Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/115 E. 2020/520 K. 28.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/115
KARAR NO:2020/520

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/02/2018
KARAR TARİHİ:28/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Tic.Ltd.Şti.ile davacı banka arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını ve davalının da kredi sözleşmelerini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, borçlulara bu kredi sözleşmeleri çerçevesinde kredi kartları tahsis edildiğini, davalı ve dava dışı borçlulara borçlarını ödememeleri sebebiyle ….Noterliğinin 22/02/2017 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname gönderilmiş ise de sonuç alınamaması üzerine ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 13.351,10 TL talep edildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının asıl alacak dışında işlemiş ve işleyecek faize de itiraz ettiğini, icra takibinde talep olunan faiz ve faiz oranının borçluların serbest iradesiyle imzaladığı sözleşmelere istinaden ve ilgili yasa hükümlerine dayandığını, faizin %5 oranında talep ettikleri gider vergisinin BSMV olup resmi kurumlara ödenmek üzere Gider Vergileri Kanunu md.28 ve md.33 uyarınca talep edildiğini, sözleşmenin ilgili hükümleri gereği davalıların edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle temerrüde düşmüş olduğundan borçlulara temerrüde ilişkin hükümler uygulandığını, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, itiraz olunan kısım üzerinden %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının davacı bankanın tarafı olduğu bir genel kredi sözleşmesine ne borçlu sıfatıyla ne de kefil sıfatı ile imza atmadığını, davacı bankanın dilekçesinde kredi sözleşmesinin numarasını belirtmediğini, hangi kredi kartının hangi kredi sözleşmesine istinaden hangi tarihte verildiğinin bildirilmediğini, davalının müteselsil kefil olduğu düşünülse bile hangi kredi sözleşmesinden doğan kredi kartı için kefil olduğu belli olmadığından davacının somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirmemesinden dolayı bu nedenle de borca itiraz etme zaruriyeti hasıl olduğunu, bahsi geçen kredi sözleşmesinde kefalet süresi yazılmamış olup kefaletin yasal ve emredici düzenlemesine aykırı olan bu durumun kabulü mümkün olmadığından davalının kefaletinin bir geçerliliği bulunmadığını, bahsi geçen kredi kartlarının davalı tarafından kullanılmadığı açık olup ekstrelerde dahi adının yer almadığını, davalının ortak sıfatının dahi kalmadığı şirketin yıllarca kredi kartı borçlarından sorumlu olmasının beklenemeyeceğini, davacı tarafın davalıya bahsi geçen kredi sözleşmelerine ilişkin hiçbir hesap kat ihtarı göndermediğini, bu durumunda icra takibinin hukuka aykırı olduğu sonucunu doğurduğunu, ayrıca temerrüd hususunun oluşmadığını da gösterdiğini, bu nedenle işlemiş faizi ilişkinde ayrıca itiraz ettiklerini, davacının belirttiği faiz oranlarının fahiş olup bu hususta genel işlem şartı itirazında bulunduklarını, davaya konu olay yargılamaya muhtaç olmasından ötürü davacının icra inkar tazminatı talebinin de reddi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava İİK.’nın 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. “hükümlerine amirdir.
…. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya bankacı bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 10/06/2019 tarihli raporda; dava dışı … Ltd. Şirketine 02.07.2014 ve 18.08.2014 tarihli sözleşmelere dayalı olarak Kurumsal (Şirket] Kredi kartı kredisi kullandırıldığı. davalı …’ın sözü edilen sözleşmelerde toplam 156.250- TL tutarında müteselsil kefil sıfatıyla İmzasının bulunduğu, sözleşme hükümlerine göre davalının kefaletinin dava dışı şirkete kullandırılan kredilerin ana para ve akdi faizini bilcümle işlemiş ve işleyecek temerrüt faizlerini (geçmiş günler faizi) fonları, komisyonları, her türlü masrafları, vergi ve resimleri, kanuni takip giderlerini ve avukatlık ücretlerini de kapsadığı, takdiri Mahkemeye ait olmak üzere davalının kefaletinin 6098 sayılı TBK. nun 583 maddesinde belirtilen şekil şartlarına uygun olduğu, şirket ortaklığından ayrılmış olmasının kefaletini sona erdirmediği, tespit edilen alacak tutarı davalı müteselsil kefil …’ın kefalet limiti içerisinde kaldığından ve TBK.’nun kefil ile alacaklı arasındaki sorumluluğun kapsamını düzenleyen 589 maddesi hükmü doğrultusunda borcun tamamından sorumlu olduğu, taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerde süre belirtilmemiş olmakla birlikte, takdiri Mahkemeye ait olmak üzere, TBK, 598/3 maddesi gereğince sözleşmelerin kuruldukları tarihlerden itibaren (10) yıl süreyle geçerli olduğu, 10.03.2017 İcra takip tarihi itibariyle davacı bankanın asıl alacağının 11.136,36 TL, birikmiş faiz alacağının talep gereğince 1.714,30 TL, BSMV alacağının 85,71 TL olmak üzere toplam 12.936,37 TL olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde 14/11/2019 tarihli dilekçesi ile davaya konu kredi sözleşmesindeki imza davalıya ait olmadığından bu hususta imza incelmesi yapılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce davalının imza örnekleri alınmış, davalı vekili tarafından bildirilen kurumlardan davalıya ait ıslak imzalı belge asılları getirtilmiş, davacı vekili tarafından davaya konu genel kredi sözleşmesi asılları dosyaya sunulmuştur.
Dosya grafolojik inceleme için Adlı Tıp ve Adli Belge İnceleme Uzmanı bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 12/03/2020 tarihli raporda, inceleme konusu … … şubesinin … ve … sözleşme seri nolu banka kredi sözleşmelerindeki kefil imzalarının davalının eli ürünü oldukları belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … Ltd.Şti.arasında genel kredi sözleşmeleri akdedildiği, davalının sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, her ne kadar davalı şirket ortaklığından ayrılmış ise de davalı tarafından imzalanan kefalet sözleşmesi dikkate alındığında kefilin asıl borçlu şirketin ortaklığından ayrılmış olmasının başlı başına kefaletten kurtulmaya yeterli olmadığı, kefilin imzalanmış bulunan GKS uyarınca dava dışı şirkete kullandırılan krediler sebebiyle borçlu olduğu, kefalet sözlemesinin geçerlilik şartlarını taşıdığı, Mahkememizce konusunda uzman bilirkişiye yaptırılan ve hükme esas alınan bilirkişinin raporunda hesaplandığı şekliyle davacı bankanın davalıdan takip tarihi itibariyle ayrıntısı bilirkişi raporunda gösterilen ve aşağıda hüküm kısmında belirtilen şekilde hesaplamanın yapıldığı bu itibarla davacı bankanın davalılardan toplam 12.936,37 TL alacaklı olduğu, davalının imza inkarı nedeniyle mahkememizce konusunda uzman bilirkişiye yaptırılan ve kabul gören grafolojik inceleme sonucunda davaya konu Genel Kredi Sözleşmelerindeki kefil imzasının davalıya ait olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile davalı tarafından yapılan itirazın 11.136,36 TL asıl alacak, 1.714,30 TL işlemiş faiz ve 85,71 TL BSMV olmak üzere toplam 12.936,37 TL üzerinden iptaline, takibin işbu miktar üzerinden takip talebindeki şartlarla devamına, davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/11340 Esas 2017/6361 Karar sayılı ilamında da ifade edildiği üzere alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan icra inkar tazminat bedelinin de davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesi gerekmiş ve neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile, (Tahsilde tekerrüre yer bırakmamak ve taleple bağlı kalınmak suretiyle)
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasında yapılan icra takibine davalının itirazının 11.136,36-TL asıl alacak, 1.714,30-TL işlemiş faiz ve 85,71-TL BSMV olmak üzere toplam 12.936,37-TL yönünden kısmen iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden takip talebindeki şartlar ile devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının %20.’si oranında hesaplanan 2.587,27-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 883,68 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan +icra veznesine yatan toplam 228,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 655,67 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 202,35 TL harç, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 303,90 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.306,25 TL yargılama masrafından davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.265,67 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan; 800,00 TL bilirkişi ücreti, 37,80 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 837,80 TL yargılama masrafından davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 26,02 TL yargılama masrafının davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine, Bakiye kısmın davalının üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden AAÜT uyarınca 414,73 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalı tarafa verilmesine,
9-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/09/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza