Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1141 E. 2019/493 K. 11.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/1141 Esas
KARAR NO: 2019/493

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/12/2018
KARAR TARİHİ: 11/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketi ile davalı arasında sözleşme ile devir ve temlik protokolüne ek olarak … imzalandığını, zeyilname ile işin finansmanını sağlaycak olan … A.Ş. İşin yapımından kaynaklanan damga vergisinin yarısını ödeyeceği hususunda taahhütte bulunduğunu, müvekkili şirketinin imzalaan sözleşme ve zeyilname gereği yapmakla yükümlü olduğu işi bitirmesine ve geçici kabulün yapılmasına rağmen, … A.Ş. Üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini ve müvekilli şirketi tarafından ödenen damga vergisinin üzerine düşen miktarını, sözleşmenin finans sağlayıcısı olarak taahhüt etmesine rağmen ödemekten kaçındığını, … A.Ş. Davalı …A.Ş. İle ekte sundukları 04/09/2014 tarihli ticaret sicil gazetesi örneğinden anlaşılacağı üzere bütün aktif ve pasifleri ile birlikte külli halefiyet yolu ile devralmak sureti ile birleştiğini, bu sebeple ödemeden kaynaklanan bütün alacakların davalıya yöneltildiğini, icra takibine konu borcun müvekkili şirketi tarafından vergi dairesine ödenmesi ve yapılandırma yazısından görüleceği üzere zamanından çok sonra ödeme taahhüdünde bulunulması nedeni ile davalı şirketin gönderdiği yapılandırma yazısı, müvekkili şirketi tarafından kabul edilmediğini, davalının vadelendirme vs yazılar yazarak müvekkilini oyalama sürecine girdiğinden taraflarınca 15/11/2018 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibi başlatılmasından sadece 6 gün önce 09/11/2018 tarihinde hazırladığı borç vadelendirme yazısına rağmen takip dosyasına sunduğu 26/11/2018 tarihli dilekçe ile borca ferilerine ve takibe ödemeyi
geciktirme amacı ile haksız olarak itiraz ettiğini, açıklanan nedenler ile itirazın iptalini,takibin devamını, davalının alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini, davalının mal kaçırma ihtimali bulunması karşısında dava konusu tutarı karşılar miktarda ihtiyati haciz kararı verilmesini, ayrgılama giderleri ve vekalet ücretinin karşıtaraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın ve de icra takibinin yetkesiz yerde açılması nedeni ile yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, davanın esası bakımında ise müvekkili şirketi ve davalı taraf arasında yürütülen ticari ilişki kapsamında davacı tarafın taahhüdünü yerine getirmeyen tarafın müvekkili şirketi olduğundan bahsetmekte olduğunu, kabulünün mümkün olmadığını, belirttiğinin aksine davacı tarafın yüklendiği edimleri sözleşmeye uygun bir biçimde yerine getirmediğini, davacı tarafın dava konusu edilen damga vergisinden müvekkilinin sorumlu olduğu yönündeki beyan ve taleplerini kabul etmediklerini, müvekkili şirketinin sözleşmenin süresinde ifa edilmemesi nedeni ile davacıdan talep edeceği gecikmeden kaynaklı alacaklanında bulunduğunu, sözleşme konusu taahhütlerin ve işlerin kabullerinin yapılmadığını, davacının sorumluluğun halen devam ettiğini, davacı tarafın talep ettiği tüm talep haklarının da zamanaşımına uğradığını, bu sebeple de davanın reddinin gerektiğini, açıklanan nedenler ile davaya ve fazlaya ilişkin tüm hakları saklı almak kaydı ile davacının haksız iş bu davanın reddine ve ayrıca haksız icra takibi nedeni ile advacının %20 tazminattan sorumluluğuna karar verilmesini ve tüm yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline dair karar verilmesini talep etmiştir.
Dava İtirazın iptali davasıdır.
Davanın niteliği itibariyle taraflar arasındaki ticari ilişki iddiasına dayalı alacağa ilişkin olarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu,bu gibi davaların 6100 sayılı HMK.nun 6. maddesi uyarınca genel yetkili “Davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri Mahkemesinde” görülmesi gerektiği düzenlenmiştir.
Davalının yerleşim yerine ilişkin olarak taraflar arasında herhangi bir itilaf yoktur, davalının yerleşim yeri Mahkememizin yargı alanı dışında Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı alanı kapsamındadır. Süreklilik ve istikrar kazanan Yüksek Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 05/04/1995 gün, 1995/8810 E. 1995/3218 K. Sayılı kararında da açıkça belirtildiği üzere ” İtirazın iptali davaları da genel yetki kurallarına tabi olup, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olması takibin yapıldığı yer Mahkemesini yetkili kılmaz.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı davasını mahkememizde açmış ise de davalı tarafça usulüne uygun olarak süresi içerisinde cevap dilekçesi ile yetki ilk itirazında bulunulduğu, davanın konusu ve niteliği itibariyle 6100 sayılı HMK.nun 6. maddesi uyarınca davalının ikametgahı mahkemesinde görülmesi gereken davalardan olduğu, davalının ikametgahının Mahkememizin yargı alanı dışında Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı alanında olduğu anlaşılmakla; davalı vekilinin yetkiye yönelik ilk itirazının kabulüne karar verilmesi gerektiği görüş ve kanaatine ulaşılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, yetkili Mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili olan Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
2-6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaat edildiğinde dava dosyasının görevli Bakırköy Nöbetçi ATM’ne gönderilmesine, karar kesinleştiği tarihten itibaren bu süre içerisinde talep edilmediği takdirde mahkememize davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …
¸