Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1195 E. 2020/121 K. 10.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1195
KARAR NO : 2020/121

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 10/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, davacı şirketin davalı şirkete vermiş olduğu hizmet karşılığında 13/02/2018 tarihinde 39.490,22 TL, 28/02/2018 tarihinde 47.971,20 TL bedelli faturalar düzenlediğini, davalının bu faturalar karşılığında 27/12/2017 tarihinde 15.000,00 TL, 21/02/2018 tarihinde 20.000,00 TL, 30/03/2018 tarihinde 22.000,00 TL, 13/04/2018 tarihinde 10.000,00 TL ödemelerin yapıldığını, davacının davalı şirkete cari hesap ekstresi uyarınca 20.461,42 TL bakiye borcunun bulunduğunu, davalının davacı şirketin sözlü uyarılarına rağmen borcunu ödemediğini, bunun üzerine Mersin … Noterliğinin 08/08/2018 tarih ve…yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cari hesap ekstresi ve fatura içerikleri ihtarname ekinde davalıya tebliğ edilerek bakiye borcun ödenmesi hususunun yazılı olarak talep edildiğini, ihtarnamenin 13/08/2018 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş olmasına rağmen herhangi bir ödemenin yapılmadığını, davalıya tebliğ edilen fatura ve fatura içeriklerine yasal süresi içinde itiraz edilmediğini, davalının temerrüde düştüğünü, ardından da İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibine geçildiğini belirterek davanın kabulüne, İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, süresi içinde cevap dilekçesi verilmemiştir.
Davalı vekili 15/03/2019 tarihli dilekçesinde özetle; davacı tarafın davaya konu cari hesaplarda bahsedilen bedellere ilişkin yapılan alım ve satım davacı tarafın beyanı olmadan 13/02/2018 ve 28/02/2017 tarihli iki faturada aynı işin 22,86 TL’den, 27,66 TL’ye yükseltildiğini, dolayısı ile tek taraflı irade beyanı ile oluşturulan hesaplamalar bunlara ilişkin yapılan takiplerin kabulünün mümkün olmadığını, hukuka aykırılık teşkil edeceğini, davacı şirketin lojistik ve taşımacılık alanında hizmet veren bir şirket olduğunu, davalı şirkete ait çuvalları 28/02/2018 tarihinde teslim aldıklarını, bu teslimat sonrasında ” big bag” olarak tabir edilen çuvalların davalı şirkete iade edilmesi gerekirken davacı şirket tarafından iadesinin gerçekleştirilmediğini, davalının icra takibine haklı itirazının sebebinin ” big bag ” olarak tabir edilen çuvalların davacı şirket tarafından iade edilmeme olduğunu, çuvalların bedellerinin takip konusu olan faturadan çok daha fazla olduğu açıklığa kavuşacağını, davacı şirketin davalı şirkete çuvalları iade etmesinden sonra taşıma bedellerini istemesi gerekirken söz konusu olayda kendi iade şartını gerçekleştirmeden taraflarına haber verilmeden fatura düzenleyerek haksız ve hukuka aykırı bir şeklide iş bu davanın ikame edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 20.461,42 TL Cari Hesap alacağı üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Mersin …Noterliğinden 08/08/2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname ve tebligat parçasının onaylı suretleri getirtilmiştir.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 20/09/2019 tarihli raporda; davacı tarafın defterlerinin, sair vesaikin, muhasebe kayıtlarının TTK.m. 64,65 VUK.m. 229,230,231,232 hükemlerine uygun şekilde tanzim edildiği, HMK.m. 222 sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı şirket tarafından davalı şirkete 13/02/2018 tarihli 39.490,22 TL ve 28/02/2018 tarihli 47.971,20 TL olmak üzere toplam 87.461,42 TL fatura kesildiği, davalı şirketin 2017 yılında avans olarak 15.000 TL ödeme yaptığı, 2018 yılı içinde Nisan/2018 ayına kadar 3 kez toplamı 52.000 TL tutarlı ödeme gönderdiği, faturaların kanuni süreler içinde davacı şirket tarafından kayıt altına alındığı, faturalara davalı tarafından kanuni itiraz süresinde itiraz olmadığı, 20/11/2018 takip tarihi itibariyle davacı …Ltd. Şti.’nin davalı … Ltd. Şti.’den 20.461,42 TL asıl alacağı olduğu, davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunmadığı, taleplerine bağlı kalınarak asıl alacağa takip tarihinden itibaren itibaren yıllık %10,50 yasal faiz (taleple bağlı kalınarak) işletilebileceği belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesiyle taraflar arasında süregelen ticari ilişkinin tespit edildiği, dava konusu cari hesap alacağına ilişkin faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından toplam 52.000 TL tutarlı ödeme yapıldığı, davalı tarafça faturalara süresi içinde herhangi bir itirazda bulunulmadığı, davalı tarafından ödeme yapıldığına ilişkin herhangi bir delil ve belge sunulmadığı ayrıca davalı tarafça bigbag çuval bedeli olarak 01.10.2018 tarihinde kesildiği iddia edilen 6.789,89-USD’lik faturanın davacı tarafa tebliğ edilmemiş olduğu gibi çuval bedellerinin mahsup edileceğine dair herhangi bir sözleşme hükmü vs.bulunmadığı anlaşılmakla cari hesap ilişkisi doğrultusunda takibe konu edilen miktar üzerinden davalının davacıya borçlu olduğu kanaatine erişilmiştir.
Fatura (cari hesap) alacağı likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) ayrıca takip konusu bedel üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasında yapılan icra takibine davalının itirazının 20.461,42-TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden takip talebindeki şartlar ile devamına,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının %20.’si oranında hesaplanan 4.092,28-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.397,71 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 349,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.048,48 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 390,53 TL harç, 900,00 TL bilirkişi ücreti, 65,50 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.356,03 TL yargılama masrafınının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/02/2020

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır