Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1130 E. 2020/372 K. 03.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/1130 Esas
KARAR NO: 2020/372

DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/06/2015
KARAR TARİHİ: 03/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında 07/10/2013 tarihinde Yemek Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca davalının mutfağında davacı şirket tarafından yemeğin üretilmesinin, servise hazır hale getirmesinin, davalının personeli ve belirleyeceği misafir ve yöneticilere self-servis şeklinde sunulmasının, mutfak gerekçelerinin sağlık kurallarına uygun olarak yıkanmasının, mutfak tezgah ve eşyalarının temizliğinin davacı şirket tarafından karşılanacağının belirtildiğini, davacı şirketin sözleşme gereği yüklendiği edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, ancak davalı borçlu şirketin sunulan hizmet karşılığı düzenlenen ve tebliğ edilen fatura bedellerini ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bunun üzerine davacı şirket tarafından keşide edilen ….Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 483.388,36 TL borcun ödenmesi, aksi halde yasal takip ve dava yollarına başvurulacağının ihtar edildiğini, davacı şirket ile davalı şirket yetkililerinin bir araya gelerek sözleşmelerden doğan alacakların varlığı hususunda ve ödemelerin tamamlanmaması nedeni ile hizmetlerin 30/08/2014 tarihinde sonlandırılacağı konusunda anlaşıldığını, bu hususun ….Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinde belirtildiğini, bilahare davacı şirket tarafından 17/09/2014 tarihinde davalı borçlu aleyhine ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile vadesi gelmiş bakiye borcuna ilişkin ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafından icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, davalının itirazlarının kötü niyetli olduğunu, alacağın faturalar ile sabit olduğunu, anılan nedenlerle davalı borçlunun borca itirazının iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının imzalanan sözleşme uyarınca davalı şirketin merkez binasındaki güvenlik ve koruma hizmetlerini üstlendiğini, avacının sözleşmeye uygun olarak edimlerini yerine getirdiğini ispat etmesi gerektiğini, BK 97.maddesu ayırınca sözleşme ile üstlendiği edimlerini ve hizmeti ifa etmeyen davacının, sözleşme uyarınca davalı şirket adına kestiği faturalar ve alacağını talep etmesinin kabul edilemeyeceğini, faturanın tek başına bunu ispat yükü bulunmadığını, kaldı ki takip konusu faturaların da davalı şirkete tebliğ edilmediğini, yine davacı tarafından talep edilen faizin fahiş olduğunu, sözleşme konusu hizmeti süresinde ve tam olarak ifa etmeyen davacının icra takibinde kötü niyetli olması sebebi ile tazminata hükmedilmesi gerektiğini, anılan nedenlerle davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı ile davalı arasında imzalanan Yemek Hizmetleri Sözleşmesi uyarınca, davacı tarafından davalıya verildiği iddia olunan hizmet bedelinin, davalı tarafından ödenmemesi nedeniyle, davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Mali Müşavir … tayin edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan raporda; taraflar arasındaki uyuşmazlığın fatura ve cari hesap bakiyesi alacağı konusunda olduğu, davacı tarafından davalıya verilen ürünlerin tesliminin yapıldığı, bu bağlamda davacının icra takip tarihi itibariyle talebine bağlı kalınarak davalıdan kaydi olarak 587.760,74 TL alacaklı olduğu, bu itibarla davacının 587.760,74 TL asıl alacak, 19.717,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 607.477,97 TL davalıdan alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilahare davacı vekili sunmuş olduğu 02/07/2020 tarihli dilekçe ile; davalı taraf ile yapılan görüşmeler sonucunda “Sulh ve İbra Sözleşmesi” imzalandığını, bu itibarla davadan feragat ettiklerini, davalı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığını, feragat kapsamında hüküm kurulmasını talep etmiştir.
Yine davalı vekili sunmuş olduğu 03/07/2020 tarihli dilekçe ile; davacının davadan feragat ettiğini, feragat sebebi ile davada yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını, duruşma günü beklenmeksizin hüküm kurulmasını talep etmiştir.
Davadan feragat 6100 sayılı HMK’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre feragat, davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesi diye tanımlanmıştır. Feragatin kayıtsız ve şartsız olacağı, dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği belirtildikten sonra hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı açıkça belirtilmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde feragate yetkili olduğu, davalı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde feragati kabule yetkisinin olduğu görülmekle; davacı tarafın davasından feragati nedeniyle HMK 307. ve 311.maddeleri uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının feragat nedeniyle HMK 307 ve 311 maddeleri uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
2-Taraflarca ücreti vekalet ve yargılama gideri talepleri bulunmadığından bu hususta ayrıca KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 6.596,43 TL’den mahsubu ile bakiye 6.542,03 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Taraflarca talep edilmediğinden vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin tarafların üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/07/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır