Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/119 E. 2018/841 K. 28.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1127
KARAR NO : 2018/629

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/12/2017
KARAR TARİHİ : 10/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … 22/05/2013 tarihi saat 06:00 civarı doğum yapmak üzere … Hastanesi doğum kliniğine yattığını, aynı gün 08:30 da davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu hekim sorumluluk poliçesi ile sigortalı bulunan Uzm. Dr. … tarafından gerçekleştirilen doğum kapsamında …’ın dünyaya geldiğini, doğumda omuz distosinin gerçekleştiği ve bir kolunun kırıldığı, diğer kolda ise damar zedelenmesi sonucu hareket kabiliyetinin büyük oranda kaybolduğunu, olay sonrasında ilgili yerlere şikayet başvurularında bulunulduğunu, müvekkili …’ın tedavisinin devam ettiğini, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 18/03/2015 tarihli geçici %53 oranında engelli sağlık raporunun bulunduğu, yine aynı hastane tarafından düzenlenen rapor kapsamında %30 oranında tüm vücut fonksiyon kaybının tespit edildiğini, müvekkili Seniha Babacan’ın diyabet hastası olduğunu, bebeğin ağırlığının 5020 gr olduğunu, bu tür vakalarda normal doğumun risk olduğunu, sezeryan olması gerekirken normal doğum zorlanarak kusurun meydana geldiğini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik müvekkillerinin zararları için 1.500 TL maddi tazminat, 100.000,00 TL de manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
(2)Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili Dr. …’in kamu görevlisi olduğunu, her ne kadar davacı tarafından müvekkili hekim ve hekimin tıbbi faaliyetlerini teminat altına alan sigorta poliçesini düzenleyen müvekkili şirket ise de öncelikle olayda bir kusurun bulunup bulunulmadığının tespiti gerektiğini, kanun kapsamında kamu hastanelerinde görev yapan hekimlere ve sigorta şirketlerine karşı doğrudan tazminat davası açılamayacağını, bu tür davaların öncelikle idare aleyhine genel görevli olan İdare Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, yapılan yargılama kapsamında kusur tespit edilirse kusur oranında rücu edilebileceğini ve sorumluluktan o zaman bahsedilebileceğini, bu kapsamda öncelikle adli yargının kapsamına girmeyen davanın reddini, olayda müvekkillerinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, doğumun güncel tıp kurallarına aykırı olmadığını, doğum eyleminin normal zamana göre yarım saatte kısa sürerek eylemin hızlı geliştiğini, sezeryanı gerektirecek bir vakanın olmadığını, bebeğin doğum ağırlığının 4105 gr olduğunu, doğum kararının yerinde olduğunu, anne ve bebeğe zarar gelmesinin önüne geçildiğini, annenin diyabet hastası olduğunun çalışanlara bildirilmediğini, gerçekleşen doğumda müvekkillerinin bir kusurunun olmadığını savunarak yargı yolu ve husumet yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup, tüm deliller celp olunmuştur.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, tedavi hatası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin 16.03.2017 tarihli husumet yokluğu nedeniyle verilen ret kararı; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 4. Hukuk Dairesi’nin 2017/2050 Esas 2017/1623 Karar sayılı 27.11.2017 Tarihli ilamıyla kaldırılarak, dosya mahkememize tevdi edilmiştir.
Anılan kesin nitelikli karar dahilinde davalı doktor hakkında açılan davanın Anayasanın 129/5 maddesi dahilinde yapılan düzenleme kapsamında husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. Ret kararı iş bu dosya üzerinden verilmekle diğer davalı sigorta şirketinin ise uyuşmazlık konusuna ilişkin husumet ehliyeti tam olduğundan davanın esastan incelenmek üzere ayrı bir esasa kaydedilmek suretiyle davanın devamına ilişkin neticeden aşağıdaki karar oluşturulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1) Davanın davalı … yönünden pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
(2)Davanın diğer davalı … Sigorta Şti yönünden ayrı bir esasa kaydedilerek adı geçen davalı yönündeki yargılamanın tefrik olunan dosya üzerinden yürütülmesine, Dosya suret masrafının davacı tarafça karşılanmasına,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6,7 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
(4)Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
(5)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(6) Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının tefrik edilen dosyaya aktarılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı kanunun 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/05/2018

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”