun şekilde katkı payı komisyonu ödendiğini, ne var ki bu sözleşmelerin birinci ve ikinci yıllarına müteakip iptal edildiğini, 2016 yılı Komisyon kuralları gereği; “İptalin gerçekleştiği yıl” dikkate alınarak; 1. Yıl sonunda çıkış yapılan sözleşmelere Ödenen komisyonun %100’ünün, 2 yılda çıkış işlemi gerçekleşen sözleşmelere ödenen komisyonun ise %75’inin davacı tarafından geri alma hakkı (clawback) bulunduğunu, davalıya taraflar arasındaki sözleşme koşullarına uygun olarak komisyon ödemesi yapılmasına rağmen birinci ve ikinci yıl içinde iptal edilen sözleşmeler nedeniyle davacıdan haksız yere komisyon alındığını ve davacının zarara uğramasına neden olunduğunu, davaya konu olan sözleşmeler için ödenen komisyonların ödeme şart ve koşulları ile yine sözleşmelerin iptali halinde ödenen komisyonların hangi şart ve koşullarda iade alınacağının taraflar arasında imzalanan Acentelik Sözleşmesinin ekinde yer alan “Komisyon Tablosuna ve 2015-2016 yılına ait Komisyon Kurallarına” göre belirlendiğini, böyle bir durumda 1. Yıl sonunda çıkış yapılan sözleşmelere ödenen komisyonun %100’ünün 2 yılda çıkış işlemi gerçekleşen sözleşmelere ödenen komisyonun ise %75’inin davacı tarafından geri alma hakkı olduğunun taraflarca kabul edildiğini, davacı tarafından bu şartlara uygun olarak yapılan hesaplama neticesinde davalının 44.818,60-TL tutarında davacı Şirkete borçlu olduğunun tespit edildiğini, ayrıca, davalıya gönderilen …Noterliğinin 25.03.2016 tarih ve 4179 sayılı ihtarnamesiyle komisyon geri alım kuralları sebebiyle oluşan işbu davaya konu olan sözleşmelerin iptali sonucu iade edilmesi gereken 44.818,60-TL tutarındaki borç davalıdan istenmiş, Davalı … Noterliği aracılığı ile göndermiş olduğu 29.12.2017 tarihli ve … sayılı ihtarname ile borcu kabul etmediğini bildirdiğini, ne var ki bu zamana kadar davalının borcunu ödemediği için işbu davayı açma zaruriyetinin doğduğunu belirterek davanın kabulüne, şimdilik 44.818,60 TL alacak taleplerinin her bir komisyon bedelinin ödendiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafa … Noterliğinin 07.03.2016 tarih ve … yevmiye numaralı göndermiş olduktan “… A.Ş. Acentelik sözleşmesinin ve … A.Ş. Bireysel emeklilik aracılık sözleşmesinin feshi” konulu ihtarnamenin … Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, davacı tarafça davalı şirkete …Noterliğinin 05.04.2016 tarih …yevmiye numaralı ihtarname de acentelik sözleşmesinin feshedildiği ve 05.04.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamede Acentelik Vekâletnamesinin azlinin gerçekleştirildiğinin bildirilmiş olduğunu, haklı fesih iradelerinin davacı tarafından kabul görmüş olduğunu ve davacı tarafın da acentelik sözleşmesini feshettiğini bildirdiğini ve davalı şirketin vekâletnamesinin azlini gerçekleştirdiğini, bununla birlikte 21.03.2016 tarihinde davalı şirketin sistem ve ekranlarının davacı tarafça kapatıldığını, davalının ekranları kapatıldığı için müşterileri ile ilgili işlem yapma yetkisi ve imkânının da ortadan kaldırıldığını, dolayısıyla davalının 21.03.2016 tarihinden sonra müşterilerin durumları hakkında bilgi sahibi olması ve müşterileri takip etmesinin mümkün olmadığını, 2012 senesinde davalının acentesi olduğu … ile çalışmalarının şirketin, devletin belirlediği BES mevzuatına uygun satış yapılmasına olanak sağladığı 2015 senesine kadar kusursuz şekilde devam ettiğini, davacı taraf ile 2014 tarihinde yenilenen ana sözleşmelerinin yanı sıra, şirketin 2015 senesinde uygulamaya başladığı clawback (3 yıl düzenli ödenmeyen BES primlerinden acente komisyonlarının, acentenin hak edişlerinden mahsup edilmesi) uygulamasının devletin belirlemiş olduğu BES kanunu ile zıt düşmekte olup, tamamen gönüllülük esasına dayalı katılımcıların sisteme diledikleri zaman girip diledikleri zaman ödemelerine ara verip, diledikleri zaman yıkış yapabilmelerine olanak sağlayan BES mevzuatı esaslarına son derece aykırı bir uygulama getirmeye çalıştığını, davacı tarafın kendi bünyesinde, devletimizin belirlediği BES ana kanununun üzerinde kanunlar koyarak marjinal bir BES yaratmış olduğunu, davacı tarafın kendi yarattığı BES sistemi içinde bile, acentenin tek yetkisinin şirketi potansiyel BES müşterisi ile tanıştırmaktan ibaret olduğunu, davalı şirketin bu müşterilerin Bireysel Emeklilik sözleşmelerim onaylamak, primlerim tahsil etmek, çıkış işlemlerim yapmak yetkisi bulunmadığını, bu yetkilerin tamamının …’nın kendisinde olduğunu, tahsilat yetkisi ve sistemden çıkış işlemleri yetkisinin şirketin kendisinde olmasına rağmen, belirtmiş oldukları listedeki müşterilerden tahsilat yapmayarak ve çıkışlarına onay vererek, taraflarından komisyon İadesi talep etmelerinin hiçbir şekilde kabul edilmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasında imzalanan … A.Ş. Acentelik Sözleşmesiiıin 14. Maddesinde açıkça belirtildiği üzere primler ile katkı payları tahsil edilmiş ise Acentenin komisyona hak kazandığı, dava konusu müşterileri incelendiğinde davacı tarafından prim ve katkı payı tahsilinin gerçekleştiği, bu müşterilerin çıkışının da davalının sorumluluğunda olmayıp davalının ekranı kapatıldıktan çok sonra çıkışları olduğunu, bundan davalının bilgisi olmadığını, bu müşterileri şirketinde tutamayanın da davacı taraf olduğunu, bu müşterilerin gönüllük esasına dayalı bir sistemde istedikleri zaman çıkma hakkına sahip olduğunu, müşterilerin çıkış yapmasının davalıyı hukuken ilgilendirmediğini, davalı şirketin tek bildiğinin hukuki gerçeğin bu müşterilerden prim ve katkı payı tahsilatı yapıldığı ve kendi komisyonunu almaya hak kazandığı olduğunu, davalı şirketin madem dava konusu ödemelere hak kazanmadıysa niçin azilden sonra her ay muntazam olarak davalıya ödemeler aktarıldığını, davacı tarafin bu eylemi ile de kendisi ile çelişmekte olduğunu, davacı tarafin davalıya ilişkin dava konusu ödemelere dair sunduğu evrakların eksik olduğunu, bu evraklar incelendiğinde davalıya para aktarılmadan önce hep açıklanmayan bir tutar kesinti yapılarak gerçekleştirildiğini, davacı tarafın yapmış olduğu bu kesintilerin neye ilişkin ve hangi anlaşmaya göre hangi oranda yaptığının da belirtmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava acentelik sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Dosya Sigortacı (bireysel emeklilik sigortası alında uzman) aktüer bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 07/07/2019 tarihli raporda; davacı ile davalı arasında 17/09/2014 tarihinde imzalandığı tarihten itibaren yürürlüğe giren Acentelik Sözleşmesi akdedildiği, dava dosyasına sunulan 2014 … Gelişim Programı Ek protokolü Teminatsız ve 2015 4Renk Gelişim Programı Ek Protokolü teminatsız protokollerinin incelenmesinde; davalı ve davacı yanın ilgili protokolleri imzaladığı, davalı tarafından … Noterliğinin 07/03/2016 tarih ve…yevmiye numaralı … A.ş. Acentelik sözleşmesinin ve … A.ş. Bireysel Emeklilik aracılık sözleşmesinin feshi konulu ihtarname davacı … A.ş.’ye gönderildiği, davacı tarafça ise, davalı şirkete …Noterliğinin 05.04.2016 tarih 12802 yevmiye numaralı ihtarname ile acentelik sözleşmesinin feshedildiği ve 05.04.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamede Acentelik Vekâletnamesinin azlinin gerçekleştirildiği, taraflar arasında 17/09/2014 tarihinde akdedilen Sözleşmenin “… KOMİSYONU” başlıklı 14. Maddesi; “…, …’nın, komisyon oranlarında değişiklik yapma hakkı saklıdır. …’nin komisyon oranında yapılan değişiklikleri kabul etmemesi durumunda ihbar Öneli kullanmak suretiyle Acentelik Sözleşmesini feshetme hakkı vardır. Bu fesih hakkının kullanılması halinde …’nin, … tarafından …’ye her ne nam altında olursa olsun hak edilmiş komisyon ödemeleri dışında yapılmış tüm ödemeleri ve her türlü destek ödemesi, Acentelik Sözleşmesi’nin feshedildiği tarih itibari ile muaccel olmak özere …’ya nakden ve defaten iade etmekle yükümlü olduğu hususunda taraflar mutabıktır….” maddesinin yer aldığı, Clawback Uygulaması (Sözleşmenin ilk 3 Yıl İçerisindeki Devamlılığı), 01/01/2015 tarihi itibariyle yürürlüğe konulacağı … AŞ’nin Acenteler Satış Destek birimi tarafından acentelere gönderilen 01/01/2015 tarihli mail ile duyurulduğu, Clawback Uygulaması maddesinin yer verildiği Acente Komisyon Oranları protokolünün davacı ve davalı tarafça imza altına alınmadığı, Clawback Uygulamasının içerik denetimine tabi tutulması gerektiği, içerik denetimi yapılırken, genel işlem koşulu olduğu ileri sürülen hükmün dürüstlük kuralına aykırı olup olmadığı, karşı tarafın aleyhine ve onun şartlarının ağırlaştırıcı nitelikte olup olmadığına bakılması gerektiği, ancak, yasal mevzuatta hangi tür sözleşme hükümlerinin dürüstlük kuralına aykırı ve diğer tarafın şartlarının ağırlaştırıcı nitelikte olduğu hususu düzenlenmemiş olup Mahkemenin takdirinde olduğu, Mahkemelerinin, imza altına alınmayan Clawback Uygulamasının genel işlem koşulunun içerik denetimi açısından yasal mevzuat kapsamında hukuka aykırılık tespit etmemesi halinde, davalının aracılık ettiği 27 adet bireysel emeklilik sözleşmenin, ilk 3 yıl içerisindeki devamlılığı sağlamaması nedeniyle davacı … A.Ş. tarafından talep edilen komisyon oranlarının 56.883 TL olduğu, ancak taleple bağlılık ilkesi gereği, davacı vekilince talep edilen 44.418,60 TL tutann ödenebileceği, diğer taraftan, davacının portföyünde yer alan dava konusu sözleşmelerin, davacının portföyünde yer almaya devam edip etmediği ve dava konusu sözleşmelerin başka bir Bireysel emeklilik Şirketine aktarım yapılıp yapılmadığı da ayrıca incelenmesi gerektiği, davacı vekili tarafından toplam 44.418,60 TL maddi tazminat talep edildiği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, taraf vekilleri tarafından rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
Dosya yeniden dava tarihi itibariyle davacı şirketin davalıdan bir alacağının bulunup bulunmadığı, bir alacağı var ise borcun ödenip ödenmediği ayrıca davacının işlemiş faiz talebinde bulunup bulunamayacağı hususunda bilirkişi heyetine mali müşavir bilirkişisi de eklenmek suretiyle bilirkişilere tevdi olunmuş, düzenlenen 17/01/2020 tarihli raporda; davacı şirketin 2013-2014-2015-2016 yıllarına ait ibraz etliği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı şirket merkez adresinin Eskişehir olduğu, bu hususta inceleme yapılamadığı, davacı … A.Ş’nin davalıdan 44.818,60 TL tutarında komisyon iadesi ile birlikte komisyon ödemelerinin ödendiği tarihten dava tarihine kadar geçen süre İçerisinde 17.370,77 TL avans faizi talebinde bulunulabilecegi belirtilmiştir.
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak Mali Müşavir bilirkişi aracılığı ile davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile incelenen davacı defterleri de karşılaştırılmak suretiyle inceleme yapılarak davacı şirketin davalıdan bir alacağının bulunup bulunmadığı, bir alacağı var ise borcun ödenip ödenmediği ayrıca davacının işlemiş faiz talebinde bulunup bulunamayacağı hususunda rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat sayısı ile alınan 07/04/2020 tarihli raporda: davalıya ait incelenen ticari defterlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olup, açılış onayları ile yevmiye defterinin kapanış onayı yaptırıldığı, davalıya ait ticari defter kayıtlarının incelenmesi neticesinde davacı … A.Ş. adına düzenlemiş olduğu 2015 yılında 405.893,46 TL, 2016 yılında 45.426,14 TL ve 2017 yılında 2.622,45 TL olmak üzere toplam 453.942,05 TL alacağına karşılık 2015 yılında 346.826,35 TL, 2016 yılında 108.493,25 TL ve 2017 yılında 2.622,45 TL olmak üzere toplam 453.942,05 TL tahsilat yapmış olduğu (31.12.2018) dava tarihi itibariyle cari hesap bakiyesinin 0,00 (sıfır) olduğu, davalıya ait ticari defter kayıtlarına göre davacı … A.Ş.’nin 27 adet bireysel emeklilik poliçesine ilişkin olarak davalının komisyon şartlarını yerine getirilememesi sebebi ile ödenen komisyon bedelinden iadesi talep etmiş olduğu 44.818,60 TL komisyon bedeli ilişkin (31.12.2018) dava tarihi itibariyle herhangi bir alacağı bulunmadığı, davalıya ait ticari defter kayıtlarında davacı … A.Ş.’nin iadesi talep etmiş olduğu 44.818,60 TL komisyon bedeli ilişkin (31.12.2018) dava tarihi itibariyle herhangi bir alacağı gözükmediğinden davacının işlemiş faiz talebinde bulunmayacağı belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasında 17/09/2014 tarihinde acentelik sözleşmesi imzalandığı, acentelik sözleşmesinin 14.maddesinde davacının komisyon oranlarında değişiklik yapma hakkı saklı olmakla birlikte acentenin komisyon oranında yapılan değişiklikleri kabul etmemesi durumunda ihbar öneli kullanmak suretiyle acentelik sözleşmesini feshetme hakkının bulunduğu, bu hakka dayanarak davalı tarafından 07/03/2016 tarih ve 03751 yevmiye sayılı… A.Ş.Acentelik sözleşmesinin ve… A.Ş.Bireysel Emeklilik aracılık sözleşmesinin feshi konulu ihtarname ile sözleşmenin feshedildiği, Clawback uygulamasının yani sözleşmenin ilk üç yıl içinde devamlılığı şartının 01/01/2015 tarihi itibarı ile yürürlüğe konulacağının davacı tarafından acentelere gönderilen mail ile duyrulduğu, uygulamaya yer verilen acente komisyon oranları protokolünün taraflarca imza altına alınmadığı anlaşılmıştır. Davacı davalının aracı olduğu 27 adet bireysel emeklilik sözleşmesinin üç yıl doldurmadan iptal olması nedeniyle acenteye ödenen aracılık komisyonlarının iadesini talep etmektedir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 14.maddesi ile fesih hakkının kullanılması halinde acentenin davacı tarafından acenteye her nam altında olursa olsun hak edilmiş komisyon ödemeleri dışında yapılmış tüm ödemeleri ve muaccel olmak üzere davacıya nakden ve defaten iade etmekle yükümlü olduğu düzenlemesine yer verildiği anlaşılmaktadır.
Bir sözleşmenin 6098 sayılı TBK’nın m. 20 vd. uyarınca genel işlem koşulları denetimine tabi tutulması için kanunda belirtilen ölçütlerin uygulanması gerekir. 818 sayılı BK.’ da olduğu gibi 6098 sayılı TBK’da da sözleşme serbestisi ana kural olmakla birlikte, sözleşmelerin geçerliliği için 6098 sayılı TBK’na, sözleşmenin hukuka aykırı genel işlem koşulları içermemesi unsuru getirilmiştir. Hem tüketiciler hem de tacirler için geçerli olan genel işlem koşulları denetimi, sözleşmelerin imzalanması aşamasında daha olumsuz durumda bulunan sözleşmenin tarafını dürüstlük kuralları kapsamında korumaktadır.
Bir sözleşme hükmünün genel işlem koşulları nedeniyle yazılmamış sayılabilmesi için öncelikle, o hükmün genel işlem koşulu niteliğinde olup olmadığı tespit edilmelidir. Bu anlamda sözleşmenin tipi, türü ve niteliği önem taşımaz. Sözleşme eşya hukukuna, usul hukukuna veya ticari bir alım satıma, sigorta hukukuna, bankacılık hukukuna vs. ilişkin olabilir. Bir sözleşme hükmünün genel işlem koşulu niteliğinde olabilmesi için ise, anılan hükmün genel işlem koşulunu kullanan tarafça, sözleşmenin kurulmasından önce, tek taraflı olarak, sadece o sözleşme için değil, çok sayıdaki benzer sözleşmelerde kullanmak amacıyla hazırlanmış ve karşı tarafın getirilen bu hükmü müzakere etmesine imkan tanımadan sözleşmenin imzalanmış olması gereklidir. Bir sözleşmedeki genel işlem koşulunun niteliğinin, objektif unsurlara göre belirlenmesi gerekmekte olup, bu hususta tarafların icra ettikleri meslekleri ve sıfatları, tacir veya tüketici olup olmadıkları önem taşımaz.
Genel işlem koşulu niteliğindeki bir hüküm, sözleşmenin taraflar arasında müzakere ve pazarlık sonucu imzalanmış ise, artık ortada hukuka aykırı bir sözleşme hükmünden değil, sözleşme özgürlüğü çerçevesinde, sözleşmede yer alan bireysel bir anlaşma hükmünden söz etmek gerekir. Ancak, bir sözleşmede, bütün hükümlerin tartışılarak sözleşmeye konulduğuna ilişkin kayıt konulması, TBK m. 20/3 uyarınca, onları tek başına genel işlem koşulu olmaktan çıkartmayacaktır.
Bir sözleşme hükmünün genel işlem koşulu niteliğinde olup olmadığını hangi tarafın ispat etmesi gerektiğine ilişkin TBK da açık bir düzenleme olmamakla birlikte, 6502 sayılı TK 5/3 maddesinden yola çıkılarak, önceden ve çok sayıda kullanmak amacıyla hazırlanmış belirli bölümleri boş olan ve sonradan doldurulan sözleşme hükümlerinin kural olarak müzakere edilmemiş olduğu, aksinin sözleşmeyi hazırlayan tarafça ispat edilmesi gerektiği kabul edilmeli, gerektiğinde bu konuda ticari ve eposta yazışmaları, fakslar, sözleşme taslaklı vs. ispat vasıtalarından yararlanılmalıdır.
Bir sözleşme hükmünün genel işlem koşulu niteliğinde olduğunun anlaşılması halinde, genel işlem koşullarının üç aşamalı denetime tabi tutulması gerekir. Söz konusu denetim aşamaları; yürürlük (kapsam) denetimi, yorum denetimi ve içerik denetimidir.
İçerik denetimi aşamasında, sözleşme hükmünün dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve karşı tarafın şartlarını ağırlaştırdığının tespiti halinde, genel işlem koşulu niteliğindeki bu hükmün, yürürlük denetiminden farklı olarak, Kanunun emredici hükmüne açık aykırılık sebebiyle kesin hükümsüz sayılması gerekir.
Yukarıda, TBK’nın 20-25. maddelerinde genel işlem koşulu denetimine ilişkin ilkelere yer verilmiş olup, bu ilkeler doğrultusunda taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin genel işlem koşulu denetimine tabi tutulması ve sözleşme hükmünün bu nitelikte olduğunun tespiti halinde, bu hükmün yazılmamış sayılması gerekmektedir.
Somut olayda, davacı tarafça tüm acentelere mail yoluyla Clawback uygulaması maddesinin yer verildiği Acente Komisyon Oranları protokolünün matbu olarak önceden ve tek taraflı olarak çok sayıda kullanım amacıyla, karşı tarafın getirilen bu hükmü müzakere etmesine imkan tanımadan oluşturulduğu, TBK 20 vd maddelerinde düzenlenen genel işlem koşulu niteliğinde hükümler içerdiği, davalının şartlarını ağırlaştırdığı yukarıda izahı yapılan TBK hükümleri karşısında haksız şart niteliğinde olduğu ve yazılmamış sayılmasının gerektiği, kaldı ki taraflarca imza altına alınmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan mali müşavir bilirkişi tarafından taraf ticari defterleri incelenmesi neticesinde davacının davalıdan herhangi bir alacağı olmadığı tespit edilmekle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL karar harcının peşin alınan 765,39 TL harçtan mahsubu ile 710,99 TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve istek halinde sahibi davacıya iadesine,
3-Davalı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 6.626,42 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır