Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1156 E. 2022/869 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1156
KARAR NO :2022/869

DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/12/2018
KARAR TARİHİ:21/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin dava dışı … …A.Ş.’nin 49 yıllık üst hakkına sahip olduğu, … ili, … ilçesi, … Mevkii, …Köyünde tapuya kayıtlı, … … isimli oteli 01.04.2014 tarihli kira sözleşmesi ile … A.Ş.’den kiraladığını ve dava dışı şirket ile davacı arasında 1+4 yıllık kira ilişkisi kurulduğunu, söz konusu tesisin 1.200 yataklı, 5 yıldızlı bir otel ve 18 delikli golf sahasından oluştuğunu, davacı şirket söz konusu tesisi işletecek boyutta finansal desteği bulunmadığı için, davalı ile 09.05.2014 tarihinde, söz konusu Tesise ilişkin olarak bir Pazarlama, İşletme ve Yönetim Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında Tesisin davalı şirket tarafından işletileceğini, hasılatı ve kârından sözleşmede belirlenen nispet ve miktarda davacı şirkete ödeme yapılacağını, 12.06.2014 tarihinde, davacı şirketin, davalı şirkete bir mektup göndererek çeşitli şartların gerçekleşmesi halinde Tesis’e ilişkin olarak davacı şirket ile davalı arasında bir kira sözleşmesi imzalanarak bu kira sözleşmesinin tapu siciline şerh edileceğini belirttiğini, bu mektupta, kira sözleşmesinin imzası için gerekli olan şartlardan birinin de, dava dışı … AŞ’nin … AŞ’ye olan borcunun davalı tarafından ödenmesi olduğunu, davalı şirketin, bu mektubu kabul ettiğini ve imzaladığını, Ancak, davalı şirketin … AŞ’nin … AŞ’ye olan borcunu hiç ödemediğini, dolayısıyla kira sözleşmesi imzalanmasının ön şartının gerçekleşmediğini, davalı şirketin sözleşme ile belirlenen ödemeleri yapmadığını ve sözleşmeyi çeşitli şekillerde ihlal ettiğini, bunun üzerine davacı şirketin 05.02.2015 tarihinde sözleşmeyi feshine rağmen Tesis’i tahliye etmediğini, davalının tesisten çıkmamak için 12.06.2014 tarihli niyet mektubuna dayanarak davacı şirkete karşı kiracılığın tespiti davası açtığını, yerel mahkemece bu davanın kabul edildiğini, ancak Yargıtay 3. HD’nin 2017/5031 K. sayılı ilamı ile kararın bozulduğunu, Yargıtay 3. HD, söz konusu ilamında, davacı şirketin davalı … AŞ’ye gönderdiği bu mektubun bir icaba davet olduğunu ve … AŞ’nin … AŞ’ye olan borcunun dosya davalısı … AŞ tarafından ödenmesi ön şartına bağlandığını, taraflar arasında bu husus üzerinde anlaşma sağlanamamış olduğundan sözleşmenin hiç kurulmamış olduğunu tespit ettiğini, davalı tarafından Yargıtay ilamının karar düzeltme kanun yoluna taşındığını ancak Yargıtayın bu talebin de reddine karar verdiğini, mahkeme kararı ile icra yoluyla tahliye edildiği 20.09.2017 tarihine kadar da tesisi işgal ettiğini, davacı şirketin davalı şirkete gönderdiği 22 Eylül 2014 ve 12 Aralık 2014 tarihli ihtarnameler ile, sözleşmeye aykırılıkların sona erdirilmesini ve sözleşmeden doğan ödeme yükümlülüklerinin ifasını talep ettiğini, davalı şirketin sözleşmesel yükümlülüklerini ihlale devam etmesi, gerekli ödemeleri yapmaması ve bu nedenlerle sözleşmenin davacı şirket açısından çekilmez hale gelmesi nedeniyle, davacı şirketin 5 Şubat 2015 tarihli fesih ihbarnamesi ile taraflar arasındaki Pazarlama, İşletme ve Yönetim Sözleşmesini feshettiğini, ayrıca davalıya 30/12/2016 tarihinde 2014-2015-2016 yılları için ödemekle yükümlü olduğu tutarları ödemesi talepli bir temerrüt ihtarı gönderdiğini, davacı şirketin davalıdan ödemeleri alamaması sebebiyle, dava dışı … AŞ’ye olan kira borçlarını ödeyemediğini ve … AŞ’in, Tesisin tahliyesi için müvekkil şirkete karşı tahliye talepli icra takibi başlattığını, itiraz üzerine …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. 2016/401 K. sayılı tahliye davası açıldığını ve kazandığını, davalı şirketin, … AŞ’nin açtığı tahliye davasının kabulü üzerine … Sulh Hukuk Mahkemesi’nde … E. sayılı dosya ile … AŞ’nin davacı şirket ve bunların yetkililerine karşı dava açarak kiracılık sıfatının tespiti ile tahliyenin tedbiren durdurulmasını talep ettiğini, yerel Mahkeme tedbir talebini önce teminatsız olarak kabul ettiğini, itiraz üzerine 1.974.000 TL tutarında teminat yatırılmasına hükmettiğini, dosya davalısının bu tutarda teminat mektubunu temin ederek tahliyeyi durdurduğunu, yerel mahkemenin söz konusu tedbir kararını kaldırmak için kiracılığın tespiti davasının Yargıtay’dan dönmesini beklediğini, Yargıtay 3. HD.’nin 2017/5031 K. sayılı kararının ardından yerel mahkemenin tedbir kararını kaldırdığını ve dosya davalısının başvurusu üzerine kanun yollarından geçerek kesinleştiğini,Bunun üzerine, Tesisin, … AŞ tarafından 20.09.2017 tarihinde icra yoluyla tahliye ettirildiğini ve fiilen teslim alındığını, davalı şirketin sözleşmede belirlenen kullanım bedellerini davacıya ödemediğini, sözleşmenin 4.1 maddesi, tesisten elde edilecek gelirin taraflar arasındaki paylaşımını düzenlemekte olup tesisin tümünü işleten davalının tesisin hasılatı üzerinden hak ettiği tutarları mahsup edip kalanını davacı şirkete ödemekle yükümlü olduğunu, ayrıca davalı şirketin sözleşmenin 4.4 maddesinde her yıl için belirli tutardaki asgari brüt işletme karını davacı şirkete taahhüt ettiğini, davalı şirketin 2015 yılı ve sonrası için davacı şirkete kendi ciro payını ve kar paylaşım bedelini mahsup ettikten sonra ödemesi gereken tutarları ödemediğini, ayrıca davacının, davalıdan bu ödemeleri alamaması nedeniyle dava dışı … A.Ş.’ye olan kira borçlarını ödeyemediğini, tesisi tahliye etmek zorunda kaldığını, tüm ticari faaliyetlerinin sona erdiğini ve ciddi maddi zarara uğradığını, Davalı … A.Ş.’nin haksız ve iyi niyetten yoksun olarak açtığı kiracılığın tespiti davaları, bu davalarda haksız olarak alınan ihtiyati tedbir kararı nedeniyle tahliye kararının alındığı 30.03.2016 tarihinden Tesis’in fiilen tahliye edildiği 20.09.2017 tarihe kadar davacı şirketin, dava dışı … A.Ş’ye kira ödeme yükümlülüğünün devam ettiğini, davalının sebebiyet vermesiyle davacı şirketin haksız maddi zarara uğratıldığını, bu nedenlerle her bir talepte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile HMK.107 maddesi uyarınca şimdilik sözleşme uyarınca 2015 yılında ödenmesi gereken toplam tutarın belirlenerek bu kaleme mahsuben 10.000 TL, sözleşmeye aykırılık nedeniyle 100.000 TL manevi tazminatın en yüksek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, … AŞ tarafından … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasına ihtiyati tedbir teminatı olarak sunulan, … Bankası … şubesi tarafından düzenlenen 13.04.2017 tarih ve … numaralı, 1.974.000 TL tutarlı banka teminat mektubunun … AŞ’ye iadesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tesisin üst hakkı sahibi dava dışı …’ın bankalara olan kredi borçları nedeniyle iflas aşamasında bulunduğundan, 8 ayı aşkın süredir kapalı tuttuğu Tesisi faaliyete geçirmek için … yetkililerinin … yetkilileri ile temasa geçerek Tesisi işletme teklifinde bulunduklarını, yapılan görüşmelerde … yetkililerinin, yakın ilişki içinde oldukları … şirketi ile 9 Nisan 2014 tarihli bir Kira Sözleşmesi düzenlediklerini ancak …’nin Tesisi işletebilecek kapasitede olmaması sebebiyle bir İşletmeci arayışına girdiklerini belirttiklerini, ayrıca … yetkilileri, İstanbul Anadolu 3.Asliye Ticaret Mahkemesinden … Esas sayılı dosyası ile iflas erteleme talebinde bulunduklarını, devam eden davaya zarar vermemesi için … İle düzenledikleri kira sözleşmesini sona erdiremediklerini söyleyerek … ile kiracı … arasında bir İşletme Sözleşmesi düzenlenmesi teklifinde bulunduklarını, … yetkililerinin de … ile 9 Mayıs 2014 tarihli İşletme Sözleşmesini imzaladıklarını, davalı …’ın ilk görüşmelere başladığı andan itibaren tek muhatabının … yöneticileri olduğunu, tüm yazışmalar ve görüşmelerin … yöneticileri ile gerçekleştirildiğini, davalının Tesisi 2014 yaz sezonuna açmaya hazırlandığı sırada … yetkililerinin sözlerinin aksine, Tesisin hukuki, mali ve teknik açıdan sayısız sorunla karşı karşıya olduğunu gördüğünden taraflar arasındaki ilişkinin bir hasılat paylaşımlı kiracılık ilişkisine dönüştürülmesi gerektiğini … yetkililerine bildirdiğini, … yetkilileri yapılan görüşmelerde doğrudan … ile bir kira sözleşmesi düzenlenmesinin iflas erteleme dosyası sebebiyle mümkün olamayacağını belirterek davalının … ile yapacağı bir alt kira sözleşmesine davalıyı 5 yıl süre ile bir kiracı gibi koruyacak hükümler koyabileceklerini, …-… arasındaki sözleşmeyi de 5 yıldan önce feshedilmeyecek şekilde revîze edeceklerini, … ve … yetkilileri olarak gereken garanti ve teminatları vereceklerini ve bu şekilde alt kiracı konumunda olsa da davalının muvazaalı bir işlemle Tesisten tahliyesinin Önüne geçecek önlemleri alabilecekleri taahhüdünü verdiklerini, varılan bu anlaşmaya uygun olarak davacı … ve dava dışı Silkarın, bir alt kiracılık, hisse rehnî ve alacak temlik sözleşmeleri düzenlenmesi, ayrıca gerek …-… gerekse …-… arasındaki Kira Sözleşmelerinin feshine ilişkin işlemlerde veto hakkını kullanabilmesi için … ve …’ın yönetim kurulu üyeliklerine … yetkilisi Yusuf Vadi Karatopraklı’nın getirilmesi suretiyle …’ı …’a karşı da kiracı gibi korumayı amaçlayan 12 Haziran 2014 tarihlî Sözleşme ile taahhütte bulunduklarını ve …’ın da kabulü ile işbu Sözleşmenin taraflar arasında geçerli hale geldiğini, davalının bu Sözleşme ile kiracılık haklarının … ve …’a karşı koruma altına alındığı güven ve inancıyla yurt içi ve yurt dışındaki tur operatörü şirketlerle uzun vadeli sözleşmeler yaptığını, taahhütler ve riskler üstlendiğini, tesis’e yaptığı finansal yatırımlarla 1 Temmuz 2014 tarihinde Tesis’in açılmasını sağladığını, bu aşamada Sözleşme’nin 3.5 maddesinde bahsedilen, yazılı sözleşme taslakları hazırlanarak davalıya gönderildiğini,nitekim 12/09/2014 tarihli sözleşme gereğince yapılan avans ödemelerinin de … yetkililerinin talebi üzerine gerçekleştirildiğini, … ve …’ın kısa bir süre sonra, …’ın kiracılığını inkar ederek 12 Haziran 2014 tarihli Sözleşme ile düzenlenmesi kararlaştırılan sözleşmeleri imzalamadıklarını, sözleşmede yer alan taahhütleri yerine getirmedikleri gibi davalı …’ın kiracılığını da inkara başladıklarını, davalı … tarafından, Sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeleri talebiyle … ve …’a gönderdiği ihtardan da bir sonuç alınamadığını, taraflar arasındaki ihtilaf ve karşılıklı ihtarname gönderme sürecinin devam ettiğini, bu ihtarnamelerden sonra …’ın, … 5, Noterliği’nin 29 Aralık 2014 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile … ve …’a yükümlülüklerini yerine getirmesini, aksi durumda …’ın avans ödeme borcunun doğmayacağım ihtaren bildirdiğini, ancak … ve … Sözleşmeyi inkara devam ve yükümlülüklerini yerine getirmemelerine rağmen …’ın Sözleşme şartlarına sadık kalarak 1.145.000 Euro bakiye avansı 31 Aralık 2014 tarihinde … üzerinden aslında …’a ödediğini, … ve … yapılan ödemeden hemen sonra önce otel çalışanlarını rencide etme, Tesis’te yetkisiz kişileri bulundurmaya çalışma, Tesis içinde …’ın Tesis’ten uzaklaştırılacağı söylemlerini yayma eylemlerine başladıklarını, …’ın büyük hissedarı Septaş firması aracılığıyla …’ın çalıştığı yurt içi pazarlama firmalarına, çeşitli tur operatörleri ve seyahat acentalarına Tesis’in işletme ve pazarlama haklarının kendilerine ait olduğu bildiriminde bulunduklarını ve Tesis’in işletilmesi veya kiralanması amacıyla üçüncü kişilerle anlaşmalar yapmaya çalıştıklarını, sözleşme gereğince Tesis’in işletme giderlerinin … üzerinde gösterilmesi sebebiyle …’nin … yetkililerine daha önce verdiği ve 8 Ocak 2015 tarihinde yenilediği vekaletnamelerin herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin “gördüğüm lüzum üzerine” açıklaması ile … 3. Noterliği’nin 4 Şubat 2015 tarih ve … yevmiye sayılı azilnameleri ile sonlandırıldığını, aynı gün … yetkilileri ve …’nun bizzat Tesis’e gelerek Tesis çalışanlarını tehdit ettiğini ve bir kısmına da sözlü olarak işten çıkartıldıkları bildiriminde bulunduklarını, olay ile ilgili olarak … yetkilileri hakkında … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin … dosyası ile yapılan yargılamada İş ve Çalışma Hürriyetini İhlal suçunu işledikleri sabit olduğundan, cezalandırılmalarına karar verildiğini, devamında davalı … Sözleşme gereği …’ın kullandığı SGK şifrelerini iptal ettirdiğini ve bazı çalışanların da toplu işten çıkışını gerçekleştirdiğini, tüm bu nedenlerle davalıya … 38. Noterliği’nin 6 Şubat 2015 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin gönderidiğini, işbu ihtarnamenin gönderilmesinden sonra …’nin 9 Mayıs 2014 tarihli işletme Sözleşmesinin feshedildiğine dair … 6.Noterliği’nin 5 Şubat 2015 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesini gönderdiğini, feshettiğini iddia ettiği İşletme Sözleşmesinin 12 Haziran 2014 tarihli Sözleşme ile taraflar arasında kiracılık ilişkisinin kurulmasıyla zaten ortadan kalktığını, bu fesih bildirimine karşı … Sulh Hukuk Mahkemesi’nde kiracılık tespiti davası açılmasının yanı sıra ayrıca … 38. Noterliği’nin 20 Şubat 2015 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile feshin geçersizliğine dair açıklamalarını içeren cevabi ihtarnamenin davacıya gönderildiğini, davalının 2014 yılsonu itibariyle 1.450.000 Euro tutarındaki avans ödemesi ve … hesabından …’a aktarılan satış tutarları olmak üzere toplamda 3.000.000 Euro üzerinde ödeme yaptığını ve ayrıca … adına 3. Şahıslara toplamda 3.379.755,17TL ödeme gerçekleştirdiğini, kira sözleşmesinin imzası için gerekli şart olduğu iddia edilen … A.Ş.’nin … A.Ş.’ye olan borcunun davalı tarafından ödenmediği iddiası gerçeğe aykırı olup …’e ödeme yapıldığını, 12 Haziran 2014 tarihli Sözleşme’nin imzalanmasını müteakip … ve … yöneticilerinin … ile yapılandırma yoluna giderek borçlarını vadelere bölebileceklerini gördüklerinden, davalının doğrudan …’e ödeme yapmasını istemediklerini, bu konuda gönderilen e-posta yazışmaları olduğunu, bu borç yapılandırma görüşmeleri sonrasında protokole bağlanarak vadelendirilmiş olduğundan artık sözleşmede yer alan … ödemesi yapılması koşulunun … ve yetkililerince ortadan kaldırıldığını, davaya konu Tesisin 8 aydır gayrı faal, hukuki, mali ve teknik açıdan sayısız sorunla birlikte, elektrik ve suyunun dahi olmadığı, mevcut ve işletmeyi etkileyecek bir kısım demirbaş ve menkul malların …’ın borçları ve işçi alacakları nedeniyle hacze ve muhafazaya maruz kalmış kış aylarında gerçekleşen yağmurlar nedeni ile su basmaları sonucu harabe bir şekilde teslim alındığını, Tesisi davalı şirketten önce işletmekte olan …’in 2013 Ekim ayında her gün yaşanan haciz ve muhafaza işlemleri altında işletimin mümkün olamaması nedeni ile tesisten ayrıldığını ve bu tarihten davalı şirketin tesisi işletmeye ve misafir kabulüne başladığı 1 Temmuz 2014 tarihine kadar tesisin gayri faal durumda atıl vaziyette kaldığını, iki işletmeci arasında geçen 9 aylık süre boyunca tesisin kapalı kaldığını, kiralanan davaya konu tesisin ciro ve karlılık hesaplamaları yapılırken kiralandığı andaki mevcut gerçeklikler ile işletilmeye çalışıldığı 3 yıl boyunca uğradığı icra/haciz baskılarının yanından davacı … ve … tarafından yapılan haksız ve hukuka aykırı işlemler ile tesisi işleyemez duruma getirme çabalarının da dikkate alınması gerektiğini, davaya konu tesiste tahliye işlemlerine 21.08.2017 tarihinde başlanılmış olup tahliyenin parsel parsel yapıldığını ve tesis parsellere bölünerek12 günlük tahliye sürecinde parça parça dava dışı …’a teslim edildiğini, tahliye başlangıcından itibaren tesiste davalı …’ın kiracılığına son verildiğini ve tahliyenin 01.09.2017 tarihinde sona erdiğini, davalı …’ın tümüyle otelden tahliye edildiğini, … Sulh Mahkemesinin … esas sayılı davada verilen ihtiyati tedbir kararının hukuka uygun ve geçerli nedenler ile verilmiş ve yasal şartlara uygun olduğunu, davacı şirketin … ile organik bağı olan tüm mali ve idari konuları ile birlikte aslında … tarafından yönetilen ve faal olmayan bir şirket olduğunu, davacı ile dava dışı …’ın eylem birliği içinde mesnetsiz davalar açarak haksız kazanç sağlamaya çalıştıklarını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile bir an için davacı şirketin davalı şirketten tazminat talep etme hakkı bulunduğu ihtimaline binaen, davalı şirketçe yapılan masrafların ve ödenen kira avanslarının ve yapılan tüm ödemelerin huzurda söz konusu olabilecek rakamdan mahsup edilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, ….İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, … Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, 01/04/2014 tarihli kira sözleşmesi, 09/05/2014 tarihli Pazarlama, İşletme ve Yönetim Sözleşmesi, ihtarnameler, … Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyaları, taraf delilleri celp olunmuştur.
Mahkememiz 19/12/2018 tarihli tensip ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin HMK 389.maddesine göre ancak uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebileceğinden reddine karar verilmiş, söz konusu karar davacı tarafça istinaf edilmiş, İstanbul BAM 3.Hukuk Dairesinin 2019/733 esas, 2019/706 karar sayılı, 02/05/2019 tarihli ilamı ile istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
… Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak dosyanın mali müşavir, turizm sektöründe uzman işletmeci ve nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişi heyetine tevdi ile mahallinde keşif yapılarak rapor tanzimi istenmiş, … 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/17 talimat sayısı ile 02/10/2020 tarihinde bilirkişi heyeti refakatinde keşif yapılmış, düzenlenen 02/11/2020 tarihli rapor ile, tespite konu otelde keşif anında hali hazırda tarafların hiç birisinin bulunmadığı, otelin mülk sahibi tarafından başkaca bir işletmeye kiraya verildiği, hali hazırda keşfe konu otelin başkaca bir işletme tarafından işletildiği, gerek keşfe konu otelde ve gerekse dava dosyası kapsamında taraflar arasında kiralamaya konu otelin ilgili döneme ait ciro ve hasılat rakamlarına ulaşılabilecek şekilde ilgili dönemde otelin hangi acenta ve tur operatörleri ile çalıştığı, konsepti, fiyat düzeyi ve müşteri milliyetleri ile doluluk oranlarına, pazarlama, satış, konaklama, tahsilat, belge düzeninin kayıtlarının kimin üzerine düzenlediği hususunda bir ticari defter, acenta sözleşmesi, bilgi beyan ve server bilgisayar kayıtlarının mevcut olmadığı, gerek keşif mahallinde ve gerekse dosya kapsamında bulunan belge ve bilgilere göre dava konusu tesisin taraflar arasında akdedilen sözleşmede 4.1 maddesi kapsamında esas alınabilecek 2015 yılı Ciro bedelinin denetime elverişli ve hüküm kurmaya yarar şekilde tespiti veya belirlenmesine imkan olmadığı, her talep açısından ayrı ayrı tespit ve değerlendirme yapılması istenilmiş olmakla bir kısım taleplerin(çoğunluğunun) tarafların ticari defter kayıtlarından yararlanılarak elde edilebileceği, ancak dosya kapsamına ve keşif mahalline herhangi bir ticari defter sunulmadığı, taraflar arasında akdedilen sözleşmede ödenecek veya hesaplanacak bedelin ciro üzerinden akdedildiği için tarafların ilgili dönem ticari defter kayıtları, tesisin doluluk oranları, acenta sözleşmelerinin dosya kapsamına alınması ya da tarafların bu bilgi ve belgelerin inceleneceği yeri dosya kapsamına bildirmeleri halinde ilgili yerde tespitin yapılabileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri ile raporda belirtilen eksiklikler hususunda beyanlar ve gerekli belgeler sunulmuştur.
Dosya yeni oluşturulan mali müşavir, turizm sektöründe uzman işletmeci ve nitelikli hesaplama uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 12/07/2021 tarihli raporda; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin davacı tarafından keşide edilen 05.02.2015 tarihli ihtarname ile fesih edildiği, davacının davalıdan taraflar arasında imzalanan Sözleşme gereğince, davacının kiraladığı “… İSİMLİ TESİSİN PAZARLAMA, İŞLETME ve YÖNETİM SÖZLEŞMESİ” gereğince Davalının işletmeciliğini yaptığı tesisi 01.09.2017 tarihinde tahliye ettiği, sözleşme konusu tesis ile ilgili olarak 2015 yılı için Sözleşmenin 4. Maddesi gereğince elde edilecek gelir ve giderler sonrasında davacıya ödenmesi gereken karın davalı tarafından ödenmediği ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 10.000 TL maddi tazminatın ve 100.000 TL manevi tazminatın tahsili talepli huzurdaki dava ikame edildiği, taraf beyanları, sözleşmeler, dosya kapsamı deliller incelemesinde, tarafların 2015 ve sonrasına ilişkin Ticari defter ve kayıtları imcelemeye ibraz edilmediği, tur operatörleri ve acentelerle yapılmış sözleşme veya bir başka somut belge ibraz edilmediği, tesise ilişkin aylık veya yıllık doluluk oranı veya bir başka somut belge sunulmadığı, işbu nedenlerle söz konusu tesisin 2014 yılı faaliyet sonuçlarından sağlanan Net Satış hasılatı/Net Ciro, Satışların Maliyeti, faaliyet giderleri kısaca İşletmeden sağlanan gelirler ve işletmenin tüm giderleri nazara alınarak ve 2015 yılı faaliyetlerin TUİK endeksleri (ÜFE ve TÜFE Ortalaması esas alınarak) esas alınmak suretiyle tahmin edildiği, buna göre davacının davalıdan 1.294.009.55 TL talep edebileceği, davalının cevap dilekçesinde, davacıya yapıldığı iddia edilen tesisin Pazarlama, işletme
ve yönetiminin üstlenilmesi akabinde 3.000.000 EUR Avans ödemesi ve kiradan kalan
1.145.000 EUR ödeme yapıldığını,
ayrıca … adına 3.kişilere 3.379.755.19 TL ödeme gerçekleştirildiği yönündeki
iddialarına ilişkin olarak, taraf ticari defterleri incelemeye ibraz edilmediğinden, davalının
yapıldığı iddia edilen işbu ödemelerein teyidi sağlanamayan işbu bedellerin, davalı
tarafından talep edilip edilemeyeceği yönünde kanaat oluşmadığı, Davalının işbu tutarlar
yönünden Takas Mahsup talebinin Mahkemenin takdirlerinde olduğu,
davacının Manevi Tazminat talebinin yerinde olmadığı değerlendirlmekle birlikte bu husus
un tamamen Mahkemenin takdirlerinde olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, davacı vekili rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunmuş olmakla dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapora karşı beyanlar irdelenmek suretiyle ek rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 25/05/2022 tarihli ek raporla; davacı vekilinin itirazları değerlendirilmek suretiyle sonuç olarak kök rapordaki görüş ve kanaatlerinin korunduğu belirtilmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 03/10/2022 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporu doğrultusunda talep ettikleri 10.000 TL maddi tazminat tutarını 1.284.009,55 ZL artırdıklarını beyan etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça davalı ile akdi ilişkiden kaynaklandığı iddia edilen ödemenin tahsili ve sözleşmeye aykırılık nedeniyle manevi tazminat talep edildiği, davacı ile dava dışı … A.Ş.arasında 09/04/2014 tarihli … isimli tesisin kiralanması ve işletme hakkının devrine ilişkin sözleşme akdedildiği, davacı ile davalı arasında 09/05/2014 tarihli … isimli tesisin pazarlama, işletme ve yönetim sözleşmesi ile söz konusu tesisin davalı şirketin işletmeciliğine verildiği, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince, söz konusu tesisin gelir ve
giderleri, tüm faaliyetlerine ilişkin (otel ve golf tesislerinden) sağlanacak gelirler ve işletme
giderleri (personel, sarf malzemeleri, gıda, temizlik, ve tüm maliyet unsurları dahil..) davacı şirket
üzerinden kayıt altına alınacağı, Davalının ise, Ciro ve Satış hasılatı üzerinden 2014 yılı için % 5,
2015 yılı için % 4 İşletme hizmet bedelinin davacıya ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacının, davalının sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiğini iddia ederek … Noterliğinin 05/02/2015 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiği, sözleşmenin 4.4 maddesi gereğince Sözleşmede taraf olan İşletme, yönetimini üstlenen
davalının sözleşme süresince söz konusu 3 milyon ve 5 milyon EUR bedeller
yönünden bir taahhütün söz konusu olmadığı, işbu bedellerin öngörü / tahmini bedeller olduğu
, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince söz konusu Tesisin 01.06.2014 tarihinden
itibaren işletmeye alındığı ve 01.06.2014 / 31.12.2014 tarihleri arasındaki 7 aylık dönem sonunda
gerçekleşen NET Satış hasılatı/NET Ciro tutarının Davacı şirket Kayıtlarına göre:
Net Satış/Ciro 20.607.889.16 TL 7.292.762.81 EUR ,Brüt Satış karı 4.769.608.82 TL 1.687.879.12 EUR
,Net Kar 1.988.487.35 TL 703.690.05 EUR
olarak gerçekleştiği, taraflarca 2015 dahil takip eden yıllara ilişkin ticari defter
kayıtları ibraz edilmediğinden, gerek davacı gerekse davalı şirketin 2015 ve sonrası yıllarına ilişkin
Faaliyet sonuçları ve Mali bilgilerine ilişkin her hangi bir tespit yapılamadığı, taraflar arasında imzalanan Sözleşme hükümlerine göre 2014 yılı davacı kayıtlarına göre,
davalının İşletme hizmet bedeli olarak 2014 yılında sağlanan Net satış hasılatı/net Ciro tutarının %
5 olan 1.030.394.46 TL ( 364.638.14 EUR) İşletme Hizmet bedeline hak kazandığının hesaplandığı, her ne kadar davalı davacıya tesisin Pazarlama, işletme ve yönetiminin üstlenilmesi
akabinde 3.000.000 EUR Avans ödemesi ve kiradan kalan 1.145.000 EUR ödeme yapıldığını,
ayrıca … adına 3.kişilere 3.379.755.19 TL ödeme gerçekleştirildiğini iddia etmiş ise de, taraf ticari defterleri incelemeye ibraz edilmediğinden, davalının yapıldığı
iddia edilen işbu ödemelerin teyidinin sağlanamadığı, davalı tarafından davacının banka hesabına 745.946 TL ödeme yapıldığı tespit edilmiştir.
Tarafların 2015 ve sonraki yıllara ilişkin Ticari defter kayıt ve belgelerin ibraz edilmemesi,
dava konusu tesisin 2015 ve sonrası yıllara ilişkin doluluk oranına ilişkin her hangi bir
somut belge sunulmamış olması, ve acente veya tur operatörleri ile yapılmış her hangi bir sözleşme veya bir başka somut belge
ibraz edilmemiş olması nedenlerinden dolayı, taraflar arasındaki yükümlülüklerin İşletmenin
cirosu esas alınmak suretiyle maddi hesaplama yapılmasının olanaklı olmadığı
anlaşılmakla 2014 yılı verileri esas alınmak ve 2015 yılı ÜFE ve TÜFE oranları esas alınarak
2015 yılına ilişkin tahmini ciro, maliyet ve kar tutarları tahmin edilmek suretiyle hesaplama yapıldığı, buna göre 2014 yılı gerçekleşen verilere göre Brüt İşletme karının Net Satış hasılatına
göre % 23, Net dönem karının da % 10 seviyesinde gerçekleştiğinin anlaşıldığı,
TUİK verilerine göre, 2015 yılı enflasyon artışının % 5,71 ÜFE, % 8,81 TÜFE olarak
gerçekleştiği, ÜFE TÜFE Ortalamasının % 7.26 olduğu, İşbu oranlar esas alındığında 2015 yılı tahmini net satış/Net Ciro tutarının
22.104.021,91 TL olduğu, 2015 yılı 22.104.021.91 TL’lık tahmini net cironun % 4’ü olan 916.392.64 TL’nın
Davalının İşletme Hizmet bedeli olarak hak edeceği tutar olacağı,
2014 yılı Satışlara göre Maliyetler, brüt işletme kar oranı ve net kar oranları dikkate
alındığında,
2015 yılı net satış hasılatı esas alındığında Maliyet giderleri, satışlara göre % 77, Brüt
işletme karı % 23, Net kar ise % 10 olarak gerçekleşebileceği kabulüyle, 2015 yılında davacının
kar/zararının : 22.104.021.91 TL x % 10 net kar oranı = 2.210.402.19 TL net kar sağlanmış
olabileceği,
sözkonusu tesisin 20/09/2017 tarihinde icra marifetiyle tahliye edildiği ve bu tarihe kadar davalının bu oteli işletmeye devam ettiği görülmekle davalının İşletme Hizmet bedelinin 916.392.64 TL olacağı nazara alındığında, Davacının
2015 yılında sağlayacağı karın 2.210.402,19 TL – 916.392,64 TL = 1.294.009,55 TL olabileceği tespit edilmekle işbu tazminatın dava tarihi olan 11/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Öte yandan her ne kadar davacı tarafça manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de, Davacının manevi tazminat talebiyle ilgili olarak Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2014/4307 E. 2014/18685 K. sayılı ilamında “Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesine göre kişilik hakları haksız saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat isteyebilir. Aynı Kanunun 114. maddesi delaletiyle sözleşmeye aykırılık halinde de 58. maddenin uygulanacağı tartışmasızdır. Kişinin onuru, saygınlığı gibi kişilik haklarını oluşturan değerlere ve Anayasa ile güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlere saldırı halinde manevi bir zarar, başka bir ifade ile kişilik hak ve değerlerinde irade dışında gerçekleşen bir eksilmeden söz edilir. Anılan yasa hükmüne göre koruma altına alınan bu haklar, kişisel varlıkların korunması için bireylere tanınan hayat, sıhhat, ad, şeref, mesleki ve ticari haysiyet gibi çok önemli, kişiye sıkı sıkıya bağlı olan haklardır.” ifade edildiğinden, somut olayda, yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca bu haklar yönünden bir eksilme olmadığı manevi tazminata hükmedilemeyeceği değerlendirilmekle manevi tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL / KISMEN REDDİ ile, 1.294.009,55 TL tazminatın dava tarihi olan 11/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Manevi tazminat yönünden davanın REDDİNE,
3- Maddi tazminat davası yönünden;
a) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 88.393,79 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 683,10 TL+ıslahla yatan 21.927,68 TL olmak üzere toplam 22.610,78 TL harcın mahsubu ile 66.466,11 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
b)Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 151.520,76 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden;
a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.195,43 TL harçtan mahsubu ile 1.114,73 TL’nin kararın kesinleşmesini müteakip istek halinde sahibi davacıya iadesine,
b)Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 12.335,40 TL bilirkişi, tebligat, posta masrafı olmak üzere yargılama giderinin kabul ve red oranına göre yapılan hesaplama neticesinde 11.450,51 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, Ayrıca maddi tazminat davası yönünden davacı tarafından peşin+ıslahla yatan toplam 22.610,78 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafça sarf edilen ve dosyaya yansıyan yargılama gideri bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/12/2022

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI