Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/118 E. 2020/670 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/118 Esas
KARAR NO:2020/670

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/02/2018
KARAR TARİHİ:12/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında faturalı içecek satışı konusunda anlaşma sağlanmış olup anlaşılan fiyat üzerinden ticarete başlandığını, dava dilekçesi ekinde sunulan faturaların ve irsaliyelerin incelenmesi sonucu görüleceği üzere davalı borçlunun takip tarihi olan 04/12/2017 itibariyle müvekkili firmaya 34.686,94-TL borçlu duruma düştüğünü, borçlu tarafından takip tarihinden önce ödeme yapıldı ise bunun davalı şirket tarafından belgeleriyle ispat edilmesi gerektiğini, söz konusu mahsup işleminin takip tarihinden sonra gerçekleştiğini ve haricen ödeme olarak kabul edilerek cari hesaba girildiğini, icra takibinde de 13.098,01-TL uyap’tan haricen tahsil beyanında bulunulduğunu, takip tarihinden sonra gerçekleşen ödemenin mahsup edilerek bakiye alacak yönünden takibin devamına karar verilmesini, davalı borçlunun takibe haksız ve kötü niyetli olarak itirazı nedeniyle itiraz ettiği kısım üzerinden %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, mali müşavir bilirkişi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 13/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından incelemeye sunulan 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğunu, davacı tarafından davalı yana düzenlenen cari hesaba konu faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacının kendi ticari defterlerinde davalı yandan takip tarihi olan 04/12/2017 tarihi itibari ile 34.686,94 TL alacaklı olduğu, ancak icra takip tarihinden sonra davalıdan alınan ürünlere ilişkin davalı tarafından davacıya 28/12/2017 tarihinde 4 adet fatura düzenlenmiş olduğunu, bu faturaların toplam değerinin 13.098,01 TL olduğunu, ayrıca 13/03/2018 tarihinde davalı tarafından davacı yana 2.792,36 TL banka ile ödeme yapıldığını ve bu ödemeden sonra davacının 18.796,93-TL alacağının kalmış olduğunu, davalı tarafından ticari defterler incelemeye sunulmadığından davacı ile davalı arasındaki cari hesap farklılıklarının tespit edilemediği ve taraflar arasında düzenlenen bir sözleşmeye dosya içinde rastlanmadığı, ancak davacı tarafından davalı ile Noter aracılığıyla temerrüde düşürüldüğünden tekrar işlemiş faiz hesabı yapılmış olduğu ve işlemiş faiz tutarının 171,06-TL hesaplandığını, davacının alacağının asıl alacak 18.796,93 TL ve 171,06 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.967,99 TL kaldığını, davacının 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 04/12/2017 tarihinden itibaren asıl alacağına yasal faiz talep edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
Tüm dosya kapsamı kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen fatura ve cari hesap bakiyesi alacağının tahsiline ilişkindir. Tarafların tacir olduğu davacı tarafından delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesi ile davacının usulüne uygun olarak tutulan HMK 222. Maddesi uyarınca delil vasfına haiz ticari kayıtlarını sunduğu, davalının yapılan ihtarata rağmen, ticari defterlerini dosyaya sunmadığı, incelemeye katılmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından sunulan ticari defter ve kayıtların incelenmesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporundaki tespitlerden; davacı tarafından davalıya verilen ürünlerin tesliminin yapıldığına dair belgelerin sunulduğu, kesilen irsaliye faturaların dosyada mevcut olduğu, davalı taraf adına 04/12/2017 takip tarihinde 34.686,94 TL alacaklı olduğu, ticari defterde alacak olarak kaydedildiği anlaşılmaktadır. Takipten sonra davalıdan ürünler alındığından davalı tarafın da davacı yana 4 adet fatura düzenleyip bunun toplam değerinin 13.098,01 TL olduğu, ayrıca gene davalının davacıya 2.792,36 TL banka ödemesi yaptığından, faturalar ve ödemeden sonra davacının 18.796,93 TL bakiye alacağının kaldığı ve bu bakiyenin, davacı tarafın alacağa dayanak olarak sunulan irsaliye faturalardan da takip tarihi itibariyle alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Davacı tacir şirketin davalı tacir şirkete fatura kestiği, sunulan faturaların şekil şartlarına uygun olarak düzenlenip muhataba teslim edilen faturalarda teslim alan tarafından imzaların bulunduğu, TTK 21/2. Maddesi uyarınca faturaya 8 gün içinde itiraz edildiğine ilişkin dosyada davalı tarafından sunulmuş herhangi bir belgenin bulunmadığı, faturaların dayandığı malların teslimine ilişkin ispat yükünün davacı tarafta olduğu nazara alındığında; teslim eden kısmında imzanın bulunduğu, teslim alan kısmında isim ve imzaların bulunduğu irsaliye faturaların dosyada mevcut olduğu, kaldı ki davalı taraf faturaların teslim edilmediğine ya da imzanın aidiyetine ilişkin herhangi bir itirazda bulunmadığı nazara alındığında faturaya ilişkin malların davalı tarafa teslim edildiği kanaatine varılmıştır. Davacı tarafın HMK 222. Maddesi uyarınca usulüne uygun tutulmuş lehine delil teşkil eden ticari defterlerinde de alacak miktarının kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Öte yandan borçlunun itirazdan sonra davadan önce yaptığı ödemelerin itirazın iptali davasında gözetilmesi gerektiğine dair Yargıtay kararları mevcuttur. Davalı yan ile davacı tarafın karşılıklı ticari ilişkisi olduğu gözetildiğinde icra takibi yapıldığında da aralarındaki ilişki devam etmektedir. Davalı yanın takipten sonra davacıya 4 adet fatura kesmiş olduğu bilirkişi raporundan da tespit edilmiştir. Somut olayda davacının davalı taraftan alacağı olsa da, davalı yana da dava tarihinden önce kesilen faturalar nedeniyle borçlu olduğunun anlaşıldığı kaldı ki dava dilekçesindeki açıklamalardan da; davalı tarafça icra takibinde tahsil olduğunu, mahsup neticesinde bakiye alacak yönünden takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Bu sebeplerle davacının davalıdan bakiye 18.796,57-TL tutarında alacağı olduğu ve bunu davalıdan tahsilini talep edebileceği, bilirkişi raporunda davalıya noter aracılığıyla ihtarname gönderildiğinden buna dayanarak 171,06 TL işlemiş faiz hesabı yapılmış ise de; davacı davalıyı temerrüde düşürmüş olduğundan işlemiş faiz alacağının olduğu kanaatine varılmış ancak yapılan icra takibinde işlemiş faiz alacağının 102,64 TL olduğundan taleple bağlılık ilkesi gereği işlemiş faize icra takibinde talep edilen miktar üzerinden karar vermek gerekmiş, davacı tarafından davalı aleyhine alacaklı olduğu kısım üzerinden icra takibinin başlatılmış olduğu, yapılan takipte davalı borçlunun itirazının haksız olduğu kanaatine varılarak davanın kabulü ile, davalının …. İcra Müd. … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının haksız olduğu anlaşıldığından davalının ödemiş olduğu bedeller düşülerek hesaplama yapılmış ve itirazın kısmen iptali ile takibin 18.796,57-TL asıl alacak, 102,64-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.899,21-TL üzerinden devamına, ayrıca alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla, İİK 67/2 maddesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle kabul edilen alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KABULÜ ile;
Davalı tarafından …. İcra Müd. … E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 18.796,57-TL asıl alacak, 102,64-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.899,21-TL üzerinden devamına, asıl alacak tutarının takip tarihinden itibaren alacak tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %9 yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
(2)İİK. 67/2 maddesi uyarınca alacağın %20’si oranında (3.779,84-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.291,00 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 418,37 TL + 173,95 TL icra veznesine yatan olmak üzere toplam 592,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 695,67 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
(4)Davacı tarafından yapılan; 418,37 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 101,00 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.310,47 TL yargılama masrafınının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(5)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/11/2020

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.