Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1143 E. 2020/500 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1143 Esas
KARAR NO:2020/500

DAVA:Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/12/2018
KARAR TARİHİ:22/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davalı tarafından davacı aleyhine….İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, keşidecisi … Şti, lehtarın … Şti olan 25/07/2016 vadeli … numaralı çek olduğunun tespit edildiğini, bahsi geçen icra takip dosyasının borçluları ve alacaklısının davacı firma ile hiçbir hukuki ilişkisi olmadığını, bahsi geçen çekin incelendiğinde davacı firmanın kaşesi üzerindeki imzanın da davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığını, davacı ile alacaklı (davalı )arasında hiçbir ticari kredi vb.gibi bir ilişkinin de söz konusu olmadığını beyanla, icra takip dosyası nezdinde borcunun bulunmadığının tespitini, davalının %20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminat ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davalı bankanın iyi niyetli üçüncü şahıs ve meşru hamil olup, kendisine yapılan devir ve temlik cirosundan önceki ciranta imzalarının sıhhatini araştırabilme imkanının bulunmadığını, davaya konu çekin, bankanın temlik cirosu ile devir edilmiş olup, bankanın çekte son hamil durumunda olduğunu, davacı bankanın çekteki imzanın davacıya ait olup olmadığını kesin olarak bilme ihtimalinin mevcut olmadığını, kambiyo senetlerinin mücerretlik ilkesi gereğince asıl borç ilişkisinden bağımsız olduğu ve alacağın varlığının kanıtlanmasına gerek olmadığının Yargıtay kararları ile sabit olduğunu, davacı ile dava dışı diğer borçlular arasındaki hukuki ilişkide bankanın taraf olmadığını, davaya konu çek sebebi ile davalı bankanın alacaklı olduğundan, alacağın tahsili için işlemlere başladığını beyanla, haksız davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, çek aslı, davacının ıslak imza ve yazı örnekleri, ticaret sicil kayıtları celp olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya imza incelemesi yapılarak rapor tanzimi için Adli Tıp Kurumuna tevdi edilmiş olup, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesinin 20/05/2020 tarihli adli tıp raporunda; inceleme konusu çekte 3.ciroda atılı basit tersimli imza ile …’nun mukayese imzaları arasında, tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı dereceği bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’nun eli ürünü olmadığını belirtmiştir.Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyan ve itirazlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Dava, davacının davalı bankaya, ….İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyası ve dayanak … nolu çek nedeni ile borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalıların beyanları, tanzim olunan adli tıp raporu ve tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; ….İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası ile keşidecisi … Şti, lehtarın … Şti olan 25/07/2016 vadeli … numaralı çekin takibe konulduğu, davacının ciranta imzasının kendisine ait olmadığını iddia ile borçlu olmadığının tespine yönelik menfi tespit davası açtığı, davacının mukayaseye esas alınabilecek imzalarına havi belgelerin celbinden sonra yaptırılan adli tıp incelemesinde imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, bu itibarla takibe konu kambiyo senedinden kaynaklı takip dosyası nedeni ile davacının borçlu olmadığı anlaşılmakla, davanın kabulü ile davacının icra takip dosyasında borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş, ayrıca davalı bankanın takipte kötü niyetli olduğu sabit olmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın KABULÜ ile davacının…. İcra Müdürlüğü’ nün… esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine,
2-Davalının takipte kötü niyetli olduğu sabit olmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 7.300,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 3.415,50TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 85,39TLnin mahsubu ile bakiye 3.330,11TLnin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 396,45TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 85,39TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı